DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni - 10

1) EMİNE ERDOĞAN: FİLİSTİN'DE ÇOCUKLAR BIRAKIN OKULA GİTMEYİ, 'ÖLMEK İSTİYORUM' DİYOR
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 2030'a 5 kala savaş bölgelerindeki milyonlarca çocuğun hala eğitime erişemediğini belirterek, "Filistin'de çocuklar bırakın okula gitmeyi, düşünebilmeyi, uzatılan mikrofonlara 'Ölmek istiyorum. Çünkü savaş yüzünden yaşamaktan yoruldum' diyor. Çocukların uykularında bombalarla, füzelerle öldürüldüğü bir dünya, masumiyetini ilelebet kaybetmiştir" dedi.
Antalya Diplomasi Forumu'nda (ADF), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 'Dünyada Geleceği İnşa Etmek: Eğitimin Dönüştürücü Gücü' konulu panelde konuştu. Panele Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Pakistan İslam Cumhuriyeti Pencap Eyaleti Başbakanı Maryam Nawaz Sharif, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Mahmut M. Özdil, BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Başkanı Jeffrey Sachs, UNICEF Eğitim ve Ergen Gelişimi Küresel Direktörü Pia Rebello Britto konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılışını yapan Mahmut M. Özdil, 55 ülkede 583 eğitim kurumunda 70 binden fazla her inanç, her dil ve renkten öğrenciye eğitim verdiklerini belirterek, "Biz toprağı ekiyoruz" dedi.
BARIŞ VE ADİL BİR DÜZEN ÇAĞRISI
ADF-2025'in 'Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek' temasının önemine dikkati çeken Emine Erdoğan, diplomasiye şimdi ziyadesiyle ihtiyaç olduğunu, insanlığın daha fazla çatışma ve savaşı kaldıramayacağını dile getirdi. Bu forumda uluslararası aktörleri barışın ve adil bir düzenin herkesi muzaffer kıldığı bir dünya imar etmeye davet ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Diplomasinin birleştirici gücüyle insanların aralarında açılmış uzun mesafeleri kapatmaya gayret edeceğiz ve insanlığa hoşgörü kültürünü yeniden ayağa kaldırmayı teklif edeceğiz. Buradan hareketle bizler de bu panel ile ayrışan dünyamızı içine düştüğü tuzaklardan çıkarmada eğitimin dönüştürücü gücüne vurgu yapmak istedik. Bu salondaki herkesin ortak amacı, insanlığı eğitimin aydınlık bir geleceğe açılan kapısında buluşturmaktır. Çünkü biliyoruz ki boş bir toprağa fidan ekerseniz, onun geleceğine gür bir orman hediye edersiniz. Nesillere nitelikli eğitim sunarsanız, toplumların ve büyük ölçekte ise dünyanın kaderini değiştirirsiniz" dedi.
EĞİTİM İNSAN OLMANIN ZİRVESİNE DOĞRU BİR YOLCULUK
Eğitimin insan olmanın zirvesine doğru bir yolculuk olduğunu belirten Emine Erdoğan, "Bu yolculukta bizi ileri taşıyan hangi donanımlarla yola çıktığımızdır. Eğer yanımıza aldığımız haritada güvenilir referans noktaları eksikse yarı yolda kalırız. Gerçek ve nitelikli bir eğitimin amacı ortaya insan eseri koymaktır. Modern dünya daha çok meslekleri icra edecek, mekanikleşmiş insan kaynağı yetiştirmeye odaklanıyor. Sayısız parçaya böldüğü bilgiden herkese bir parça veriyor, mikro uzmanlıklar üretiyor. Halbuki geçmişe baktığımızda medeniyetlerin birçok farklı disiplinde yetkin Hezarfenler yetiştirdiğini görüyoruz. Yani doktor olmakla İbni Sina olmak, mimar olmakla Mimar Sinan olmak, bilim insanı olmakla Katip Çelebi olmak arasında bir medeniyet tasavvuru farkı var. Türk mütefekkiri Nurettin Topçu, 'Bize bir insan mektebi lazım' der. Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun. İnsanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin diyor. Böyle bir mektep ancak eğitimi medeniyet mirasıyla, ilimle, irfanla ve ahlakla bütünleştirerek kurulabilir" diye konuştu.
'ÇEVRE BİLİNCİNİ YETERİNCE İÇSELLEŞTİREMEDİK'
Böyle bir eğitimin insana kazandırdığı ahlaki filtreden insanlığın hayrına hizmet etmeyen hiçbir şeyin geçemeyeceğini kaydeden Emine Erdoğan, "Mesela siz ileri teknolojiyle kitleleri yok edecek silahlar üretmeyi aklınızın ucundan bile geçirmezsiniz. Onun yerine bu teknolojiyi insanları kıskacına almış hastalıkları iyileştirmeye seferber edersiniz. Bugün biz iklim değişikliğiyle mücadele eden dünyamızda tabiatla yeniden denge eksenli bir ilişki kurmaya çalışıyoruz. Karbon ayak izimizi, su ayak izimizi hesaplıyoruz. Bu yeni teknolojiyi çocuklarımıza öğretmeye çalışıyoruz. Her ne kadar elimizden gelen tüm gayreti ortaya koysak da çevre bilincinin yine de yeteri kadar içselleştirilemediğini maalesef görüyoruz. Oysa Anadolu'nun büyük mutasavvıfı Yunus Emre, 'Yaratılanı severim, yaradandan ötürü' derken, bize hem tabiata hem de insanlığa yepyeni bir pencereden bakmayı öğretiyor. Bu bakışla artık ne kendimizi doğanın efendisi olarak görebiliriz, ne de onun üzerinde sömürüye dayalı bir tahakküm kurabiliriz" dedi.
SAVAŞ BÖLGELERİNDE MİLYONLARCA ÇOCUK HALA EĞİTİME ERİŞEMİYOR
Türkiye Maarif Vakfı'nın gittiği her yere Türkiye'nin adil, kucaklayıcı ve barışçıl yaklaşımını da beraberinde götürdüğünü belirterek, yurt dışındaki eğitim faaliyetleri nedeniyle teşekkür eden Emine Erdoğan, "UNESCO'nun yaptığı bir araştırmaya göre sadece temel okuma yazma becerilerine sahip olmak 171 milyon insanı aşırı yoksulluktan kurtarabilirdi. Çünkü yetişmiş her insan dönüştürücü bir güç haline gelir. Bulunduğu yerde büyük bir etki alanı oluşturur. Ailesini ve toplumu kalkındırır. Bilgisini ve becerilerini gelecek nesillere aktararak sürdürülebilirliğin aktörü olur. Ancak düşünün ki 2030'a 5 kala savaş bölgelerindeki milyonlarca çocuk hala eğitime erişemiyor. Hem de eğitim en temel insan hakkı iken. Büyük bir üzüntüyle ifade ediyorum ki, çocuklara yaşam hakkı bile sunamadığımız dünyamızda eğitim hakkı sıralamanın çok gerilerinde kalıyor" dedi.
FİLİSTİN'DE ÇOCUKLAR 'ÖLMEK İSTİYORUM' DİYOR
Filistin'de çocukların bırakın okula gitmeyi, düşünebilmeyi, uzatılan mikrofonlara 'Ölmek istiyorum. Çünkü savaş yüzünden yaşamaktan yoruldum' dediklerini kaydeden Emine Erdoğan, şunları söyledi:
"'Canın ne çekiyor' diye sorulan her çocuğun, normal şartlarda çikolata ya da dondurma demesi gerekirken, onlar yalnızca 'ekmek' diyebiliyor. 'Annen-baban nerede' diye soran gazetecilere, evde ya da işte demek yerine 'cennette' diyorlar. Dünyamız artık küçücük çocukları ağır kederlerle yoran, minik kalplerindeki yaşama sevinçlerini yok eden bir yer oldu. Çocukların hiçbir savaşın tarafı olamayacağını, insanlığın felce uğramış vicdanına hatırlatmamız gerekiyor. Unutmayalım ki çocukların uykularında bombalarla, füzelerle öldürüldüğü bir dünya, masumiyetini ilelebet kaybetmiştir. Kavgaların bittiği, çocukların neşeden başka bir duyguyu takmadığı, sırtlarında büyük dertleri değil, yalnızca okul çantalarını taşıdığı bir dünya diliyorum."
KIZ ÇOCUKLARI İÇİN KÜRESEL SÖZLEŞME ÇAĞRISI
Pakistan'ın en büyük eyaleti olan Pencap'ın ilk kadın başbakanı Maryam Nawaz Sharif, ADF'ye katılmaktan büyük onur duyduğunu belirtti. Pencap'ta özellikle kız çocukları olmak üzere eğitim çalışmalarını anlatan Sharif, "İlk kadın başbakan olarak karşıma çıkan zorluklar sadece eğitimin fiziksel altyapısını ayağa kaldırmak değil, aynı zamanda eğitime karşı olan yaklaşımı hızlı bir şekilde dönüştürüp küresel dünyadaki uygulamalara benzer hale getirmek. Pencap dünyadaki en iddialı eğitim programlarını uyguluyor. Sadece okuryazarlık, özgürleştirici değil, onları çok daha ileri taşıyacak uygulamalar ve doğrudan benim yönetimim altında 6 bini aşkın okul var. Pakistan'ın ilk yapay zeka üniversitesini de Pencap'ta kuruyoruz" dedi.
Kız çocuklarının eğitimi için küresel bir sözleşme yapılması yönünde forum aracılığıyla dünyaya çağrıda bulunan Sharif, "Bütün kız çocukları okula gitsin, kendini daha da yukarılara taşısın. Bir onur diplomasisi başlatalım. Sadece devletler olarak değil, insanlar olarak irtibat kuralım. Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinin Pencap'taki varlıklarının artırılması çağrısında bulunuyorum. İş birliği ve değişim programlarımızın daha parlak bir geleceği olmasını sağlayalım" diye konuştu.
TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise Türk eğitim sisteminde insanı merkeze alan bir anlayışla ilerlediklerini kaydederek, "Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon çerçevesinde, dünyada barışı egemen kılmak için iyilik hareketi başlatmak gerektiğine inandık. Bunun için de eğitim programlarımızda hep ıskaladığımız insani değerlerin yeniden programın içerisine yedirilmesi gerektiğini düşündük ve böyle bir realiteden hareket ettik. Yapay zekadan, kız çocukların okullaşmasından, okullaşma oranının artırılmasına kadar her noktada atılması gereken adımları programlarımızda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli olarak tanımladığımız programlarımızda da önceledik" dedi.
'KİŞİYİ ÖTEKİLEŞTİRECEK BÜTÜN İFADELERİ ÇIKARDIK'
Ayrıştırıcı ifadelerden kaçınarak yeni bir eğitim sistemini kurduklarını ifade eden Tekin, "Dünyada eğitimle ilgili tartışmaların tamamı insani değerlerden kopuk, ayrıştırıcı şekilde tamamen içinde yaşadığımız pozitif dünyanın realitelerine, rekabetçi ortamına ve emperyal mantığına uygun bir biçimde yarışmacı bir kültürle eğitim-öğretim sistemlerini buna göre dizayn etmek üzere kurgulanmış bir dünya düzeni söz konusu. Adaletin egemen olduğu zulümlerin, işgallerin, çocuk ölümlerinin temel hak ve hürriyetlerin ortadan kaldırıldığı bir dünyadan neden şikayet ediyoruz? Biz Türkiye'de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çizdiği yolda eğitim programlarımızda ötekileştirici, ayrıştırıcı, temel hak ve hürriyetleri sıkıntıya sokacak komşularımız, etrafımızdaki ülkeler ve dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir kişiyi ötekileştirecek bütün ifadeleri 2014 yılında müfredatımızdan çıkardık" diye konuştu.
Panelde Türkiye Maarif Vakfı'nın Afrika ülkelerindeki okullarından katılan misafir kız öğrenciler, müzik gösterisi sundu. Programın sonunda Emine Erdoğan ve konuşmacılar Afrikalı kız öğrencilerle birlikte fotoğraf çektirdi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Emine Erdoğan'ın konuşması
-Bakan Tekin'in konuşması
HABER: Mehmet ÇINAR- Burak YALMAN- İrem GÜNEYBAZ/ANTALYA, (DHA)-
===============================================
2) UKRAYNA DIŞİŞLERİ BAKANI SYBİHA: BU SAVAŞI ADİL SONLANDIRMAZSAK, HERKESİN ÖDEYECEĞİ BEDEL DAHA YÜKSEK OLACAK
UKRAYNA Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, “Bu savaşı adil bir şekilde sonlandırmazsak, herkesin ödeyeceği bedel çok daha yüksek olacak. Ukrayna halkı bu bedelin en yükseğini ödüyor. Bağımsızlığımız, egemenliğimiz, toprak bütünlüğümüz pahasına olacak girişimleri Ukrayna asla kabul etmeyecektir" dedi.
Bu yıl 'Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek' temasıyla 4’üncüsü düzenlenen 'Antalya Diplomasi Forumu (ADF) 2025’, 2’nci gününde devam ediyor. Forum kapsamında ‘Avrupa Güvenliği, Kritik Dönemeçte’ başlıklı panele Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, Hırvatistan Dış ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic Radman, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, İngiltere Avrupa ve Kuzey Amerika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty, Finlandiya Dış ve Güvenlik Politikası Direktörü Outi Holopainen, NATO Genel Sekreterinin Siyasi İşler ve Güvenlik Politikasından sorumlu Yardımcı Vekili Javier Colomina katıldı.
'RUSYA 10 İLKEYİ İHLAL ETTİ'
Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, Ukrayna'nın ateşkesi kabul ettiğini, Rusya'nın terör saldırılarına devam etitğini belirterek, "70 füze, 200 binden fazla İHA ve güdümlü hava bombası atıyor. Bunları özellikle sivillere atıyor. Bu da dünyaya kimin barış, kimin savaş istediğini belirtiyor zaten. Ukrayna ve Avrupa güvenliği birbirinden ayrılmaz ikili. Ukrayna, Avrupa güvenliğinin geleceğini şekillendiriyor. Avrupa güvenliği Asya, Ortadoğu ve Afrika için de önemli. Helsinki Senedi söz konusu olunca Rusya 10 ilkeyi ihlal etmiş durumda. Uluslararası hukuk hukuktur, bir beyan değildir. Görüyorsunuz ki Ukrayna, 24 Şubat tarihinden itibaren uluslararası sistemin olmadığının kanıtıdır" dedi.
'ADİL VE KAPSAMLI BARIŞ İSTİYORUZ'
BM’nin reforme edilmesi gerektiğini aktaran Sybiha, "İnsancıl hukukun, Cenevre Sözleşmesinin de güncellenmesi gerekiyor. Dünyanın farklı coğrafyalarında zalimce şeyler oluyor. Ukrayna olarak böyle acı bir deneyimimiz olmasına rağmen biz katkı sunmaya razıyız. Kalıcı barışı sağlamak lazım. Adil ve kapsamlı barış istiyoruz. Müttefik tedariği noktasında bağımlı olmamamız gerekiyor. Savunma sanayi kapasitemizi 6 kat artırdık. Ukrayna üyeliği, NATO için sadece gündemde olmamalı" diye konuştu.
Bu savaş adil şekilde sonlandırılmazsa herkesin ödeyeceği bedelin çok daha yüksek olacağını kaydeden Sybiha, "Ukrayna halkı bu bedelin en yükseğini ödüyor. Bağımsızlığımız, egemenliğimiz, toprak bütünlüğümüz pahasına olacak girişimleri Ukrayna asla kabul etmeyecektir. Kırım Ukrayna’dır, bunun altını çizmek istiyorum" dedi.
'AB'NİN GENİŞLEMESİNİ DESTEKLİYORUZ'
Hırvatistan Dış ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic Radman, Avrupa'nın tek bir bölge olarak görüldüğünü belirterek, "Sürdürülebilir kalmak için kurallarımız olması gerekiyor. Bizi bağlayan her şeye saygı duymamız gerekiyor. Hırvatistan olarak biz AB’nin genişlemesini destekliyoruz. Liyakata dayalı ilerlemeler görmemiz gerekiyor. Biz kriterleri karşılamak için uğraştık. Ukrayna, AB üyesi olmak istiyorsa bazı kriterleri yerine getirmesi gerekiyor. Ukrayna’yı da Moldova’yı da, Balkanlardaki ülkeleri de AB’de görmek istiyoruz. Vatandaşlar istikrar ve barış içerisinde yaşamak istiyor. Avrupa olarak bunu sağlamamız lazım. Böyle saldırılara daha hazırlıklı olmamız gerekiyor. Saldırılarla ve tehditlerle karşı karşıyayız. Dikkatimiz ve odağımızı savunmamızı güçlendirmemiz gerekiyor" diye konuştu.
'UKRAYNA'YA DESTEĞE DEVAM EDECEĞİZ'
NATO Genel Sekreterinin Siyasi İşler ve Güvenlik Politikasından sorumlu Yardımcı Vekili Javier Colominaz, “Ukrayna’ya destek vermeye devam edeceğiz. Amacımız desteği 2 katına çıkarmak. Müzakerelerde de Ukrayna’ya destek verebilmek istiyoruz. ABD’nin müzakerede liderlik üstlenmesini hoş karşılıyoruz. İsteğimiz yakın zamanda kalıcı barış. ABD, Avrupa’nın çalışmalarını arttırmasını istiyor. Ukrayna’nın güvenlik garantisine ihtiyacı var. Trans Atlantik güvenliği için kollektif olmamız gerekiyor. ABD Avrupa’nın çok daha fazla şey yapmasını istiyor. ABD angajmanına devam edecek. NATO’da taahhütümüz var ve bu yüzden Avrupa’nın elini taşın altına daha fazla koyması gerekiyor. NATO’ya dahil olmak zor dense de biz elimizden geleni yapıyoruz. NATO’nun nasıl genişleyeceği yönüne çalışıyoruz. Ukraynalı dostlarımızla birlikte çalışıp müdahalelere devam edeceğiz" dedi.
'KİEV BARIŞ İSTESE DE MOSKOVA YANAŞMIYOR'
İngiltere Avrupa ve Kuzey Amerika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty, “İlkeler temel ve bunların değişmesi gerekmiyor. Helsinki Senedi’nde prensiplerin ihlal edildiğini görüyoruz. Aynı zamanda BM şartı da tehdit altında, Ukrayna saldırıları nedeniyle. Genel demokrasimize karşı yapılan saldırılar var. Egemenlik, bağımsızlık toprak bütünlüğü ilkeleri ihlal ediliyor. Birleşik Krallık olarak Ukrayna’ya destek vermeye devam edeceğiz. Bugünde 100 yıl sonrada. Avrupa Atlantik güvenliğine destek oluyoruz. Ukrayna’da kalıcı barış istiyoruz. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da barışın sürdürülebilir olması gerektiğini söyledi. Bu ancak herkesin azmi olduğunda ortaya çıkabilir. Ancak Kiev barış istese de Moskova yanaşmıyor. Bizim NATO ortakları olarak daha fazla çalışmamız gerekiyor. Rusya’nın yaptırımların etrafından dolanmak için yaptığı çalışmalar var. Bu üstü kapalı finansörler aslında Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yaptığı saldırıları da desteklemiş oluyor. Biz bu kişilere karşı önlemler almaya çalışıyoruz" diye konuştu.
'BU SADECE ASKERİ ÇATIŞMA DEĞİL'
Finlandiya Dış ve Güvenlik Politikası Direktörü Outi Holopainen, “Helsinki Senedi Avrupa güvenliği için temel oluşturmaktadır. Bu senette yazılanlara bakıldığında devletlerin dayanışması ve bütünlüğü, tüm ülkeler kendi güvenliklerinden ayrı, farklı boyutlara da sahiptir. Finlandiya bunun için NATO’dadır. Egemen devletlerin de yeni kararlar alması gerekiyor. Finlandiya uzun süre tarafsız bir ülke olarak bilindi. Askeri müttefik olmak hepimiz için önemli. Çok derin işbirliğine ihtiyaç duyulmakta. Şu anda hepimizin olması gereken nokta bu. Ukrayna’yı destekliyoruz. Sizlerle birlikteyiz aynı zamanda da BM şartının da yanındayız. Üzerinde durmamız gereken birçok çatışma var. Bu sadece askeri çatışma değil. Bizim ekonomi, teknoloji ve güvenlik arasındaki bağlantıya dikkat kesilmemiz gerekiyor" dedi.
'HERKESİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASI GEREKİYOR'
Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay ise şöyle konuştu:
“Ayrışmaz bir güvenlik ortaya koymamız gerekiyor. NATO’nun üyesi olduğumuzda örgütün misyonlarını ortaya koymamız gerekiyor. Brüksel’in Ankara’ya, Ankara’nın Oslo’ya, Oslo’nun Londra’ya ihtiyacı var. Savunma sanayiinde ortak anlaşmalarla nasıl çalışabilir bakmak lazım. Avrupa güvenliği için birlikte çalışıyorsak herhangi bir duruma karşı hazır olmak için kollektif bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Olay sadece askeri güvenlik değil. Hiçbir aktörü savunmadan tamamen sorumlu hale getirmemek gerekiyor. Her bir aktörün rol üstlenmesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak bu işbirliğine açığız. Türkiye’nin girişimleri ve katkısı sadece askeri kapasitesi ile kısıtlanmamalı. NATO’nun askeri güç anlamında 2’nci sıradaki ülkesiyiz, çok büyük bir pazarımız ve rekabetçi üretimimiz var. Bu yüzden katılmaya ve destek vermeye hazırız. Türkiye Avrupa güvenliği için bunu yapabilecek en büyük aktör aslında." (DHA)
Görüntü Dökümü
----------------------
-Oturumdan görüntüler
HABER: HABER: ANTALYA,(DHA)
===============================================
3) HAFİF TİCARİ ARAÇ, TAMİRHANE ÖNÜNE BIRAKILAN OTOMOBİLE ÇARPTI; 3 YARALI
KOCAELİ'nin Kartepe ilçesinde sürücüsünün kontrolünü kaybettiği hafif ticari araç, oto tamirhanesi önüne bırakılan otomobile çarptı, 3 kişi yaralandı.
Kaza, sabah saatlerinde Kartepe ilçesi Acısu Mahallesi Sapanca Yolu Caddesi'nde meydana geldi. M.K'nin kontrolünün yitirdiği 53 DB 820 plakalı hafif ticari araç, oto tamirhanesi önüne bırakılan 41 NG 109 plakalı otomobile, ardından da elektrik direğine çarptı. Kazada hafif ticari aracın sürücüsü M.K. ile yanında bulunan 2 kişi yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Yaralılar, yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Kaza görüntüsü
HABER: İsa ÇİÇEK/KARTEPE(Kocaeli), (DHA)
===============================================
4) BAYBURT'TA KAR MESAİSİ
BAYBURT'ta etkili olan kar yağışıyla kent merkezi ve yüksek kesimler beyaza büründü. Kar kalınlığının yer yer 15 santime ulaştığı kentte ekipler temizlik çalışması başlattı.
Kentte etkili olan yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Kar kalınlığı yer yer 15 santimetreye ulaştı. Belediye ekiplerinin yol temizleme çalışmaları devam ederken, sabah saatlerinde iş yerlerini açan esnaf ise dükkanlarının önündeki kar birikintilerini temizledi. Yağışın ardından ekipler şehir merkezinde kar küreme ve tuzlama çalışması başlattı. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Kent merkezine yağan kardan gece görüntüsü
-Cadde üzerinde kar küreyen vatandaştan görüntü
-Karda yürüyen vatandaştan görüntü
-Aracının üzerini temizleyen taksiciden görüntü
-İş makinasından görüntüler
HABER KAMERA: Murat SÖYLEMEZ /BAYBURT, (DHA)
===============================================
5) MARDİN'DE MAHALLELİLERDEN KAVGA İHBARINA GİDEN POLİSLERE PASTALI KUTLAMA
MARDİN'in Kızıltepe ilçesinde kavga ihbarına giden polis ekiplerine, mahalleliler Polis Haftası dolayısıyla pastalı kutlama yaptı.
Kızıltepe ilçesinde mahalleliler, Türk Polis Teşkilatı'nın 180'inci kuruluş yıl dönümü ve Polis Haftası dolayısıyla polis ekiplerine kutlama yapmak için plan yaptı. 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayan mahalleliler, eski Hastane Caddesi üzerindeki bir işletmede kavga olduğu ihbarında bulundu. İhbara gelen ekipler, pasta ve alkışlarla karşılandı. Mahallelilerden pizza dükkanı bulunan Mehmet Karaboğa, "Vatandaşın huzur ve güvenliği için gece gündüz demeden çalışan tüm emniyet mensuplarımızın Polis Haftası'nı kutluyorum. Latife yaparak davet ettiğimiz kıymetli polis arkadaşlarımızı işletmemizde misafir etmek bizim için onurdur" dedi. Kutlama, pasta kesilmesi ve hatıra fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Kavga ihbarına giden polislerden görüntüler
-Sürpriz kutlamadan görüntüler
-Detaylar
Haber-Kamera: Salih KESKİN /MARDİN,(DHA)
===============================================









