15 kişinin öldüğü yangında bilirkişi raporu: Elektrikten kaynaklandığına dair somut bulgu yok (2)
'ENERJİ ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU DEĞERLENDİRİLMELİ'
Diyarbakır'ın Çınar ile Mardin'in Mazıdağı ilçeleri arasındaki bölgede çıkıp, yerleşim yerlerine sıçrayan ve 15 kişinin hayatını kaybettiği yangında bilirkişi heyeti raporunda, yangının elektrikten kaynaklandığının tespitini yapmanın mümkün olmadığı, elektrikten çıktığına dair somut bir bulguya rastlanmadığı belirtildi. Yangında ölenlerin yakınları müştekiler, avukatları aracılığıyla bilirkişi raporuna itiraz etti.
Savcılığa verilen dilekçede, yangında, bilirkişi heyetinin enerji şirketinin sorumluluğunun belirlenmesine ilişkin tespit ve değerlendirmelerde bulunulmasının talep edildiği ifade edilerek, şöyle denildi:
“Söz konusu tespitler incelendiğinde, esasında yangının elektrik tellerinden kaynaklı olduğu, bakım ve onarım çalışmalarının yerine getirilmediği açıktır. Söz konusu bilirkişi raporu incelendiğinde ise bilimsel herhangi bir veri, Köksalan köyünün görgü tanıklığı bulunan sakinlerinin beyanlarına atıfta bulunulmaksızın aklayıcı mahiyette raporun tanzim edildiği, yukarıda yer verilen hususlara ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı görülmektedir. Yukarıda ayrıntısıyla belirtmiş olduğumuz üzere, şüpheli DEDAŞ görevlilerince gerek kasten gerekse bakım ve onarım yükümlülüğü kapsamında sorumluluklarının gereği yerine getirilmeksizin yangının oluşumuna sebebiyet verildiği açıktır. Her ne kadar iş bu rapor kapsamında yangının çıkış nedenine ilişkin yersiz ve eksik değerlendirmelerle hazırlanan rapor içeriği, bilimsel ve objektif ölçütlerden yoksun, bakım ve onarım yükümlülüğünün tespiti yapılmaksızın hazırlanmıştır. Kaldı ki, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı’nın 25.06.2024 tarihli raporu ile ‘Köksalan Mahallesi’nde yapılan kapsamlı incelemeler neticesinde yangının elektrik direğinden çıkan kıvılcımların ekinlerin üzerine düşmesi ile başladığı kanaatine varılmıştır’ hususu belirtilmiştir. Mevcut bilirkişi raporu bir önceki bilirkişi raporundan farklı olarak, yangının statik elektrik boşalması veya zayıf yıldırım akımından meydana gelmiş olacağı kanaatinde bulunmuş, sonuç kısmının 3’üncü paragrafında bu hususa yer vermiştir. Bu bağlamda, şüpheli DEDAŞ’ın bakım ve onarım yükümlülüğü kapsamında bir an olsun elektrik akımının olmadığı düşünülen direkler ile bu direklerdeki iletken kablolara ilişkin olası bu ve benzeri atmosferik olaylar karşısında gerekli önleyici tedbirleri alma yükümlülüğü bulunmaktadır. Köksalan köyünde bulunan ve yangının çıktığı belirtilen Direk 1 ve 2’nin görgü tanıkları köy sakinleriyle mağdurların anlatımları gözetildiğinde, 37 yıllık süreç içerisinde bakım ve onarımlarının yapılmadığı açıktır. Direk üzerinden oluştuğu belirtilen ve patlama sesinin konusunu oluşturan elektrik deşarjı ile kuru otların yandığına dair tespit, raporun 4’üncü paragrafında belirtildiği üzere ‘Faili ve/veya kaynağı belirlenmeyen şüpheli bir yangın olabileceği ihtimalini değerlendirme dışı bırakılmaması gerektiği’ hususu ile DEDAŞ’a bakım ve onarım ile önleyici tedbirler alma yükümlülüğünün ihlali hususunda kusur izafe edilmiştir. Netice itibariyle, aynı bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle, atmosferik olaylar ile oluşan ve direk 1 ve 2 ve iletken kablo vasıtasıyla oluşan elektrik deşarjı neticesinde meydana gelen yangında, bakım ve onarım yükümlülüğü ile önleyici tedbir veya tedvirler alma sorumluluğu hususunda DEDAŞ’ın sorumluluğunun belirlenmesine ilişkin tespit ve değerlendirmelerde bulunulmasının istenmesini talep ederiz. Yukarıda izah ettiğimiz hususlar gereğince, ek rapor alınmak suretiyle, atmosferik olaylar ile oluşan ve direk ve iletken kablo vasıtasıyla oluşan elektrik deşarjı neticesinde meydana gelen yangında, bakım ve onarım yükümlülüğü ile önleyici tedbir veya tedbirler alma sorumluluğu hususunda DEDAŞ’ın sorumluluğunun belirlenmesine ilişkin tespit ve değerlendirmelerde bulunulmasının istenmesini talep ederiz” denildi. (DHA)
Seyfettin EKEN-Özcan ARGİN/DİYARBAKIR, (DHA)