TBMM Genel Kurulu'nda 'deprem bölgesi yatırımı' tartışması (3)
'MESELE, TÜRKİYE'NİN İTİBARI'
Genel Kurul'da, Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, vize işlemlerinde yaşanan sorunlarla ilgili önerge sundu. Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, önerisinin gerekçesini açıklamak üzere Şahin'e söz verdi. Şahin, "Bugün karşımızdaki sorun, yalnızca bireysel haklarımızla ilgili bir sorun değildir; aynı zamanda ülkemizin ekonomik, sosyal ve eğitim alanlarındaki geleceğini etkileyen bir sorun var karşımızda. Değerli milletvekilleri, tam da burada, mesele, Türkiye'nin itibarı meselesi diyoruz. Bu konuda herkes dertli; nakliyat firmalarında çalışan TIR şoförü dertli; uluslararası festivale katılmak isteyen yönetmenimiz, sanatçımız dertli; bilimsel kongrede sunum yapmak isteyen dünyaca ünlü akademisyenlerimiz dertli, fuara katılıp ürününü tanıtmak isteyen, ekonomimizi büyütmek isteyen iş insanımız dertli. Satranç Milli Takımı'mız turnuvaya katılmak için ABD'den vize alamıyordu; geçen gün bir milli sporcumuz sosyal medyadan çağrıda bulundu ve Dışişleri Bakanlığı devreye girdi, sorun çözüldü. Allah aşkına, biz bu sorunları bireysel tedbirlerle mi çözeceğiz yoksa sistematik, sistemsel çözümlerle mi çözeceğiz? Sorunun kökten çözümü için bir araştırma komisyonu kuralım diyoruz, sorunları ve çözümleri birlikte tespit edelim diyoruz. ABD vizesi büyük problem, 2026'dan önce randevu yok. Avrupa Birliği vizesi içler acısı, "Çin vizesi" deseniz tam bir Çin işkencesine dönüşmüş durumda. Bakın, bu bölgeleri rastgele saymıyorum; bu bölgeler, ülkemizin karşılıklı olarak en yoğun ticaret, akademik ve sanatsal faaliyetlerinin yapıldığı coğrafyalar" dedi.
'AB, VİZELERDE DAHA DA SERTLEŞMEYE DEVAM EDECEK'
Önerge üzerine İYİ Parti Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, "Avrupa Birliğiyle imzalanan Geri Kabul Anlaşması Türkiye'ye hangi menfaati sağladı? Para karşılığında Türkiye'yi Avrupa Birliğinin mülteci deposu hâline getirdiniz, vize muafiyetine dair herhangi bir kolaylık sağlandı mı? Hayır; aksine, ülkemizi itibar kaybına uğrattığı gibi, Kapıkule kapı duvar oldu. Demek ki Avrupa Birliğine ne taviz verirseniz verin, Avrupa Birliği Türklere uyguladığı vizelerde daha da sertleşmeye devam edecek" diye konuştu.
CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Yunus Emre, "Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşan bizim Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı mı, başka bir devletin dışişleri bakanı mı anlamak mümkün değil. Avrupalıların tezleri neyse, Türkiye'ye vize verilmeme, Türkiye'ye vize başvurusunun çok uzun süre sürmesinin nedeni olarak bize Avrupalılar ne anlatıyorsa bizim Bakan geldi, Komisyonda, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bunları anlattı değerli arkadaşlar. Bu sorunu çözemiyorsunuz, vatandaşlarımızın karşı karşıya bulunduğu vize sorununu çözemiyorsunuz. Bu sorunu çözmek adına hiçbir olumlu adım atmış değilsiniz ve sadece bugün değil, aşağı yukarı iki-iki buçuk yıldır vatandaşlarımız bu sorunla karşı karşıya. Sizler yolsuzluk yapabilin diye, Türkiye'de bir siyasi ahlak kanunu çıkmasın, Türkiye'de şeffaflık olmasın diye vatandaşlarımız bu sorunlarla karşı karşıya. Bu memlekete, bu millete bu zulme daha ne kadar devam edeceksiniz? Bu geri kabul anlaşmasının bir gereği olarak mültecileri bu memlekette tutuyorsunuz. Vatandaşlarımızın Avrupa'ya vizesiz seyahat etmesi için gerekli adımları neden atmıyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
'ÇÖZÜM ODAKLI BİR YAKLAŞIMLA VATANDAŞLARIMIZIN SORUNLARINI ÇÖZMEYE GAYRET EDİYORUZ'
AK Parti Grubu adına vize eleştirilerine cevap veren Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, "Türkiye olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde meselenin çözümüyle ilgili Dışişleri Bakanlığımız sürekli bu konuyu değerlendirmekte ve bununla alakalı çalışmaları yapmakta, adımları atmaktadır. Bugün dünya geneline baktığımızda değerli arkadaşlar, Türkiye dış politikada o kadar güzel şeyler yapıyor ki 261 dış temsilcilik ağıyla dünyanın en fazla dış temsilcilik ağı olan ilk 3 ülkeden 1'isi olmuş durumdayız. Bakın, ben size şimdi bazı rakamlar vereceğim. Az önce burada rakamlar söylendi ama değerli arkadaşlar, rakamları, istatistikleri doğru bir şekilde milletimize anlatmamız gerekiyor. 2024 yılı itibarıyla konsolosluklarımızda 2,5 milyonun üzerinde işlem gerçekleştirilmiş, 35 gezici konsolosluk hizmetiyle vatandaşlarımıza bulundukları yerlerde hizmet verilmiş, ayağına hizmet götürülmüş. Yine, Bakanlığımızın çağrı merkezi aracılığıyla 660 bin başvuru değerlendirilmiş ve vatandaşlarımıza yanıt verilmiştir. Bu rakamlar devletimizin vatandaşına gösterdiği değerin en önemli ifadesi, en somut ifadesidir. Bizler, çözüm odaklı bir yaklaşımla vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye gayret ediyoruz. Vize sorunlarını, arkadaşlar, salt Türkiye'nin çabalarıyla ya da bir ülkenin, sadece bir ülkenin çabasıyla anlamak ya da çözmeye çalışmak maalesef mümkün olmuyor; karşı tarafın da aynı meseleye çözüm odaklı yaklaşması gerekiyor, iş birliği yapması gerekiyor" dedi.
Konuşmaların ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, Saadet Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19'uncu maddesine göre verilmiş önerisini milletvekillerinin oylamasına sundu, oylama sonucunda önerge reddedildi.
'ASGARİ ÜCRET EN AZ 30 BİN LİRA OLSUN'
CHP Grubu adına asgari ücretin 30 bin TL’ye, en düşük emekli aylığının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi ve esnafa prim desteği sağlanmasına yönelik Meclis Başkanlığı'na sunulan kanun teklifi hakkında İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın, söz aldı. Günaydın şöyle dedi:
"Dün AKP Grubu Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Bir Kanun Teklifi' verdi. Biz de dedik ki: İyi galiba, o kadar çok eleştirdik ki emekli maaşlarını düzeltecekler, asgari ücretle ilgili düzenlemeler yapacaklar. Baktık içeriğine ne var diye? GSS borçlarının faizleriyle birlikte silinmesi var, Ahilik Sandığı uygulamasının 2028'e ertelenmesi var, aile hekimliğine ilişkin bazı işlemlerin paralı hâle getirilmesi var. Peki, neler yok değerli milletvekilleri? 2024 sonrası emekli olacakların aylıklarındaki yüzde 30'luk kaybı düzeltmeye yönelik bir ekleme yok. Emekli aylıklarındaki adaletsizliği düzenleme yetkisi yok. İntibak düzenlemesine ilişkin herhangi bir hüküm yok. Emeklilik yaşındaki adaletsizliği düzeltme yani kademe yok. Aylık bağlama oranlarının düzenlenmesine ilişkin bir hüküm yok, yok da yok yani vatandaşın lehine ne varsa bu kanun maddesinde bunların hiçbirisi yok. Peki, biz ne yaptık? Biz, 45 gün evvel 2/2120 sayılı Kanun Teklifi'yle aynı maddenin, aynı kanunun düzenlenmesini istedik. Biz burada ne yapıyoruz? Diyoruz ki, bir: Asgari ücreti üç ayda bir belirle ve en az 30 bin lira olsun. İki: En düşük emekli aylığı en az asgari ücret kadar olsun. Üç: İşveren üzerindeki prim yükünü de kaldır. Şimdi, bakın bunların ayrıntısını anlatacağım size. Memleketteki enflasyon sizin hesaplarınıza göre, Merkez Bankası'nın düzeltmesine göre yüzde 44 olmuş, yılda bir enflasyona yönelik olmak üzere asgari ücret belirliyorsunuz yani enflasyon daha düşükken 6 ayda bir belirlenen asgari ücreti siz enflasyon yüzde 60'a çıkmışken yalnızca yılda bir düzenliyorsunuz."
Günaydın'ın konuşmasının ardından Meclis Başkanvekili Bozdağ önergeyi milletvekillerinin oylamasına sundu, oylama sonucunda önerge reddedildi. (DHA)
Aybala MELEK/ ANKARA, (DHA)