Bakan Fidan: Suriye’de, Türkiye'nin bütünlüğünü tehdit altına alan unsurların ülkeyi terk etmelerini istiyoruz
Gizem ÇORLU/ ANKARA, (DHA)- DIŞİŞLERİ Bakanı Hakan Fidan, "Suriye'de, kamplar dışında da bulunan yabancı terörist savaşçılarla alakalı, özellikle PKK saflarında bulunan, ülkenin birliğine, bütünlüğüne karşı duran, sadece Suriye'nin birliğine, bütünlüğüne karşı durmakla kalmayıp, Türkiye'nin ve çevre ülkelerin de birliğini, bütünlüğünü tehdit altına alan unsurların da bir an önce ülkeyi terk etmelerini istiyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Belçika Dışişleri Bakanı Bernard Quintin ile Dışişleri Bakanlığında bir araya geldi. Görüşme sonrası ortak basın açıklaması düzenlendi. Bakan Fidan, görüşmenin uzun ve verimli geçtiğini belirterek, “Çok çeşitli konuları görüştük. Tabii ki konuların başında ikili ilişkilerimiz geldi. İkili ilişkilerimize ilaveten Suriye, Gazze, Ukrayna ve Avrupa Birliği'yle ilişkileri de içine alan geniş bir görüşme ajandamız oldu. Türkiye ve Belçika gerçekten NATO üyesi, komşuluk ilişkisi iyi olan iki ülke. Dostluk ilişkileri uzun yıllardır var. Aramızdaki ticari ilişkiler ekonomik ilişkiler de giderek daha da ilerliyor. Özellikle Türk yatırımcıların giderek daha fazla Belçika'ya yatırım yapıyor olmaları ikili ekonomik ilişkilerimizde önemli bir adım. Diğer taraftan savunma sanayi ilişkilerinde de giderek Belçika'yla daha fazla adım atmayı, Belçikalı firmalarla Türk firmaları arasındaki ilişki trafiğini daha da arttırmayı düşünüyoruz. Belçika'daki Türk toplumu gerçekten Belçika toplumuna entegre olmuş durumda. Diğer taraftan kendileriyle terörle mücadele konusunu da konuştuk. Özellikle PKK'nın DHKP-C'nin ve FETÖ'nün Belçika’da kendilerine zemin bulması, oradaki yerel hukuktan, politik sistemden istifade ederek bir suistimal alanı genişletmesi ve bu alanı Türkiye'nin aleyhinde kullanmasının önlenmesi konusundaki hassasiyetimizi kendilerine aktardık. Kendileriyle Avrupa Birliği meselesini de konuştuk. Özellikle Belçika'nın, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine verdiği destek diğer taraftan özellikle gümrük birliği meselesi ve bu konuda atılması gereken adımlar, Avrupa Birliği'nin şu an içerisinde bulunduğu birtakım sorunlar, karar alma mekanizmaları, Türkiye ile olan üyelik ilişkisinin problemleri bunları da masaya yatırdık” ifadelerini kullandı.
‘SURİYE KONUSUNDA AYNI YERDE DURUYORUZ’
Fidan, Ukrayna konusunun da görüşmede ele alındığını belirterek, “Ukrayna'da tabii ki bir ateşkesi, bir barışı hemen istiyoruz. 21’nci yüzyılda Avrupa'nın ortasında yüz binlerce insanın hayatına mal olan ve koskoca bir ülkeyi yerle bir eden bir savaşın bir an önce durması lazım. Bu savaşın yol açtığı göç, ekonomik krizler ve diğer krizlerin bir an önce Avrupa ve Dünya genelinde sona ermesi ile ilgili düşüncelerimizi gündeme getirdik. Kendileriyle bu konuda görüş alışverişi içerisinde olduk. Suriye konusunda aynı yerde duruyoruz. 50 yıllık Esad rejiminin, zulüm rejiminin bitmiş olması tabii ki Suriye halkı için, bölgemiz için büyük bir mutluluk kaynağı. Umuyoruz, diliyoruz ki bir an önce Suriye halkı kendi geleceğini büyük bir hızla inşa edecek. Bunun için uluslararası toplumun nitelikli desteğine ihtiyacı var. Türkiye gerek kendi imkanlarını, gerek uluslararası toplumun imkanlarını mobilize etmede, seferber etmede elinden geleni yapmakta. Bu çerçevede değerli dostumla da görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Suriye'nin yeni hükümetinin bu aşamada, iç bütünlüğünü sağlarken, güvenliğini sağlarken, siyasal egemenliği sağlarken aynı zamanda ülkenin yeniden inşası için gerekli olan ekonomik ve finansal araçların, ticari araçların bir an önce sağlanması konusunda da görüş birliği içerisinde olduk. Bu konuda elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ettik” dedi.
BERNARD QUİNTİN: TÜRKİYE 4’ÜNCÜ BÜYÜK TİCARİ ORTAĞIMIZ
Belçika Dışişleri, Avrupa İşleri, Dış Ticaret ve Federal Kültürel Kurumlar Bakanı Bernard Quintin basın toplantısında "Öncelikle sevgili mevkidaşıma teşekkür ediyorum. Oldukça sıcak bir görüşme gerçekleştirdik. Oldukça yüksek bir Türk nüfusuna ev sahipliği yapıyoruz. Türkler, sivil toplumumuza önemli katkılarda bulunuyor. Türkiye şu an 4’üncü büyük ticari ortağımız. Genel olarak Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerden bahsettik. Ayrıca belirtmek isterim ki gümrük anlaşması konusunda Belçika'ya güvenebilirsiniz. AB üyeliği konusunda da bize güvenebilirsiniz ancak bu konunun zor olduğunu biliyoruz. Yine de en başından beri tavrımız net oldu. Ukrayna bizim için varoluşsal bir tehdit. Ukrayna Belçika'ya çok yakın. 2025'te orada neler olacağını bilmiyoruz. Suriye'de ise en kötüsünün geride kaldığını görüyoruz. Yeni hükûmeti desteklemek istiyoruz. Siz komşuları olarak onları daha iyi tanıyorsunuz. Finansal sistemlerini daha iyi biliyorsunuz. Biz de bazı müeyyidelerin kaldırılması konusunda yardımcı olabiliriz. Ancak attıkları adımları da görerek onlara yardımcı olacağız. İyi niyetle yaklaşıyoruz" diye konuştu.
‘TÜRKİYE, SURİYE'DE KİM OLURSA OLSUN BUNLARIN DA KORUYUCUSUDUR’
Bakan Fidan Suriye’deki değişiklikleri işaret ederek, "Bu yeni dönemde de kendisini sıkıntıda ve endişede hisseden herhangi bir Suriye'de çoğunluk veya azınlık varsa, kim olursa olsun; Nusayriler olur, Aleviler olur, Yezidiler olur, Hristiyanlar olur, kimler olursa olsun, Türkiye, diğerlerinin olduğu gibi bunların da hamisidir, koruyucusudur. Bunların Suriye'de başına bela gelmemesi için her türlü girişimde bulunuyoruz. Suriye'nin yeni yönetimi de bu konuda fevkalade hassas. İnşallah hiçbir şey olmaz ama olması durumunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu konuda son derece hassas, prensipleri belli. Kim zulme uğrarsa biz zulme uğrayanın yanında yer alırız. Onunla gerekli dayanışma içerisinde bulunuruz. Dolayısıyla kime olduğuna değil, ne yapıldığına bakıyoruz" dedi.
‘TÜRKİYE UZUN YILLARDIR NET BİR POZİSYON ORTAYA KOYMAKTA’
Fidan, bir gazetecinin "Suriye'deki yabancı savaşçılarla ilgili Türkiye nasıl bir rol oynayabilir?" sorusunu, "Kamplarda ve hapishanelerde bulunan DEAŞ tutukluları meselesi, bu konuda Türkiye uzun yıllardır net bir pozisyon ortaya koymakta. Özellikle kamplarda ve hapishanelerde tutulan DEAŞ tutukluları bunlar ait oldukları ülkeler tarafından geri alınmalılar. Bunların burada belirsiz bir süre için tutulması, herhangi bir yargılama prosedürüne tabi tutulmaması ve geleceklerinin ne olduğuna dair herhangi bir planın veya ajandanın olmaması bölgede gerçekten büyük bir kriz kaynağına dönmüş durumda. Özellikle de DEAŞ tutuklularını orada tutmak için başka bir terör örgütünü getirip, PKK'yı, bu işte memur etmek gerçekten uluslararası sistemin şu anda baş başa kaldığı büyük bir açmaz ve kriz. Bir an önce Suriye hükümetinin kampların ve hapishanelerin güvenliğini devralıp, olmazsa Türkiye de bu konuda elinden gelen desteği vermeye hazırdır. Diğer taraftan Suriye'de, kamplar dışında da bulunan yabancı terörist savaşçılarla alakalı, özellikle PKK saflarında bulunan, ülkenin birliğine, bütünlüğüne karşı duran, sadece Suriye'nin birliğine, bütünlüğüne karşı durmakla kalmayıp, Türkiye'nin ve çevre ülkelerin de birliğini, bütünlüğünü tehdit altına alan unsurların da bir an önce ülkeyi terk etmelerini istiyoruz" diye yanıtladı.