Anahtar Parti: Türkmeneli’ni asla feda edemeyiz
ANKARA, (DHA)- ANAHTAR Parti tarafından dış politikada yaşanan gelişmelere ilişkin yaptığı yazılı açıklama da “Türkmeneli’nin güvenliği Ankara’nın güvenliğidir. Askeri seçenekler de dahil olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her olasılığı değerlendirmesi gerektiği kanaatindeyiz. Türkmeneli’ni asla feda edemeyiz. Milletimiz müsterih olsun. Türkmeneli kırmızı çizgimizdir” denildi.
Anahtar Parti Genel Merkezi, dış politikada yaşanan gelişmelere ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada, “Türkmeneli’ nde kurgulanan demografik değişim tuzağına düşülmemelidir. Musul, Kerkük, Erbil, Süleymaniye, Sincar, Tavuk, Tuzhurmatu ve Telafer başta olmak üzere bugün Irak Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunan Türkmen yurtlarının tümü Türk Devleti’nin ilgisi, takibi ve koruması altında olmak zorundadır. Bu bölge yalnızca barındırdığı Türkmen nüfus bakımından değil, binlerce yıllık tarihiyle Türk milletinin asli mülkü ve ayrılmaz parçasıdır. Ancak Irak’ın Amerika Birleşik Devletleri tarafından işgalini müteakip ortaya çıkan tablo açıkça bu bölgenin İsrail’in genişletilmesi, ABD’nin ise bölgeyi Ortadoğu’yu işgal etme arzusunun güçlü bir üssü haline getirme iştahını gözler önüne sermiştir. Bu kapsamda Türkmen nüfusu gösterir nüfus kayıtlarının bulunduğu resmi daireler yakılmış,
Türkmen nüfus yerlerini terk etmeleri için saldırıya uğramış, zorlanmıştır. Bu kapsamda belirtmek gerekir ki Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin, yurtlarından zorla yerinden edilmeye zorlanması, tehdit edilmeleri ve mülkiyet haklarının gasp edilmesi şeklinde ilerleyen süreçlerin tümü Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 13. Maddesinde yer alan bireylerin kendi topraklarında yaşama haklarını ve Irak Anayasası'nın 125. Maddesi’ne açıkça
aykırıdır” değerlendirmesinde bulunuldu.
Yapılan açıklamanın devamında “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kısır siyasi çekişmelerin gölgesine terk etmeksizin Türkmeneli konusunda hızlı ve kararlı adımlar atması gerekmektedir. Bölgedeki Türkmen nüfusu Amerika ve İsrail’in desteklediği sözde Kürt Bölgesel Yönetiminin insafına terk edemeyiz. Türkmeneli’nin güvenliği Ankara’nın güvenliğidir. Türkmeneli’nin varlığı Türk’ün varlığıdır. Yaşananların hem uluslararası hukuk hem de ulusal güvenliğimiz açısından kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Askeri seçenekler de dâhil olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her olasılığı değerlendirmesi gerektiği kanaatindeyiz. Türkmeneli’ni asla feda edemeyiz. Milletimiz müsterih olsun. Türkmeneli kırmızı çizgimizdir. Büyük devlet olmanın ölçüsü istediğini yapabilmek değil, istemediğini yaptırtmamaktır. Türkmeneli’nde değil bir santim, bir milim dahi geri adım atılmamalıdır. Bu hususta atılacak tüm adımları sonuna kadar, kayıtsız ve şartsız destekleyeceğiz. Eğer gerekli adımlar bugün atılmazsa devlet yönetme irademiz milletimizin teveccühü ile buluştuğunda, biz gerekli tüm adımları tereddütsüz olarak atacağız” ifadelerine yer verildi.