STK’lardan BM Plastik Anlaşması çağrısı
Gülşah ÖZGEN/ADANA,(DHA)- PLASTİKSİZ Türkiye Platformu Girişimi, Birleşmiş Milletler (BM) Plastik Anlaşması müzakerelerine katılacak Türkiye delegasyonuna çağrı yaptı. Ülke genelinde 18 sivil toplum kuruluşunun içinde bulunduğu girişimin yaptığı açıklamada, "Anlaşma, plastik üretimini kaynağında azaltmalıdır, insan ve çevre sağlığı için tehlikeli olan kimyasalları ortadan kaldırmalıdır" ifadeleri kullanıldı.
BM Çevre Meclisi 2 Mart 2022'de küresel bir plastik anlaşmasının geliştirilmesine yönelik kararı kabul etti. Plastik kirliliğine son vermeyi amaçlayan anlaşma için müzakerelerin 5'inci oturumunun (INC-5) 25 Kasım ile 1 Aralık 2024 tarihleri arasında Kore Cumhuriyeti'nin Busan kentinde yapılması planlandı.
Türkiye'nin de katılım sağlayacağı bu oturum öncesi Akdeniz Koruma Derneği, Adana Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği, Diyarbakır Çevre Gönüllüleri Derneği, Doğa Araştırmaları Derneği, Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu, Gökçeada 8 Mart Üretici Kadınlar Derneği, Hukuk, Doğa ve Toplum Vakfı, İklim Adalet Koalisyonu, Kadın Balıkçılar Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Kocaeli Ekolojik Yaşam Derneği, Mekanda Adalet Derneği, Mikroplastik Araştırma Grubu, Plastiksiz Gökçeada Girişimi, Su altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği, Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Türk Toraks Derneği, Yeşil Düşünce Derneği'nin bir araya geldiği Plastiksiz Türkiye Platformu Girişimi, BM Plastik Anlaşması müzakerelerine katılacak olan Türkiye delegasyonuna çağrı yaptı.
'ANLAŞMA, PLASTİK ÜRETİMİNİ KAYNAĞINDA AZALTMALIDIR'
18 sivil toplum kuruluşunun içinde bulunduğu Plastiksiz Türkiye Platformu Girişimi, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Plastiksiz bir Türkiye için çaba harcayan sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, sivil inisiyatifler ve akademisyenler olarak bizler, Birleşmiş Milletler Plastik Anlaşması müzakerelerinde Türkiye’nin plastik kirliliği ile etkin mücadele ve plastik üretimini sınırlandırma yaklaşımını savunmasını talep ediyoruz. Türkiye’nin çevre ve insan sağlığı ve haklarının korunması adına kalıcı, anlamlı ve olumlu bir etki yaratabilmesi için, INC-5 toplantısı öncesinde ve sırasında aşağıdaki hususları ciddiyetle ele almasının bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz. Anlaşma, plastik üretimini kaynağında azaltmalıdır. İşlenmemiş plastik üretimi ve tedariki konusunda yasal olarak bağlayıcı kurallara ve hedeflere sahip olmak, etkili bir mücadele için vazgeçilmezdir. Bu kurallar, plastik üretiminin aşamalı olarak azaltılması için elverişli koşullar yaratmalıdır. Üretimin azaltılması, plastik kirliliğinin azaltılması için ilk temel koşuldur. Bu aynı zamanda, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC), dünyada yaşamı mümkün kılan ekosistemlerin ve ona bağlı canlı yaşamının güvenliği ve devamlılığı için kritik öneme sahip küresel ortalama sıcaklık eşiği olarak kabul ettiği 1,5 üzerine çıkmama hedefi için de gereklidir. Türkiye delegasyonunun bu gerçeği gözeterek, plastik üretiminin azaltılmasını savunur pozisyonda olması, bu pozisyonu savunan, hali hazırda mevcut olan koalisyonlara dahil olarak birlikte hareket etmesi ya da benzer bir isteklilikle bağımsız hareket etmesi arzu edilmektedir. Anlaşma, insan ve çevre sağlığı için tehlikeli olan kimyasalları ortadan kaldırmalıdır. Bunun için ihtiyatlılık ilkesini işlevsel hale getirecek kurallar getirmelidir. İnsan ve çevre sağlığının korunması, bu aracın temel amaçlarından biri olmalıdır. Bu ilke, aynı zamanda toksik olmayan bir döngüsel ekonomi yaklaşımı için de çok önemli bir gerekliliktir. Bizler Türkiye delegasyonundan, endüstrinin etkisinden bağımsız, bilimsel verilere dayalı, şeffaf bir yasaklı kimyasallar listesinin oluşturulmasını destekleyen bir tutum bekliyoruz." (DHA)