ADANA- Bitki yetiştiriciliğinde afetlere ve iklim değişikliğine karşı çözüm; bitki fabrikaları
ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Daşgan, laboratuvar ortamında kurulan ‘Bitki fabrikaları’nın her geçen gün artan kuraklık, sel, fırtına ya da salgın hastalıklar gibi iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı gıda güvenliğini korumak ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla geliştirilen tarımsal bir üretim modeli olduğunu söyledi.
İklim değişikliği hayatın her alanını tehdit etmeye devam ederken özellikle gıda erişimine çözüm amaçlı bitki yetiştiriciliğinde akademisyenler çeşitli projeler geliştirmeyi sürdürüyor. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü'nde Prof. Dr. Yıldız Daşgan'ın yönetiminde kurulan Kapalı Dikey Tarım Tesisi ve Bitki Fizyolojisi Laboratuvarı ile yapay zeka da kullanılarak çeşitli analizler yapılıyor. Burada bitkinin gelişimi açısından gerekli olan LED aydınlatma, ısıtma, serinletme, hava oransal nemi, CO2, hava akımı, su ve gübrenin sağlandığı, dikey katlar şeklinde kurulan ve Bitki Fabrikaları diye adlandırılan tesiste çok sayıda mühendis çalışma yapıyor.
GIDAYA ULAŞIMIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ SAĞLAYACAK
Prof. Dr. Yıldız Daşgan, bitki fabrikalarının gıda üretiminin teminatı açısından yeni nesil popüler üretim modeli olarak öne çıktığını belirterek, burada yaptıkları çalışmaları anlattı. Daşgan, "Bölümümüzde, 'Bitki fabrikaları' dediğimiz kapalı dikey tarım tesisinde tamamen kontrollü koşullarda sebze yetiştiriciliği denemeleri yapıyoruz. Burada sıcaklık, ışık, karbondioksit, hava ve nem gibi çevre koşullarını kontrol edebiliyoruz. Toprak kullanmadan su kültürleri tekniği ile bitki yetiştiriyoruz. Bu yetiştiricilik önümüzdeki yıllarda iklim değişikliğinin tehdit ettiği tarımda gıda güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak için mutlaka önem verilmesi gereken yeni nesil, modern bir tarım şeklidir" dedi.
YAPAY ZEKAYLA EN İDEAL ÜRETİM MODELİ ARAŞTIRILIYOR
Dışarıda yağmur, sel, fırtına ya da kuraklık dahi olsa bu üretim modeli ile bitkinin etkilenmeden istenilen koşullarda yetişmesinin sağlanabildiğini söyleyen Prof. Dr. Daşgan, şöyle devam etti:
"Böylelikle kesintisiz yıl boyunca ürün yetiştirebiliyorsunuz. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çukurova Üniversitesi'nin katkılarıyla yürütülen projemizde örnek ürün olarak marulu seçtik. Ayrıca marulda yapay zeka kontrolü ile en ideal koşullarda nasıl üretim yapılır bunun da araştırmasını yapıyoruz. Biz projemiz boyunca tüm bitkisel ve iklim verilerini alıp bilgisayar mühendisliği bölümündeki hocalarımıza ulaştıracağız. Onlar da bu verileri işleyerek böyle bir sistemde en ideal, en yüksek verimlilikte, insan beslenmesine katkısı en yüksek olacak şekilde marul üretiminin modellemesini yapacaklar. Bu tesiste uyguladığımız LED kombinasyonları, fotoperiyotları, sıcaklık ve iklim koşullarına bağlı olarak insan beslenmesi için öne çıkan tüm antioksidanlar, vitamin ve mineraller daha yüksek olabiliyor. Tüm bunların araştırmalarını yapıp en idealini tespit etmeye çalışıyoruz. Marul bitkisi için yaptığımız çalışma tamamlandığında domates, biber ve çilek için de bir projemiz YÖK'ten geçti."
Prof. Dr. Yıldız Daşgan, Katar, BAE, Suudi Arabistan gibi çok sıcak iklime sahip ülkelerde, Kanada, Ukrayna, Romanya, Rusya gibi çok soğuk ülkelerde ya da çok kalabalık Çin, Singapur, Tayland gibi uzak doğu ülkelerinde halihazırda kullanılan bu yöntemin Türkiye'de de önem verilmesi gereken bir tarım modeli olduğunu sözlerine ekledi. (DHA)
Haber:Gülşah ÖZGEN-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)