Geri Dön
Canlı YayınCumhurbaşkanı Erdoğan: Hangi siyasi partiye gönül verirse versin, tüm seçmenler kazanacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hangi siyasi partiye gönül verirse versin, tüm seçmenler kazanacak

Beykoz'da düzenlenen mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerin emanetine asla leke bulaştırmamış bir kardeşiniz olarak 5 yıl daha bu göreve talibiz. Son 21 yıldır Türkiye bize emanetti. Yarın biz de Türkiye'ye emanetiz. Son 21 yıldır milletimiz bize emanetti, yarın biz de milletimize emanetiz. Tıpkı bizim gibi sizlerin de emanete halel getirmeyeceğine inanıyorum" dedi. Erdoğan, hangi siyasi partiye gönül verirse versin, iradesini meşru yollarla gösteren tüm seçmenlerin kazanacağına vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hangi siyasi partiye gönül verirse versin, tüm seçmenler kazanacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beykoz'da düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de yer aldı. Burada vatandaşa seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın sandıkları patlatmaya hazır mıyız? Resmi rakamı aldık. Yolları bir tarafa, alanda ne kadar var. 70 bin şu anda katılım var. Burada 70 bin kişi olduğuna göre bu akşam durmak yok. Ne yapacağız büyün akraba, dost, eş, herkesi arıyor muyuz? Herkesi yarın sandıklara gitmeye muhakkak rehavete kapılmadan teşvik ediyor muyuz? Yarın akşam ben Beykoz'dan müjde bekliyorum. Bugün Beykoz, bir başka muhteşem. Güzel Beykoz'un güzel insanlarıyla beraber olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum" ifadelerini kullandı.

YARIM BIRAKTIĞIMIZ İŞİ YARIN ARADAKİ FARKI DAHA DA AÇARAK TAMAMLIYOR MUYUZ? 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu meydanda sadece kem gözleri kıskandıran büyük bir sevdayı değil aynı zamanda günden güne büyüyen tarihi bir zaferin işaretini görüyorum. Bu meydanda büyük ve güçlü Türkiye idealine gönül vermiş, kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla, 10 binlerce nefer görüyorum. Özgür iradesine zincir vurdurmayan, istiklale aşık demokrasi kahramanlarını görüyorum. Bu meydanda, 28 Mayıs akşamı sandıktan dalga dalga yükselecek gür sedanın müjdesini görüyorum. Bu meydanda 7 Mayıs'ta Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde düzenlediğimiz tarihi mitingin Beykoz'daki yansımasını görüyorum. Bu coşkuyla kaybetmeyeceğiz değil mi? Tıpkı bugün bu meydana koştuğumuz gibi yarın da sandıklara koşuyor muyuz? Sabahın erken saatlerinden itibaren oylarımızı kullanıyor muyuz? Bir önceki seçimde sandığa giden hiçbir kardeşimiz fire vermeyecek, buna var mıyız? Ne sebeple olursa olsun, gidemeyen varsa, onları da teşvik edeceğiz. Durmak yok. 14 Mayıs'ta yarım bıraktığımız işi inşallah yarın aradaki farkı daha da açarak, ezici bir çoğunlukla tamamlıyor muyuz? Kaybedeceklerini gördükçe milleti kutuplaştırmaya çalışanların oyunlarına gelmeyeceğiz. Kandil'deki ve Pensilvanya'daki alçaklarla yol yürümenin hıncını, milletten çıkarmak isteyenlerin provokasyonlarına prim vermeyeceğiz. Şu ana kadar hep olduğu gibi soğukkanlılıkla hareket edeceğiz. Bunu başardığımızda, sadece Cumhur İttifakı olarak değil, 85 milyon olarak hepimiz adımızı tarihe yazdıracağız" dedi.

İRADESİNİ MEŞRU YOLLARLA GÖSTEREN TÜM SEÇMENLER KAZANACAK 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah'ın izniyle yarın akşam öyle bir kazanacağız ki, bir avuç kifayetsiz muhteris dışında birliğimize ve dirliğimize uzanan kirli eller dışında ülkemiz üzerine hesap yapanlar dışında kimse kaybetmeyecek. Öyle bir kazanacağız ki milli iradeye parmak sallayan hadsizler dışında Kandil'den Türk siyasetini dizayn etmeye çalışanlar dışında Pensilvanya'dan ülkemizi karıştırmaya uğraşanlar dışında hiç kimse üzülmeyecek. Öyle bir kazanacağız ki 85 milyon ferdiyle tüm Türkiye kazanacak. Tüm renkleriyle milletimiz kazanacak. Uğruna nice bedel ödediğimiz demokrasimiz kazanacak. Hangi siyasi partiye gönül verirse versin, iradesini meşru yollarla gösteren tüm seçmenler kazanacak. İster 14 'ünde CHP'ye oy versin, ister DEVA, ister HDP, ister İYİ Parti hangisi olursa olsun oraya oy verenler dahi inşallah yarın Cumhur İttifakı'na oyunu verecektir, ben buna inanıyorum. Onları da davet edeceğiz, onlar da bu milletin evlatları. İnşallah birlikte yol yürüyeceğiz" dedi.

O TORBALARDAN DA CUMHUR İTTİFAKI ÇIKACAK 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın dört bir yanında her gece ellerini semaya açan mazlum ve mahzun gönüller kazanacak. Şu ana kadar 2 milyon yurt dışındaki vatandaşımız oy kullandı. PKK, ne yapıyor, onlara saldırıyor. Ama onlar oylarını kullandılar. Oylar Ankara'ya geldi. Onlar da açılacak. İnşallah o torbalardan da gümbür gümbür Cumhur İttifakı çıkacak. Her sabah, dükkanını Bismillah diyerek açan esnafımız, alın teriyle evine helal rızık götüren işçimiz de kazanacak. Yüreği kıpır kıpır olan gençlerimiz de kazanacak. Milli iradeye güvenen, ülkemiz için hayal kuran, kendini bu topraklara ait hisseden herkes, 28 Mayıs seçimlerinden kazanmış olacak çıkacaktır. Tüm kışkırtmalara rağmen, sandığa gölge düşürmeyenler, hukuktan, meşruiyetten ayrılmayanlar, sivil siyasetin değiştirici gücüne inananlar, sonuçtan bağımsız olarak bu seçimlerde inşallah muzaffer sayılacaktır. Sizlerden sandığa gittiğinizde bunları çok iyi değerlendirmenizi istiyorum" dedi.

21 SENEDİR BU ÜLKENİN KADINLARI KAYBETMEDİ, HEP KAZANDI 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ya bu sahtekarlar ne diyorlar? Kadınlar kaybedecek. Kadınlar niye kaybedecek? Bunlar böyle sahtekar. 21 senedir, bu ülkenin kadınları kaybetmedi, hep kazandı, kazandı Bay Kemal. Ama siz, bizim kızlarımıza üniversitelerimizin kapısını kapattınız. Senin yardımcın, ismini vermeye gerek yok. İkna odalarında kızlarımızın başlarını açtırttı. Onları ikna etmeye çalıştı. Nur Serter. Adını istiyorsunuz, verdim. Şimdi nerede Nur Serter, yok ama sen göstermelik olarak başörtülü kızlarımızı, bayanları alıyorsun, onlara bir rozet takarak bak biz başörtüye karşı değiliz diyorsun. Ya bırak bu sahtekarlığı, bu cambazlığı bırak. Ne olduğunuzu biliyoruz. Biz kimsenin dışlanmadığı bir Türkiye'yi kurduk. Kimsenin kendisini yalnız, sahipsiz, çaresiz hissetmeyeceği bir Türkiye için iradenize çok sıkı sahip çıkmanızı istiyorum. Benim kızlarım, İmam Hatip okulunun kapısından çevrildiler. Bay Bay Kemal, imam hatip, bak normal lise bile değil. Ben kızımı bir arkadaşımın müdür olduğu okula göndermek zorunda kaldım. Biz bu çileleri çektik, bu yanlışları gördük ama şimdi böyle bir sıkıntı elhamdülillah yok. 14 Mayıs'ta yüzde 52 ile şahsımıza teveccüh gösteren Beykoz'dan, ben bu sefer rekor bekliyorum. Rekora hazır mıyız? Sandıkları patlatmaya hazır mıyız? Beykoz, 28 Mayıs'ta durmak yok yola devam diyor muyuz? 28 Mayıs'ta doğru adımla, doğru adamla yola devam ediyor muyuz? 28 Mayıs'ta sandıkları patlatıyor muyuz? Bunun için son ana kadar çalışıyor muyuz? Beykoz maşallah yarına hazır" diye konuştu.

BÜYÜKŞEHİRE AİT OLAN SORUNU SEÇİMDEN SONRA BİZ ÇÖZECEĞİZ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyaset yolculuğumuza başladığımız günden beri hep eserlerimizle ve hizmetlerimizle konuştuk. Beykoz'u iyi tanırım. Hele hele Tokatköy'ün orada çok futbol oynadım. Yakınlarım var. O yakınlarıma babacığımla, anneciğimle gelir onların sımsıcak sütünü içerdik. Tanırım buraları, bilirim. Şimdi Tokat'ın sıkıntısı var. Büyükşehire ait olan bu sorunu inşallah seçimden sonra biz Çevre, Şehircilik Bakanlığımızla çözeceğiz. Büyükşehiri burada pas edeceğiz. Saf dışı bırakacağız. Bu adımı da inşallah atacağız. Bay Bay Kemal durmadan palavralar sallıyor. Ya Bay Bay Kemal, sen hukuk nedir bilmiyorsun. Bir defa, parlamentoda şu anda senin sayın ney? Hiç. Gittin 40 tane milletvekilini yüzde 1 oyu olanlara verdin ya. Hani sen hesap uzmanıydın ya?" dedi.

CUMHUR İTTİFAKI SANA NE DİYECEK; HADİ ORADAN… 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda biz, Cumhur İttifakı olarak 323'le parlamentodayız. Biz, yasal düzenleme yapabilecek güçteyiz. Senin yasal düzenleme yapma gücün var mı? Yok. Kime geleceksin, Cumhur İttifakı'na. Ya Cumhur İttifakı sana ne diyecek. Hadi oradan. Bu komisyonlardan geçmeyi gerektirir e senin komisyonlarda yeter sayın var mı? Yok. Genel kurulda var mı? Yok. Dolayısıyla Bay Bay Kemal, önce sen hukuku öğren. Parlamento hukukunu öğren. Durmadan böyle yalanlarla dolanlarla, talanlarla bu ülkede iş yapacağını zannediyorsan, yapamayacaksın. Milletimiz bize İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini verdi. İcraat yaptık. Hatırlayın o günleri. Ardından 12 yıl boyunca başbakan olarak sorumluluk yükledi, proje ürettik. 2014 Ağustos'undan bu yana da Cumhurbaşkanı olarak 94 ruhuyla ülkemize aşkla, hizmet ediyoruz. İstanbulla birlikte 81 vilayetimizin tamamına mührümüzü vurduk. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kim yaptı? Bir de bunlara sorun ya? Bay Bay Kemal ya, siz ne yaptınız? 4 yıldır bu Ekrem İstanbul'da belediye başkanı. Ne yaptı? Bir yağmur çamur olduğu zaman CHP'nin tanımı aklıma geliyor. CHP demek ne demekti? Çöp, çukur, çamur" diye konuştu.

İstanbul'da belediye başkanlığı döneminde yapılan çalışmalardan da söz eden Erdoğan, "Sanane Van'dan, sen önce İstanbul işini bir hallet. Böyle bir durumu yok. Türkiye tarihinin en büyük yatırım hamlesiyle bizim dönemimizde tanıştı. Orada gitmiş, HDP'nin işaretlerini yapıyor. Kardeşlerim, bunlar talimatı nereden alıyor? Kandil'den alıyor. Biz talimatı nereden alıyoruz? Allah'tan ve milletimizden alıyoruz. Aramızdaki fark bu. Bunlar teröristlerle beraber yol yürüyor değil mi? Cudi'de, bu teröristleri inlerinde öldürdük mü? Gabar'da öldürdük mü? Bestler Deresi'nde öldürdük mü? İnanın bunlar fırsat bulsun bu milletin inlerine girerler. Bunu Diyarbakır'da yaptılar mı? Diyarbakır'da 51 kürt kardeşimizi maalesef bu Selo'nun talimatıyla Diyarbakır'da öldürdüler mi? Şimdi ne diyor Bay Bay Kemal, Selo'nun çıkmasını istiyorsanız oyunuzu bize vereceksiniz diyor" dedi.

SEN BAYRAKSIZLARLA BERABER YÜRÜYORSUN 

Son 21 yılda yapılanların yer aldığı videoyu izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunları CHP'li kardeşlerimize lütfen anlatın. İYİ Partililere anlatın. HDP'lilere anlatın. Diğerlerini zaten saymaya gerek yok. Anlatın ki, bilenler bilmeyenlere bunu anlatsın. Kime oy verdiğini bilsinler. Bunlar bizim 21 senelik sicil defterimizdir, bunlar bizim karnemiz. Özetin özeti olan bu eserle haricinde herkesin hayatına dokunan nice işler yaptık. Hamd olsun bize olan güveninizi, bize olan inancınızı boşa çıkarmadık. Şimdi birileri çıkmış kırıklarla dolu karnelerine bakmadan, bize laf atıyor. Bizim vatan sevgimizi sorgulayanlar başka yere değil, işte bunlara baksın. Çıkmış Bay Bay Kemal, Kandil'den aldığı talimatla konuşuyor. Bay Bay Kemal sen bizim bayrak sevgimizle asla aşık atamazsın. Sen bir defa bayraksızlarla beraber yürüyorsun. Kandil'dekinin bayrağı mı var? Onun uzantılarının zora girmedikleri zaman toplantılarına Türk bayrağını bile sokmuyorlar. Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Biz buyuz. Bay Bay Kemal peki sen nesin? Çıkmış şimdi milliyetçi olmuş. Milliyetçilik anlayışımızı öğrenmek isteyenler hiç uzağa gitmesin. Bizim 21 yılda ülkemize kazandırdıklarımıza baksın. Öyle masa yumruklamakla milliyetçi olunmaz. Hamasetle, dün söylediğini bugün inkar etmekle milliyetçi olunmaz. Kandil'le, Pensilvanya'yla kol kola girenlerden milliyetçi olmaz" ifadelerini kullandı.

BENİM MİLLETİM SANA BÖYLE BİR FIRSATI DA YARIN VERMEYECEK 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batı'da vatan millet deyip, doğuda kana kan intikam naraları atanlarla, miting düzenleyenlerden milliyetçi olmaz. Meydan meydan dolaşıp eli kanlı katillere özgürlük isteyenlerden de milliyetçi olmaz. İcazeti batı başkentlerinde arayanlardan milliyetçi olmaz. Londra'daki bir avuç tefeciye boyun bükenlerden milliyetçi olmaz. İnanıyor musunuz? Londra'dan 300 milyar dolar alacakmış. İnandınız mı? Bay Bay Kemal, bu Londra'da masalarında oturdukların sana delikli kuruş vermezler. Sen daha cahilsin. Bunları bilmiyorsun. Sana benim milletim zaten böyle bir fırsatı da yarın vermeyecek. Milliyetçilik eserle olur, hizmetle olur, Türkiye'nin ve Türk milletinin hakkını cesaretle savunmakla olur. Şu büyükşehirlerde ne yaptınız? İstanbul'da ne yaptınız? Rezalet. Ankara'da ne yaptınız? Rezalet. İzmir'de ne yaptınız? Rezalet. Yavuz Sultan Selim Köprüsü diyorum, Marmaray diyorum, Avrasya Tüneli diyorum, bak biz eserlerimizle konuşuyoruz. Osman Gazi Köprüsü diyorum, az önce izlediniz. Çanakkale Şehitler Köprüsü diyorum, var mı sizin böyle bir eseriniz. Ama biz Ziya Paşa'nın dediği gibi eşek olur kalır semeri, insan ölür kalır eseri" dedi.

MİLLİYETÇİLİK AY YILDIZLI AL BAYRAĞA UZANAN KİRLİ ELLERİ KIRMAKLA OLUR 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milliyetçilik ay yıldızlı al bayrağa uzanan kirli elleri kırmakla olur. Milliyetçilik Azerbaycan'la sırt sırta verip 30 yıl sonra Karabağ'ı özgürleştirmekle olur. Senin yanındaki adamlar üstelik Azerbaycan'da büyükelçilik yapmış olan yanındaki adamın maalesef Azerbaycan'a hakaret etmekle maruf. Şimdi Azerbaycan'a girişi yasaklandı niye? Böyle bir haini sokarlar mı? Ama biz Karabağ'a her şeyimizle gittik. Karabağ'da Azeri kardeşlerimizin yanında olduk. Yarın yine yanlarında olacağız, niye? Onlar bizim canımız. Can Azerbaycan diyoruz, boşuna değil. Milliyetçilik Türk Devletleri teşkilatını kurarak asırlık hayalleri, gerçeğe dönüştürmekle olur. Milliyetçilik kendi silahını, kendi gemisini, savaş uçağını, tankını, arabasını üretmekle, kendi kararlarını kendisi almakla olur. Milliyetçilik, terör örgütlerinin başını, yurt içinde ve dışında ezmekle olur. Biz, Cumhur İttifakı olarak işte bunu yaptık. Bunu başardık. Biz hangi uluslararası toplantıya gidersek gidelim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin şerefine leke sürdürmedik. Ne hak yedik, ne açgözlü emperyalist güçlerin hakkımızı yemesine izin verdik. Milletimizin huzuruna yeni bir teklifle çıkıyoruz. Bunun adı ne? Türkiye Yüzyılı. Türk Cumhuriyetimizin yeni asrını, Türkiye Yüzyılı'nın da başlangıç noktası haline getirmek istiyoruz. 21 yılda kurduğumuz sağlam temeller üzerine inşallah büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN KURDUĞU PARTİYİ 3 AYDA TALAN ETTİLER 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha çok koşturacak, daha fazla ter dökeceğiz. Mazlum ve mağdurlara daha sıkı sahip çıkacağız. Gençlerimize yönelik daha çok proje geliştireceğiz. Emeklilerimizin hayat kalitesini daha çok yükselteceğiz. Hanım kardeşlerimizin daha fazla yanlarında olacağız. Depremzedelerimizin yaralarını daha hızlı saracağız. Toplumumuzun hiçbir kesimini ihmal etmeden, 85 milyonun tamamı için canla başla çalışmayı sürdüreceğiz. Tüm bunları da son 21 yılda olduğu gibi yine sizlerin desteği ve duasıyla yapacağız. Bizim yaptıklarımız da, yapmayı vadettiklerimiz de işte bunlar. Gizlimiz saklımız yok. Kapalı kapılar ardında verilen sözlerimiz yok. Terör örgütlerinin siyasi uzantılarıyla yapılan pazarlıklar yok. Önüne her gelene Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, vekillik, üst düzey bürokratlık dağıtma kurnazlığı da yok. Sadece samimiyet var. Şeffaflık var, dürüstlük var. İlkeler ve ortak değerler etrafında kenetlenme var. Ülkenin ve milletin çıkarının her şeyi üstünde gören bir vatanperverlik var. CHP Genel Başkanı'nın durumunu ise anlatmaya gerek bile duymuyorum. Kaset kumpasıyla monte edildiği koltuğunu korumak uğruna Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu 99 yıllık partiyi 3 ayda talan ettiler. Bu ülkenin ikinci büyük partisi, marjinallerin, mezhepçi fanatiklerin devlete seri katil iftirası atan radikal tiplerin adeta oyuncağı haline dönüştü" dedi.

KUMAR MASASININ TEK KAYBEDENİ VARDIR O DA CHP GENEL BAŞKANI VE CHP SEÇMENİ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batan geminin malları gibi her gelen CHP'den bir şey kapıp götürüyor. Bu yağmaya en son katılanlar CHP Genel Başkanı'nı en son oyuna getirenler ise bizzat masadaki arkadaşları olmuştur. Kılıçdaroğlu, 6 benzemezi bir araya getirerek yaklaşık 1 buçuk sene önce bir sofra kurdu. Halil İbrahim Sofrası. Her ne kadar tutmasa da Kılıçdaroğlu bu masayı Halil İbrahim sofrası diyerek millete pazarlamaya çalıştı. Fakat bu masanın bizzat ortağı tarafından daha ziyade bir kumar masası olduğu söylendi. Kılıçdaroğlu ve masadaki arkadaşları 1 buçuk sene boyunca toplandılar, yediler, içtiler, eğlendiler hatta bir ara kavga bile ettiler. Sürecin sonunda toplam oyları yüzde 1'i bile bulmayan masa arkadaşları yaklaşık 40 milletvekilliğini cebe koyarak masadan kalktılar. Tüm hesabı da sürekli ben hesap uzmanıyım diyen Kılıçdaroğlu ile CHP seçmenine ödettiler. 6'lı olarak başlayan, sonradan katılanlarla 11'e çıkan kumar masasının tek kaybedeni vardır o da CHP Genel Başkanı ve CHP seçmenidir. Bunun dışında herkesin keyfi yerinde, işler tıkırındadır. Kılıçdaroğlu bizzat masadaki arkadaşları tarafından tezgaha getirilmiş, kandırılmış, tüm hesabı tek başına ödemekle yüz yüze bırakılmıştır. Türk siyaseti tarihin en büyük siyasi dolandırıcılık olayına sahne olmuştur. CHP Genel Başkanı'nın 14 Mayıs'tan beri giderek çirkinleşen siyaset dilinin gerisinde işte bu aldatılmışlık duygusu vardır. Milletin yarısını vatanını satmakla itham etmesinin sebebi işte budur. Kendine oy vermeyen herkese hakaret etmesinin sebebi işte budur. Kandil'deki terör baronlarının desteği de Kılıçdaroğlu'nu kurtaramamıştır" ifadelerini kullandı.

5 YIL DAHA BU GÖREVE TALİBİZ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Erdoğan bu ülkenin başında olduğu sürece, 323 Cumhur İttifakı parlamentoda olduğu sürece siz bunların hiçbirini yapamazsınız. Kandil'i de bunların başına çökerteceğiz. Cudi, Gabar'ı, Tendürek'i, Bestler Deresi'ni çökerttiğimiz gibi Kandil'i de çökerteceğiz. İnşallah yarın sandıklara gittiğimizde bunların hesabını da soracağız. Vereceğimiz oylarla bir daha böyle rezilliklerin yaşanmasının önüne geçeceğiz. Siyaset, ülkeye ve millete hizmet yolculuğunun adıdır. Siyaset ancak millet için, milletle beraber yapıldığında anlamlıdır. Yoksa oturulan koltukların getirilen makamların hiçbir anlamı yoktur. Biz siyasete hep bir sorumluluk ve vazife şuuruyla yaklaştık. Sandıkta verdiğiniz her oyu kutlu bir emanet olarak gördük. Bize tevdi ettiğiniz her göreve yine bir emanet olarak baktık. Siz bize önce sadece milletimizin değil, tüm dünyanın göz bebeği olan bu güzel şehri emanet ettiniz. Daha sonra 2002'de Anadolu İhtilalini yaparak başbakan sıfatıyla tüm Türkiye'yi emanet ettiniz. 2014 yılında da en yüksek temsil makamı olan Cumhurbaşkanlığını emanet ettiniz. Bize verdiğiniz her emaneti namusumuz bilip, gerektiğinde canımız pahasına en güzel şekilde taşıdık. Ne terör örgütlerini, ne vesayet güçlerini ne de Türkiye düşmanı odakların bu emaneti gasbetmesine izin vermedik. 85 milyonun her bir ferdinin sorumluluğunu yüreğimizde hissederek, gece gündüz demeden çalıştık. Eksiği fazlasıyla yaptıklarımız ve yapmak isteyip de yapamadıklarımız da, sizlerin emanetini alnımızın akıyla buraya kadar getirdik. Şimdi önümüzde yine bir karar anı var. Yarın sadece kendimizle ilgili değil, evlatlarımızın, ülkemizin, istikbaliyle ilgili de çok hayati bir karar vereceğiz. Sizlerin emanetine asla leke bulaştırmamış bir kardeşiniz olarak 5 yıl daha bu göreve talibiz. Son 21 yıldır Türkiye bize emanetti. Yarın biz de Türkiye'ye emanetiz. Son 21 yıldır milletimiz bize emanetti, yarın biz de milletimize emanetiz. Tıpkı bizim gibi sizlerin de emanete halel getirmeyeceğine inanıyorum. Milletimizin en doğru kararı vereceğinden asla şüphe duymuyorum.  Öyle bir haykıralım ki, tüm Türkiye duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Sandıklar, size emanet. Ülkem, sizlere emanet. Şu muhteşem katılım yarın sandıklar da patlayacak. Yolumuz açık olsun" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahilde gördüğü kanoculara da selam gönderdi.

ERBAKAN: YARIN BU AZİZ MİLLET BİR KEZ DAHA ŞAHLANACAK 

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ise, "Merhum Erbakan hocamızın bir sözünü hatırlatmak isterim. Diyordu ki bu CHP'nin döktüğü suyla abdest olmaz diyordu. Allah gani gani rahmet eylesin. Bu olay yaşanmış bir olay. Bizzat kendisi de anlatmıştı. CHP'nin döktüğü suyla abdest olmaz derdi. Bu gerçeği bilen aziz milletimiz 14 Mayıs'ta gerekeni sandıkta yaptı. İnşallah yarın ikinci bir adımı daha atacak. Yarın inşallah bu aziz millet bir kez daha şahlanacak, bir kez daha tarih yazacak ve sayın Cumhurbaşkanımızı bir kez daha cumhurbaşkanı olarak seçecek. Aziz milletimiz yarın yapacağı tercihle bu ülkenin yeniden 28 Şubat'ın karanlıklarına dönmesine müsaade etmeyecek. İnanç özgürlüğü alanındaki kazanımlarımızın kaybedilmesine müsaade etmeyecek. Bu ülkenin bu devletin bu milletin 8 başlı bir yönetimin karmaşasına, kaosuna, macerasına sürüklenmesine müsaade etmeyecek. İstanbul'da zulüm 1453'te başladı diyenlere yarın gereken cevabı verecek inşallah. Aziz milletimiz destekçileri, dış güçler olan terör örgütleri olan dış güçlerin dergileri ve yayın organları olan LGBT lobileri olanlara yarın gereken cevabı en güçlü şekilde verecek inşallah. Sandıklardan Sayın Cumhurbaşkanımızın zaferi çıkacak. İnşallah yasamayla yürütmenin de uyum içerisinde istikrarlı bir şekilde çalışmasına vesile olunacak. 29 Mayıs Pazartesi gününden itibaren İstanbul'un fetih yıldönümüyle birlikte yeniden büyük Türkiye'nin kutlamasını, 28 Mayıs zaferinin kutlamasını ve Türkiye yüzyılının başlangıcının kutlamasını yapacağız. 28 Mayıs zaferimizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.