Türkiye'de 2023'te 565 bin 435 çift evlendi, 171 bin 881 çift boşandı, 171 bin 213 çocuk ise velayete verildi. Anne babanın ayrılığı sonrası 2010'da 96 bin 366 olan velayete verilen çocuk sayısı, 14 yılda yüzde 77,67 arttı. Türkiye'de 2011'de 99 bin 865, 2012'de 100 bin 624, 2013'te 102 bin 120, 2014'te 107 bin 337, 2015'te 109 bin 978, 2016'da 106 bin 460, 2017'de 108 bin 297, 2018'de 125 bin 768, 2019'da 140 bin 858, 2020'de 125 bin 948, 2021'de 167 bin 188, 2022'de 181 bin 698, 2023'te 171 bin 213 çocuk velayete verildi.
SON 7 YILDA YÜZDE 58,1 ARTTI
Son yıllarda boşanma ve velayete verilen çocuk sayısındaki artış dikkati çekti. 2010'dan sonraki verilere yıllara göre velayete verilen çocuk sayısında sürekli artış gerçekleşti. 2010'da 96 bin 366 olan velayete verilen çocuk sayısı 2016'da 106 bin 460'a ulaştı. Artış 2017 yılından sonra daha fazla oldu. 128 bin 411 çiftin boşandığı 2017'de velayete verilen çocuk sayısı 108 bin 297 oldu. Son 7 yılda ise velayete verilen çocuk sayısı yüzde 58,1 arttı.
YILLARA GÖRE BOŞANMA SAYISI
Yıllara göre 2010'da 118 bin 568, 2011'de 120 bin 117, 2012'de 123 bin 325, 2013'te 125 bin 305, 2014'te 130 bin 913, 2015'te 131 bin 830, 2016'da 126 bin 164, 2017'de 128 bin 411, 2018'de 143 bin 573, 2019'da 156 bin 587, 2020'de 136 bin 570, 2021'de 175 bin 779, 2022'de 182 bin 437, 2023'te 171 bin 881 çift boşandı.
ÇİFTLER BİRBİRİNİN OLUMLU, OLUMSUZ DAVRANIŞLARINI GÖREBİLMELİ
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Erdoğan, mutlu birliktelik hayaliyle başlayan evliliklerde boşanarak yollarını ayıran çiftlerin sayısında son dönemde artış yaşandığına dikkati çekti. Çiftlerin evlilik sürecinde birbirlerinin olumlu veya olumsuz yönlerini değerlendirememesinin boşanmalardaki en büyük neden olduğunu aktaran Doç. Dr. Erdoğan "Evlilik süresinde sadece olumsuz yanları, evlilik öncesinde ise sadece olumlu yanlarını görebiliyorlar. Bu nedenle bir kişinin hem olumlu hem olumsuz yanları olabileceğini, burada birbirine saygı göstermesi gerektiğini unutuyorlar. Bu nedenle olumsuz yanlarını ön plana çıkarıyorlar. Özellikle de evliliğin ilk yıllarında boşanma vakaları artıyor. Bir diğer önemli boşanma nedeni ise bireylerin psikolojik rahatsızlıkları. Özellikle alkol ve madde kullanım bozukluğu gibi durumlar da boşanmanın en önemli nedenleri arasında ve evliliklerin bitmesine, boşanmaların artmasına neden olabiliyor" dedi.
ERGENLERDE, SİGARA VE MADDE KULLANIMI ARTABİLİYOR
Boşanma sürecinde erkek ve kadınların ruhsal etkilenmeler gösterdiğine değinen Doç. Dr. Erdoğan "Çocukları var ise çocuklarda da belli ruhsal etkilenmeler görülebiliyor. Boşanan çiftlerin çocuklarında kaygı bozuklukları, depresyon gibi hastalıklar görülebiliyor. Çocuklardaki ruhsal hastalıklar yetişkinler gibi semptomlar göstermiyor. Çökkünlük, mutsuzluk gibi belirtiler yerine daha agresif olma, okul başarısında düşme, arkadaş çevresinin değişmesi, sigara ve madde kullanımı gibi olumsuz tutumların artması gibi belirtiler verebiliyor. O nedenle özellikle boşanma sürecindeki ailelerin mutlaka çocuklarını çocuk ergen psikiyatri polikliniğine götürmelerini öneriyorum. Çocuklar bu süreçte özellikle ergen döneminde çok hassas olup, çok fazla etkilenebiliyorlar" diye konuştu.
İDRAR KAÇIRMA, YEME BOZUKLUĞU VE SİNİRLİ DAVRANIŞLAR
Çocukların yetişkinler gibi bazen sıkıntılarını ifade edemediğini dile getiren Doç. Dr. Erdoğan "Çocuğun okul başarısı düşmeye başlıyor, okuldan kaçıyor, arkadaş çevresi değişiyor, arkadaşlarıyla kavga ediyorsa, daha sinirli, olumsuz tutumlarının artması gibi belirtiler varsa mutlaka profesyonel destek alınmasında fayda var. Özellikle de 7 yaşına kadar olan çocuklarda idrar kaçırma, yemek yeme bozukluğu gibi farklı belirtiler görülebiliyor" dedi.
EVLİLİĞİN OLUMSUZ BİR ŞEY OLDUĞU İNANCI OLUŞUYOR
Boşanan çiftlerin çocuklarının ilerleyen hayatlarında evlilik ile ilgili düşüncelerinin etkilendiğini aktaran Doç. Dr. Erdoğan, "İleriki yaşlarda evliliğe tutumları olumsuz olabiliyor. Özellikle ailelerin çocukların yanında yaptığı yoğun kavga, saygısız davranışları ilerleyen yıllarda bu bireylerin evliliğin olumsuz ya da kötü bir şey olduğu inancının oluşmasına neden olabiliyor. Bu da bireylerin evlilikten uzak kalmasına, yalnızlaşmasına, ikili ilişki kurmada zorluklara neden olabiliyor" diye konuştu.
'BOŞANMA KARARINDA ÇOCUĞA 'ETKİSİNİN OLMADIĞI' MESAJI VERİN'
Boşanma aşamasındaki ebeveynlere tavsiyede bulunan Doç. Dr. Erdoğan, "Boşanma aşamasında çiftler, bu kararın iki yetişkinin kararı olduğu ve çocuğun etkisinin olmadığı mesajını çocuğa çok iyi şekilde vermeli. Çocukların bu durumlarda kendini suçlama, 'Acaba benim yüzümden mi boşanıyorlar, benim yaptığım bir davranış mı buna neden oldu' gibi inanışları olabiliyor. Bunun iki yetişkinin kararı olduğu, çocuğun bu kararda herhangi bir etkisinin olmadığı özellikle belirtilmeli. Her iki tarafın boşansalar da ayrı yaşasalar da çocuğu sevecekleri, ona destek olacakları yönünde mesaj vermeleri önemli. Çocukla ilgili sıkıntı gözlemlendiğinde çocuk ergen psikiyatriden destek alınmasını öneriyorum." (DHA)