Semiha Bekil 7 aylık disiplinli çalışma sonunda 48 kilometrelik Manhattan Parkuru’nu yüzdü
Bacağındaki ödem problemi koşmasına izin vermeyince 2 yıldır günlük egzersizlerini yüzerek yapmaya başlayan 42 yaşındaki Semiha Bekil, 1 yıldır hayalini kurduğu Manhattan Parkuru’nu yüzmeyi başardı. Yalnızca 7 ayda yaptığı yoğun antrenmanlarla 48 kilometrelik parkuru 9 saat 52 dakikada tamamlayan Bekil, “Ben hep motivasyonun daha önemli olduğunu düşünüyordum ama bu sene disiplinin motivasyon yarattığını öğrendim. Hiç kimse yapamayacağım diye düşünmemeli. İstekleriniz için gerekenleri yaptığınızda, olduğunu göreceksiniz. Ben de bunu Manhattan’ı yüzerek hatırlamış oldum” dedi. Bekil, Amerika Birleşik Devletleri’nin Newyork eyaletindeki ‘Manhattan Parkuru’nu tamamlayan 10’uncu Türk oldu.
Geçmişte ‘Manhattan Island Marathon Swim’ olarak bilinen ’20 Bridges Swim’ parkuru Manhattan Adası çevresinde geleneksel olarak saat yönünün tersine tamamlanan 28,5 mil 48,5 kilometrelik bir yüzmeyi içeriyor. Etkinlik, adını yüzücülerin parkur boyunca adanın çevresindeki 20 köprünün altından geçmesinden alıyor. New York Open Water tarafından düzenlenen ve dünyanın en zorlu açık su yüzme etkinliklerinden kabul edilen yarışmada katlımcıların Hudson, East ve Harlem nehirlerinden geçerken akıntı, değişken su sıcaklıkları ve su trafiği gibi çeşitli zorluklarla başa çıkmaları gerekiyor.
“SON ON YILDIR SPOR HAYATI İÇERİSİNDEYİM”
Parkuru tamamlayan 10’uncu Türk sporcu olan Semiha Bekil yaşadıklarını, motivasyon kaynağını ve suda neler hissettiğini anlattı. 14 yıl süren bankacılık hayatının ardından kurumsal hayatı bırakıp Gayrimenkul Danışmanlığı yapmaya başlayan ve bu değişikliği spora başladığı zamanlarda yapabildiğini söyeyen Bekil, sporu hayatına son on yıldır, sağlıklı kalmak amacıyla dahil ettiğini anlattı. Bekil, “Küçüklüğümde hiç spor yapmadım. Sadece küçük voleybol takımlarında oynamıştım. Son on yıldır, 32 yaşından beri spor hayatı içerisindeyim. 14 yıl bankacılık yaptım ve bankacılıkta motivasyonumu yitirdiğim anlar olmuştu. Tam o sırada da koşmaya başlamıştım. Koşu benim zihnimi aklımı kalbimi özgürleştirdi ve hayatımda iş değişikliği yapmaya böyle karar verdim ve karşıma Gayrimenkul Danışmanlığı çıktı. Aktif olarak koşuyordum. Üzerine bisiklet ve triatlon eklendi. Triatlon için de yüzmem gerekiyordu. Yüzme serüvenim de aslında böyle başladı. Çok disiplinli olmamakla birlikte haftada bir-iki gün yüzme antrenmanları yapıyordum. Son iki yıldır dizim koşmama izin vermediği için ben de yüzme antrenmanlarını arttırdım” dedi.
“EN BÜYÜK MOTİVASYONUM BAŞARABİLECEĞİME İNANMAK OLDU”
Bekil 1 yıldır hayalini kurduğu Manhattan Parkuru’na hazırlanma sürecini de paylaştı. New York şehrinin en sevdiği şehirlerden olduğunu ve en büyük motivasyonunun da parkuru tamamlayacağına olan inancı olduğunu söyleyen Bekil şöyle konuştu:
“Geçen sene New York'ta böyle bir yüzme yarışması olduğunu öğrendim. Çok heyecanlandım, New York benim dünyada en sevdiğim şehirlerden birisiydi. Acaba ben de yapabilir miyim diye merak ettim ve 7 aydır sadece disiplinli bir şekilde antrenman yaptım. Yarışma için başvuruda bulunduk fakat yedeklerdeydim. Son iki ay kala bir mail geldi; ‘27 Temmuz'da uygunluk var yüzmek ister misiniz’ diye. Son iki ay çok daha yoğun antrenman yaptım. Hem sabah, hem akşam antrenman yaptım. Aynı zamanda profesyonel bir iş hayatım var. Proaktif bir şekilde de çalışıyorum. Benim için hiç kolay bir süreç değildi ama buna değerdi. Bunu yapmayı çok istiyordum. En büyük motivasyonum da bunu başarabileceğime bir şekilde inanmak oldu.”
“YARIŞMAYA BAŞLAYACAĞIM ANDA İKİ ŞEYDEN KORKUYORDUM…”
Semiha Bekil 9 saat 52 dakika boyunca içinde kaldığı parkurun şartlarından da bahsetti. Suya inmeden önceki tereddütlerini de anlatan Bekil, “Yarışmaya başlayacağım anda iki şeyden korkuyordum; bunlardan biri suyu çok küçümsemek, diğeri de gözümde çok büyütmekti. İkisi de çok tehlikeli çünkü eğer parkuru kafamda çok büyütürsem yüzerken hata yapabilirdim. Küçümsersem de çok zorlanabilirdim. Ama bunların hiçbiri olmadı. Bu arada bu yarışma her yarım saatte bir beslendiğiniz bir yarışma. Her yarım saatte bir sıvıyla besleniyorsunuz ve o sizin performansınızı devam ettirmenizi sağlıyor. Bununla birlikte suda yüzerken esasında güvenli bir su olduğu için kafanızı bile kaldırmanıza gerek olmuyor” diye konuştu.
“MOTİVASYONUM KOL AĞRIMI VE DİĞER ZORLAYICI ŞARTLARI YENDİ”
Bekil yarışırken kendisini en çok zorlayan fiziksel ve çevresel şartlardan da bahsetti:
“Dördüncü saat geride kalmıştı ve kollarım ağrımaya başladı. O biraz beni tedirgin etti. Çünkü saat olarak erken buldum ve o anda ‘kollarım ağrıyor, bitiremeyeceğim’ diye biraz korktum ama sonra geçti. Motivasyonum kol ağırımı yendi diyebilirim. Bununla birlikte parkur şartlarında ilk başladığımda ki dalgalar beni biraz zorladı. Feribotlar geçiyor ve çok dalga yaratıyorlardı. Bir anda ürktüm ama sonra sakin kalmayı tercih ettim. Bir de son 1-2 saat kala karanlığa kaldım. Karanlık deniz, rüzgâr ve akıntı birleşince dalgalı bir deniz haline geldi. Yani bitirişe son 1 saat kala dalgalı bir suda yüzdüm. Önce biraz ürktüm sonra yine motivasyonum korkumu yendi ve bitirebildim.”
“SUDA ARKADAŞLARIM KENDİM VE ÜLKEM İÇİN DUA ETTİM”
Suda kaldığı 9 saat 52 dakika boyunca neler düşündüğünü, bitiriş için kendini nasıl motive ettiğini de aktaran Bekil, bol bol dua ettiğini ve 20 köprünün altından geçerken yarışmanın ikonik ritüelini gerçekleştirdiğini anlattı. Bekil, “ On saat boyunca ilk önce şehrin tadını çıkarttım. Şehri yüzerken izlemek çok güzeldi. Sonra hayallerime odaklandım. Arkadaşlarım için, kendim için dua ettim. Ülkem için dua ettim. Hep pozitif şeyler düşünmeye çalıştım. Bir de New York’da bu parkuru yüzerken 20 köprünün altından geçiyorsunuz ve ritüele göre köprülerin altından ters yüzerek geçmeniz gerekiyor. Havaya bakarak ve dua ederek geçiyorsunuz. Ben de tabii ki birçok dilek diledim. Çok keyifliydi. Hep arkadaşlarımı, hayatımı, hayallerimi düşündüm. Burada olmayı çok hayal etmiştim. Çok istemiştim ve onun mutluluğunu da yaşayarak yüzdüm” ifadelerini kullandı.
“DİSİPLİNİN MOTİVASYON YARATTIĞINI ÖĞRENDİM, GEREKENİ YAPTIĞINIZDA İSTEKLERİNİZİN OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ”
Semiha Bekil bundan sonraki hedefinin Manhattan, Catalina ve Manş Denizini geçmeyi başaranların hak ettiği ‘Tripple Crown’ adındaki ödülü almak olduğunu söyledi. “Bunun için de tekrar antrenmanlara devam edeceğim” diyen Bekil, motivasyon için disiplinin önemine vurgu yaptı. Bekil konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Yıllardır benim bir şekilde spor hayatım vardı ama hiçbir zaman disiplinli yapmamıştım. Ben hep motivasyonun daha önemli olduğunu düşünüyordum ama bu sene disiplinin motivasyon yarattığını öğrendim. Ben de bazen antrenmana hiç gitmek istemiyordum, ama zorla kendimi o havuzun kenarında buluyordum. Zorla yüzüyordum, antrenmanı bitiriyordum. Eğer o günlerden birinde o antrenmanı yapmasaydım ertesi gün de yapamayacaktım. O yüzden her gün antrenman yapmaya kendimi adayarak bu şekilde motivasyonumu yarattım. Hiç kimse yapamayacağım diye düşünmemeli. Hayata baktığımızda istekleriniz için gerekenleri yaptığınızda, olduğunu göreceksiniz. Ben de bunu Manhattan’ı yüzerek hatırlamış oldum.”