Geri Dön
SporATFF Başkanı Ayhan Yıldız: Avrupa'da yetişen gençlerimiz artık milli takımımızı seçiyor

ATFF Başkanı Ayhan Yıldız: Avrupa'da yetişen gençlerimiz artık milli takımımızı seçiyor

Avrupa Türk Futbol Federasyonu (ATFF) Başkanı Ayhan Yıldız, “Gençlerimiz artık milli takımımızı seçiyor. Neden, çünkü gençlerimiz milli takımda başarı olduğunu görüyor. Artık eskisi gibi değil. Almanya'da oynayayım, Avrupa'da bir takımda oynayayım artık öyle bir olay yok" dedi.

ATFF Başkanı Ayhan Yıldız: Avrupa'da yetişen gençlerimiz artık milli takımımızı seçiyor

Avrupa Türk Futbol Federasyonu (ATFF) Yönetim Kurulu Üyeleri, UEFA Uluslar Ligi'nde A Milli Futbol Takımı'nın Macaristan'ı deplasmanda 3-0 mağlup ettiği karşılaşmayı tribünden takip etti. Başkan Ayhan Yıldız, burada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Avrupa'daki Türk çocuklarının gelecekleriyle ilgili hizmet vermek istediklerini belirten Başkan Ayhan Yıldız, “Avrupa Türk Futbol Federasyonu (ATFF) 2019'da kuruldu. 3 fikir babası Frankfurt'ta bir araya geldi. Biliyorsunuz her doğum sancılı olur. Şimdi bir genel merkez binamızı yaptık Stuttgart'ta. Orada bir araya geldik, çok güzel bir açılışımız oldu. Avrupa'nın birçok kulüp başkanları ve konsolosluklar ile birlikte açılışımızı yaptık. Aynı zamanda Türkiye Futbol Federasyonu'ndan Ural Aküzüm de geldi. Bizim misyonumuz var artık. Bir yerimiz var. Genel merkez binasından Avrupa'nın her yerine açılmak istiyoruz. Her bölgede bir tane genel merkez kadar büyük olmasa bile ofis şeklinde çocuklarımızın ve gençlerimizin gelecekleriyle ilgili hizmet vermek istiyoruz. Daha hızlı ulaşabilmemiz için Avrupa'nın her köşesinde federasyonumuzun irtibat adresi olması lazım" ifadelerini kullandı.

'AVRUPA'DA YETİŞEN GENÇLERİMİZ ARTIK MİLLİ TAKIMIMIZI SEÇİYOR'

Avrupa'da altyapı sıkıntısı olmadığını, burada yetişen Türk oyunculara sahip çıkarak Türk Milli Takımı'na kazandırmak için çaba gösterdiklerini söyleyen Ayhan Yıldız, “Bir gün Avrupa'nın her ülkesinde olmak istiyoruz. Önemli olan ilk temel. Bu temel şu anda oturdu. Avrupa'nın her yerinde olabilmemiz için genel merkezimizde bir araya geliyoruz. Her ay Avrupa'nın her yerinde bu işi yapabilecek, üstlenebilecek, bizim gibi inanıp da gençlerimize ve çocuklarımıza hizmet verebilecek arkadaşlarımız yönetim kurulumuzda yer alıyorlar. Bunlarla devamlı istişare yapıyoruz. Ne yapabiliriz, nasıl yapabiliriz diye. Altyapı zaten Avrupa'da var. Her yerde kulüpler, sahalar var. Bunlara para vermiyorsun, zaten çocuklar orada antrenman yapıyor. Önemli olan bu çocuklara sahip çıkmak, eksiklerini tamamlamak, örf ve adetlerini yaşatmak. Aynı zamanda da dil öğretmek. Biz antrenmanları Türkçe olarak veriyoruz. Amacımız aynı konsepti her bölgede yapmak, iyileri seçmek. Erken yaşta Türk milli takımına kazandırmaktır. Niye, adapte olması için. Orayı yaşaması lazım çünkü. Ana dilini de bilmesi lazım. Ana dili konuşması lazım, çok önemli bizim için. Yarın milli takımımızda Türk antrenörlerimiz yetişecek. Türkler başında olacak. Onlar da yabancı dil öğrenmesi lazım. Ama en azından gençlerimiz Türkçe konuşabilmesi, anlaması lazım. Biz ona daha çok önem veriyoruz. Bu konuda çalışmalarımız şu anda hep konsoloslukla birlikte istişare yaparak çalışıyoruz. Geçen iftar yemeği verdik genel merkezimizde. Çok iyi geçti. Konsolosluk aynı zamanda bu konulara değindi. Bunun üzerine her zaman durursak hem futbol hem spor hem de dil bir arada olduktan sonra gelecekte daha iyi milli takıma adapte şansı olur. Gençlerimiz artık milli takımımızı seçiyor. Neden? Çünkü gençlerimiz milli takımda başarı olduğunu görüyor. Artık eskisi gibi değil. Almanya'da oynayayım, Avrupa'da bir takımda oynayayım artık öyle bir olay yok. Onların yanında olursak, zorlandıkları yerde iyi oynayan oyuncumuzu daha iyi bir kulüpte, daha iyi bir kümede oynama şansları bulunduğunda orada da biz yardımcı olduğumuz zaman kesinlikle Türk Milli Takımı'nı seçeceklerdir" diye konuştu.

'BİZİM VAZİFEMİZ 14-15-16 YAŞINDA OLAN GENÇLERE YARDIMCI OLMAK'

Avrupa'da 18 - 19 yaşındaki Türk oyuncuların zaten antrenörler tarafından tanındığını kendilerinin bu yaşı 13'e 14'e kadar düşürdüğünü belirten Ayhan Yıldız, bu yaş grubundaki oyuncuların kendileri için büyük önem taşıdığını dile getirdi. Avrupa'nın birçok bölgesinde taramalar yaptıklarına değinen Yıldız, “ATTF'nin önemli rolü şu, 18-19-20 yaşındaki çocuk zaten belli oluyor. Ekranda gol attığı zaman sadece Türkiye'de değil, her yerde görülüyor. Bir zamanlar Serdar Taşçı gol attı Dortmund'a. O zamanki hocamız Fatih Terim'di. Terim, 'Bu çocuk bize lazım, hemen çağıralım' dedi. Bazısı Türk Milli Takımı'nı seçmiyor. O zamana kadar kimse gelmemiş yanına, istememiş, bir türlü onunla diyalog kurulmamış ve sonucunda ne yapıyor Alman Milli Takımı'nı seçiyor. Ama şimdi Türkiye, her konuda takip ediyor. İyi bir oyuncu varsa, 18-19 yaşındaysa, Bundesliga'da oynuyorsa zaten onu federasyonumuz sağ olsun bütün hocalarımız biliyorlar. Zaten bütün bilgileri var ve hemen onu çağırma imkanları var. Bizim vazifemiz 14-15-16 yaşında olan gençlere yardımcı olmak. Ancak bizim buradaki hocalarımız, Avrupa'daki anne ve babalar onların nerede oynadıklarını biliyorlar. Onlara ne sorulur biliyorlar. Ne eksikleri var onu tamamlamak ve o dereceye çıkarmak için bir diyalog içindeyiz. Ancak herkesin Türk Milli Takımı'na seçilme şansı da yok. 13-14-15 yaşındaki çocuklar önemli bizim için. Oynadıkları kulübün bir üst kümesinde oynamak, iyi bir takımda oynamak ve orada kendini göstermek… Bazıları en üste çıktığı zaman, yardım edelim, destek verelim diyerek çalışıyoruz. Mental olarak yardım da lazım. Bütün Avrupa'da bunu bizim yapmamız lazım. Başarabilecek, milli takıma girebilecek gençlerimiz var. Eskiden nasıl yapılıyorsa Yıldıray Baştürk gibi Hamit Altıntop gibi… Bunlar hep aday kadrodan geldi. Aynısını şu anda Erol Kaynar hocamızla birlikte yapıyoruz. Hocamız daha önce de bunu yapmıştı. Şu anda da bu futbol direktörlüğünü üstlenmiş vaziyette. Aynısını yine yapmak istiyoruz. Bizim hedefimiz; 14-15-16 yaşındaki çocukları bir araya getirip en iyileri toplamak, en iyileri en iyilerin arasına turnuvalara resmi olarak katılmak, orada en iyileri tekrar seçmek ve milli takıma hazırlamaktır. Bunu da başarıyoruz, şu anda da başladık. Şu anda bütün Avrupa'nın her yerini tarıyoruz. Nerede iyi oyuncular varsa, zaten bize yavaş yavaş kendiliğinden de geliyorlar. Hedefimiz dünya şampiyonasına en azından 3-4 tane oyuncuyu, gençlerimizi, kadroya girebilecek şekilde çıkarmak" şeklinde konuştu.

'ARTIK TÜRK MİLLİ TAKIMI'NA GEÇTİĞİN ZAMAN ALMAN VATANDAŞLIĞINI KAYBETMİYORSUN'

Önceki dönemlerde Almanya'da görev yapan Türk futbolcuların, Türk Milli Takımı'nı seçmelerini halinde yabancı futbolcu olarak sayıldığını şimdi ise bu durumun değiştiğini söyleyen Ayhan Yıldız, sözlerini şöyle devam ettirdi:

“Bütün hepsini milli takıma almaya gideceğiz diye bir şey yok. Avrupa'da gerçekten çok güzel bir altyapı var. Avrupa'nın her yerinde gördüğünüz o 2'nci lig ve 3'üncü lig gerçekten profesyonel. Annesi veya babası Türk olan oyuncularımız, o takımlara girdiğinde bizim için milli takım oyuncusudur. 7 yaşında futbola başlıyorlar. Her hafta 2-3 kere antrenmana giden çocuklar var. Alman milli takımını düşünün, Bundesliga'da kaç tane takım var, zaten yeterince oyuncuları da var. 4-5 tane Türk alma şansı yok. Onun yerine bizde oyuncu var diye düşünüyorlar. Hedefimizin her zaman şu olması lazım, 18 yaşında girdiği zaman hemen onu kapmamız lazım. İnanmamız lazım. Nasıl Kenan Yıldız'a yaptığımız gibi. Bayern Münih'te başarılı olamadı, Juventus'a verdiler, oradan biz seçtik, getirdik milli takıma başarılı oldu. Onlar kendileri de diyorlar nasıl verdik, kalsaydı bizde diye. Onların her zaman bunu kestirme şansları yok. Ama bize ihtiyaç var. Biz ne olursa olsun Almanya'nın sahip olduğu kadroya, milli takım olarak sahip olma şansımız yok. Almanya'da biliyorsunuz Bundesliga var. Avrupa'nın ilk 4 liginden biri. Türkiye, oralara gelmesi için savaş veriyoruz. Ancak gençlerimizle bunu yapabiliriz. Böyle örnekler olduğu zaman, o gençlerimiz 'Türk milli takımında Kenan Yıldız başarılı oldu, oynuyor, ben neden Türk milli takımını tercih etmemeyim ki?' diyor. Ve orada daha çok rekabet görüyor. Bizim basından çok destek görüyor, çok daha fazla konuşuluyor, imkanlar var, transfer olma gibi… Bu da bizim için çok önemli. Alman milli takımında aynı ayar birisi geldiği zaman bir bakmışsın yedek kalıyor. Geçmişte de oldu. Ama Türk milli takımında devamlı iyi oynarsa oynama şansı olur. Almanya'da öyle değil. Almanya'da 4-5 tane Türk'ün yan yana oynaması son 10-20 senede olmamıştır. En azından biri çıkıyor, biri giriyor, maksimum 2-3 tane de kalıyor. Bir de bizim için önemli olan çifte vatandaşlık durumu halloldu. Artık problem yok. Türk Milli Takımı'na geçtiğin zaman, Alman vatandaşlığını kaybetmiyorsun. Sonuçta yine Alman vatandaşlığın elinde. O yüzden Türk babaların ve annelerin daha rahatlıkla karar verme imkanları var. Eskiden bu sorunları da yaşıyorduk. Mesela Yunus Mallı'yı milli takıma ben getirdim. Yunus Mallı'da o zaman yaşadığımız en büyük sorun Alman'dı kendisi. Alman statüsünde Bundesliga'da oynuyordu. Türk milli takımına geçtiği zaman Alman vatandaşlığını, pasaportunu kaybediyordu. Almanya'da Bundesliga'da oynadığı takımda da yabancı statüsünde oynuyordu. Bu bizim için kötüydü. Avrupa'daki gençlerimiz için kötüydü. O problemi de çözdük. Şu anda hiç sorun yok. Çift vatandaşlığını elinde tutabiliyor. Böylelikle Türk milli takımımıza her zaman gençlerimizi kazandırma şansımız var."

Almanya'daki altyapı ya da alt liglerde forma giyen bütün Türk futbolcuları takip ettiklerini belirten Ayhan Yıldız, sözlerini şöyle noktaladı:

“Avrupa Türk Futbol Federasyonu'nu Bundesliga'da ve Bundesliga altında, altyapıda oynayan gençlerimizin video çekimine başladı. Bunu Almanya kendisi yapıyor ama onu bize verdi. En azından oradaki Türk gençlerimizi daha yakından izleme şansımız olsun diye. Bu hafta ne yaptı, hangi pozisyonda nasıl oynadı, korneri veya penaltıyı nasıl atıyor, kaç dakika oynadı gibi bunları canlı olarak kendi sitemizde oraya giriyoruz. O kodları bize verdiler. Orada da değerlendirme yapıyoruz. Güzel bir olay Almanya için. Hem maçı çekiyorlar, hem de 1'e 1 oyuncuyu çekiyorlar ve artık bu bizde. Bunun takibini yapıyoruz. İstediğimiz tek bir şey var bu süreçte Avrupa'nın her yerinde hizmet vermek."