Mobilyacılar Odası Başkanı: Binaların yüzde 99'unda yangın merdiveni
Mobilyacılar Odası Başkanı: Binaların yüzde 99'unda yangın merdiveni
Özkan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- ANAKARA Siteler'de, Suriye uyruklu 5 işçinin yaşamını yitirdiği mobilya fabrikası yangınıyla ilgili 5 sanığın tutuksuz yargılandığı davada tanık olarak dinlenen Ankara Mobilyacılar Odası Başkanı Hüseyin Taklacı, sitelerde bulunan yaklaşık 2 bin 200 iş yerinden yüzde 99’unda yangın merdiveni olmadığını söyledi. Taklacı, saat 18.05 sıralarında başlayan yangına itfaiyenin müdahale edemediğini, saat 20.00’de ancak itfaiye erlerinin içeriye girebildiğini belirterek, "Maalesef insanlar kaderlerine terkedildi" dedi.
Mamak’taki Mobilyacılar Sitesi'nde geen 16 Ocak'ta, 4 katlı fabrikada çıkan yangında Suriyeli işçiler Muhanned El Muhammed, Abdullah Rahicuha, Muhammed Emin, Mahmud Emin ve Juma El Emin yaşamını yitirdi. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında bina sahibi Mustafa Demirci, işletmeci Ömer İnal ve çalışanlar Sadettin Altınkaynak, Sadık Potuk ve Bekir Kanıgür hakkında 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak' suçlamasıyla dava açıldı. Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2’nci duruşmasına tutuksuz sanıklar Mustafa Demirci, Ömer İnal, Sadettin Altınkaynak, Sadık Potuk, Bekir Kanıgür ve taraf avukatları katıldı.
'ASANSÖRLERİ KULLANSALARDI BU DURUM OLMAZDI'
Bina sahibi sanık Mustafa Demirci, binanın iskan belgesinin alınmadan kiraya verildiği iddiasını reddederek, binaya ait yapı izin belgesi ve statik belgesinin mevcut olduğunu ileri sürdü. Binayı 2016'da satın aldığını ve sanıklardan Ömer İnal'a kiraya verdiğini anlatan Demirci, "Binada biri yük biri de insan taşımak için çift asansör vardı. Yangın sırasında asansörler kullanılsaydı bu sonuç oluşmayabilirdi. Kazada neden kullanılmadı bilmiyorum. Ayrıca bina içinde çok geniş bir merdiven olduğu görülebilir. İnşaat aşamasında yasalar uygun şekilde imal edilmiştir" dedi.
'BİNANIN İMALATHANE OLARAK KULLANILDIĞINI BİLMİYORDUM'
Demirci, binanın asansör olmadan yapı kullanılma iznini nasıl aldığı yönündeki soruya, "Binayı satın aldığımda izin alınmıştı. Nasıl alındığını bilmiyorum. Ancak satın almadan önce binada bazı tadilat ve özellikle elektrik aksamında yenileme çalışmalarının yapıldığı biliyorum. Binayı kiraya verirken teşhir mağazası olarak kullanılacağını biliyordum. İmalathane olarak kullanıldığını bilmiyordum. Burada imalat yapanlar bununla ilgili gerekli izinleri almaları ve bunu bana bildirmeleri gerekiyordu. Yangından dolayı zarar ettim. Kimse de gelip bize bu parayı nasıl ödeyeceksiniz demedi. Binayı bu şekilde çalıştıranlar hakkında davacıyım. Kiraya verdiğim kişi benim iznim olmadan mülkü başkasına kiraya vermiş. Benim olayla ilgili hiçbir kusurum yok, beratımı istiyorum" ifadelerini kullandı.
BİNAYI TEKRAR İMALATHANE OLARAK KİRAYA VERDİ İDDİASI
İşletmeci Ömer İnal ve diğer sanıkların avukatları ise sanığın yalan söylediğini, binayı yangından sonra tekrar imalathaneye kiraya verdiğini iddia ettiler. Sanık Demirci iddialar üzerine, "Binadaki eksiklikleri gidermek için uğraşıyorum. Kiralamak için konuştuğum kişiler var ancak resmi olarak sözleşme imzalayıp kiraya verme durumu yok" dedi. Bu sözler üzerine bir avukat bina önünde bulunan bir arkadaşının şu anda cep telefonu ile oradan görüntü gönderdiğini ve binanın şu an yangın merdiveni olmadan aynı şartlarda imalathane için kiraya verildiğini söyleyerek, mahkemeden bunun tespit edilmesini talep etti.
TANIK: YÜZDE 99’UNDA YANGIN MERDİVENİ YOK
Sanığın ardından tanık olarak dinlenen Ankara Mobilyacılar Odası Başkanı Hüseyin Taklacı, sitelerin eski bir imalathane bölgesi olduğunu ancak ne sanayi ne de organize sanayi sitesi olarak tanımlamanın mümkün olmadığını söyledi. Sitede yaklaşık 2 bin 200 binanın bulunduğunu bu binalardan yüzde 99’unda yangın merdiveni olmadığını söyleyen tanık Taklacı, 400 civarında binanın da hiç ruhsatı bulunmadığını belirtti.
'İTFAİYE DUVARI KIRIP İÇERİ GİRMEDİ'
Yangın çıktığında bina önüne gittiğini belirten Taklacı, "Saat 18.05 sıralarıydı. Çevrede yoğun bir kalabalık toplanmıştı. Binanın pencerelerinden yoğun duman geliyordu. Çevredekiler içeride 5-6 kişinin olduğunu söyledi. Bu kişileri tanıyan işçiler cep telefonlarına ulaşılmadığını söylediler. Yoğun duman olduğu için itfaiye ekipleri içeri giremedi. Biz yandaki duvarın kırılarak içeri girilebileceğini söyledik ancak itfaiye yetkilileri ‘patlama olur’ diyerek bu önerimize karşı çıktılar. İtfaiye ekipleri ancak saat 20.00 sıralarında içeri girdi" dedi. Mahkeme Başkanının, "Yani saat 20.00’a kadar bir şey yapılmadı mı? Bu insanlar kaderine mi terk edildi?" şeklindeki sorusuna tanık Taklacı, "Maalesef insanlar kaderlerine terk edildi" cevabını verdi.
Tanıkların ardından sanık ve müşteki avukatlarının taleplerini dinleyen mahkeme, olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.