Koşuyolu Yüksek İhtisas Hastanesi’nde mucizevi gece: Aynı anda kalp, akciğer nakli ve aort yırtılması ameliyatı yapıldı
Pandemi nedeniyle yarı yarıya azalan kalp ve akciğer nakillerinde yılın ilk nakilleri Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde aynı anda yapıldı. 23 Ocak Cumartesi günü, trafik kazası sonucu beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki bir gencin akciğerleri 43 yaşındaki Erhan Yardımcı’ya nefes olurken, kalbi de 28 yaşındaki Mehmet Arslan’a nakledildi. Yaklaşık 30 kişilik Koşuyolu ekipleri, aynı saatlerde acil olarak getirilen ve en büyük kalp damar ameliyatlarından biri olan aort yırtılması vakasına da müdahale ederek, üç kişiye birden şifa oldu. Nakil ameliyatına oğlunun doğum günü masasından kalkıp gelen Erhan Yardımcı, ameliyattan 11,5 saat sonra solunum cihazından ayrılarak Türkiye’nin rekor kıran akciğer nakli hastası oldu. Mehmet Arslan ise önümüzdeki hafta doğum gününe yeni kalbiyle girmenin heyecanını yaşıyor.
Yeni yılın ilk kalp ve akciğer nakli haberi İstanbul’dan geldi. 23 Ocak Cumartesi günü trafik kazası sonucu 11 gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren 19 yaşındaki bir gencin beyin ölümünün gerçekleşmesi üzerine ailesi organlarını bağışlamaya karar verdi. Yaşamını yitiren gencin organlarıyla 7 kişi yeni hayatına kavuştu. Organları bağışlanan gencin kalp ve akciğeri, İstanbul Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 43 yaşındaki kronik amfizem hastası Erhan Yardımcı ile 28 yaşındaki kalp yetmezliği hastası Mehmet Arslan’a hayat verdi. Nakil ameliyatlarını gerçekleştiren ekipten Başhekim Prof. Dr. Kaan Kırali ile hastanenin Akciğer Nakli ve Göğüs Cerrahisi Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Erdal Taşçı, aynı gün bir de aort yırtılması ile gelen acil bir vakayı daha hayata döndürdüklerini anlatarak, o olağanüstü gecenin tüm detaylarını Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı.
YENİ AKCİĞERLERİYLE İLK NEFESİ, OĞLUNA DOĞUMGÜNÜ HEDİYESİ OLDU
Doç. Dr. Erdal Taşçı, o cumartesi gününün heyecanlı başladığını söyleyerek “Ülkemizde de organ nakilleri tüm dünyada olduğu gibi pandemiden olumsuz etkilendi. Çünkü geçtiğimiz yıl yoğun bakımlarda ağırlıklı olarak Kovid hastalarıyla uğraşıldı. Dolayısıyla beyin ölümü ile sunulan organ sayısında 2020 içerisinde yüzde 50-60'a yakın bir azalma oldu. Zaten çıkan organların beşte biri akciğer naklinde kullanılabiliyor. Bu nedenle 2020 yılını biz Koşuyolu ekibi olarak sadece bir nakille geçirdik. 2021'e çok büyük umutlarla girmiştik ve nitekim 23'ü gündüz cumartesi günü, ekip arkadaşlarım beni arayarak bir organ olduğunu fakat organın 10-11 gündür entibe izlendiğini belirttiler. Normalde 11 gündür entübe olan akciğerden uzak dururuz. Fakat bize sunulan organın değerleri o kadar iyiydi ki, gidip yerinde değerlendirelim, dedik. Ben de dahil olmak üzere 3 kişilik bir ekiple donörün olduğu merkeze gittik. İlginç bir şekilde 11 gündür entübe olmasına rağmen donörün bakıldığı merkez muhteşem bir iş çıkartmış. Erhan Bey (Yardımcı) yaklaşık 3 senedir listemizdeydi. Yine bir başka tesadüf, bir gün öncesinde rutin kontrollerini yapıp hastaneden taburcu etmiştik. Cumartesi günü oğlunun doğum günüymüş, sofra hazırlanmış. Erhan Bey’i aradı koordinatörümüz. ‘Sakın bir şey yeme, organ çıktı ameliyata alınacaksın’ diye. O da oğluna herhalde en iyi doğum günü hediyesi olarak yeni akciğerleriyle merhaba dedi” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’NİN EN HIZLI CİHAZDAN AYRILAN NAKİL HASTASI
Erhan Yardımcı’nın 2009’dan bu yana Türkiye’de başarıyla yapılan akciğer nakli vakaları içerisinde solunum cihazından en hızlı ayrılan hasta olarak da tarihe geçtiğini anlatan Doç. Dr. Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz nakil hastalarımızı yoğun bakımda 2 gün solunum makinesine bağlı tutuyoruz normalde. Ameliyatı bitirmemizin 11,5 saat sonrası hastamızın artık makine desteğinde solumasına gerek olmadığını gördük ve ekstübe ettik. 24 saat dolmadan da yeni ciğerleri ile normal servise getirildi ve yürümeye başladı. Türkiye'nin nakilden sonra en hızlı ekstübe edilen ve en hızlı servise alınan hastası aynı zamanda. Ben Erhan Bey kadar hızlı toparlanan bir hasta görmedim. Bir mucize.”
“HER AÇIDAN MUCİZEVİ BİR GÜNDÜ”
O cumartesi gününün başka bir mucizevi yanı olduğunu daha söyleyen Doç. Dr. Taşçı, “Bizim için gerçekten mucizevi bir gündü. Aynı donörün kalbi de bizim hastanemizde kalp bekleyen bir hastamıza geldi. O gece biz, ‘Eh bu kadar yeter, bütün ameliyathane harıl harıl çalıştı’ derken burası Koşuyolu, tüm İstanbul'un kalp ve büyük damar acilleri de neredeyse bizim hastanemize geliyor, bu sefer de bir tane aort diseksiyonu vakası getirildi. Yani ameliyathanelerimizde aynı anda hem kalp, hem akciğer nakli yapılıyorken, bir tane de major kalp ameliyatı acil olarak gelmişti. O hastayı da ameliyat etti ekiplerimiz. Bu da bize Koşuyolu’nun gücünü, 24 saat kesintisiz hizmet verebildiğini gösteriyor” dedi. Gerçekleştirdikleri başarılı nakiller için asıl başlangıç noktasının, yakınını kaybetmiş bir ailenin, o acısının içinde organ bağışı yapması olduğuna işaret eden Doç. Dr. Taşçı, donörün ailesine teşekkür ederek sözlerini şöyle noktaladı: “Aslında bütün her şeyin fitilini ateşleyen olay bu. Çok çok teşekkür ediyorum ailesine, Allah rahmet eylesin, mekanı inşallah cennet olur donörümüzün de. Birçok insanın hayatına dokundukları için buradan teşekkürü bir borç biliyorum.”
“HER ÖLÜM YENİ BİR CAN OLABİLİR, CANLI ÖRNEĞİYİM”
Yaklaşık 3 yıldır akciğer nakli bekleyen iki çocuk babası Erhan Yardımcı (43), “Erkek giyim mağazam vardı, tekstille uğraşıyordum. 3 senedir organ bekliyordum. Kronik amfizem teşhisi almıştım. Başta çok anlayamadık hastalığı, o kadar hızlı ilerledi ki, bir anda hayatımı tamamen değiştirmek zorunda kaldım. Kişisel bakımımı dahi yapamıyordum. Kalkıp bir bardak su içemiyordum. Çorabımı dahi kendi başıma giyemez olmuştum. Genç yaşta bu durumda olmak tabii ki çok zor. İki tane çocuğum var, oğlum 16 yaşında Enes Can, kızım 11 yaşında Esin. Bu süreçte onlar daha çok etkilendi. Çocuklarımla hiçbir aktiviteyi tam yapamadım. Havanın durumuna göre, benim durumuma göre hareket etmek zorunda kalıyorduk. Organ beklerken tabii ki umutsuzluğa kapıldığım oldu. Çünkü çevremdeki (benim gibi) insanları görüyordum rehabilitasyon merkezinde. O insanların kısa bir süre sonra yanınızda olamadığını görüyorsunuz. Bağış olmadığından ölüyor insanlar. Her ölüm, yeni bir can olabilir. Ben kişisel bir örneğiyim karşınızda. 43 yaşında tekrar hayata bağlanmış bir insanım” dedi.
“UZUN ZAMANDIR UNUTTUĞUM NEFESİ HİSSETTİM”
Kendisine uygun organ çıktığı için şanslı olduğunu ancak yol arkadaşlarının hala bir umutla beklediğini belirten Yardımcı, sözlerini şöyle noktaladı: “Allah razı olsun bağış yapan aileden. Biz artık göğsümüzde bir emanet taşıyoruz. O genç arkadaşım ruhunu teslim ettiği zaman bize bir emanet verdi. Ona iyi bakmamız lazım. Uzun zamandır unuttuğum o nefesi hissettim, ciğerlerime dolan o havayı soludum makine yardımı olmadan. Şu anda yürüyüşümü yapabiliyorum, kendi ihtiyaçlarımı görebiliyorum. Çok ağır bir ameliyat geçirdim ama iyiyim. Hem ameliyatımı yapan ekipten, hem de donörün ailesinden Allah razı olsun.”
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞINDA AMBULANSLA ORGAN ALMAYA GİTTİLER
Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Nakli Sorumlu Hekimi ve Başhekim Prof. Dr. Kaan Kırali ise çok heyecan verici bir gün yaşadıklarını vurgulayarak “Çünkü aynı anda hem kalp nakli, hem akciğer nakli gerçekleştirdik. Bu arada başka tıbbi sebeplerle acil ameliyat gereken iki hastayı da aynı anda ameliyata aldık. Bunlardan biri aort yırtılması ameliyatıydı. Yorucu da olsa keyifli bir geceydi. Aynı anda üç kişiyi hayata döndürmek, hastanemiz için gurur verici. Çok şükür 2021’e aynı günde hem akciğer hem de kalp nakli yaparak başladık” dedi. Sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu cumartesi günü organların çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Kırali, “Donörün hem akciğeri hem de kalbinin Koşuyolu Hastanesi’ndeki kalp nakli ekibi ve akciğer nakli ekibi tarafından kullanılması için uygun olduğuna kanaat getirdik ve Ankara'ya bildirerek gerekli süreçleri başlattık. Organları almak için iki ayrı ekibimiz donörün bulunduğu hastaneye ambulansla gittiler. Hem hızlı transfer için hem de herhangi bir aksilik çıkmaması için özel olarak ambulansla gönderiyoruz ekiplerimizi böyle durumlarda. İki nakil ameliyatını da başarılı bir şekilde yaptık” diye konuştu.
“KALP BEKLEYEN HASTALARA YAPAY KALPLE ZAMAN KAZANDIRIYORUZ”
Kalp nakli bekleyen hastanın yaklaşık 6 aydır yapay kalple organ beklediğini belirten Prof. Dr. Kırali, de organ bağışında bulunan aileye teşekkür etti. Kırali, bu dönemde organ bağışı ve kan bağışının da çok ihtiyaç duyulan alanlar olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi sürecinde özellikle kalp yetmezlikli hastalarımıza yapay cihaz takarak, pandemi sonrası dönemde artacak bir donör havuzundan kalp nakli açısından faydalanabilmeleri için şanslarını artırmaya çalışıyoruz. (Bu şekilde organ beklerken, hasta kayıplarını önlemeye çalışıyoruz) Bu yüzden bu cihazların da sayılarını artırmayı hedefliyoruz. Bu hastamız da ikinci ameliyatı olmasına rağmen çok hızlı bir iyileşme süreci gösterdi.
“YENİ YAŞIMA YENİ KALBİMLE GİRECEĞİM”
Çocukluğunda geçirdiği viral bir enfeksiyon nedeniyle önce 2016 yılında kalp ritim bozukluğu şikayeti geliştiğini ve kalp pili takıldığını anlatan 28 yaşındaki Mehmet Arslan ise önümüzdeki hafta doğum gününe yeni kalbiyle girecek olmanın heyecanını yaşıyor. Arslan, “Hastalığım 2016 yılında başladı. Küçükken geçirdiğim bir soğuk algınlığı ile alakalıymış. Kalp pilim vardı. Kalp kapasitem yüzde 45’lerdeydi. Ama 2020'nin yedinci ayında yüzde 20’ye düştüğü ortaya çıktı. Kalp destek cihazı kararı aldılar. Kalp nakli olacaksın, dediklerinde biraz tabii umutsuzluk hissettim. Ama şanslıydım 6 ayda organ çıktı. 19 yaşında bir kardeşimizden gelmiş organ. Allah razı olsun ailesinden de kendisinden de. Onun bir emaneti sonuçta. O emanete iyi bakacağım. 4-5 gün öncesine kadar 7/24 elimde yapay kalp çantası ile dolaşmak zorundaydım. Gece uyurken, banyo yaparken çok zorlanıyordum. Şubat’ın 7’si doğum günüm. Yeni kalbimle ‘özgürlüğüme kavuşmuş olarak’ gireceğim için mutluyum.”