Uzmanı uyardı: HIV virüsü kanser dahil pek çok hastalığa yol açabilir
Bağışıklık sistemine zarar veren HIV virüsünün, sağlıklı kişilerde beklenmeyen enfeksiyonlara ve bazı kanser türlerine yol açabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Derya Tunç, “AIDS, HIV enfeksiyonunun ilerlemiş ve çeşitli sistemlerdeki ciddi belirtilerinin başlamış şeklidir. HIV virüsü taşıdığı saptanan kişilerin en hızlı şekilde antiretroviral tedaviye (ART) başlaması gerekir” dedi.
Dünyada ve ülkemizde HIV virüsü; kişiden kişiye bulaşarak kitlelere yayılabilmesi, bireysel ve toplumsal sağlığın yanı sıra sosyoekonomik açıdan ağır yüklere yol açabilmesi sebebiyle önemli bir halk sağlığı sorunu. Medicana Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Derya Tunç, HIV hakkında “Dünyanın gelişen teknoloji ile giderek küçülmesi ve bütünleşmesi, diğer bulaşıcı hastalıklara benzer şekilde HIV virüsünün yayılımını da artırıyor” diye konuştu.
VÜCUDU ENFEKSİYONLARA AÇIK HALE GETİRİR
HIV’in ‘CD4 T lenfosit’ adı verilen, bağışıklık sisteminin şefi durumundaki hücreleri tutarak insan vücudunu enfeksiyonlara açık hale getirip savunmasız bırakan bir virüs olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Derya Tunç, şu bilgileri verdi:
“Bunun sonucunda tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları, ağız yaraları, ishal atakları, zatürre, menenjit, tüberküloz gibi enfeksiyöz durumlar meydana gelebilir. Sağlıklı bireylerde beklenmeyen fırsatçı enfeksiyonlara ve bazı kanser türlerine de neden olabilir. HIV doğrudan kanserlere neden olmasa da diğer bazı virüslerin (HPV, HHV-8, HBV, HCV) neden olduğu kanserlerin görülme sıklığını artırmaktadır. HIV ile enfekte bireylerde HPV ile anal kanser riski, HBV ya da HCV koenfeksiyonu olanlarda hepatosellüler kanser riski ve temelde HHV-8’ in neden olduğu Kaposi Sarkomu riskinde artış olmaktadır. Bu nedenle HIV ile enfekte hastalarda belli periyotlarda bu kanserlerin taraması yapılmalıdır. Toplumda HIV enfeksiyonu ve HIV enfeksiyonu ile ilgili riskli davranışlar, yanlış/eksik bilgiler ve önyargılar giderilmelidir. Bunun sonucunda HIV ile enfekte veya HIV enfeksiyonu şüphesi bulunan kişilerin tanıya ulaşma ve sağlık hizmetlerinden yararlanmaları kolaylaşacaktır. Böylece enfeksiyonun yayılımının önlenmesine katkıda bulunulacaktır. Ayrıca HIV ile yaşayan bireylerin yaşam kalitesi yükselecektir.”
HAVUZ VE TUVALETLERDEN HIV BULAŞMAZ
Virüsün kan yolu, korunmasız cinsel temas ve anneden bebeğe (gebelik ve emzirme sürecinde) geçiş şeklinde kişiden kişiye bulaştığına değinen Uzm. Dr. Tunç, “HIV; sosyal öpüşme, dokunma, tokalaşma, sarılma, aynı ev, işyeri ve odada bulunma, yüzme havuzu, banyo, duş, genel tuvalet, hamam, havuz, sauna paylaşımı, aynı telefonu kullanma, sigarayı paylaşma, giysilerin ortak kullanımı, tabak, çatal, kaşık, bıçak, bardak paylaşımı, sinek sivrisinek, böcek sokması, hayvan ısırması, evcil hayvanlarla aynı ortamda bulunma ile bulaşmamaktadır. Ayrıca hastalık kalıtsal değildir” ifadelerini kullandı.
5-7 YIL SONRA AIDS ORTAYA ÇIKABİLİR
AIDS hastalığı ile HIV’in karıştırıldığına dikkat çeken Uzm. Dr. Tunç, şöyle devam etti:
“AIDS, HIV enfeksiyonunun ilerlemiş ve çeşitli sistemlerdeki ciddi belirtilerinin başlamış şeklini ifade etmektedir. Virüs vücuda alındıktan sonra ilk 1-6 hafta içerisinde ‘Akut Retroviral Sendrom’ olarak da adlandırılan enfeksiyon tablosu gelişir. Bu dönemde klinik bulgular, HIV enfeksiyonuna özgü olmayıp oldukça değişkendir. Ateş, lenfadenopati, farenjit, deri döküntüleri, kas veya eklem ağrısı, ishal, baş ağrısı, bulantı ve kusma, karaciğer ve dalak büyümesi görülebilir. Akut dönem belirti ve bulguları 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden kaybolur. Tanı almayan ya da takip/tedavi uyumsuz hastalarda ise 5-7 yıl sonra AIDS tablosu gelişebilmektedir. Bu nedenle erken tanı ve tanı aldıktan sonra da tedaviye uyum, hem hastalığın seyri hem de bulaştırıcılık açısından büyük önem taşımaktadır.”
TEDAVİ ERKENDEN BAŞLAMALI
Tüm HIV ile enfekte kişilerin, HIV pozitifliği saptanır saptanmaz antiretroviral tedaviye (ART) erkenden başlaması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Derya Tunç, “Bu sayede, etkin viral baskılanma, immün işlevlerde düzelme, yaşam kalitesinde iyileşme gerek HIV enfeksiyonu ile ilişkili, gerekse de HIV enfeksiyonuyla ilişkili olmayan komplikasyonların gelişme riski azalır; beklenen yaşam süresi uzar ve toplumda HIV enfeksiyonunun yayılımı azalır” dedi.