Geri Dön
Sağlık-Yaşam'Sepsiste her geçen saat hayati öneme sahip'

'Sepsiste her geçen saat hayati öneme sahip'

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yelda Öğütmen, 13 Eylül Dünya Sepsis Günü’nde kan zehirlenmesine dikkat çekerek hastalığın hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Ani ateş durumunda mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini belirten Dr. Öğütmen, “Sepsiste her geçen saat hayati öneme sahip .Tansiyonun düşmesi, idrar çıkışında azalma, solunum yetmezliği ve kalp atışlarının yükselmesi en sık görülen sepsis belirtisidir” dedi.

'Sepsiste her geçen saat hayati öneme sahip'

Çoklu organ yetmezliğinden tüm vücudu etkileyen şoklara kadar hayati bir öneme sahip olan sepsis, ihmale gelmediğini söyleyen Bahçelievler Medipol Hastanesi’den Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yelda Öğütmen,toplumda kan zehirlenmesi olarak bilinen sepsis hakkında uyarılarda bulundu. Sepsisin bir enfeksiyona karşı vücudun abartılı bir tepki vermesi sonucu meydana geldiğini söyleyen Dr. Öğütmen, “Önemli bir hastalık durumudur. Çok ciddi sonuçları olabilecek boyuta varabilmektedir. Süreç organ yetmezlikleriyle kendini belli eder” diye konuştu.

Sepsiste her geçen saat hayati öneme sahip

‘ERKEN TEŞHİS KESİNLİKLE ÇOK ÖNEMLİ’

Sepsis hastalığında erken teşhisin büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Dr. Öğütmen, “Erken teşhis kesinlikle çok önemli. Vücutta herhangi bir enfeksiyon olduğundan şüpheleniyorsak bunun tedavisinin mutlaka en hızlı şekilde başlanması gerekir. Çünkü kontrolsüz bir enfeksiyon hastada olumsuz sonuçlara yol açabilir. Erken teşhis sürecinde hastanın ateşine, tansiyonuna bakıyoruz ve genel durumunu inceliyoruz. Ondan sonra kan tetkiklerini yapıyoruz. Belli enfeksiyon parametrelerini ve organların fonksiyonlarını değerlendirebileceğimiz bir takım testler yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMINDAN KAÇININ’

Tedavi süreci hakkında bilgi veren Dr. Öğütmen, “Hastayı değerlendirdikten sonra olası enfeksiyon odağını saptıyoruz. Enfeksiyon odağı saptanamıyorsa bile saptanması için bazı tetkikler yapıyoruz. Bu sebeple hastayı kesinlikle antibiyotiksiz bırakmamak lazım. Bazı hastalar günlük hayatında çok yoğun antibiyotik kullanıyor. Bu hastanın ileriki dönemlerde alacağı antibiyotik süreçlerini de etkiliyor. Hasta antibiyotiğe karşı bağışıklık kazanıyor. Bu nedenle uygunsuz antibiyotik kullanımının sepsis durumunda çok daha yüksek riske sebep olduğunu biliyoruz.” ifadesini kullandı.

Sepsisin belirtilerine değinen Dr. Öğütmen, “Hastada öncelikle bir ateş durumu olabilir. Hayati fonksiyonları tehdit edecek bazı durumlar olur. Bunlar genellikle tansiyonun düşmesi, böbrek yetmezliği, idrar çıkışında azalma, solunum sıkıntısı, solunum yetmezliği, nabzın hızlanması, kalp atışlarının yükselmesi ciddi sonuçları da beraberinde getirebilir” dedi.