Prof. Dr. Hattat: Monotonluk, evlilikte seks sıklığını azaltıyor
Evliliklerde seks sıklığının azalmasının en önemli nedenlerinden birinin monotonluk ve iletişimsizlik olduğunu söyleyen Klinik Üro-Androloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, “Uzun süreli ilişkilerde iş- aile-okul sorumlulukları, finansal problemler, vakitsizlik, yenilik arayışına girmemek, belirli bir monotonluğu takip etmek gibi pek çok sorun İlişkiyi etkileyebiliyor” ifadelerini kullandı.
İlişkinin ilk evresindeki tutkunun ilerleyen yıllarda sürmeme nedenleri hakkında da açıklamalarda bulunan Hattat Klinik Üro-Androloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, “Yayınlanan araştırmalara göre evli çiftler yılda 50 ila 55 kez seks yapıyor. Bu da ortalama olarak haftada bir ya da iki kez denk geliyor. Örneğin, 1989–2014 yıllarını kapsayan 26.620 kişinin verilerine göre seks sıklığı evlilikte azalıyor. Hatta evliliklerin yüzde 10-20’si cinsiyetin olmadığı (aseksüel) diye tabir ettiğimiz kategoriye giriyor. Bu kategoriyi yılda on veya daha az kez seks yapılan evlilikler olarak tanımlıyoruz” dedi.
“ORGANİK FAKTÖRLER GÖZ ARDI EDİLMEMELİ”
“Yaptığımız çalışmalar ilişki süresinin uzaması, çiftin arasındaki çatışmalar, stres, depresif ruh hali gibi psikolojik belirtilerin ilişkide sorunları ortaya çıkarttığını gösteriyor” diyen Hattat şu ifadeleri kullandı:
“Tabii organik faktörleri de unutmamak lazım. Hormonsal değişimlerin, hastalıkların, kullanılan ilaçların, beslenme-egzersiz gibi yaşam tarzı alışkanlıklarının da ilişki sorunlarına alt yapı oluşturacağını unutmamak gerek. Özellikle ilişki sorunlarının genelde psikolojik olduğu düşünülse de bu faktörlerin hepsi bir bütün. Yaşam tarzında kastettiğimiz beslenme, egzersiz, stres yönetimi ve uyku kişinin kendi metabolizmasını iyileştiriyor, böylece özgüvenini ve hayat kalitesini dolayısıyla ilişki kalitesini yükseltiyor. Biz diyoruz ki, her şey seninle başlar. Kendine iyi bakmaya başladığın zaman daha iyi hissetmeye başlarsın. Daha iyi hissettiğinde ilişkin de daha kolay yoluna girer. İlişki sorunlarında çift her anlamda birbirinden uzak durmaya başlıyor. Bu durumda ilişkinin mutlu bir şekilde devam etmesi olanaksız.”
“EVLİLİĞİNİZİ SÜREKLİ OLARAK YENİDEN KEŞFETMENİZ GEREKİYOR”
Uzun süredir birlikte olan çiftlere tavsiyelerde bulunan Hattat şöyle konuştu:
“İlişki sorunları mutlaka hastayı ve partnerini psikolojik olarak etkiliyor. Belirli bir monotonluğa ve rutine girerek özen göstermeyi unutmak en önemli nedenler arasında. Çoğu çift, ilişkilerinde yavaş yavaş birbirinden kopuyor ve yeniden bağlanmaları gerekiyor. Aslında salgıladığınız dopamin ve oksitosin gibi hormonlar sizi bir arada tutan kelepçeler gibidir. Ancak, 5-7 yılın ardından hormonlar azalıp da bu bağlar açıldıkça, evliliğinizi sürekli olarak yeniden keşfetmeniz gerekiyor ve bu fikirleri eşlerimizle paylaşmamız da çok önemli. Vakitsizlik ve ilişkilerde yaşanan günlük sorunların ilişkinin genel gidişatına büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz. Bu çiftlerde dokunma, öpüşme ve diğer fiziksel yakınlaşmalar da son buluyor. Eşler birbirlerinden duygusal olarak ta uzaklaşıyor. Genellikle eşlerden biri sorunu geçici bir durum gibi algılıyor. ‘Çok stresli, çok çalışıyor’ gibi bahaneler buluyor. Ama bir süre sonra öyle olmadığını görünce huzursuzluk duymaya başlıyor. Evlilik mekanik bir hal alıyor. Arkadaşlık da bitiyor. Öfke duygularıyla birlikte duygusal boşanma süreci geliyor.
Çiftler arasındaki iletişim eksikliği sorunların giderek büyümesine ve ilişki kalitesinin zamanla daha da azalmasına neden oluyor. Erkeklerde genelde ilişkisel bir sorun yaşadığında utanç, endişe, gibi sebeplerle eşinden uzaklaşma görüyoruz. Kadında bu durumda cazibesini yitirmiş hissediyor veya eşinin kendisini aldattığını düşünüyor. Oysaki yapılan araştırmalar gösteriyor ki çiftlerin iletişimi ne kadar samimi ve açık olursa bu sorunların tedavi edilme oranı o kadar yükseliyor. Bu nedenle biz ilişki sorunu yaşayan hastalarımızı eşleriyle birlikte görüp ortak bir tedavi planı oluşturuyoruz”
“ÇİFTLER YAŞADIKLARI SORUNLARI DOĞALLAŞTIRIYOR”
Çiftlerin yaşadıkları sorunları doğallaştırabildiğini ifade eden Hattat, en sık yapılan doğallaştırma çabalarını ise şöyle sıraladı:
“Gün sonunda o kadar yorgun oluyorum eşime karşı hiç ilgim olmuyor
Eşim benim kadar yoğun çalışsaydı, neden kendisi ile ilgilenmediğimi anlardı
Çocuklar sürekli çevremize olduğundan ikili bir iletişim için yer ve zaman uygun olmuyor
Eşim bana karşı daha nazik olsaydı belki hala ilgimi çekerdi
Aklımda başka bir sürü konu var, eşim benim için önemli değil.”
Çiftlerin ortak yaşam kalitesi açısından yaşadıkları sorunları birbirleriyle paylaşmaları ve mutlaka bir uzmana başvurmaları gerektiğini söyleyen Hattat, “İlişkimizi, birbirimize iltifatlar etmek, özel buluşmalar ayarlamak (bu tür davranışlar büyük problemlerin ortaya çıkmasını önleyebiliyor) gibi detaylara daha çok dikkat ederek güçlendirebiliriz” önerisinde bulundu.