Prof. Dr. Ergönül: Pandemide adeta antibiyotikle yıkandık direnç çok ciddi boyutlarda arttı
Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi (KUISCID) Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül, Kovid pandemisinde ilk dönemdeki yaygın kullanım nedeniyle, Türkiye'de antibiyotik direncinin endişe verici boyutlara ulaştığını açıkladı. Prof. Dr. Ergönül, "Sağlık Bakanlığı antibiyotik direnci konusunda pandemi öncesi çok etkili kampanyalar yürüttü, oranlar düşüş gösterdi. Pandemi araya girince, Kovid nedeniyle başlarda milyonlarca hastaya antibiyotik verildi. Türkiye adeta antibiyotikle yıkandı. Artan antibiyotik kullanımıyla direncin daha da arttığını gösteriyor. Bu ciddi bir halk sağlığı sorunu" dedi.
Türkiye antibiyotik direncinde dünyada ilk sırada yer alıyor. Gereksiz antibiyotik kullanımıyla tetiklenen antibiyotik direnci, basit enfeksiyonlarda bile etkili ilaç seçeneğini kısıtlıyor. Pandemiden önce Sağlık Bakanlığı'nın etkili kampanyalarıyla gereksiz kullanımının önüne geçilse de, ilk dönem Kovid tedavisinde yaygın olarak antibiyotikler kullanıldı. Bu nedenle, özellikle yoğun bakım hastalarında sık rastlanan bazı bakterilerde, ilaçlara yüzde 90'lara varan direnç gelişti.
KUISCID Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül, antibiyotik direncine baÄŸlı hasta kayıplarında artış yaÅŸandığına dikkat çekerek, acilen yeniden kampanyalar yapılması  gerektiÄŸini söyledi. Prof. Dr. Ergönül, KUISCID Direktör Yardımcısı Prof. Dr. Füsun Can ile birlikte pandemi döneminde 20'ye yakın merkezle ortak yürüttükleri antibiyotik direnci araÅŸtırmasının ilk verilerini paylaÅŸarak, "Gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçilmesi gerekiyor. Artık basit idrar yolu enfeksiyonuna yol açan 'klebsiella' veya pnömoniye neden olabilen 'acinetobacter' gibi bazı bakterilerin dahi ilaçlara karşı direnç geliÅŸtirmesi nedeniyle tedavide çaresiz kalınıyor" dedi.Â
Â
"SAĞLIK BAKANLIĞININ KAMPANYASI ÇOK ETKİLİ OLMUŞTU"
Türkiye'de antibiyotik direncinin pandemiden önce de önemli bir problem olduğuna değinen Prof. Dr. Ergönül, "Antibiyotik direncinin gelişmesindeki en büyük problem, üst solunum yolu enfeksiyonlarında, aslında etken yüzde 90 virüs olmasına rağmen, hastaların neredeyse yüzde 90'ına antibiyotik yazılmasıydı. Burada hem hasta, hem hekim kaynaklı problemler vardı. Hastalar, hekimi antibiyotik vermeye zorluyor, hekimler de ilk başta iyi niyetli olarak karşı çıksa da, hakarete, küfre, şiddete maruz kalabildiği için, direnci kırılıp antibiyotik yazma yoluna gidebiliyor. Antibiyotik direnci konusunda Sağlık Bakanlığı gerçekten çok etkili kampanyalar gerçekleştirdi. Aile hekimliklerinde, birinci ya da ikinci basamak hastanelerde çalışan meslektaşlarımıza antibiyotik konusunda ciddi eğitimler verildi. Bu kampanyalar rakamlara da yansıdı. Bir dönem antibiyotik direnci oranları ülkemizde düşüş de gösterdi. Ama pandemi araya girince, neredeyse 2 yıl boyunca bu tür önemli faaliyetlerin hepsi askıya alınmak zorunda kalındı" diye konuştu.
Â
"BAZI ENFEKSİYONLARDA ELİMİZDE İLAÇ SEÇENEĞİ KALMADI"
Artık yoÄŸun bakımlarda, çok basit idrar yolu enfeksiyonlarında bile elde 'mikroba etkili' ilaç seçeneÄŸi kalmadığı için hastaların kaybedilebildiÄŸini vurgulayan Prof. Dr. Ergönül, "Çok daha basit yoÄŸun bakım enfeksiyonunda bile başımıza gelen ÅŸey, antibiyotik direnci nedeniyle hastalar kaybedilebiliyor" diye konuÅŸtu. Pandeminin devreye girmesiyle ilk baÅŸlarda Kovid tedavisinde de geniÅŸ çaplı antibiyotik kullanımları olduÄŸuna da dikkat çeken Prof. Dr. Ergönül, daha sonra bilim dünyasının Kovid'de her hastada kullanımının doÄŸru olmadığına dair uyarılar yaptığını ifade etti.Â
Prof. Dr. Ergönül, Türkiye'de 15 milyon kişinin hastalığı geçirdiği düşünülürse, çok fazla antibiyotik kullanımı olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Ülke adeta antibiyotikle yıkandı. Çok geniş antibiyotikler verildi. Bakanlık da bu konuda uyarılar yayılmadı. Sesi duyulmadı. Biz uzmanlık dernekleri olarak da uyarılarımızı yaptık. Örneğin KLİMİK Derneği olarak çok uyarıda bulunduk, her seferinde sosyal medyadan da tepki aldık. Ona rağmen bu konuyu hep gündemde tutmaya çalıştık."
Â
"PANDEMİ SONRASI DİRENÇ DAHA DA ARTTI, ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK YAŞIYORUZ"
Prof. Dr. Ergönül antibiyotik direncinin çok ciddi bir halk saÄŸlığı sorunu olduÄŸunu belirterek "Yaptığımız çalışmalarda, pandemi öncesine göre antibiyotik direncinin daha da arttığını görüyoruz. Türkiye'de 20'ye yakın merkezde, yoÄŸun bakımlarda yatan hastaların verilerini deÄŸerlendirdik. Daha önce örneÄŸin 'klebsiella' denilen, basit bir idrar yolu enfeksiyonuna da neden olabilen ama daha çok yoÄŸun bakımlarda gördüğümüz bakteride ciddi oranda dirençle karşı karşıyayız. Bilinen antibiyotikler hakikaten çok dirençli seyrediyor tedavide. Bu dirence baÄŸlı ölüm oranları da oldukça yüksek. Bunlardan özellikle bir iki tanesi var ki çok kritik. Bazılarında da yeni direnç geliÅŸmesi söz konusu. Yine 'Acinetobacter' dediÄŸimiz bir baÅŸka bakteride ise artık direnç oranı yüzde 90'ları geçtiÄŸi için, neredeyse öğrenilmiÅŸ çaresizlik yaşıyoruz" ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
Â
"ACİLEN BU KAMPANYALARA YENİDEN DÖNMEMİZ GEREKİYOR"
Pandemi döneminde Kovid ile mücadele sırasında hastane enfeksiyonlarında da artış yaşandığının bazı yayınlarla ortaya konduğunu anlatan Prof. Dr. Ergönül, sözlerine şöyle son verdi: "Hastanelerde enfeksiyon kontrolü de aksamalara uğradı. Çünkü Kovid'le uğraşırken, çok tehlikeli, sağlık çalışanlarına da bulaşabilecek bir enfeksiyon varken bu önlemler aksamış olabilir elbette. Ama şimdi yeniden tüm bunları hatırlamak ve yeniden antibiyotik direncine karşı birinci basamakta, ikinci basamakta ciddi kampanyalar yürütülmesi lazım. Eminiz ki Sağlık Bakanlığı da bu tür çalışmalar yapacaktır. Biz seve seve her türlü desteği vererek, bilgilerimizi paylaşarak bu konudaki mücadelede de yer alırız."