Geri Dön
Sağlık-YaşamGenetik testlerle erken tarama programına katılan kanserli hastaların kurtulma şansı artıyor

Genetik testlerle erken tarama programına katılan kanserli hastaların kurtulma şansı artıyor

Akdeniz Üniversitesi'nden (AÜ) Doç. Dr. Mustafa Karaca, “Hastalarımızın genetik analizini çıkarttıktan sonra uygun hedefe yönelik tedaviyi başlatıyoruz. Genetik testleri yapıp onların ailesel risk analizlerini çıkartıp daha erken tarama programlarına alabiliyoruz. Kansere ne kadar erken yakalanırsanız hastalıktan kurtulma şansınız o kadar yüksek" dedi.

Genetik testlerle erken tarama programına katılan kanserli hastaların kurtulma şansı artıyor

AÜ Tıp Fakültesi Onkoloji Ana Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Mustafa Karaca, 2024 itibarıyla dünyada 21 milyon kanser hastası olduğunu açıkladı. 2000'li yıllardan sonra gün geçtikçe artan kanser vakalarının ilerleyen yıllarda daha da yükselmesini beklediklerini aktaran Mustafa Karaca, Türkiye'de 582 bin kanser hastası bulunduğunu, her yıl 233 bin hastanın kanser tanısı aldığını anlattı. Ülkemizde her yıl 126 bin hastanın kanser nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkati çeken Karaca, ülkemizde en çok 45 bin akciğer, 24 bin 174 ile meme kanseri hastası olduğunu söyledi. Akdeniz Üniversitesi'nde gerçekleşen yeni tedavi yöntemlerini anlatan Mustafa Karaca, kanserde erken tanı ve tedavinin önemli olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. Mustafa Karaca, 2000'li yıllardan önce dünyada ve ülkemizde en sık ölüm nedeninin kardiyovasküler hastalıklar olurken, 2000'li yıllardan sonra kanser olduğuna dikkati çekti. Geçmişte olduğu gibi bugünün ve yarının en büyük sorununun kanser olduğunu belirten Mustafa Karaca, "Kanser 55-70 yaş aralığında daha sık görülürken, artık giderek sıklığın ve yaş aralığının azaldığını görmekteyiz. Özellikle kadınlara baktığımızda en sık görülen kanser meme, tiroid ve kolon kanseri iken erkeklerde biraz farklılık görüyoruz. Erkeklerde hem ülkemizde hem de dünyada en sık görülen akciğer, prostat ve kolon kanseri" dedi.

Kanser tedavileri hakkında bilgi veren Mustafa Karaca, “2000 yılı bizim için milat. 2000 yılından önce elimizde sadece klasik kemoterapi ilaçları mevcuttu ama 2000 yılında insan hücresinin DNA'sı tespit edildi, sonra kanser hücresinin DNA'sını çok iyi öğrendik. DNA'sını bildikten sonra kansere neden olan mutasyonları biliyoruz. Mutasyonları bildikten sonra da bunlara yönelik akıllı hedefe yönelik tedaviler geliştirildi. Örneğin akciğer kanseri 54 hastada 5 yılda sağ kalım süreleri 10-11 ay civarındayken, akıllı hedefe yönelik tedavilerle 4- 4,5 yılı geçen sağ kalım süreleri elde edildi" diye konuştu.

'İMMÜNOTERAPİYİ EN ÇOK UYGULAYAN MERKEZİZ'

Kanser tedavilerinin en önemli ikinci gelişmesinin immünoterapi olduğunu aktaran Karaca, immünoterapiyle bağışıklık hücresinin aktif hale getirildiğini, daha önce yenemediği kanser hücrelerini yenip önemli başarılar elde edildiğini vurguladı. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan tedavi yöntemlerindeki gelişmeleri anlatan Mustafa Karaca, son 1 yılda 47 bin 350 kanser hastasına baktıklarını belirterek, yaklaşık 20 bin 400 hastaya da kemoterapi verdiklerini aktardı. Kemoterapilerin de yaklaşık yüzde 20'sini immünoterapi ve akıllı ilaçlardan oluştuğunu vurgulayan Karaca, Akdeniz Üniversitesi'nde immünoterapinini çok aktif uygulandığını söyledi. Karaca, “Her hastaya akıllı hedefe yönelik tedaviler uygun değil. Hangi hastaya uygun olup olmadığını anlamak için artık her kanser hastası geldiğinde onun genetik ayrıntılı analizini ortaya çıkarıyoruz. Bu genetik ayrıntılı analize göre eğer o hastada o mutasyonu saptıyorsak o mutasyona yönelik, akıllı hedefe yönelik tedavi ediyoruz. Genetik ayrıntılı analiz her hastanede yapılan testler değil ve çok pahalı. Bu konuda Akdeniz Üniversitesi olarak biz çok şanslıyız. Bu testlerin çok cüzi ücretle yapıldığı 3 devlet üniversitesinden biriyiz" dedi.

GENETİK TESTLERLE ERKEN TANI

Genetik ayrıntılı analizi yapılan hastanın altta yatan hastalıklarının da tespit edildiğini aktaran Mustafa Karaca, “Kanser olduktan sonra yapılan testin yanı sıra Akdeniz Üniversitesi'ndeki Genetik Hastalıklar Danışma Merkezi'nde kansere yatkınlık gösteren bazı genetik testler de yapılabiliyor. Örneğin ailesinde meme, yumurtalık kanseri olan hastalar bu genetik testleri yapıp onların ailesel risk analizlerini çıkartıp bunları daha erken tarama programlarına alabiliyoruz. Bu konuda hastalarımız çok şanslı" diye konuştu.