Geri Dön
Sağlık-Yaşam“Çocuklarda dinmeyen karın ağrısı apandisit belirtisi olabilir”

“Çocuklarda dinmeyen karın ağrısı apandisit belirtisi olabilir”

Ebeveynlerin dinmeyen karın ağrısı konusunda dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Burhan Aksu, apandisit ve tedavisine ilişkin bilgiler vererek, “Erken dönemde tüm çocuklarda hayati tehdit edici ciddi sorunlara neden olurken gecikmiş apandisit operasyonları özellikle de kız çocuklarında hayatın erişkin dönemlerinde infertiliteye neden olabilir” dedi.

“Çocuklarda dinmeyen karın ağrısı apandisit belirtisi olabilir”

 

Medicana International İstanbul Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Burhan Aksu, apandisitin sadece yetişkinlerde değil çocuklarda da sık görülen bir sorun olduğunu söyleyerek, “Yetişkinlere göre çözümlenmesi daha karmaşık olan apandisit çocuk cerrahisinin karı ağrısı yapan en sık ameliyatı gerektiren sorunlardan biridir. Çocuklar genelde karın ağrısı ile hastanelere başvururlar. Karın ağrısı nedenleri geniş bir yelpazedir.  Bunun içinden apandisiti teşhis etmek zor olabilir. Muayene en önemli tanı metodudur” diye konuştu.

AİLELER ÇOCUKLARINA MEYVE VERİRKEN DİKKATLİ OLMALI

Burhan Aksu, apandisit kör bir bağırsak olduğunu belirterek, “Bu kısmın bir ucu kapalı bir ucu açıktır. Açık olan kısmın tıkanması nedeniyle apandisit sorunu ortaya çıkar. Buna da sertleşmiş dışkının birikmesi, bağırsak kurtları, bazı parazitler, kaka taşları olarak bilinen bağırsak taşları, bağırsak çevresinde oluşabilen lenflerin büyümesi, bazen de meyve çekirdeklerinin o bölgeye yerleşmesi sebep olabilir. Bu anlamda ailelerin küçük çekirdekli meyveler konusunda dikkatli olması önem taşır” ifadesini kullandı.

SARI YEŞİL KUSMA OLUYORSA DİKKAT

Doç. Dr. Aksu, apandisitin karın ağrısı dışında da aileler için uyarıcı belirtileri olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bulantı, kusma, iştahsızlık apandisit belirtilerdendir. Kusmada önce yediklerini içerir şekilde iken daha sonra kusmanın rengi sarı yeşil safra şeklinde olur. Karın ağrısının özelliği de hiç rahatlamaz.  Ağrı yalnızca apandisit patladığında kesilir. Sonrasında yeniden ağrı başlar. Bu ağrıya ateş de eşlik eder. Karında şişmeye başlar. Çocuklar sürekli huzursuz olur. Karnın normal hali hamur kıvamındadır. Ama apandisite ait bir karın ağrısı varsa hastanın sağ alt kısmı hassas ve sert olur. Çocuk, bu bölgeye dokunulmasına müsaade etmez.”

“Çocuklarda dinmeyen karın ağrısı apandisit belirtisi olabilir”

HAYATİ TEHLİKEYE NEDEN OLABİLİR

“Çocuklarda apandisit tanısı koymada altın standart aralıklı, arka arkaya yapılacak fizik muayenedir. Görüntüleme ve kan tahlilleri teşhisi koymada yardımcı olarak kullanılır” diyen Doç. Dr. Burhan Aksu, “Zamanında müdahale edilmediği takdirde, ucu kör sonlanan bir organ olduğu için appendiks duvarında açılma meydana gelebilir ki buna perfore apandisit denir. Perfore apandisit bağırsak kısmının içeriği (kaka ve iltihap) karın içerisine yayılmaya başlar. Bu da hayati tehlikeye neden olur. Geç müdahale edilen apandisit hayati tehdit oluşturur” dedi.

ERKEN TEDAVİ ŞART

Apandisitin tedavisinin cerrahi olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Burhan Aksu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Cerrahi kaçınılmazdır. Açık veya laporoskopik cerrahi ile apandisit ameliyatı yapılır. Hastanın sağlık durumuna göre cerrahi yöntem belirlenir. Bazı durumlarda gecikmişlik söz konusu olabilir. Bu durumda kapalı (laparoskopik) cerrahiden açık cerrahiye dönülebilir. Gecikmiş olgularda yoğun bakım sürecine de ihtiyaç duyulabilinir. Apandisit mutlaka erken tedavi edilmelidir. Apandisit tedavi edilmezse, çocuğunuzun apandisiti patlayarak açılabilir. Patlamış bir apandisit karnın içine bağırsaktaki bakterilerin yayılmasına neden olur. Bu bakteriler peritonit adı verilen ciddi bir enfeksiyona neden olabilir. Patlamış bir apandisit ayrıca bakterilerin kan dolaşımına yayılmasına neden olur ve bu da sepsis adı verilen hayatı tehdit eden bir duruma neden olur. Geç teşhis ve tedavi edildiğinde ileride kız çocuklarında karın içi yapışıklığa sebep olurken, overlerin de bu yapışıklığın içen girerek etkilenebilir. Bu da ileri dönemde infertiliteye sebep olabilir.”