Bosnalı savaş gazisi 30 yıl sonra sağlığına kavuştu
Bosnalı savaş komutanı Nijaz Zrno, 1993 yılında Hırvat tarafından atılan şarapnel parçasının sol dizinin arkasından girmesinin ardından 30 yıl boyunca çektiği ağrılardan Medipol Mega Üniversite Hastanesi’ndeki tedavisi sonrası kurtuldu. Zrno, “30 yıl boyunca gittiğim hiçbir yerde çare bulamadım. Bu süre zarfında bacağımdaki kemikten iltihap akıntısı sürekli devam ediyordu. Son 2 senede enfeksiyonlarım artınca tekrar Bosna’da ameliyat oldum” dedi.
Saraybosna’da yaşayan 63 yaşındaki Bosnalı komutan Nijaz Zrno, 1992 yılında meydana gelen Bosna Hersek savaşında henüz 1 yıllık evliyken savaşa gönüllü olarak katıldı. Savaş sırasında Zrno’nun yakınına düşen bombanın şarapnel parçası sol dizine girdi. O dönem askeri hastanede ameliyat edilen Zrno, yaklaşık 30 yıl boyunca hem ağrılarından hem de bacağından akan iltihaptan kurtulamadı. Bu süre zarfında gittiği hiçbir yerde çare bulamayan Zrno için ülkesinde para toplandı.
‘CEPHEDEN AYRILDIKTAN SONRA YARALANDIĞIMI FARK ETTİM’
Bosnalı komutan, 28 Ocak’ta Medipol Mega Üniversite Hastanesine gelerek Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilgehan Çatal’a ameliyat oldu. 1 hafta süren tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Zrno, yaşadıklarını şu şekilde açıkladı:
“1992 yılında Sırplar ve Bosna Hersek arasında çıkan savaşa sonradan Hırvatistan da dahil oldu. Bu süreçte Bosna Hersek’e Avrupa tarafından ambargo oluşturuldu. Hırvatlar Bosna-Hersek’te Hırvat devletinin oluşturulmasını istedi. Sonra bizim insanlarımızı öldürmeye başladılar. Kardeşlerim ve ailemdeki birçok kişi savaşta hayatını kaybetti. Bu süre zarfında oradaki insanların tamamı kendi ülkesini savunmak için savaş mücadelesi verdi. Ben de 1992 yılında evlendikten 1 sene sonra evimden ayrılıp gönüllü olarak Saraybosna’ya gittim. Eşimi de yalnız kalmaması için akrabalarıma bıraktım. Savaşa katıldığım da yaşım 31’di ve öncesinde demir yollarında çalışıyordum. Savaşa katıldıktan bir sene sonra 1993 yılında bir kış günü biz beyaz üniformalıydık ve karın, tipinin içinde kimse kimseyi göremiyordu. Dizimize kadar kar vardı ve böyle 30 kilometre yol gittik. Her tarafta bombalar patlıyordu. Savaş sırasında kardan dolayı hiçbir şey fark etmedim. Cepheden ayrıldıktan sonra sol bacağımdan yaralandığımı fark ettim. Arka adale tarafından giren şarapnel parçası diz kapağımdan çıkmıştı.”
‘HEM AĞRILARIM VARDI HEM BACAĞIMDAN İLTİHAP AKIYORDU’
Savaş zamanında dizi ve bacağına saplanan şarapnel parçalarının tamamının temizlendiğini söyleyen Zrno, “1 senelik iyileşme sürecimde Hırvat bir doktor tarafından bir kez ameliyat oldum. Ameliyattan sonra ateşim 40’a yakındı ve 55 kiloya kadar düşmüştüm. Sonrasında savaşa geri döndüm ama ne ağrılarım ne de enfeksiyonlarım geçmedi. 30 yıl boyunca gittiğim hiçbir yerde çare bulamadım. Bu süre zarfında bacağımdaki kemikten iltihap akıntısı sürekli devam ediyordu. Son 2 senede enfeksiyonlarım artınca tekrar Bosna’da ameliyat oldum. Bacağımdaki geçmeyen enfeksiyon için hiçbir iğne yapılmadan canlı canlı ameliyat ettiler. Ayağımın fonksiyonunu hiçbir zaman tam anlamıyla sağlayamadım. Her gün ayakta uzun süre duramamayı özlüyordum. Ayrıca canımı en çok sıkan şey ise günde 2-3 kere pansuman yapılmasıydı. Bu hastaneyi bulmak ve Bilgehan hocayla da tanışmak benim için çok büyük bir şanstı. Bu hastaneye gelmeden önce cebimde 10 Euro bile yoktu. Savaş sırasında koruduğum köye gittim ve oradaki insanlarla sağlık sorunumu konuştum, onlar da benim için yardım topladı. 28 Ocak’ta buraya geldim ve Bilgehan Hoca ameliyatımı gerçekleştirdi. Psikolojik olarak kendimi çok iyi hissediyorum. Ayağımda bir problem olmasın diye Bilgehan Hoca günlük yaşantımda ayağımın üstüne basarken biraz daha dikkatli olmamı söyledi. Bir süre daha değneklerimden yardım alarak yürüyeceğim” diye konuştu.
ANTİBİYOTİKLİ KEMİK ÇİMENTOSU UYGULANDI
Ameliyatı gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilgehan Çatal ise tedavi süreci hakkında şöyle konuştu:
“Hastamız Bosnalı bir savaş gazisi. Böyle bir hastayı sağlığına kavuşturabilmek bizim için ayrı bir mutluluk kaynağı. Hastamızda çok uzun yıllara dayanan savaş yarasına bağlı bir kemik enfeksiyonu vardı. Kemik enfeksiyonları da doğası gereği çok zor tedavi edilen enfeksiyonlardır. Daha önce hastamızda başarısız bir tedavi girişimi olmuş ve şikâyetleri geçmemiş. Bize başvurduğunda önce antibiyotik tedavilerine başladık. Yaklaşık 2 saat süren ameliyatında ise sol bacağında enfekte olan ölü kemiklerin hepsini çıkarttık. Yerine antibiyotikli kemik çimentosu denilen bir aparat yerleştirdik. Antibiyotikli kemik çimentosu aynı zamanda kemiğin içerisine antibiyotik salınımını da sağlıyor. Zor bir ameliyattı ama bir sıkıntı yaşamadan atlattık. Hastamızın durumu şu an iyi ve daha da iyi olacağını düşünüyoruz.”