Geri Dön
Sağlık-Yaşam10 soruda beyin sağlığınızı test edin

10 soruda beyin sağlığınızı test edin

Günde ortalama 2,5 litre suyun mutlaka beyin sağlığı için tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İlhan Aydın, “Tüm organlarımızla sürekli iletişim içinde olan beynimizin sağlığı bozulunca vücudumuz da kaçınılmaz olarak az ya da çok etkileniyor. Beynin verdiği olumsuz sinyaller göz ardı edildiğinde ise hayati tehlike kaçınılmaz olabiliyor” diyerek 10 soruda beyin sağlığını test etmenin yollarını anlattı.

10 soruda beyin sağlığınızı test edin

Uzmanlar kimi zaman ansızın gelen bir baş ağrısının veya yavaş yavaş kendisini hissettirmeye başlayan unutkanlığın, baş dönmesinin ve bazen de göz bebeklerinin birinin büyümesinin, beynin ‘alarm verdiğinin’ göstergeleri olarak kabul edildiğine dikkat çekiyor. Sağlıklı bir beynin nasıl anlaşılacağı, uykunun nasıl ayarlanacağı ve nasıl beslenilmesiyle ilgili Medical Park Fatih Hastanesi’nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İlhan Aydın, 10 soruda beyin sağlığını test etmenin yollarını anlattı.


Op. Dr. İlhan Aydın 10 soruya şöyle cevap verdi;


NE SIKLIKTA VE NASIL BAŞINIZ AĞRIYOR?


“Baş ağrısı, toplumda en sık görülen hastanelere başvuru sebebi olmakta ve insanların günlük hayatını olumsuz etkilemektedir. Baş ağrısı bu kadar sık görülmekle birlikte çok büyük kısmında altta yatan ciddi bir hastalık görülmemektedir. Özellikle en sık karşımıza çıkan iki tipi, gerilim tipi ve migren tipi başa ağrılarıdır. Gerilim tipi baş ağrıları (diğer adıyla stres tipi baş ağrıları) günlük hayattaki yorgunluk, stres ve yoğun psikolojik değişimlere bağlı olmakta ve altta yatan organik bir patoloji bulunmamaktadır. Bu ağrı tipinde ağrı gün boyu sürer, şiddeti hafif ve değişkenlik göstermez, başın etrafında sanki bir bantla sıkıştırıyorlarmış gibi bir his oluşturur. Migren tipi ağrı ise tek taraflı, zonklayıcı, bulantı ve kusma ile o taraftaki gözde bulanık görmenin eşlik ettiği bir ağrıdır. Işık ile sese karşı aşırı hassasiyet vardır. Bu iki en sık görülen tipler ilaçla tedavi edilebilmektedir.


Bir beyin cerrahı olarak altta yatabilecek ciddi organik patoloji barındırabilecek baş ağrılarından bahsetmek istiyorum. Özellikle baş ağrısına eşlik eden ciddi bulantı ve kusma, konuşma bozukluğu, kol ve bacakta özellikle tek taraflı güçsüzlük ya da uyuşukluk varsa, mutlaka vakit kaybetmeden hastaneye başvurulmalıdır çünkü altta yatabilecek tümör ya da kanama araştırılmalıdır. Başka bir örnek olarak, hiçbir şikâyetiniz yokken aniden ve çok şiddetli şekilde enseden başın ön kısmında doğru vuran ağrı olması da bizim için acil bir durumdur. Öncelikle hipertansiyona bağlı ise medikal tedavi ile kan basıncı yavaş şekilde düşürülmelidir. Ancak eğer hastanın şuuru açıksa ve bu ağrıyı ‘Daha önce hayatımda hiç yaşamadığım şiddette ve aniden enseden vuran bir ağrı’ diye anlatıyorsa, çok acil beyin görüntülemesi yapılmalıdır. Beyin damar anevrizması (baloncuk) yırtılmasına bağlı oluşabilecek beyin zarları arasında kanama (subaraknoid kanama) mutlaka araştırılmalıdır. Diğer önemli bir husus ise, çocuklarda olan baş ağrısıdır. Özellikle küçük çocuklar kolay kolay ‘başım ağrıyor’ demezler. Böyle bir durumda mutlaka beyin cerrahisine danışılmalı ve ileri tetkikler yapılmalıdır.


BAŞ DÖNMESİ GÜNLÜK YAŞANTINIZI ETKİLİYOR MU?


Baş dönmesi (vertigo) yaşayan kişiler günlük hayatında çok sıkıntı çekmektedir. Baş dönmeniz sürekli hale geldiyse mutlaka ileri tetkikler yapılmalıdır. Sıklıkla karşımıza psikolojik sorunların eşlik ettiği baş dönmesi çıkmakla birlikte diğer nedenler de atlanmamalıdır. Baş dönmesi santral veya periferik kaynaklı olabilir. ‘Santral’ dediğimiz beyin, beyincik ve beyin sapı lezyonları (tümör, enfeksiyon, damar tıkanıklığı, MS vb.) araştırılmalıdır. ‘Periferik’ dediğimiz iç kulakta yer alan kulak kristallerinin yer değiştirmesine bağlı gelişen ‘pozisyonel vertigo’ değerlendirilmelidir. Altta yatan neden tespit edildiğinde buna yönelik tedavilerle iyileşme sağlanmaktadır.


VÜCUDUMUZDA HANGİ BULGULAR OLDUĞUNDA BEYİN KAYNAKLI OLABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLMELİ?


Beyin kaynaklı hastalıklarda vücuttaki bazı organlar etkilenmekte ve bize uyarı vermektedir. Örneğin görme bozukluğu, görme alanında daralma olması, göz bebeklerinden birinin daha büyük olması, göz kapağında düşüklük, yüzün bir tarafında kayma olması, özellikle tek taraflı gelişen kol ve bacakta uyuşma ya da güçsüzlük, konuşma bozukluğu en sık karşılaştığımız durumlardır.


SÜREKLİ BİR ŞEYLERİ UNUTUYORUM, ENDİŞELENMELİ MİYİM?


Unutkanlık genç ve ileri yaşlarda karşımıza çıkmaktadır. Gençlerde özellikle stres ve psikolojik kaynaklı olmakla beraber, beslenme bozukluğuna bağlı vitamin eksiklikleri, düzensiz uyuma, monoton yaşam ve son yıllarda özellikle yoğun teknolojik aletlerin kullanılması unutkanlık şikâyetlerini artırmaktadır. Bunlar unuttuğunun farkında olan kişilerdir. İleri yaşlarda ortaya çıkan unutkanlıklarda hasta bunun farkında değildir ve öz bakımını yapamayacak duruma kadar gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda Demans ve Alzheimer hastalığı araştırılmalıdır. Bu durumlardan beynimiz korumak için kitap okumak, düzenli ve dengeli beslenmek, düzenli uyumak, egzersiz yapmak, monoton hayattan çıkmak, daha fazla sosyalleşmek gerekmektedir.


HANGİ YAŞLARDA HANGİ BEYİN HASTALIKLARI DAHA ÇOK KARŞIMIZA ÇIKAR?


Çocukluk çağında daha çok beyincik tümörleri karşımıza çıkmaktadır. Bunlar iyi ve kötü huylu olabilmektedir. Yenidoğanlarda doğumsal anomaliler (hidrosefali, spina bifida) karşımıza çıkmaktadır. Genç ve orta yaşlarda iyi ve kötü huylu tümörler, MS gibi dejeneratif hastalıklar daha sık görülmektedir. İleri yaşlarda ise daha çok kötü huylu tümörler, Parkinson, Alzheimer, hidrosefali, damar tıkanıklığı ve hipertansif kanamalarla karşılaşılmaktadır.


BEYİN SAĞLIĞIM İÇİN NE KADAR UYUMALIYIM?


Kaliteli ve yeterli bir uyku başta beyin sağlığı olmak üzere, bağışıklık sistemi ve hafızayı güçlendirir. Erişkinler için günlük önerilen uyku süresi 7-8 saat olmalıdır. Bununla birlikte vücudun biyolojik saatine uygun olarak 23:00 ile sabah 07:00 saatleri arasında uyumak önemlidir.


BEYİN SAĞLIĞIM İÇİN NASIL BESLENMELİYİM?


Öncelikle günde ortalama 2,5 litre su mutlaka beyin sağlığı için tüketilmelidir. Tüm sistemler için olduğu gibi düzenli ve yeterli beslenme de beyin sağlığı için önemlidir. Beynin enerji için tükettiği yakıt glikozdur. Bu yakıtın sağlanması için kompleks karbonhidrat içeren tam tahıllar tüketilmeli ve basit şekerlerden kaçınılmalıdır. İçerdiği kollajen, çeşitli aminoasitler ve B12 vitamini için et ve et ürünleri (işlenmiş olanlar hariç) tüketilmelidir. Mevsiminde meyve ve sebzeler beyinin ihtiyaç duyduğu amino asitler, mineraller ve vitaminler için önemlidir. Hafızayı güçlendirmek ve beyin gelişimi için Omega 3 mutlaka soframızda olmalıdır. Yumurta, süt ve süt ürünleri, kuruyemişler, baklagiller de tüm organlarda olduğu gibi beyin içinde önemli vitamin ve proteinler içerir. Aşırıya kaçmadan kararında tüketilen bitter çikolata da bilişsel hafızayı destekler.


HANGİ SPOR VE AKTİVİTELER BEYNİME İYİ GELİR?


Beden sağlığınız iyi olmadan beyin sağlığınız iyi olmaz. Hayatları boyunca düzenli spor ve egzersiz yapan kişilerin daha kaliteli ve uzun yaşama sahip olmakla birlikte daha aktif bir beyine sahip oldukları görülmektedir. Ağır egzersizler yerine daha hafif egzersizler tercih edilebilir. Örneğin günlük düzenli bir saat yürümek, düzenli yüzmek ve günlük hayatımızda aktif hareket etmek hem stresle baş etmeyi hem de vücudun zinde kalmasını sağlayarak beyin sağlığını olumlu yönde etkiler.


YAZIN ARTAN HAVA SICAKLIKLARI BEYNİMİ NASIL ETKİLER?


Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kendimizi sokağa atıyoruz. Güneş ışınlarının çok dik geldiği ve havanın çok aşırı sıcak olduğu öğlen ve öğleden sonraki saatlerde çok dikkatli olmak gerekir. Aşırı terlemeye bağlı su ve elektrolit kaybına bağlı baş ağrısı ve halsizlik gelişebilir. Yaşlı hastalarda, yüksek tansiyonu olanlarda ve aşırı kilolu hastalarda tansiyondaki ani yükselmeler beyin kanamasına sebep olabilmektedir. Bu nedenle yoğun nemin ve aşırı sıcağın olduğu saatlerde dışarı çıkılmamalı ve bol su tüketilmelidir.


COVID-19 BEYİNDE HASTALIK YAPAR MI?


Bu yıl hepimizi derinden etkileyen Covid-19 salgınıyla mücadele etmekteyiz. Bu pandemi döneminde ateş, öksürük gibi yaygın şikâyetlerle hastaneye başvurularda Covid- 19 şüphesi ile tetkik yapılmaktadır. Yapılan çalışmalarda Covid-19’a neden olan virüsün santral sinir sistemini de etkilediği vakalar görülmüştür. En sık nörolojik şikâyet nedenleri baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı-kusma, koku ve tat alma bozukluklarıdır. Daha ileriki aşamalarda ise inme ve komaya kadar ilerleyen vakalar bildirilmiştir. Pandemi döneminde her türlü şikâyette Covid-19 akılda tutulmalıdır. Nörolojik hastalıklara sahip ve ilaç kullanan hastalar doktor kontrolünde olmalı ve ilaçlarını kendileri kesmemelidirler.”