Geri Dön
PolitikaYeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: İstanbul'u köşe bucak dolaşmaya başlıyoruz

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: İstanbul'u köşe bucak dolaşmaya başlıyoruz

YENİDEN Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin gerçek gündeminin açlık ve yoksulluk olduğunu söyleyen Kılıç, “İktidarın en büyük maharetinin gündem değiştirmek olduğu aşikar. Türkiye'nin gerçek gündemi açlık ve yoksulluktur ama İmralı tartışması, kayyum atamaları, anayasa tartışmaları derken Türkiye'ye gerçek gündemi unutturuluyor, açlık ve yoksulluk deyim yerindeyse bastırılıyor.Göz bebeğimiz İstanbul'a önümüzdeki dönemde de her zaman olduğundan daha fazla zaman ayırmayı ve İstanbul'u köşe bucak dolaşmayı kararlaştırmış bulunuyoruz” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: İstanbul'u köşe bucak dolaşmaya başlıyoruz

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrası partisinin İstanbul İl Başkanlığı binasında açıklamalarda bulundu. Kılıç’a parti temsilcileri de eşlik etti.

‘BU SİSTEM BAŞKANLIK SİSTEMİ DEĞİLDİR’

İstanbul’da köşe bucak dolaşmayı kararlaştırdıklarını söyleyen Kılıç, “Merkez Yürütme Kurulu toplantımızı Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan başkanlığında partimizin İstanbul il başkanlığında gerçekleştiriyoruz. Göz bebeğimiz İstanbul'a önümüzdeki dönemde de her zaman olduğundan daha fazla zaman ayırmayı ve İstanbul'u köşe bucak dolaşmayı kararlaştırmış bulunuyoruz. Yarın inşallah İstanbul'un 39 ilçesinde ‘Anadolu Buluşmaları’ kapsamında halkımızla buluşacağız ve kucaklaşacağız. Olası bir erken genel seçim ihtimaline yönelik olarak biz İstanbul'daki çalışmalarımızı zaten başlatmıştık ama bu sefer organize bir startı genel başkanımızın liderliğinde yarın itibarıyla başlatmış olacağız. Merkez Yürütme Kurulu toplantımızı icra ediyoruz. Türkiye ve dünya gündemini değerlendiriyoruz. Tabii ki Türkiye'nin gündeminden öne çıkan önemli başlıklar var. Türkiye'nin bize özgü mevcut başkanlık sisteminden kaynaklanan yüksek tansiyonu kaldıracak gücü kalmamıştır. Tekrar altını çiziyorum; Türkiye'nin bize özgü mevcut başkanlık sisteminden kaynaklanan yüksek tansiyonu kaldıracak gücü kalmamıştır. Bu sistem başkanlık sistemi değildir, yarı başkanlık sistemi de değildir. Türk tipi başkanlık da değildir. Dünyada bir başka örneği olmayan tipsiz bir sistemdir ve sadece sorun üretmektedir” dedi.

‘CUMHUR İTTİFAKI ORTAKLARI, İMRALI'YA ÖZGÜRLÜKLE BELEDİYELERE KAYYUM ARASINDA SAVRULMAKTADIR’

Kılıç, “Sorunların sebebi olan bu sistem Türkiye'yi ekonomide ve siyasette hipertansiyona mahkum etmiştir. Ekonomik kriz ve yüksek enflasyon dahil bütün sorunların kaynağı olan bu sistemin çözüm üretmesi de mümkün değil. Türk tipi başkanlık sistemini değiştirmeden bu gidişatı değiştirmek imkan dahilinde görülmemektedir. Yargıyı, yasamayı ve ortak aklı dışlayan bu sistem ekonominin yanında siyaseti de krize ve belirsizliğe sürüklemektedir. Cumhur İttifakı ortakları, İmralı'ya özgürlükle belediyelere kayyum arasında savrulmaktadır. Sistemin sorunlarından biri Cumhur İttifakı ortakları İmralı'ya özgürlükle belediyelere kayyum atama arasında savrulmaktadır. Ortaklar nezaket cümleleriyle zevahiri kurtarsa da iplerin çok gergin olduğu görülmektedir. Sistemin de koalisyonun da sürdürülmesi artık mümkün değildir. Erken seçim kapıdadır, çare kapıdaki erken seçime kapıyı açmaktadır. 2016 tarihli kanun hükmünde kararnameye dayandırılan kayyum atamaları aslında yasal dayanaktan yoksundur. Kanun hükmünde kararnameler sistemimiz gereği kural değil istisnadır. Olağanüstü dönemlere özgüdür. Türkiye kanun hükmünde kararnameleri ortadan kaldırmalı, olağanüstü dönem, olağanüstü rejim görünümünden kurtulmalıdır” diye konuştu.

‘TÜRKİYE'NİN ÖNCELİKLİ GÜNDEMİ AÇLIKTIR’

“Kanun hükmünde kararnamelere dayalı kayyum atamaları bağlamında çok yaman bir çelişkiyle karşı karşıyayız” diyen Kılıç, şunları ekledi:

“Terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla görevden aldıkları Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan Sayın Ahmet Türk diye söz ediyorlar. Madem ki sayın, hakkını koruyun. Sayınsa niye görevden alıp yerine kayyum atıyorsunuz? Bir insan hem terör örgütü üyesi hem de sayın olabilir mi? Tam bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Maalesef bu çetin gündem hayat pahalılığının geçim darlığının üzerine bir şal gibi örtülmüştür. İktidarın en büyük maharetinin gündem değiştirmek olduğu aşikardır. Herkes unutsa da biz hatırlatıyoruz. Türkiye'nin öncelikli gündemi açlık ve yoksulluktur. Aylardır asgari ücret açlık sınırının altındadır. Asgari ücret yeni yılda 35 bin lira olmalıdır. En düşük emekli aylığı da asgari ücrete göre ayarlanmalıdır. Açlık sınırının altında çalışan ya da emekli bir tek vatandaşımız bırakılmamalıdır. Vatandaşın mutfağında yangın var, gerçek gündemimizse siyasi çalkantıların gölgesinde kalmaktadır. Tekrar altını çiziyorum, mutfakta yangın vardır. Türkiye'nin gerçek gündemi açlıktır, yoksulluktur ama İmralı tartışması, kayyum atamaları, anayasa tartışmaları derken Türkiye'ye gerçek gündemi unutturulmakta, açlık ve yoksulluk deyim yerindeyse bastırılmaktadır.”

"SAYIN ERDOĞAN’IN BİR KEZ DAHA SEÇİLMESİNE YÖNELİK ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ARAYIŞI VAR’

Kılıç, “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 buçuk yıllık daha görev süresi varken bu sürenin tartışmaya açılması ve adeta seçim yoluyla Erdoğan'ın görev süresinin daraltılarak seçimin öne alınması yönündeki çağrıları doğrusu biz de ilgiyle karşıladık. Buradan anlaşılıyor ki İmralı'ya özgürlük ya da Abdullah Öcalan'ın DEM parti grubundan terör örgütüne silah bırakın çağrısı yapmasıyla ilgili gündemin arka planında aslında Sayın Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesine yönelik anayasa değişikliği arayışı var. Yani barıştı özgürlüktü, terörün bitmesiydi bir yana esas gündemin Sayın Erdoğan’ın bir kere daha seçilmesine endeksli olduğunu görüyoruz. Sayın Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi erken seçim kararı almadığı takdirde son dönem cumhurbaşkanlığı görevini yerine getirmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi erken seçim kararı alırsa seçime girme hakkını kullanabilecektir, genel yorum bu yöndedir. Bizim temennimiz Türkiye'nin artık bu geçim darlığı ve ekonomik krizi kaldıramadığını gördüğümüzden dolayı acilen erken seçim kararı alınması yönündedir. Erken seçime gidilecek olursa da hiç kimsenin yasağı olmaksızın hiç kimse kısıtlanmaksızın herkes demokratik hakkını kullanabilmelidir” dedi.

‘BİZE AMERİKA'DAN, İNGİLTERE'DEN, KANADA'DAN FAYDA YOK’

Amerika Birleşik Devletleri’nin seçim sonucunu değerlendiren Kılıç, “Amerika Birleşik Devletleri seçimlerine gelince, geçmişte ha Joe Biden ha Donald Trump demiştik. Bugün de ha Trump ha Kamala Harris diyoruz. Bizim için değişen bir şey yok. Küresel güçler Amerika Birleşik Devletleri'ni dümen suyuna katmış, götürüyor. Amerika Birleşik Devletleri bugün İsrail yanlısı politikalarıyla tam manasıyla siyonizmin emrinde bir devlet görüntüsü veriyor. Önceki başkan bu konudaki duruşunu teyit ettiği gibi yeni seçilecek başkanın da başka bir çizgi takip etmesi mümkün görünmüyor. Burada bize düşen Türkiye Cumhuriyeti olarak güçlü olmaktır. İslam İşbirliği Teşkilatı olarak güçlü olmaktır, kendi ayaklarımızın üzerinde durmak ve doğrularımızı hararetle savunmaktır. Bize Amerika'dan, İngiltere'den, Kanada'dan fayda yok. Kendi göbeğini kesecek olan biziz. Biz bize yetecek hale gelebilirsek limanlardan ticareti durdurabilirsek, İncirlik'teki, Kürecik'teki üsleri kapatabilirsek, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi olarak petrol ve doğal gaz vanalarını kısabilirsek Amerika Birleşik Devletleri'nde başkan kim olursa olsun politikalarını bize göre ayarlamak zorunda” ifadelerini kullandı.

‘TÜM PARTİLER İÇİN AYNI HUKUKUN GEÇERLİ OLMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNUYORUZ’

Kayyum atamaları ile ilgili konuşan Kılıç, şunları ekledi:

“Kayyum atamaları konusunda hükümete, ilgili bakanlıklara mutlaka anayasa ve hukuk zemininde hareket etmeleri konusunda tavsiye verdik. Sayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün 17.30’da Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan ile görüşecek. Orada da bizim duruşumuz yine devletin, kamu kurumlarının anayasa ve hukuk çizgisinde kalmaları gerektiği yönünde. Herhangi bir belediye başkanı görevden alınırken partisine göre muamele yapılmaması, muamelenin tamamen hukuka göre yapılmasını ve tüm partiler için aynı hukukun geçerli olması gerektiğini savunuyoruz. Bir belediye başkanı, terör örgütüyle işçi dışlıysa ve hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı varsa tabii ki görevden alınacak ama kesinleşmiş bir yargı kararı yoksa keyfi uygulamalarla belediye başkanlarının görevden alınması doğru değil.”

Kılıç, “Ufukta henüz alınmış bir seçim kararı yok, bir milletvekili veya cumhurbaşkanlığı seçimi yok. Dolayısıyla olmayan bir seçimin ittifakını konuşacak değiliz ama bugün itibarıyla şu söylenebilir; Ne genel başkanımızın gündeminde cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir ittifak arayışı vardır ne de bugünkü siyasal koşullarda herhangi bir partinin olası bir ittifak arayışına yönelik olarak bizimle görüşme yapması düşüncesi vardır. Bunlar bugün için çok çok erken konular” dedi.