Geri Dön
PolitikaTürkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi, Genel Kurul'da kabul edildi

Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi, Genel Kurul'da kabul edildi

TBMM Genel Kurulu'nda 'Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi' üzerindeki görüşmeler tamamlandı ve teklif, kabul edilerek kanunlaştı.

Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi, Genel Kurul'da kabul edildi

TBMM Genel Kurulu, 'Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da, 'Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi' üzerindeki görüşmeler tamamlandı ve teklif, kabul edilerek kanunlaştı. Kanun ile birlikte; Türkiye Adalet Akademisi'nin teşkilat yapısında değişiklikler yapıldı. Buna göre; Akademi, Başkanlık ve Eğitim Kurulundan oluşacak. Eğitim, öğretim, araştırma ve uygulama birimlerinin oluşturulması planlanan Akademi de faaliyetlerin verimli bir şekilde yerine getirilmesi amacıyla Başkan ile Adalet Bakanının kararıyla eğitim merkezleri kurabilecek. Ayrıca Akademi, hakim, hakim yardımcısı, savcı ile savcı yardımlarına yönelik olarak eğitim programları hazırlayacak ve uygulayacak. Talep etmeleri halinde; avukatlar ve noterler, Akademi’de verilen eğitim ve öğretimden faydalanabilecek. Hukuk ve adalet alanında araştırma ve bilimsel çalışma yetkisi verilen Akademi, ihtiyaçları tespit edip, uluslararası gelişmeleri takip ederek proje geliştirebilecek. Akademi, yurt genelinde hukuk ve adalet alanını ilgilendiren meseleler ile ilgili kurs, seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenleyecek, bilgi bankası ve kütüphane kuracak. Eğitim ve öğretim faaliyetleriyle ilgili strateji ve hedefleri belirleyecek Akademi, görev alanına giren konularda yurt içinde ve yurt dışında bulunan kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapabilecek.

HUKUK ARAŞTIRMALARI MERKEZİ KURULACAK

Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı bünyesi içerisinde Hukuk Araştırmaları Merkezi kurulacak. Merkez; hakim, hakim yardımcıları, savcı ile savcı yardımcılarının uzmanlaşması için ortak programlar geliştirerek lisansüstü eğitimler için yükseköğretim kurumlarıyla iş birliği yapabilecek. Hukuk ve adalet alanında gelişmeleri takip etmesi planlanan Merkez, araştırma ve bilimsel çalışmalar yapacak. Diğer taraftan Merkez, yabancı ülkeler ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla, hukuk ve adalet alanında ortak çalışma ve araştırmalar yapacak, Akademinin eğitim ve öğretim faaliyetlerine katkı sunacak, kurs ve sertifika programları düzenleyecek. Hukuk Araştırmaları Merkezi'nde, müdür, 2 müdür yardımcısı ve bürolar bulunacak. Merkez'e yapılacak atamaları ise Adalet Bakanı atayacak. Akademi Başkanlığındaki daire başkanlıklarının sayısı ise 4'ü geçemeyecek.

EĞİTİM KURULU, AKADEMİNİN STRATEJİK PLANINI KABUL EDECEK

Kanun ile birlikte Türkiye Adalet Akademisi Başkanı'nın görev ve yetkileri de düzenleniyor. Başkan, Akademi'yi yönetecek, düzenli ve verimli çalışmasını sağlayacak ve iş bölümüne göre görev dağıtımını yapacak. Öte yandan akademi bünyesinde bulunan Eğitim Kurulu ise 18 kişiden oluşacak. Kurul, Adalet Bakanı veya Bakan tarafından belirlenecek Bakan Yardımcısı başkanlığında toplanacak. Toplantıda; Akademi Başkanı, Bakanlık Ceza İşleri, Hukuk İşleri ve Personel Genel Müdürleri, belirlenen nitelikleri karşılayan 3 Yargıtay Üyesi, 2 Danıştay Üyesi, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) seçeceği 1 kişi, ilk derece mahkemelerinde görev yapan hakimlerden 1 kişi, 1 Cumhuriyet savcısı, Yükseköğretim Kurulunca üniversitelerin hukuk fakülteleri ve eğitim bilimleri alanında çalışan öğretim üyeleri arasından seçilen birer kişi olacak. Süreli seçilen üyenin herhangi bir sebeple üyelikten ayrılması halinde yeni seçilen üye, yerine seçildiği üyenin kalan süresini tamamlayacak. Eğitim Kurulu, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanacak ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alacak. Eğitim Kurulu Başkanı, toplantı gündemini belirleyecek. Akademi Başkanı, Akademinin faaliyetleri hakkında Eğitim Kurulunu bilgilendirecek. Eğitim Kurulu ayrıca, eğitim müfredatı ve yıllık eğitim plan taslaklarını onaylayacak. Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin etkin, verimli ve yeknesak şekilde yürütülmesine ilişkin standartları belirleyecek olan Eğitim Kurulu, Akademinin stratejik planını kabul edecek ve takibini yapacak, Akademi mevzuatıyla ilgili görüş ve önerilerde bulunacak.

HAKİM VE SAVCILAR İÇİN SERTİFİKA PROGRAMLARI DÜZENLEYEBİLECEK

Akademi içerisinde uygulanacak olan meslek öncesi, meslek içi eğitim ve öğretim programları ile hakim ve savcı yardımcıları için hazırlanacak yıllık eğitim planı HSK ile ortak hazırlanacak. Yıllık eğitim planı ile eğitim ve öğretim programlarının hazırlanmasında yüksek mahkemeler ve hukuk fakülteleri ile ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınacak. İhtiyaç duyulması halinde ise yıllık eğitim planı haricinde eğitim ve öğretim programları ile seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlenebilecek. Bilgi ve deneyimlerin karşılıklı olarak paylaşılması amacıyla, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş birliği içinde yabancı yargı mensuplarına yönelik yurt içinde veya yurt dışında eğitim ve öğretim programları düzenlenebilecek. Akademi, hakim ve savcılar için uzmanlık ve sertifika programları düzenleyebilecek. Diğer taraftan; Akademinin denetimi, adalet müfettişlerince yapılacak. Hizmet birimleri ve bu birimlerin görevleri ile çalışma usul ve esasları, Eğitim Kurulunun toplantı ve çalışma usulü, Hukuk Araştırmaları Merkezinin çalışma usul ve esasları, Akademi hizmetlerinden yararlanma ve ücretler, uzmanlık ve sertifika programları ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Akademi tarafından çıkarılan yönetmeliklerle düzenlenecek. Meslekte fiilen 5 yılını tamamlamış hakim ve savcılar, Adalet Bakanı tarafından Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümleri uyarınca Akademiye atanabilecek veya görevlendirilebilecek. Diğer yandan, 'Devlet Memurları Kanunu'na tabi personelin Akademiye ilk defa veya naklen atanması Akademi Başkanınca yapılacak. Meslekte fiilen 8 yılını tamamlamış hakim ve savcılar, öğretim elemanı olarak görev yapmak üzere Adalet Bakanı tarafından Akademiye atanabilecek veya görevlendirilebilecek. Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri ve öğretim görevlileri ile araştırma görevlileri, Akademide öğretim elemanı olarak görevlendirilebilecek.

MUHALEFET PARTİLERİNDEN 'BOLU KARTALKAYA OTEL YANGINI' TEPKİSİ

Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi'nin kabul edilmesinin ardından Genel Kurul'da, 'Türkiye ile Pakistan Arasında Hükümlülerin Nakli' ile ilgili uluslararası anlaşmanın görüşmelerine başladı. Muhalefet parti milletvekilleri, uluslararası anlaşma yerine 78 kişinin yaşamını yitirdiği Bolu Kartalkaya’da meydana gelen otel yangını faciasıyla ilgili konuştu.

'TURİZM BAKANI BİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ GÖREVİNE DEVAM EDİYOR'

Yeni Yol grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, "Bizler TBMM'de vicdan sahibi milletvekilleri olarak bir inisiyatif başlattık. Anayasa gereği bir bakan hakkında Meclis soruşturması açılabilmesi için 301 imzaya ihtiyaç vardı. Milletvekilleri olarak bir araya geldik, parti gruplarından bağımsız bir şekilde 255 milletvekilinin imzasıyla Turizm Bakanı hakkında bir Meclis soruşturması açılmasına dair önergeyi imzaya açtık. Bugüne kadar 255 milletvekili bu önergeye imza attı. Dolayısıyla, 46 milletvekili daha bu soruşturma önergesine imza attığı takdirde bu Mecliste Turizm Bakanının gelip en azından hem kendisini savunabilmesi hem de hakkındaki iddiaların araştırılabilmesine dair komisyon açılıp açılamayacağına dair bir oylama yapılma imkanı söz konusu olacak. Yani 255 imza ne demek? Bu Meclisin yüzde 42,5'inin güvenmediği bir Turizm Bakanı aradan geçen 22 güne rağmen hala iş başında ve hala bir şey olmamış gibi görevine devam ediyor. İmza vermeyip, 'Bu Turizm Bakanı mutlaka hesap vermeli' diyenleri de hesaba kattığımız zaman, emin olun, toplum vicdanının kahir ekseriyeti bu Turizm Bakanının mutlaka ve mutlaka hesap vermesi, hiç olmazsa siyasi etik açısından, ahlak açısından, vicdan açısından, cezai sorumluluğu vardır, yoktur, elbette mahkeme, yani Yüce Divan karar verecektir. Bakanın siyasi sorumluluk üstlenip o koltukta bir dakika dahi oturmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'GELİN İMZALAYIN, BÜTÜN GERÇEKLER TEK TEK ORTAYA ÇIKSIN'

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise Bolu Kartalkaya'daki otelde meydana gelen yangın ile ilgili muhalefet parti milletvekillerinin başlattığı girişim ile ilgili, "260 civarında milletvekili, 'Kartalkaya'daki yangından sonra Sayın Bakan sorumluluğu üstlensin, ihmallerinin faturasını ödesin ve hesap versin' dedi ve Meclise bir soruşturma önergesi hazırladı. Bazı imzalar eksik fakat bu akşam bir fırsatı var iktidar cephesinin, 'Muhalefetin ortaya koymuş olduğu iddialar, ortaya koymuş olduğu tezler ve belgeler yalandır ve yanlıştır. Doğru söylemiyorsunuz. Hodri meydan, bizim Bakanımız ahlaklıdır, çalışkandır, dürüsttür. Bu iddiaların hepsi yalandır' demek için bir fırsat sunuyoruz. Gelin, bunu imzalayın, imzalayın ki bütün gerçekler tek tek ortaya çıksın. Bakın, biz sadece Türkiye'yi konuşuyoruz. Yurt dışında birçok ülkenin içişleri bakanlığı resmi sitelerinde ne yazıyor, biliyor musunuz? Kendi vatandaşları için, 'Bakın, eğer Türkiye'ye gideceksiniz dikkat edin, orada otel yangınlar oluyor; Türkiye'ye gideceksiniz dikkat edin, orada sahte alkoller var, insanlar ölüyor bunlardan dolayı' diyor. Hani itibardan tasarruf yoktu? Bu değil mi itibarsızlık? İşte, bütün bunların içeride ve dışarıda bize vermiş olduğu zararların önüne geçmek için buyurun size bir fırsat, gelin, imzalayın bütün bunları ve bütün gerçekler tek tek ortaya çıksın" diye konuştu.

TOPSAKAL: ANLAŞMA, TERÖRİZM VE CİDDİ SUÇLARLA MÜCADELEDE ÖNEMLİ ROL OYNAR

MHP grubu adına konuşmak için kürsüye gelen Samsun Milletvekili İlyas Topsakal ise Türkiye'nin PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı sert bir duruş sergilediğini ve 2 ülke arasında yapılacak uluslararası anlaşma ile birlikte terörizm ile mücadelenin güçleneceğini aktardı. Topsakal, "Pakistan ve Türkiye arasındaki, 'Suçluların İadesi Anlaşması', her 2 ülke için de önemli bir güvenlik ve adalet aracı olmuştur. Bu tür anlaşmalar suçluların uluslararası sınırlar arasında kaçmalarını engellemeyi ve adaletin sağlanmasını temin etmeyi amaçlar. Ayrıca, Pakistan ve Türkiye arasındaki güvenlik iş birliğini pekiştirirken özellikle terörizm, organize suçlar ve diğer ciddi suçlarla mücadelede önemli bir rol oynar. Anlaşmanın başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için her iki ülkenin hukuk sistemlerinin uyumlu çalışması ve insan hakları standartlarının gözetilmesi önemlidir" dedi.

KOÇYİĞİT: VARSA YOKSA HAMASET

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Bolu Kartalkaya'daki bir otelde meydana gelen yangın sonrasında iktidarın algı operasyonlarına başvurduğunu ve sorumluluk üstlenmediğini aktardı. Koçyiğit, "Bir otel düşünün, aslında Turizm Bakanlığına bağlı ama aynı Turizm Bakanlığı o oteli pazarlıyor, odalarını satıyor ama aynı Turizm Bakanı o oteli denetlemekle de görevli. Aynı Turizm Bakanı otelde yangın çıktıktan sonra o soruşturma sürecinde birinci derecede aslında fail pozisyonunda ama bütün bunlar hiç ortada yokmuş gibi, bütün bu gerçekler sanki gerçek değilmiş gibi bir meseleyi konuşuyoruz. 78 insan yaşamını yitirmiş, bu aynı zamanda bir çocuk katliamı, onu söyleyelim çünkü ölenlerin 36'sı çocuktu ve bu 36 çocuk karne tatilinde, hasbelkader, ailelerinin onları götürdüğü bir kar tatilinde çok kötü bir ölümle yanarak can vermek zorunda kaldılar. O otelin pencerelerinden sarkıtılan çarşaflar bu sistemin nasıl çürümüş olduğunu, hayatlarımızın aslında bir çarşafa nasıl bağlı olduğunu çok açık ve net gösterdi ama görüyoruz, hiçbir şekilde sorumluluk alınmıyor. Ayrıca bugün İliç'i konuştuk, İliç'in üzerinden 1 yıl geçmişti, 9 işçi orada yaşamını yitirdi, 113 gün sonra 1 işçinin bedenine ulaşıldı ama bu ülkede kıyamet kopmadı. Anayasa çiğneniyor ama bütün bunlardan sorumluluk duyan, gerçekten bunlardan üzüntü duyan hiç kimseyi göremiyoruz; varsa yoksa hamaset, varsa yoksa hamaset" değerlendirmesinde bulundu.

BAŞARIR: BU SİSTEM GELMEDEN ÖNCE BAKANLAR ÇOK RAHAT SORGULANABİLİYORDU

Bolu'da yaşanan felaketin araştırılması için muhalefet parti milletvekillerinin bir Meclis'e bir fırsat sunduğunu ifade eden CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte TBMM'nin denetleme gücünün zayıfladığını söyledi. Başarır, "Bu sistem, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelmeden önce bakanlar çok rahat bir şekilde soruşturulabiliyordu, gensoru vardı, yüzde 10, 55 milletvekilinin imzasıyla soruşturma açılabiliyordu. Meclis soruşturması grubu olan partilerin imzasıyla, 20 milletvekiliyle açılabiliyordu. Basit çoğunluk, 276 milletvekilinin oyu yetiyordu ama bugün bir bakan hakkında Meclis soruşturması açılabilmesi için 301 oya ihtiyaç var, görüşülebilmesi için 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var, bakanı Yüce Divana yollayabilmek için 400 milletvekilinin oyunu ihtiyaç var. Neden arkadaşlar? İçimizden herhangi bir arkadaşımızın dokunulmazlığı bu kürsüye, bu Meclise geldiği zaman 301 yetiyor; siz seçilmişsiniz ama atanmış bir bakan hakkında 400 oy gerekiyor. Bu olacak şey mi? Şimdi, 78 insanımız ölmüş, 36 çocuk ölmüş, aileler ölmüş ve en son mülkiye müfettişlerinin, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunda net bir şekilde belediyenin sorumluluğunun olmadığı, Bakanlığın ve İl Özel İdaresinin sorumluluğunun olduğu tespit edildi. Ruhsatı veren Bakan, denetimi yapmayan Bakan, bu olacak şey mi?" ifadelerini kullandı.