Geri Dön
PolitikaTBMM Genel Kurulu'nda 'Yolsuzluk' tartışması

TBMM Genel Kurulu'nda 'Yolsuzluk' tartışması

TBMM Genel Kurulu'nda, 'Kiralardaki Zam Sınırının Kaldırılmasının Yol Açacağı Sorunların Araştırılması' başlıklı önergenin görüşüldüğü sırada CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek arasında, 'Yolsuzluk' tartışması çıktı. Tartışmaların sürmesi üzerine Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşime 30 dakika ara verdi. Aranın ardından oylanan önerge AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.

TBMM Genel Kurulu'nda 'Yolsuzluk' tartışması

TBMM Genel Kurulu, 'Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. Parti gruplarının Meclis Başkanlığına sunduğu önergeler bölümünde DEM Parti'nin, 'Kira Zam Sınırının Kaldırılmasının Yol Açacağı Sorunların Araştırılması' başlıklı önergesinin görüşüldüğü sırada CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek arasında, 'Yolsuzluk' tartışması çıktı. Önerge üzerine partisi adına söz alan AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, "Biz meselelerimize hakimiz, ekonomi programımıza hakimiz, ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Bunu milletimizle paylaşıyoruz, sahadayız. Kira artışlarını biliyoruz, ev meselesini biliyoruz, depremde evsiz kalan vatandaşlarımızın dertlerini biliyoruz. Önceliği, depremzedeleri ev sahibi yapmaya ayırıyoruz ama bunun yanında diğer vatandaşlarımızı meseleleriyle asla baş başa bırakmıyoruz. Niye? Enflasyon, dezenflasyon süreci biliyorsunuz haziranla birlikte başladı. Dezenflasyon süreciyle birlikte, her ay ortalama yani yıllık enflasyonun ortalaması düzeyinde artması öngörülen kira artışları her ay düşüş gösterecek" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'DE ÇOK CİDDİ GELİR DAĞILIMI ADALETSİZLİĞİ SÖZ KONUSU'

Altunyaldız'ın konuşması muhalefet sıralarından gelen tepkilerle ara ara kesilirken DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "AKP'li hatipleri dinleyince gerçekten ben de gidip bir konut alayım diyorum. Nasıl alıyorlar bu konutları, çok merak ediyoruz. Bakın, size gerçeklerden bahsedeyim. Bir kere dezenflasyon sürecinden önce kira artışlarını yüzde 25'te sabitlediniz, enflasyon patladı. 'Dezenflasyon süreci başlıyor' diyorsunuz, kira artışlarını serbest bırakıyorsunuz. Bir kere bu tamamen ciddi bir tutarsızlık ve akıl tutulması. Tabii, Mehmet Şimşek’in aklı tutulunca sizinkinin de tutulması normal. Dolayısıyla buradan bir ekonomi politikası çıkmaz. İkincisi, Türkiye'de çok ciddi bir konut sorunu var, çünkü çarpık bir konut politikası var. Yani sürekli zenginler için üretilmiş konutların yaratmış olduğu bir konut arz fazlası var fakat yoksullar için yani geçinemeyen asgari ücretliler için konut sorunu var. Bu konut sorunu ancak bir sosyal konut politikasıyla çözülebilecekken TOKİ bile lüks ev yapıyor bu ülkede. Türkiye'de çok ciddi bir gelir dağılımı adaletsizliği söz konusu" diye konuştu.

'OSMAN GÖKÇEK MAŞALLAH SENİN 5 BİN TANE DAİREN VAR'

Tartışmalara dahil olan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise Altunyaldız'ın konuşmasını dinledikçe başka bir ülkede yaşadığını düşündüğünü kaydederek, "Asgari ücret 17 bin lira, Ankara’da en düşük kira 20 bin lira; bunu anlatıyor. Az önce konuşan arkadaşımız, Mezitli'de kira kaç lira? Mezitli’de de kira 20 bin lira ama senin kirayla bir işin yok Osman, maşallah 5 bin tane dairen var. Şimdi, bu nasıl bir akıl anlamıyorum. Şimdi, öyle bir durum ki, 'Biz birinci partiyiz, 21 yıldır kazanıyoruz.' Hayır, siz en son seçimde ikinci partisiniz, bu halk sizi cezalandırdı" dedi.

'VATANDAŞIN TEVECCÜHÜNÜ DE KÜÇÜMSEMEYİN'

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise usule itiraz ettiklerini vurgulayarak, "Bakın, Ziya Bey’in söylediği şey şudur; bizim bütün hitabımız, asli hitabımız, bütün ifadelerimiz, cevaplarımız milletimizedir. Burada yaptığımız, dün de benim yaptığım konuşmamda, arkadaşımızla yaptığımız konuşmalarda biz milletin içinde bizatihi yaşıyoruz. Olan bitenin gayet farkındayız ve bütün gücümüzle ve bilgi birikimimizle, yıllara sari tecrübemizle var olan problemlerin izalesi için uğraşıyoruz. Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, kiranın yüzde 25’le sınırlamasına karşı çıkan da muhalefetti o dönemde. Yani burada gördüğümüz şey şudur, var olan konunun ne olduğunun önemi yok, biz ne söylüyorsak tam tersini söylüyorsunuz. O yüzden yani burada bu konuşmaları yaparken vatandaşın teveccühünü de lütfen küçümsemeyin" değerlendirmesinde bulundu.

'BİRİ ISTAKOZCU BİRİ ONUNLA BÜYÜYEN OSMAN'

AK Parti ve CHP'liler arasında karşılıklı tartışmalar sürerken söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Çok kısa bir şey söyleyeceğim, iki şeye cevap vermek istiyorum. Milletvekillerimiz konuştuktan hemen sonra biz söz almıyoruz. En son konuşmacı maalesef ki AKP grubundan onun söylediği konuşmaya, cümlelere cevap veriyoruz. Ekonomiyle ilgili, kira artışlarıyla ilgili, maaşla ilgili dedi ki, 'Biz halkın yanındayız, sokaklardayız.' Yanınızdaki 2 milletvekilinden ne kadar sokakta olduğunuz belli. Birisi ıstakozu Monaco’da paylaşan milletvekili; birisi, onunla büyüyen Osman" ifadelerini kullandı.

'NE KADAR KİRA TESPİT DAVASI AÇILDIĞI ORTADA'

AK Partili Osman Gökçek sataşmadan dolayı söz hakkı isterken Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli'ye söz verdi. Temelli, "Sayın Zengin dedi ki, 'Yüzde 25’e de karşı çıktınız' haklıymışız, işte sonuçları ortada. Sonuçlarının ne kadar haklı olduğumuzu göstermesini görmek istiyorsa mahkemelere baksın, ne kadar kira tespit davası açıldığını görsün. Dolayısıyla ortada büyük bir adaletsizlik varken fiyatlarla oynayarak bu adaletsizliği ortadan kaldıramazsınız, kaldırabilseydiniz kaldırırdınız, işte, faizler ortada" diye konuştu.

'ALİ MAHİR BAŞARIR MEZİTLİ'NİN RANT İŞLERİNE BAKIYOR'

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'a cevap vermek için kürsüye yönelen AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, "Tabii, Mezitli konusuyla Sayın Ali Mahir Başarır bu aralar çok ilgileniyor. Kendi danışmanını oraya özel kalemi olarak gönderiyor. Oranın bütün rant işlerine baktığı için önce bu konulara bir cevap vermesi gerekiyor diye düşünüyorum. Gelelim ikinci bir konuya, daha demin kalktınız, konuştunuz, Sayın Özgür Karabat’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden 15 tane ihaleyi aynı firmanın aldığı konusunda da çıkın burada bir cevap verin. Üçüncüsü, suya, 'Bedava' dediniz seçimlerde, suya zam yaptınız. Ulaşıma, 'Bedava' dediniz, ulaşıma zam yaptınız. Öğrencilere, 'Ya, bütün öğrenciler, merak etmeyin, bütün öğrenciler bedava binecek otobüslere' dediniz, ona zam yaptınız. Üstüne, kalktınız, 180 milyar TL İstanbul Büyükşehir Belediyesini borçlandırdınız. Hiç bu konulardan çıkıp burada bahsetmiyorsunuz" dedi.

'SEN KİRLİSİN, HARAMLA BÜYÜMÜŞSÜN'

Genel Kurul'da İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ve AK Parti Grup Başkanvekillerinin konuşmalarının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Benim Mezitli ilçesinde hiçbir danışmanım olmadı. Birisi Mustafa Karakuzu Kütahyalı, birisi Hüseyin Akyurt Ordulu, sekreterim de zaten burada. Benim Mersin’de hiçbir danışmanım olmadı. Bak, gel, araştır. Buğra benim danışmanım değil, Buğra benim danışmanım olmadı. İşte Meclis kayıtları, geçen sene, ondan sonraki sene olmadı. O kadar alışmışsın ki sen yalan söylemeye ne diyebilirim. Şimdi, bakın diyor ki 'İstanbul ve Ankara'da belediyenin bütçeleri 12 kat arttı.' Artar çünkü baban gibi bir belediye başkanı yok. Bütçeyi artıran, halka veren belediye başkanları var. O bütçe 12 kat artar. Niye artar? Dinozor parkı yapıp milyarlarca lirayı o parka gömüp bir de televizyon kanallarında pişmiş kelle gibi sırıtarak iftira atan baban gibi bir belediye başkanı yok. Hesabını veremeyen biri çıkarsa ben milletvekilliğinden istifa ederim; hepsinin şerefine, namusuna, onuruna kefilim. Sen verebilir misin? Bir kez daha söylüyorum: O giydiğin ceketin, kravatın, elindeki telefonun, her gün iftira attığın o kanalda o televizyonun hesabını veremezsin, veremezsin. Sen kirlisin, sen haramla büyümüşsün" değerlendirmesinde bulundu.

'SEN BEKÇİ OLSAN HIRSIZLAR BAYRAM YAPAR, SEN BÖYLE BİR ADAMSIN'

Milletvekilleri arasında tansiyon yükselirken söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, "Sevgili Ali Mahir Başarır, ne zaman sana güzel güzel sorular sorsam hep hakaret etme yöntemini tercih ediyorsun. Yani benim kanaatimce sen ağa olsan köyü satarsın, ırgat olsan gölgede yatarsın, çoban olsan sürünü kurt kapar, bekçi olsan hırsızlar bayram yapar. Sen böyle bir adamsın. Şimdi bak, ben sana şunu söylüyorum, diyorum ki. Mesela şu anda hemen sana söylüyorum, Mezitli Belediye Başkanlığıyla alakalı oradaki rant işlerine baktığını bütün oradaki, bölgedeki insanlar biliyor. Şimdi biliyorsun, yine Mersin’de Erdoğan Öztürk yani sizin Veli Ağbaba’yla aranızdaki iyi ilişkilerinizin olduğu bir kişi, bu müteahhidin ilişkileri de ortaya dökülecek. Yahu, bunları bir dinleyin. Bakın, ben belgelere, konulara dayanarak konuşuyorum, iftira atmıyorum. Bakın, ben size şunu söyleyeyim, biz milletvekili olarak birbirimize hakaret etmemeliyiz, fikirlerimizi tartışmalıyız ama sizde şöyle bir üslup var, işi beceremiyorsunuz, cevap veremiyorsunuz ya hakaret etme yöntemini tercih ediyorsunuz veya aileden saldırma yöntemini tercih ediyorsunuz" ifadelerini kullandı.

'BEN HESAP VERMİYORUM, HESAP VERMESİ GEREKEN SENSİN'

AK Parti, DEM Parti ve CHP'liler arasında karşılıklı sataşmalar yaşanırken kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Şimdi, ben çok namuslu bir teklifte bulunuyorum, diyorum ki, gel ben evlatlarımın, eşimin, yedi sülalemin kimlik bilgilerini vereceğim, sen de ver, savcılık gelsin, araştırsın. Mersin ve Tarsus’ta, benim babamla yaşadığım Çamlıbel Mahallesi’nde 80 metrekareden başka ailem dahil, yeğenlerim dahil, sülalem dahil, yeğenlerimin kayınpederi dahil bir tek metrekare daire yok. Bunu bil. Gelelim Mezitli’ye; şimdi baktım, Mezitli’de düşünülen, gündeme gelen bir imar uygulaması da yok, yalan, yok ama bak, ben sana hesap vermiyorum, hesap vermesi gereken kişi sensin. Ben ne diyorum? Siz yargılanmıyorsunuz kardeşim, sen ve senin gibiler yargılanmıyor, bu ülkede böyle bir sorun var. Senin baban Çocuk Esirgeme Kurumu'nda memur, Beyaz TV'nin sahibisin, futbol takımının sahibisin, binlerce dönüm araziniz var. Gelin, verin" dedi.

'SENİN UTANMAN, ARLANMAN YOK, SENDE HİÇBİR ŞEY YOK'

Genel Kurul'da tansiyon yükselirken CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Ben sana trol çocuğu dedim, trolün tam cana bürünmüş bir halisin sen. Senin utanman yok, arlanman yok. Hiçbir şey yok sende. Buradan söyleyeyim, kimin Mezitli’de 1 metrekare arsası varsa namussuzdur, şerefsizdir, haysiyetsizdir. Kim iftira atıyorsa namussuzdur, şerefsizdir, haysiyetsizdir. Ali Mahir Başarır söyledi biraz önce, gelin, mal varlıklarını araştıralım. Allah aşkına, sen ne iş yapıyorsun, sen ne iş yapıyorsun; şimdiye kadar ne iş yaptın sen? Senin babanı yanında oturan arkadaşlar, AK Parti görevden aldı. Niye? Hırsız mıydı, FETÖ’cü müydü, onun hesabını ver. Senin babanı, Recep Tayyip Erdoğan istifa ettirdi. Senin baban hırsız mıydı, FETÖ’cü müydü? Bak, ben sana söyleyeyim. Senin babanın altından zırhlı araçları Mansur Yavaş zorla aldı, senin baban hala Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin evlerine tamah ediyor. Sokağa çık, bir insan Mansur Yavaş’la ilgili şaibeli bir şey diyorsa gel, senin babanla ilgili biri şaibesiz bir şey diyorsa yine gel" değerlendirmesinde bulundu.

'NEDEN BENİ MAHKEMEYE VERMEDİNİZ'

CHP Grup Başkanvekilleri Ali Mahir Başarır ve Veli Ağbaba'nın sözlerine cevap vermek için söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, "Farkındaysanız yine aynı şey oldu, yine hakaret, yine cevap verememe noktası. Veli Bey, anlama noktasında bir sıkıntı varsa hemen izah edeyim. Ben, 'Sizin orada arsanız var' demedim. 'Oradaki rant işlerinde, Erdoğan Bey’le alakalı o müteahhitle ilgili hangi işleriniz var, bunu anlatın' dedim. Bir, lafı saptırmayalım. İkincisi, Hür Ağbaba Didim’de 18 milyon liralık işte 150 milyon liralık vurgun yapmak istediği zaman o ihale iptal olmuştu, hatırlarsın değil mi? Bu, senin kardeşindi, biraz gel bunları da anlat. Şimdi, gelelim diğer bir konuya. Şunu unutmayalım, sevgili vekiller, ben burada AK Parti’nin Ankara Milletvekiliyim. Benimle ilgili varsa bir sorununuz mahkemeler açık, benim hayatım boyunca dokunulmazlığım olmadı Ali Mahir, ben senin gibi kaçıncı dönem milletvekilliği yapmıyorum, ben ilk defa milletvekilliği yapıyorum. Beni mahkemeye verseydiniz. Senin o, 'Beyaz TV' dediğin yerle ilgili beni niye hiç mahkemeye vermediniz, kazancım nerede diye niye sormadınız, niye araştırmak istemediniz? Çünkü şöyle bir durum var: Siz de her şeyin ne olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Bakın, ben size bir şey söyleyeyim, Veli Bey de olsa sen de olsan haysiyetinize, namusunuza burada kalkıp insanların içinde böyle bir laf kullanmayı Meclisin adabına uygun bulmuyorum" ifadelerini kullandı.

'KİM DEVLETTEN 1 METREKARE RANT ALARAK ZENGİNLEŞTİYSE ŞEREFSİZDİR' 

Gökçek'in sözlerine cevap vermek için söz alan Ağbaba, "Hakaret de ederim, daha fazlasını da hak ediyor. Kim bir insanın şerefiyle, namusuyla oynuyorsa çok daha fazlasını yaparım ben bu ahlaksıza, bu kadar. Bak, ben sana söyleyeyim, kim kamu malından boğazından bir kuruş lokma yediyse, zehir olsun, zıkkım olsun, haram olsun. Kim devletten, kamudan 1 metrekare rant alarak zenginleştiyse ondan şerefsizi, ondan namussuzu, ondan alçağı yok; başka türlü ifade edemiyorum. Kim Mersin’de rant işiyle uğraşıyorsa, Mersin’in herhangi bir belediyesinde herhangi bir müteahhidiyle ilişkisi varsa, iş yapıyorsa ondan şerefsizi, ondan namussuzu yok. Bunu söyleyenlerden de ondan namussuzu, ondan şerefsizi yok. AK Parti Grubuna söylüyorum, AK Parti Grubu, Sevgili Özlem Zengin; bu adamın babası hırsız mı FETÖ’cü mü? O zaman görevden aldınız, istifa ettirdiniz ya bu adamın babası hırsız mı FETÖ’cü mü? Onun bir cevabını verin bakalım" diye konuştu.

'İSPATLAMAZSAN ŞEREFSİZSİN'

Tartışmaların sürmesi üzerine söz alan Gökçek, "Bir yerel televizyonda başlayarak 15 yıl profesyonel şekilde televizyon yöneticiliği yapmış bir kişiyim; birincisi bu. Televizyonun benim olduğunu ispatlamazsan şerefsizsin. Bak, televizyonun benim olduğunu ispatlamazsan şerefsizsin yoksa o laf benim için geçerli olacak. Sayın Başkanım, bakın, yine aynı konuyu söylüyorum, Değerli Cumhuriyet Halk Partililer siz de benim ne demek istediğimi iyi biliyorsunuz. Bu beyefendilerin neyi nasıl götürdüğünü, neyi ne yaptığını lütfen iyi inceleyin ve bakın, ben sizleri de rahatlatmış oluyorum bir açıdan" dedi.

BİRLEŞİME ARA VERİLDİ

Genel Kurul'da tartışmaların sürmesi üzerine Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşime 30 dakika ara verdi.

ÖNERGE REDDEDİLDİ

Genel Kurul, birleşime verilen 30 dakikalık aranın ardından yeniden toplandı. Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, DEM Parti Grubu'nun sunduğu 'Kiralardaki Zam Sınırının Kaldırılmasının Yol Açacağı Sorunların Araştırılması' başlıklı önergeyi oyladı. Önerge, AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

TÜRK SİVİL HAVACILIK KANUNU MECLİS'TE KABUL EDİLDİ

Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kanun teklifiyle, Türkiye'nin uluslararası ticaretteki payının artırılmasında rol oynayacak olan deniz ulaştırmasının geliştirilmesi, liman ve gemi ya da yük sahiplerinin ticari menfaatlerinin gözetilmesi ve sürdürebilir bir rekabet ortamının yaratılması amacıyla, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına liman, iskele ve kıyı yapılarında bulunacak olan gemilere verilen taban ve tavan ücret belirleme ve denetleme yetkisi veriliyor.

CUMHURBAŞKANININ MİKTARI 10 KATINA KADAR ARTIRMA YETKİSİ BULUNUYOR

Bakanlık, özel kanunlarda veya kanun hükmünde kararnamelerde aksine hüküm bulunmadıkça ve uluslararası standartlar dikkate alınarak serbest piyasa ve deniz ticaretinin dinamiklerini göz önünde bulundurarak ilgili sektör paydaşlarıyla da istişare edilmesi esas olacak. Ayrıca bakanlık, özel kanunlarda ve kanun hükmünde kararnamelerin aksine hüküm bulunmadıkça deniz yetki alanlarında, suyollarında ve iç sularda kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinin ücretleri ile liman idari sınırlarında demirleyen gemilerin demirleme ücretlerini ve bu ücretlerin ödenmesine ilişkin usul ve esaslar ile muafiyetleri belirleme yetkisi verilirken demirleme ücretlerinin, döner sermaye işlemesi hesabına yatırılması ve yatırılan miktarın yüzde 50'sinin Hazine ve Maliye Bakanlığına aktarılacak. Cumhurbaşkanı, bu miktarı 10 katına kadar artırmaya yetkili olacak.

GEMİLERDEN SERA GAZI EMİSYON BEDELİ ALINACAK

Kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na yürütme yetkisi verilirken bakanlığın bu hizmetleri maddede belirtilen usul ve esaslar dahilinde gerçek veya tüzel kişilere yaptırabileceği veya devredebileceği hususlarında yetki tanıyor. Öte yandan, iklim değişikliklerinin etkisiyle yük veya yolcu taşıma amacıyla limanlara gelen veya limanlardan ayrılan ticari gemilerden saldıkları sera gazı emisyonlarının karşılı olarak ücret alınacak. Gemilerden alınacak ücretler, doğrulanan sera gazı emisyonlarının yanı sıra Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi güncel karbon fiyatı temel alınarak belirlenecek ve bu bedel her yıl, bir sonraki yılın eylül ayı sonuna kadar ki olan kısmı yani bir önceki yılın toplam bedeli olarak ödenecek. Kanun, sera gazı emisyonları için aldığı ücreti, yeşil denizcilik için araştırma, geliştirme ve yeni yapım faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesine özel ödenek olarak kaydedilecek. Ücret politikası ticaret gemilerinin tahsis edildikleri işlere ve yapacakları yolculuklara göre; tekne, makine, kazan, genel donanım, can kurtarma, yangından korunma ve yangın söndürme, seyir ve telsiz ekipmanları, sair araç ve teferruatlarının haiz olmaları gereken durumları göz önüne alınacak. Ayrıca, gemilerin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre, gemi sözleşme kapsamı dışında olması durumunda ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmeliklere göre belirlenecek. 

YOLCULARIN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMASI İÇİN HAVALİMANLARINA İZİN VERİLECEK

Havalimanlarında yolcuların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık, otel, motel, lokanta, dini tesis, alışveriş üniteleri gibi tesisler ile akaryakıt istasyonu, lojistik kargo tesisleri, yönetim ve idari binalar, geçici konaklama tesisleri ve terminal binalarına, havalimanı sınırları içerisinde kalmak kaydıyla izin verilecek. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürlüğünce yapılacak demir yolları ve buna bağlı elektrifikasyon, sinyalizasyon, haberleşme tesisleri ile bunların tamamlayıcısı olan yük merkezi ve yolcu taşıma istasyonu gibi zorunlu tesisler için talep edeceği sahalar için izin verilecek. Kanunla birlikte, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı'nın denetçileri, yetkilileri, denetime ek olarak incelemeyi de içerecek ve güncel durumu yansıtacak şekilde düzenlenecek. Uluslararası havalimanlarının sertifikalandırılması düzenlenecek. Bununla birlikte yurt içinde veya yurt dışında sivil havacılık faaliyeti gerçekleştiren veya yurt dışında yerleşik olup Türkiye'de sivil havacılık faaliyetleri kapsamında hizmet veren ya da hizmet vermek üzere başvuruda bulunan tüm yerli ve yabancı gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri, kamu kurum ve kuruluşları Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün yapacağı veya yaptıracağı denetim ve incelemeye tabi olacak.

YOLCULAR İZİN ALMAKSIZIN ARANABİLECEK

Havalimanlarında güvenliği sağlamak amacıyla havacılık alanında çalışacak ile gizlilik bilgisine erişim sağlayacak kişilere ve havaalanlarının güvenlik bölümleri alanlarına refakat edilmeden erişim sağlama yetkisi bulunan kişilere güvenlik kontrolü uygulanacak. Havalimanlarında görev yapan özel güvenlik görevlileri şüphelendikleri kişileri, havaalanı mülki idare amirinin yazılı emrine istinaden kolluk gözetiminde, kişilerin üstünü, bağaj, kargo ve mallarını yolculardan izin almaksızın teknik cihazlarla veya gerektiğinde elleri ile kontrol edebilecek. Yolcunun üzerinde taşınması yasaklı olan nesneleri emanete alabilecek ve Ceza Mahkemesi Kanunu'nun adli aramaya ilişkin hükümlerine bağlı kalınacak.

HAVAALANI GÜVENLİĞİNİ RİSKE ATACAK YAPILAR YASAKLANIYOR

Havaalanlarının çevresinde hava trafiğini veya seyrüsefer yardımcı cihazlarını engelleyecek ve havacılık emniyetini, güvenliğini tehlikeye düşürecek nitelikte olan; yüksek bina, inşaat, ağaç, direk ve benzeri yapılarla birlikte yaban hayatının oluşmasına, gelişmesine sebebiyet vererek havacılık emniyetini tehlikeye sokacağı tahmin edilen tesisler yasaklanacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, havaalanları ve seyrüsefer yardımcı cihazlarının etrafında havacılık emniyetini tehlikeye düşürebilecek yapı, bina, ağaç, direk gibi tesisleri ilgili mahallin en büyük mülki idare amiri aracılığıyla kaldırtabilecek.

SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN KURALLARINA UYMAYANLARA 500 BİN LİRA CEZA VERİLECEK

Diğer taraftan, ticari hava işletmelerinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından izin, işletme ruhsatı almaması, tarifelerdeki değişiklikleri bildirmemesi; Türk sivil hava araçlarının tescil edilmemesi; sivil havacılık personelinin yeterlilik belgesi almaması; uçakta işlenen suçları pilotun kanuni tedbirlerin alınmasını sağlamak amacıyla yetkili makamlara bilgi vermemesi gibi durumlarda bin liradan 10 bin liraya kadar olan para cezası 20 bin liradan 500 bin liraya; sivil uçak sicilinde ve verilecek tescil belgesiyle ilgili işlemlere aykırı davranışta bulunanlara 500 liradan 10 bin liraya kadar olan para cezası 10 bin liradan 500 bin lira liraya çıkarılıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün sivil havacılığı düzenlemek maksadıyla alacağı önlemlere uymayanlara, 500 liradan 10 bin liraya kadar olan para cezası da 10 bin liradan 500 bin liraya çıkarılıyor.