Geri Dön
PolitikaTBMM Genel Kurulu'nda, mahkemenin Kılıçdaroğlu ile ilgili 'Zorla getirilme' kararı tartışmalara neden oldu

TBMM Genel Kurulu'nda, mahkemenin Kılıçdaroğlu ile ilgili 'Zorla getirilme' kararı tartışmalara neden oldu

TBMM Genel Kurulu'nda, İstanbul 48'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nin eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili verdiği, 'Zorla getirilme' kararı tartışmalara neden oldu.

TBMM Genel Kurulu'nda, mahkemenin Kılıçdaroğlu ile ilgili 'Zorla getirilme' kararı tartışmalara neden oldu

TBMM Genel Kurulu, 'Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da, DEM Parti'nin TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergesi görüşülürken söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Şimdi yeni aldığımız bir haber var. Ülkeyi bu haberle meşgul edenlerden utanç duyuyorum. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu partinin onurudur, gururudur, milyonların da saygı duyduğu bir isimdir. İstanbul 48'inci Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanının avukatlarının şikayeti üzerine kendisi hakkında zorla getirme kararı vermiş. Herkes şunu bilsin ki: Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu zorla oraya getirebilecek bir güç yok" ifadelerini kullandı.

'CHP'NİN 128 VEKİLİ, 81 İL BAŞKANI VE MİLYONLAR BURADA, ALABİLİYORSA MAHKEME ALSIN'

Mahkeme kararı ile ilgili eleştirilerini sürdüren Başarır, "Kim bunlar? Ankara'da ikamet eden Sayın Genel Başkanımız İstanbul'da yargılandığı bir davadan dolayı avukatının Ankara'da ifade verme talebine rağmen o mahkeme kendisini zorla çağırıyor. Şimdi, ülkenin hukuku utanç verici bir noktaya gelmiştir, yargısı gerçekten o kadar taraflıdır ki burada oturan, ikametgahı olan, bu partide genel başkanlık yapmış bir ismi zorla getirecek. İşte, CHP'nin 128 milletvekili, Grubu, 81 il başkanı, milyonlar burada alabiliyorsa gelsin o mahkeme alsın. Ayıp arkadaşlar, ayıp, ayıp, ayıp, ayıp" derken, AK Parti Kütahya Milletvekili Mehmet Demir, "Bunu sen mahkemeye söyleyeceksin, Meclis'te değil" şeklinde karşılık verdi. Bunun üzerine Başarır, "Ayıp, ne bağırıyorsun? Neye itiraz ediyorsun sen, neye itiraz ediyorsun? Saygısız, terbiyesiz" diye konuştu. 

'YALAN İDDİALARLA MECLİS'TE BU ORTAMI GERMEYE GEREK YOK'

Genel Kurul'da karşılıklı tartışmalar sürerken söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Bir mahkeme kararından bahsediyorsa Ali Mahir Bey, bunun hesabı elbette ki mahkemeye sorulur ama Cumhurbaşkanımızın ismini karıştırarak böyle bir iddiada bulunmak hem yargıya saygısızlıktır hem ülkenin Cumhurbaşkanına. Cumhurbaşkanımızın işini gücünü bırakıp da mahkemeye böyle bir talimat vereceğini kimse inanmaz, bu haberi kim çıkardıysa külliyen yalandır. Bunun hesabı sorulacaksa avukatları mahkemeyle görüşür ve sorarlar. Lütfen, rica ediyorum, bu tip iftira ve yalan iddialarla Meclis'te bu ortamı germeye de gerek yok. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun vereceği bir hesabı varsa, mahkemeyle bir hesabı varsa bunu avukatları aracılığıyla görüşür ama Sayın Cumhurbaşkanımızın isminin kasten karıştırılmasını hiç doğru bulmuyoruz, bu külliyen yalandır efendim" dedi.

'KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN VEREMEYECEĞİ HİÇBİR HESAP YOK'

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta'nın açıklamaları üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Bakın, benim kullandığım cümle şu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının şikayeti üzerine dedim, doğru mu? Ne var bunda? O şikayet etmiş ve maalesef ki yargının her yerinde onun avukatının adı çıkıyor; Mustafa Doğan İnal, bunu tanımayan yok. Şimdi, diyorsun ki, 'Vereceği hesabı varsa versin' bak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun veremeyeceği hiçbir hesap yoktur. Eğer hesap veremeyecek birisi varsa Beştepe’de oturandır, bunu unutmayın" değerlendirmesinde bulundu. 

'CUMHURBAŞKANIMIZA SALDIRI YAPILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ'

AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında tartışmalar yaşanırken söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Buradan, Meclis'ten yargıya gözdağı verilmeye de çalışılıyor anladığım kadarıyla. Hukuki süreç devam ediyor, Ali Mahir Bey ne yapmaya çalışıyor anlamadım ama bu üslup doğru bir üslup değil. Dediğim gibi, kendi avukatları üzerinden o da sürecini takip eder, onun da avukatları vardır. Konunun buraya taşınması, tamamen yargıya müdahale etmek noktasına gelmiştir. Bu konuda daha fazla tartışmanın devam etmemesi ve yargıya müdahale edilmemesi açısından konunun kapatılmasını, bunun üzerinden de Sayın Cumhurbaşkanımıza bir saldırı yapılmasına asla müsaade etmiyoruz, doğru bulmuyoruz" ifadelerini kullandı. 

'PARTİLERLE GÖRÜŞEREK HALLETMEK DAHA DOĞRU OLUR'

Başarır ve Usta'nın ardından Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ söz aldı. Özdağ, geçmişte yaşanan siyasi olayları örnek göstererek, "Geçmişte bu tür şeyleri çok yaşamış birisi olarak konuşuyorum. Darbeleri Araştırma Komisyonunda görev alırken rahmetli eski Başbakan, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i dinlemiştik, o sırada da Ergenekon davaları dönemiydi; rektörler, generaller sabah erkenden evlerinden alınıyorlardı. Demirel Komisyonumuza, 'Lütfen böyle yapmayın, bunları davet edin; bunlar gelsinler, hukuk buna böyle müdahale etsin. Bu generaller nereye kaçacaklar; sabah beşte, altıda, sekizde, dokuzda evlerinden almanıza gerek yok' dedi ve bana dönüp, 'Selçuk Bey, sen iktidar partisinde görevlisin, bunları da bilen birisisin; hem 12 Eylül'ü yaşadın hem 28 Şubatları yaşadın. Lütfen, Türkiye'de hukuk da kendisine gelsin ve doğru işler yapalım hep beraber' demişti. Burada bir partinin genel başkanlığını uzun süre yapmış, Cumhurbaşkanı adayı olmuş bir kişi var. Elbette ki hukukun böyle kararlar verme noktasında zafiyetleri oluşabiliyor veya hukuk da böyle karar verebiliyor, bu hukuki olarak da olabiliyor ama yine de bu tür şeylerde biraz tolerans, birazcık hoşgörü, aynı zamanda da konuşarak halletmek, partilerle görüşerek halletmek bunlar daha doğru olur diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

'MECLİS'E SAYGISIZLIKTIR'

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır yerinden tekrar söz alarak, "Şimdi Sayın Grup Başkanvekili diyor ki, 'Meclis üzerinden yargıya bir gözdağı mı veriyorsun?' Tam da aslında bu noktadayım. Yargı üzerinden Meclis'e bir gözdağı veriliyor. CHP'nin Genel Başkanları Sayın Deniz Baykal, Sayın Bülent Ecevit, Zincirbozan’da bu halk için bir bedel ödemiştir. Sayın Kılıçdaroğlu suikasta uğramış, Çubuk’ta linç edilmeye kalkışılmış, sanıkları, onun failleri bir gün bile tutuklanmamış, yine dimdik ayakta durmuştur. Her bedeli biz CHP Grubu olarak öderiz ama niye zorla getirme? Kimi getiriyorsun sen? Ne hakla getiriyorsun sen? Sen bir davet etsen ya da Ankara’da talimatla bu ifadeye alsan bunları mı konuşacağız bugün? Ama hukuk bu duruma gelmişse, hukuk saygınlığını yitirmişse, hukuk birilerinin maşası haline gelmişse ne diyeyim ben yani neye itiraz ediyorlar? Ben avukat olduğum için, ben hukukçu olduğum için, ben bir ceza avukatı olduğum için, zorla getirmenin, Ankara’da oturan birisinin zorla getirme kararının İstanbul’dan verilmesinin, ne demek olduğunu bilirim. Bu saygısızlıktır, bu Meclis'e saygısızlıktır. Siz, 'Ya, bu sorunu gelin, çözelim' diyeceğinize bana laf atıyorsunuz. Yapmayın arkadaşlar, yapmayın" diye konuştu.

'YARGIYA MÜDAHALE ETMEK HİÇBİR ZAMAN OLMADI'

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Konuyu Meclis'in gündemine taşıyan kim, biliyoruz. Bizim, Meclis üzerinden yargıya, vesaireye müdahale etmek gibi amacımız hiçbir zaman olmadı. Tam tersine, konuyu buraya taşıyıp kimin nereye müdahale etmek istediğini takdire bırakıyorum. Burada çok bağırmakla haklı olunmuyor. Bağırmayalım, sakin olalım lütfen. Avukatlarınız bu konuyla ilgili karşı tarafın avukatlarıyla görüşür ve mesele suhuletle çözülebilir. Buraya bunu gündem yapmak ve burada bağırıp çağırmak, şov yapmaktan başka bir şey değil. Bu konu, avukatlar aracılığıyla çözülebilir ki, bir mahkeme, önce davet ediyor bildiğim kadarıyla, buradaki hukukçu arkadaşlarımız da bunu söylüyorlar bir cevap gelmezse 2’nci defa belki zorla getirilmesi konusunda bir karar çıkartıyordur. Bu konuda ilk davet geldi mi, gelmedi mi, neden ne oldu; bunların hepsini avukatları mahkemeyle görüşürler. Lütfen, bu konunun Meclis'in gündeminde tartışılmaması için bu konuyu kapatmak noktasında olalım" dedi.

BİRLEŞİME ARA VERİLDİ

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta'nın açıklamalarının ardından Genel Kurul'da tartışmalar devam etti. AK Parti İstanbul Milletvekili Ümmügülşen Öztürk, "Yargıya müdahale ediyorsun ya, yargıya el sallıyorsun, yargıya müdahale ediyorsun" sözlerini sarf ederken, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Yıllardır bu sırada oturmuş, 20 yıl milletvekilliği yapmış bir Genel Başkandan bahsediyoruz. Neyi konuşacak, neyi konuşacak?" dedi. Tartışmaların sürmesi üzerine Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşime 20 dakika ara verdi.