Geri Dön
PolitikaTBMM Genel Kurulu'nda, 'hırsız' kavgası

TBMM Genel Kurulu'nda, 'hırsız' kavgası

TBMM Genel Kurulu'nda, 'Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' görüşmeleri sırasında AK Parti ile DEM Parti milletvekilleri arasında arbede yaşandı. Gerginlik üzerine birleşime ara verildi.

TBMM Genel Kurulu'nda, 'hırsız' kavgası

TBMM Genel Kurulu, 'Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da İYİ Parti'nin Meclis Başkanlığına sunduğu, 'Vergi Dilimleri' başlıklı önergesi bölümünde konuşan DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, "Konumuz vergi ama zengine değil, yoksula, emekçiye, emekliye yüklediğiniz, cebinden çaldığınız vergiler. Düşünün, siz maaşınızı çeken bir emekçisiniz, gittiniz bankaya maaşınızı çektiniz. İşçi, emekli olabilirsiniz veya memur olabilirsiniz. O esnada arkanızdan biri geldi, cebinizden çok büyük bir kısmını çaldı. Böyle bir durum yaşarsanız ne yaparsınız, önce bağırırsınız, 'Hırsız var, hırsız var, hırsız var' dersiniz. Sonra gidersiniz polise şikayetçi olursunuz ve bu hırsızı dava edersiniz. Benim az önce anlattığım olayı TÜİK sayesinde AKP her ay düzenli bir şekilde yapıyor. Gelin buraya, 'Hırsız değiliz' deyin" dedi.

AK Parti milletvekilleri Bozan'a tepki gösterdi. Tartışmanın devam etmesi üzerine Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşime ara verdi. Verilen arada AK Parti milletvekilleri kürsüye yürüyünce arbede yaşandı. CHP milletvekillerinin araya girme çabasına rağmen AK Parti ve DEM Partililer arasında yumruklu kavga yaşandı. DEM Parti'li Bozan'ın Genel Kurul’dan çıkması ile gerginlik yatıştı. Aranın ardından yeniden Genel Kurul yeniden toplandı. Ancak Bozdağ, yaşananlar nedeniyle görüşmelere 40 dakika ara verdi.

'GENEL KURUL’DA 'ADAM GİBİ SİYASET YAPIN' TARTIŞMASI'

TBMM Genel Kurulu'nda, 'Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' görüşmeleri sürerken söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Dün burada bir şey konuştuk, '64 gazeteci, 154 isim, bu Meclisteki 3 Grup Başkan Vekili, milletvekilleri bir anlamda fişlendi' demiştim. Aslında bugün basın özgürlüğüyle birlikte, yıl dönümüyle birlikte bir grup önerisi verdik ve biz fişlenen 64 gazeteci ve siyasetçilerin de konuşulmasını istedik. Bir partinin genel başkanının açıklamalarını yazdık ve Meclis Başkanı bu araştırma önergemizi bize iade etti. Neden iade etti? Çünkü İç Tüzük 67'ye göre biz önergede kaba ve yaralayıcı bir cümle kullanmışız. Oysa asla kullanmadık, bir partinin liderinin basın toplantısındaki cümlelerini aynen yazdık. Sayın Başkan, sansürün kaldırıldığı, basının özgür olduğu günü kutlarken Meclis bunu yapıyorsa, sözün bittiği yerdeyiz. Ben buradan Meclis Başkanına sesleniyorum, 3 Grup Başkan Vekilleri, milletvekilleri bir dilekçeyle mahkemeye isimleri bildirilirken tek bir kelime söyleyemeyecek ve bununla ilgili grup önerimizi bize iade edecek, Meclis Başkanını kınıyorum. Meclis Başkanının görevi önce bu çatının, yasama organının, milletvekillerinin itibar ve haklarını korumaktır. Ama görüyorum ki bu önergeyi iade ederek ne kadar taraf olduğunu, ne kadar yasamaya saygısı olduğunu, milletvekillerine saygısı olduğunu göstermiştir" ifadelerini kullandı.

'VERGİ KANUNU SUNUP TEK KURUŞ VERGİ VERMİYORSA BUNU KONUŞURUZ'

Başarır, Genel Kurul'da görüşülen Vergi Kanunu teklifindeki ilk imza sahibi olan AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök ile ilgili iddialara ilişkin, "2 tane aile şirketi matrahsız, yani vergi ödememiş gözüküyor. Gerçekten o şirketin cirosu olmaz, ticari bir faaliyeti olmaz haklıdır ama yaptığımız araştırmalarda eşine ait şirketlerin 2020, 2021, 2022, 2023, 2024’teki cirolarına baktım. Dövize çevirdim ve aşağı yukarı bugünkü değerine baktım; bakın, 2020'de 3,5 milyon ciro yapılmış, 2021'de 3 milyona yakın ciro yapılmış, döviz karşılığı ya da bugünkü paranın değeriyle yaklaşık olarak 30 milyon. Geliyorum ağabeyinin şirketine 2020, 2021, 2022, 2023, yaklaşık 1 milyon dolar yani toplamda bugünün değeriyle 60-70 milyon arasında bir ciro yapılmış. Bir milletvekilimiz daha var, Alagöz Holdingin sahibi Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz. O da çok varlıklı, şirketleri de gayet büyük, son üç yılda hiç vergi ödememiş. Şimdi ben bunu niye söylüyorum? Ben bunu söylemekten memnun değilim, bir milletvekilinin durumunu burada konuşmaktan memnun değilim ama 'Vergide adalet, vergi toplamayla ilgili daha etkin mücadele' gibi sözlerle ilk imzacı olarak vergi kanununu bu Mecliste Komisyona sunuyorsa bu milletvekili ve bu kadar ciro yapıyorsa ve tek kuruş vergi vermiyorsa işte bu bir ayıptır, bunu konuşuruz" dedi.

'SİYASETİ KİŞİLER ÜZERİNDEN DEĞİL ÇALIŞMALARIMIZ ÜZERİNDEN YAPMALIYIZ'

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Aslında, konuşmalarda siyaset yapmanın bir edebi, bir ahlakı olduğunu ve bir siyaset yapacaksak da bunu burada kişiler üzerinden değil yaptığımız çalışmalar üzerinden ahlaklı ve ilkeli yapmak gerektiğini hep konuşuyoruz. Dün bu vergi yasasının birinci imzacısı olan Milletvekilimiz Nilgün Hanım açıklama yapmasına bir tartışma yaşanmasına rağmen maalesef yine kural hiçe sayılarak, yine aynı konu kişiler üzerinden ısıtılarak gündeme getirildi. Sayın Grup Başkan Vekili Ali Mahir Bey birtakım dokümanlar getirdi. Nilgün Hanım ise 'Bizim farklı şirketlerimiz var, iddia edilen hiç vergi ödemediği söylenilen bu şirketlerde bir zarar edildiği, bir yatırım, bir finansman bedeli olduğu için, vergi çıkmadığı için vergi ödenmedi ama diğer şirketler üzerinden çok ciddi bir gelir vergisi mükellefiyim ve vergi ödüyorum' diye bunu açıkladı. Ama hala farklı şirketlerin ciroları vesaireleri gösterilerek tasfiye edilen, kapatılan şirketin vermediği vergi üzerinden birtakım eleştiriler getiriliyor. Kişisel olarak kendisine bir sataşma olduğu için Genel Kurul’a geldiği zaman burada kendisi cevap hakkını kullanacaktır ama dün yaptığı açıklamanın boşta kalmaması için, bu konunun net olarak tutanaklara da geçmesi için özellikle tekrar söylemek istedim" dedi.

'CHP'NİN AVUKAT BÜROSUNA ÇANTA ÇANTA TAŞINAN PARALARIN VERGİSİ NEDEN ÖDENMEDİ'

Usta, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın Meclis Başkanlığının reddettiği önergeye ilişkin eleştirilerini değerlendirerek, "Vergi kanunu çalışıyoruz, vergi namustur, biz böyle bakarız. Kamuoyuna hiç açıklanmadı, şunu merak ediyoruz, CHP'nin bir avukatın bürosuna çanta çanta taşınan paralarla ne kadar vergi ödemediğini, ne kadar vergi kaçırdığını Türkiye toplumu, kamuoyu merak etmektedir. Bu kadar araştırma yapıyorlar, bizi de bu noktada aydınlatırlarsa memnun oluruz. Çantalarla elde taşınan, arabalarda taşınan bu paralar neden resmi hesaplarla yapılmadı, neden vergileri ödenmedi bu paraların, kaynakları neden belirtilmedi? Bunlar kamuoyuna izah edilmedi, bunları da açıklamalarını bekliyoruz. Biz, ilkeli bir siyasetten, ahlaklı bir siyasetten bahsediyoruz. Sayın Meclis Başkanımıza, 'Grup önerisi' diye iletilen bir mesele üzerinden yine Meclis Başkanının tarafsızlığına bir eleştiri getiriliyor. Burası bir yasama merkezi, yasama olduğunu hep söylüyorsunuz ama işinize geldiğinde gerek vergi üzerinden gerek birtakım öneriler üzerinden burayı sanki bir yargı merciiymiş gibi insanların hakkında birtakım iddialar ve ithamlarla suçlayarak haklarına girdiğinizi kabul etmiyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.

'VERGİ DAİRESİ VE SAVCILIĞA GELİN ARAŞTIRIN DEDİK'

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta'nın açıklamalarının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Bizim Genel Merkezin verdiği parayla ve toplanan bağışlarla İstanbul'da almış olduğumuz, Galatasaray stadının yanında bir il binamız var. Bunun bir kısmını bankadan, bir kısmını elden verdik ve bunu da resmi olarak gösterdik. Size şunu da söyleyeyim: Vergi dairesi ve savcılığa da, 'Bizzat gelin, araştırın' dedik ama 'Oğlum paraları sıfırladın mı, ne oldu?' diyen bir tek siyasetçi Cumhuriyet Halk Partisinde yok. Ve bu ayakkabı kutularındaki para, dediniz ki, 'Parayı FETÖ koydu' güzel. FETÖ de zaten Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sabah saatlerinde Bilal’i aramasını söyledi. Sonra, bu ayakkabı kutularına koyulan paralar FETÖ’nün koyduğu paralardı. Yahu, sahiplerine teslim ettiniz. Siz bu konuyu konuşursanız sınıfta kalırsınız. Gelin, bu Mecliste doğruyu da yanlışı da konuşalım. Şunu söyleyebilirsin, Değerli Vekilim, senin de Sayın Ök’ün de birçok milletvekilinin de hakkında iddia olabilir, dünyanın her yerindeki demokratik ülkelerde ne yapılır? Bir araştırma komisyonu kurulur, şirketler incelenir, benim mal varlığım incelenir, senin mal varlığın incelenir, o zaman yargı ortaya çıkar, çıkar" ifadelerini kullandı.

'ADAM GİBİ SİYASET YAPALIM'

Başarır'ın ardından yeniden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Şunu söylemek istiyorum, Bu iddialarla bu kürsüden konuşarak bu milletin vekilliğini yapmış olmuyorsunuz. Açıkça söylediniz, 'Bir kısmını elden verdik paranın' dediniz. O çantalarla gelen paraların, 'Bir kısmını resmi yoldan bankadan, bir kısmını da elden verdik' dediniz. Niye elden para veriyorsunuz? İddialarınız var, değil mi; yok ayakkabı kutuları, yok paralar? Siz bir dönem de uçaklar dolusu altının kaçırıldığını iddia etmiştiniz, ne oldu? Hep iddia, hep iddia, itibar suikastı ama sonuçta hiçbir şey yok. Vergi müfettişlerinin de, SGK’nin de bütün kurumları incelediği gibi Nilgün Hanım’ın da şirketlerini inceler, ailesinin şirketlerini inceler, varsa eksiği getirir, çıkarır. Var mı bir şeyiniz elinizde, yok. Anca itibar suikastı yaparsınız. Burası milletin kürsüsü, insanlıktan ve vicdandan bahsediyorsanız çıkıp itibar suikastı yapmayın, çıkıp bu insanların onurlarıyla ve şerefleriyle oynamayın. Adam gibi siyaset yapalım, konuşalım ama itibar suikastı yapmayalım. Adam gibi bu milletin hakkını korumaya çalışın. Burada milletvekillerini tek tek itibarsızlaştırarak partimizin itibarını bitirmeye çalışamazsınız" diye konuştu.

'SİYASET YAPMA TARİFİ BÖYLEYSE YAZIKLAR OLSUN'

Usta'nın, 'Adam gibi siyaset yapalım' sözlerine CHP'li milletvekilleri meclis sıralarına vurarak tepki göstermesinin ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Bu yüzyılda bir kadın Grup Başkan Vekilinin bu kürsüden konuşmasından aslında onur duyuyorum ama o kadın Grup Başkan Vekilinin siyaset yapma tarzındaki tarifi, 'Adam gibi' ise yazıklar olsun diyorum ona, yazıklar olsun. Biz kadın gibi de adam gibi de değil insan gibi siyaset yapıyoruz, onu bir yere koy. İki, söylediniz ki ben bir iddia ortaya koydum, şirketin yaptığı ciroları rakamlarıyla size söyledim. Siz de dediniz ki, 'Gidin onu Denizli’ye sorun, herkes bilir.' Tabii, ağır ceza mahkemesinde birini yargılarken zaten o mahallenin, o şehrin eşraflarına soruluyor, 'Nilgün Hanımı nasıl bilirdiniz? Böyle bir üslup var mı, böyle bir şey var mı? Ben Denizli’ye niye soracağım? Ben Maliye Bakanlığına sordum, yaptığı ciroyu gördüm, ödemediği vergiyi gördüm. Çıkıp gelip bunu açıklasın. Gelelim İstanbul il binasına. Bir kez daha söylüyorum, biz maliyeyle de savcılığa da binayı ne kadara aldığımızı, ne kadar ödediğimizi bildirdik" dedi.

'SİZ ADAM DEĞİLSİNİZ, BİR ŞEY DEMİYORUZ'

Başarır'ın açıklamaları üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Evet, 'Adam gibi siyaset yapmak' dedim, hala da diyorum. İşini doğru, düzgün yapan herkes için kullanılır. Cinsiyetçi bir yaklaşımla konuşmuyorum, bu bir terimdir. Siz bunu anlamıyorsanız diyecek bir şeyim yok. Ben bundan gayet de memnunum. Toplumda yerleşmiş bir deyimi kullanıyorum diye kimsenin beni linç etmesine de gerek yok. Adam gibi işimi yapıyorum, adam gibi Grup Başkan Vekilliği yapıyorum, bunda hiçbir sıkıntı yok. Tamam, siz adam değilsiniz, bir şey demiyoruz. Tamam, adam değilseniz bir şey demiyorum, adamlığı kabul etmiyorsanız bir şey demiyorum.

BİRLEŞİME 15 DAKİKA ARA VERİLDİ

Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, tartışmaların sürmesi üzerine birleşime 15 dakika ara verdi.

'GENEL KURUL'DA GRUP BAŞKANVEKİLLERİ 'KAVGA' ÜZERİNE KONUŞTU'

Birleşime verilen aranın ardından yeniden toplanan Genel Kurul'da, Grup Başkanvekilleri yaşanan kavga nedeniyle açıklamalarda bulundu. Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, oturumda ilk sözü DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli'ye verdi. Temelli, "Biraz önce yaşadığımız sahneler hiçbirimizin içine sindirebileceği sahneler değil. Burası TBMM toplumun gözü kulağı burada, dertlerine çare arıyor, bu çarenin üretilmesi bekleniyor. Bizim de içimize sindirmediğimiz, kabul edemediğimiz sözlerin kürsüden ifade edilmesini tabii ki kabul etmiyoruz, grup olarak tasvip etmiyoruz. Bu, bütün gruplar için de geçerli bir tavır. Geçmişte de buna benzer sahneler yaşadığımızda hep beraber şuna ikna olup dedik ki, kürsüde temiz bir dil kullanalım, siyaset üretelim, sorunlara siyasetle çözüm bulalım ama bazen sataşmaların etkisi, bazen içinde bulunduğumuz gerilim, evet bu türden belki hiçbirimizin kabul edemeyeceği yerlere bizi sürüklüyor. Böyle durumlarda sözle, belki de birbirimize karşı yaklaşımlarla ama bu Meclisin hukukuna uygun davranışlarla aşılabilecek şeylerin şiddete sürüklenmesi asla kabul edilebilir değil. Uygun olmayan dil, kabul edemeyeceğimiz dil ve sataşmalarda ortaya çıkan ağza alınmayacak hakaretler gerçekten bu Meclisin kültürüne, tarihine, birlikte siyaset yapma anlayışına hep aykırı olmuştur; geçmişte de bunlar yaşandı, ilk defa yaşamıyoruz ama buna son verme iradesini bunca dile getirdikten sonra hala bu saldırganlığı kabul etmek mümkün değil. Bu Mecliste sürekli olarak şiddet yoluyla bir şeyleri yapabilme, sayısal çoğunluğa dayalı olarak bir şeyleri yapabilme aklından, anlayışından kendimizi kurtarmalıyız" ifadelerini kullandı.

'HATİBİN ISRARLA AĞZA ALINMAYACAK SÖZLERİYLE İŞ ÇIĞRINDAN ÇIKTI'

Temelli'nin açıklamaları üzerine AK Parti sıralarından, 'Ya bize hakaret edeceksiniz, ondan sonra bu olacak' ve 'Sürekli provakasyon' şeklinde tepkiler geldi. Temelli'nin ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Elbette ki Mecliste yaşanan şiddet görüntülerinden hepimiz rahatsızız. Bu kürsü milletin kürsüsü, hepimiz buraya seçilerek geldik. Bu milletin kürsüsünde konuşmanın da bir edebi, bir usulü var; İç Tüzük’te de belirlenmiş, hatibin temiz dil kullanması özellikle belirtilmiş. Zaman zaman kasıtlı olarak grubumuza dönülerek bile isteyerek hakaretlerin edildiğini gördük, bunlar tutanaklarda da sabit ve ısrarla devam eden hakaretleri gördük ve duyduk, hepimiz de buradaydık. Bunun üzerine sataşmayla birlikte karşılıklı bir söz dalgası, söz kavgası ortaya çıkmış. Ancak hatibin ısrarla kürsüden daha ağza alınmayacak sözler sarf etmesiyle birlikte iş çığrından çıkmıştır. Bunların yaşanmasını doğru bulmuyoruz. O yüzden her grubun hatipleri kürsüye çıktığında siyaset yapmasını, siyaset üretmesini, sözünü hakaretle, küfürle değil, kendi ürettiği siyasetiyle ve temiz dille konuşması noktasında uyarıyoruz" diye konuştu.

'SÖZÜN GÜCÜ TEMİZ DİLDEN GEÇER'

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise "Biz de Saadet ve Gelecek Grubu olarak sözün gücünün temiz bir dilden geçtiğini, itirazın gücünün de temiz bir itirazdan geçtiğini düşünüyoruz. Bu sebeple, TBMM çalışmalarında öncelikle kürsüdeki hatibin, daha sonra Genel Kurul'da oturan milletvekillerinin, hem Genel Kurul çalışmaları devam ederken hem arada Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin itibarına yakışır bir dil ve tutum içerisinde olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla TBMM çalışmalarında toplumun itibarını düşürücü görüntülerden hep beraber kaçınmamız gerektiğini, burada bütün siyasal itirazlarımızı kişiselleştirmeden, hakarete varan bir dil kullanmadan demokratik bir çerçevede dile getirebileceğimizi, temiz dile uygun olmayan bir davranış olduğu zaman da zaten Meclis Başkan Vekilimizin yani oturumu yöneten Başkanımızın devreye girip gerekli süreci işleteceğini ifade ediyoruz" dedi.

'OTURUM KAPANDI DİYE HERKES İSTEDİĞİNİ SÖYLEMEK VE YAPMAK MECLİSE YAKIŞMAZ'

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Tabii, zorlu bir süreç bizi bekliyor. Öyle gözüküyor ki önümüzdeki günlerde, haftalarda dört beş kanun teklifini burada tartışacağız. Tartışmaya ihtiyacımız var, konuşmaya ihtiyacımız var, birbirimizi anlamaya, birbirimizi duymaya ihtiyacımız var. Milletin menfaatine olacak veya aleyhine olacak kanun maddeleriyle ilgili duyduğumuz, gördüğümüz eksiklikleri elbette konuşacağız. Fakat milleti temsil ediyoruz, burada Türk milletine yakışır bir üslupla, yakışır şekilde konuşmamız, bazen hoşumuza gitmeyen konuşmalara da gene milletimize yakışır bir şekilde reaksiyon vermemiz lazım. Oturum kapandıktan sonra da herkesin serbest, istediğini söyleyip istediğini yapabileceği bir davranış gene bu kutsal Meclise yakışmaz. Oturum kapandı diye her türlü şiddeti veya küfrü kullanabileceğimiz anlamına da gelmez. Biz hem Grubumuz adına hem de umarım bundan sonraki süreçte de davranışlarımızın, sözlerimizin Türk milletinin yapısına, karakterine, ahlakına uygun olması konusunda her türlü sorumluluğu alacağımızı da buradan taahhüt ediyor, bütün Meclisi de buna davet ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

'KÜFRE VARAN İFADELER ASLA KABUL EDİLEMEZ'

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Biraz evvel yaşadığımız ve tanık olduğumuz hadiseler maalesef son derece üzücü ve kınanması gereken üsluplara, davranışlara tanık olduk. Tabii, daha evvel de TBMM'de zaman zaman benzeri durumlar yaşandı. Benim burada öncelikle, en başta kürsüde veya yerinden söz alan hatiplerin, konuşmasına başlayan hatiplerin hakaretten, hatta küfre varan hakaretten ve tahriklerden kaçınması gerekir. Bir şahsı, bir grubu, bir topluluğu hedef alan, ağır hakaretler içeren, küfre varan ifadeler asla kabul edilemez ve temiz bir dil kullanma mecburiyeti vardır. Unutulmasın ki, 'Kötü üslup gerçek sözün ve meramın katilidir' sözünü bütün hatiplerin unutmaması gerekir. Kötü sözler, hakaret ve küfür esasında başta bunu ifade eden hatibi ve kendi grubunu da yaralar ve muhataplarını da yaralar ve tahrik eder" ifadelerini kullandı.

'BEN KONUŞMUYORUM, TAMAM'

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise 'Hepiniz hırsızsınız' sözünün doğru bir söz olmadığını kaydederek, "Muhatabıyla ilgili eleştiri yapmak, onu anlatmak bana göre gayet makul. O yüzden bu tür genellemelerden elimizden geldiğince uzak durmalıyız. Ama Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; eleştiri dozu biraz arttığı zaman da hukuk çerçevesinde eleştiriyi o arkadaşımız yapıyorsa tahammül göstermek zorundayız" dedi.

Başarır'ın konuşması devam ederken AK Parti sıralarından, 'Hangi çerçeveden bahsediyorsun ya', 'Hangi çerçevede' şeklindeki tepkiler üzerine, Başarır, "Ben genel bir konuşma yapıyorum, az önceki konuşmayla ilgili söylemiyorum. İşte, 'Tahammülsüzlük' dediğim tam da bu. Bakın, en arkadan anlamadan, bilmeden laf atıyorsunuz. Gerçekten benim söylediğimi tüm makul arkadaşlar anladı herhalde değil mi? Anlamadınız mı? Benim söylediğim, belki çarşamba, perşembe, cuma, önümüzdeki haftaya kadar bu Meclis çalışacak. Ben hiç kimsenin birbirine hakaret etmesini doğru bulmuyorum. Herkesin, muhalefetin belli ölçütlerde, hukuk çerçevesinde eleştirilerini ortaya koymasını doğru buluyorum, muhatabına iletmesini doğru buluyorum. On gün süresince çalışacağız, herkes birbirine bir parça tahammül göstersin, saygı göstersin, kürsüde birbirimize karşı saygılı olalım. Yani böyle bir konuşmaya bile tahammül edemiyoruz, olmaz. Şu konuşmayı, benim cümlelerimi ve oradan atılan lafları da Türkiye duyuyor. Benim olumsuz olarak söylediğim bir şey var mı? Ama yani ne konuşacağız ya. Vallahi bir şey demiyorum, ben konuşmuyorum, tamam" değerlendirmesinde bulundu.

'BENİM KULLANDIĞIM CÜMLELERE BİLE TAHAMMÜL EDEMİYORLAR'

Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, AK Parti sıralarına uyarıda bulunarak, 'Değerli milletvekili arkadaşlarım, bakın, biz bir ara verdik, kötü bir örnek yaşadık. Bu örneği düzeltelim, bundan sonrada başka örnekler yaşanmasın' şeklinde uyarılarda bulundu. Başarır açıklamalarının devamında, "Yani benim söylediğim, bu görüntüler yakışmıyor, kavga yakışmıyor. Kürsüde arkadaşımız konuşuyor, belli ölçütlerde laf da atılır hatta o atılan laf o arkadaşı motive de eder. Ama birbirinin üzerine yürümek, oradan küfretmek, ona vurmak; bunlar doğru şeyler değil, iyi görüntüler olmuyor. Ben genellemeye karşıyım, hakarete karşıyım, küfre karşıyım. Ya, işte, herkes görüyor, Türkiye görüyor şu tabloyu. Benim kullandığım cümleler bu, buna bile tahammül edemiyorlar. Ben söyleyecek bir söz bulamıyorum" ifadelerini kullandı.

'İNŞALLAH YENİ VE KÖTÜ GÖRÜNTÜLERE MECLİSİMİZ ŞAHİT OLMAZ'

Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ ise "Fikri olanın küfrü olmaz, küfrü olanın da fikri olmaz. Biz fikri olan insanlarız, fikri olan insanlar olarak millet bizi buraya seçti, gönderdi. Onun için küfrün bizim ağzımıza, dilimize, yanımıza, yöremize yakışmaması lazım; şiddetin de yakışmaması lazım. Bize bir söz söylendiğinde onun karşılığında cevap daha güzel bir sözdür, daha etkin bir sözdür, daha yüce bir sözdür. Onun için de biz hep beraber ancak verimli çalıştırabiliriz, birbirimizi dinleyerek çalıştırabiliriz, birbirimiz hakkında güzel konuşarak çalıştırabiliriz, fikirleri yarıştırarak çalıştırabiliriz. Partilerin de zaten o çerçevede milletin kalbindeki yeri artar, büyür. Ben, bu nedenle, bu konuşmayı yaptığım için de üzüldüğümü buradan ifade etmek isterim çünkü sizler, hepiniz yetkin insanlarsınız, iyi yetişmiş insanlarsınız, hepiniz kıymetlisiniz. Emin olun, bunları söylemekten de çok rahatsız olduğumu ifade etmek istiyorum. Bundan sonra dileğim odur ki Meclisimizin saygınlığına yaraşır bir dili hep beraber kullanalım. Sayın Grup Başkan Vekillerimizden de istirhamım o dur ki; zaman zaman bu sınırları aşanları da ikaz edelim, uyaralım. Bizler de buradan müdahale etmeye çalışıyoruz ama müdahale dahi edemiyoruz, araya bile giremediğimiz oluyor. Onun için bu Meclis hepimizin, saygınlığı da 600 vekilin saygınlığı, aziz Türk milletinin saygınlığıdır diyorum ve Genel Kurul’un bundan sonraki çalışmalarına kaldığımız yerden devam etmek istiyorum. İnşallah, yeni ve böyle kötü görüntülere Meclisimiz bundan sonra şahit olmaz" diye konuştu.

'GRUP ÖNERİLERİ GÖRÜŞÜLÜYOR'

Meclis Genel Kurulu, siyasi partilerin sunduğu grup önerileri üzerindeki görüşmelerini sürdürüyor.

'GENEL KURUL'DA KÜFÜR GERGİNLİGİ'

Genel Kurul'da, Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Teklifi'nin 1'nci maddesi görüşülürken söz alan DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, bugün Genel Kurul'da yaşanan kavgayı hatırlatarak geçmişte partisine ve milletvekillerine hakaret edildiğini ve yine geçmişte bir kadın milletvekilinin partisine milletvekillerine küfür ettiğini belirtti. Sakık'ın konuşmasına AK Parti sıralarından tepkiler gelirken Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, tansiyonun yükselmesi üzerine oturuma 15 dakika ara verdi. Oturuma verilen aranın ardından Genel Kurul, kanun teklifinin 2'nci maddesi üzerinde görüşmelerine devam etti.