TBMM Genel Kurulu'nda, 'Gazze', 'mecliste şiddet' ve 'belediyelerin borçları' tartışması
TBMM Genel Kurulu'nda, 'Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' görüşmeleri sırasında AK Parti ile DEM Parti milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.
TBMM Genel Kurulu, 'Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. Teklif üzerine görüşmeler sürerken söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, dünün insanlık adına utanç verici bir gün olduğunu söyledi. Usta, "Birkaç gün önce Birleşmiş Milletler’in en üst yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail'in son yıllarda Batı Şeria dahil olmak üzere Filistin topraklarında inşa ettiği yerleşim yerlerinin yasa dışı olduğuna karar vermesine rağmen, üstelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ateşkes kararına açıkça uymamasına rağmen. ABD Kongresindeki alkışlar insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Bu alkışlar, vicdan sahibi tüm insanların beklediği çözümün önündeki en büyük engeldir çünkü Netanyahu, ABD Kongresinde yalanlarla dolu konuşmasını gerçekleştirdiği sırada katil İsrail, Gazze Şeridi'ni bombalamaya devam ediyordu. Çocuk, kadın, yaşlı, hasta demeden siviller İsrail bombalarıyla ölmeye devam ediyordu. Ancak bu utanç verici tablo bizim Filistinli kardeşlerimizin yanında olmamıza, mazlumun hakkını savunmamıza engel olmayacaktır. Tam aksine, daha güçlü bir şekilde savunmamıza ve dünya kamuoyunun da daha güçlü bir şekilde Filistin'in yanında durmasına güç katacaktır" dedi.
'FİLİSTİN'E OLAN DESTEĞİMİZİ YİNELİYORUM'
Usta'nın konuşması sırasında DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise "Türkiye'nin Uluslararası ceza davasına müdahil olmadığınız ortaya çıktı. Neden müdahil olmadınız, onun bir açıklamasını yapsanız" şeklinde karşı çıkması üzerine Usta, "ABD Kongresindeki bu utanç verici tabloyu kınıyor, Filistin'e olan desteğimizi yineliyorum" yanıtını verdi.
'GERGERLİOĞLU: BOŞUNA HAMASET YAPMAYIN BURADA'
Gergerlioğlu, "Boşuna hamaset yapmayın burada. Uluslararası ceza davasına müdahil olacaktınız" dedi.
'BİZİM BU KONUDA GERİ DURACAK HİÇBİR ŞEYİMİZ YOK'
Bunun üzerine Usta, "Uluslararası Adalet Divanı’na müdahillik başvurumuzla ilgili olarak bunu hem Saadet Partisi’nden Grup Başkanvekili sordu, usule uygun olmasa da yine bir sataşmayla soruldu. Bununla ilgili konuyu takip eden Adalet Komisyonu Başkanımız Cüneyt Yüksel Bey'in de açıklamalarıyla beraber süreç devam ediyor, hukuki bir süreç devam ediyor ve son aldığım bilgiyle kısa süre içerisinde de bu sürecin tamamlanacağı bilgisini ben de herkesle paylaşmak istiyorum. Bizim bu konuda geri duracak hiçbir şeyimiz yok. Tamamıyla verdiğimiz, aldığımız kararın arkasındayız" ifadelerini kullandı.
'MARİFET, KÜFÜRLE, HAKARETLE KONUŞMAK DEĞİL'
Usta, "Birkaç gündür yaşadığımız gerilimlerle birlikte Genel Kurul’da, kürsüde konuşmalar yapılırken hepimizin söylediği birtakım cümlelerle. ‘Evet, burada temiz dil kullanılmalı, sözün gücünü öne çıkartmalıyız sesimizi değil, sözün gücünü öne çıkarmalıyız' diye grup başkanvekilleriyle görüşmeler yapıyoruz, 'evet' diyoruz. Kürsüde konuşmaların, hatiplerin dikkatli olması gerektiğini, Genel Kurul'da bulunan herkesin aynı özeni göstermesi gerektiğini konuşuyoruz. Ancak dönüp dolaşıp kürsüye gelen hatiplerden maalesef, yine küfürler ve hakaretler dinliyoruz. Hakikati taşıyan sözün gücüne inanarak konuşmak, en doğrusu ve en önemlisi. Marifet, küfürle, hakaretle konuşmak değil; marifet, temiz dille konuşmak, bu milletin kürsüsüne yakışan bir sorumlulukla konuşabilmektir" dedi.
'DOĞRU, MARİFET DAYAK ATMAKTA'
Usta'nın konuşması devam ederken, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, "Doğru, marifet dayak atmakta" dedi.
'KÜFÜR VE HAKARETE KİMSE SESSİZ KALMAZ VE KALAMAZ'
Usta ise kendilerinin kimseyi susturmak gibi bir niyetinin olmadığını kaydederek, "Şu gerçeği de unutmamak lazım; küfür ve hakaretle konuşmaya da kimsenin sessiz kalacağını söyleyemem. Elbette ki küfür ve hakaret eden yine cevabını alacaktır, bunun karşılığı şiddet değildir. Şiddeti hiçbirimizin doğru bulmadığını ve bu şiddeti kınadığımızı söylüyoruz. Ancak küfür ve hakarete de kimse sessiz kalmaz ve kalamaz" diye konuştu.
'NE YAPAR, DAYAK MI ATAR'
Ayan'ın "Ne yapar, dayak mı atar?" sorusu üzerine Usta, "İstiklal Şairimiz Akif ne güzel söylemiş; 'Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum.’ Evet, belediyelerle ilgili bir şikayet, bir ağlama hali var CHP'de, kazandığı belediyelerle, yapacakları işlerle ilgili bir şikayet hali var" dedi.
Usta, "Yönetemeyeceğinizi düşünüyorsanız, inanıyorsanız 'Niye talip oldunuz?' diye sorar bu millet. Yapmak istediğiniz hiçbir iş için hiçbir engeliniz yok, çoğunda belediye meclis üyelerinde de hakimsiniz; istediğiniz kararları alır, istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz ancak millete çıkıp 'Yok şöyle, yok böyle' ağlayarak yönetemezsiniz tabii ki. 22 yıl önce bu iktidarı AK Parti aldığında yokluklar ve yoksulluklar içerisinde, bütçesi bitmiş bir ülke halindeyken, ayağa kaldırmayı beceren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye bugünlere gelmiştir. 'Para var, her şey bol, iş yapacağız' diyorsanız buna kimse bir şey demez ama yönetmek bir beceri işidir, idare etmek bir beceri işidir. SGK prim borçları, zaman zaman belediyelerimizin birtakım mahsuplaşmalarla SGK'yle yaptığı anlaşmalarla ödediklerini. Elimde belgeler var ama çok uzun, tek tek her belediyenin dokümanları var, bunları paylaşırız. Yine, aynı usulle yapılacağını, kimsenin bütçesine el konulmadığını, SGK'nın Sayın Çalışma Bakanımızın açıklamalarına da bakılırsa eğer birtakım ödeme kolaylıklarının getirileceğini, yine mahsuplaşmaların yapılabileceğini ancak bu borçların böyle bırakılamayacağını. Bu sadece bizim elimizde olan belediyeler için değil, yıllardır CHP'nin elinde olan veya farklı partilerinin elinde olan belediyeler için de aynı şey geçerli, bizim belediyelerimiz için de aynı şekilde geçerli. Kolaylaştırıcı bir yöntemle bu borçların tahsil edilmesi için bir girişimde bulunduklarını bakanımız da açıklamış. Derdimiz vatandaşımızın zorluk çekmesi değil. Bir belediyeyi bu farklı bir siyasi parti yönetiyor diye o şehirde yaşayan insanlar da bizim sorumluluğumuzda. Biz o insanların da huzur, güven, su, ulaşım ve her türlü hizmetten yararlanabileceği, her türlü hizmete ulaşabileceği bir anlayışla yönetmeye çalışıyoruz. Beklentimiz de farklı siyasi gruplardan da olsa belediyelerin aynı uzlaşı içerisinde çalışmasıdır" dedi.
'NEREDEYSE ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞTI'
Söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, şiddette hiçbir sözün karşılığının olamadığını belirterek, "Maalesef, iktidar partisinin grup başkanvekili neredeyse şiddeti meşrulaştırmaya çalıştı" dedi.
'BİZ ŞİDDETE KARŞIYIZ'
Usta, hiç öyle bir konuşma yapmadığını, kendisine de sataşmadığını söylemesi üzerine Temelli, "Dün kürsüde kullanılan sözlerin hiçbiri hakaret değil, küfür değildi; edilmiş küfürlerin burada yaratmış olduğu sorunların dile getirilmesiydi. Dolayısıyla, bu çarpıtmayı kabul etmiyoruz. Bunu defalarca dile getirdik; hiçbir sözü şiddetle karşılaştıramazsınız. Şiddete karşı olmadığınız sürece aslında bizatihi küfre, bizatihi o hakarete yol açıyorsunuz, bizzat da siz yapıyorsunuz" dedi.
Usta ise "Usta ya, bu kadar olur mu ya" demesi üzerine Temelli, "Bütün tutanaklar ortada" yanıtını verdi. Usta, "Arkanızdaki adam çıktı çıktı ne dedi ya?" sorusu üzerine Temelli, "Üç noktaların ne anlama geldiğini çok iyi biliyorsunuz" yanıtını verdi. Usta bunun üzerine "Arkanızdaki adam çıktı konuştu, hala aynı şeyi söylüyorsunuz" dedi. Temelli, "Sayın Başkan, sürekli olarak aynı yöntemle yol alamazsınız. Bir kere, bu konuda net olmanız gerekiyor. Ya şiddete karşısınızdır ya değilsinizdir" ifadeleri üzerine Usta, "Biz şiddete karşıyız" cevabını verdi.
'DÜNKÜ OLAY BİR ŞİDDETTİR, LİNÇTİR; KINAMANIZ GEREKİRDİ'
Konuşmasını sürdüren Temelli, "Karşıysanız bunun gerekçesi olamaz. Dünkü olay bir şiddettir, linçtir; kınamanız gerekirdi. Kalkıp buna bahane üretmeniz asla kabul edilecek bir şey değildir, toplum nezdinde de bir karşılığı yoktur. Dünden beri almış olduğunuz eleştirilere zahmet edip bir bakın. Bu ülke bundan çok çekti, hala bundan beslenmeye devam etmeyin. İkinci konu, belediyeler konusu. İşte, yok 'SGK borçlarını ödememiş', yok 'Elektrik borçlarını ödememiş' 2016'dan beri o belediyeler, bizim belediyelerimiz kayyum elinde; ödememişse kayyum ödememiş. Kayyumla ilgili bir soruşturma başlattınız mı? Buraya defalarca önerge verdik, bir komisyon kurdunuz mu? Bakın, biri cezaevinde; artık siz bile tahammül edemediniz, içeri aldınız. 'Borç içinde, bu kadar borç var.' Bunu söylemek için her şeyden önce vicdan sahibi olmak lazım. 8 sene boyunca kayyumların bu ülke ekonomisine yaratmış olduğu tahribat 10 milyarca lira. Tabii ki SGK borçlarını da ödemediler, tabii ki elektrik borçlarını da ödemediler. Peki, ne yaptılar onlarla? Onlarla ne yaptıklarını kuru yemişçilere sorun, kuyumcu dükkanlarına sorun, banyo yapmış, jakuzi yapmış adamlara sorun. Kulakları çınlasın, Selçuk Mızraklı Hocamız bütün Türkiye'ye teşhir etti sizi, ne yaptınız? Aldınız, cezaevine koydunuz. Bunların hepsini biliyoruz, siz de biliyorsunuz ama ben size başka bir tarih daha hatırlatacağım, 2005 yılını hatırlatacağım. 2005 yılında iktidara geldiğinizde, baktınız ki o belediyeler geçmişten gelen borçların altında eziliyor, o zaman şöyle bir şey yaptınız: Kalktınız, bütün belediye borçlarını hazineye devrettiniz ki belediyeler rahatlasın, hizmet yapabilsinler diye. Neden önemli? Halka hizmet için önemli. 2005'te yapmış olduğunuz bu uygulamayı şimdi yapmak zorundasınız. Çünkü 2005'ten daha vahim bir şey var, kayyum eliyle yaratılmış bir tahribat var. O yüzden, dönüp kendi tarihinize de bakmanızı tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.
'SGK VE VERGİ BORCU 4,5 MİLYAR VE BU BELEDİYEYİ YENİ KAZANMIŞIZ'
Söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, devlette devamlılık esas ve idarenin ise bir bütün olduğunu ifade ederek, "Her belediye bir önceki belediyeden aldığı borçları öder, ödemeli; bunda bir sıkıntı yok. Benim sormuş olduğum soru şu; 20 yıl ve daha öncesi de var yönettiğiniz Bursa Büyükşehir Belediyesinin SGK ve vergi borcu 4,5 milyar ve bu belediyeyi yeni kazanmışız" dedi.
'İSTANBUL'DAN ANKARA'DAN İZMİR'DEN BAHSET; 50 YILDIR SİZDE İZMİR'
Usta, "O SGK borcu değil, uydurmayın; 20 yıllık borç" yanıtı vermesi üzerine Başarır, "Bugüne kadar icraya vermek aklınıza gelmedi de şimdi niye veriyorsunuz? Bu soruda bir yanlış taraf var mı? Ya da Keçiören Belediyesi 1,2 milyar; İstanbul'da, Ankara'da" dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, "İstanbul'dan bahset, sen İstanbul'u konuş. Ankara'dan bahset, İzmir'den bahset; 50 yıldır sizde İzmir ya" dedi.
Bunun üzerine Başarır, "Bakın, 19 milyar bugünün kuruyla alınan borç" dedi. Yıldırım, "7 milyar borcun var ya" demesi üzerine Başarır, Bozdağ'a dönerek, "Susacak mı?, Susacaksa ben konuşayım, böyle olmaz" dedi.
Grup Başkanvekillerinin konuşmaları üzerine Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, oturuma 15 dakika ara verdi. (DHA)