Şentop: Türkiye’de mutlaka bir sivil anayasa yapılacak
Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Belki bugün, belki yarın ama Türkiye’de mutlaka bir sivil anayasa yapılacak” dedi.
Çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Samsun’a gelen eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mustafa Şentop, AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. İl Başkanı Mehmet Köse ile görüşen Şentop, daha sonra partinin Kadın Kolları üyeleriyle bir araya gelerek 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nü kutladı. Ziyarete Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan da katıldı.
Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Şentop, "Türkiye'de mutlaka bir sivil anayasa yapılacak. Cumhurbaşkanımız yeni anayasa yapılması yönünde bir irade ortaya koydu. Daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu konuyla ilgili açıklamaları ve çalışmaları oldu. Hem MHP’de hem de AK Parti’de bu yönde çalışmalar yapıldı. Fakat bunu sadece Cumhur İttifakı’nın konusu olarak görmemek lazım. Yeni anayasa yapılacaksa bütün siyasi partililerin buna katılması lazım. Ama bu yönde diğer siyasi partilerde bir adım veya çalışma henüz görmedik. Yeni anayasa Türkiye’nin gündemi. 1982 Anayasası’nın kabul edildiği günlerden itibaren. Türkiye’de sivil yani askeri darbe yapanların yapmadığı, milletin temsilcilerinin hazırladığı bir anayasa konusu Türkiye’nin gündeminde. Bunu Türkiye’nin başarabilecek bilgi birikiminin olduğu kanaatindeyim. 2011 seçimlerinden sonra yeni bir anayasa için Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulmuştu. Ben de o komisyonda görev yapmıştım. Türkiye yeni anayasayı milletin seçtiği temsilcilerin eliyle yapabilecek güce, kudrete, birikime sahiptir. Bu konuda irade lazım. Ben diğer siyasi partilerin de yeni anayasa konusunda ortaya irade koymaları ve çalışmalarıyla buna katkı yapmalarını gerekli görüyorum. Belki bugün belki yarın yapılacak inşallah. Ama mutlaka Türkiye bir sivil yeni anayasa yapacaktır” diye konuştu.
‘SURİYE İLE İLGİLİ TEK BİR ÜLKE GÖRÜŞ BİLDİREBİLİR O DA TÜRKİYE’
Dünyada hiçbir ülkenin Suriye ile ilgili görüş bildirme ve karışma hakkı olmadığını, sadece sınır komşusu olan Türkiye’nin hakkı olduğunu belirten Şentop, “Uzun zamandır Türkiye’nin etrafındaki komşu ülkelerde çok ciddi problemlerle karşı karşıyayız. Bu sorunlar bizi yakından ilgilendiriyor. Dünyada hiçbir ülkenin olmadığı kadar Türkiye’nin konuya dair görüşü ve tutumu önemli. Çünkü Suriye’de sıkıntı yaşayan insanlar, bizim sınır komşumuz. Oradan bize geliyor. Bunun yükünü Türkiye taşıyor. Öbür taraftan Suriye’deki istikrarsızlık terör örgütlerinin orada yuvalanmasına yol açıyor ve bizim için güvenlik tehdidine dönüşüyor. Dolayısıyla dünyada hiçbir ülkenin Suriye ile ilgili görüş bildirme ve karışma hakkı yok desek sadece bir ülkenin hakkı var o da Türkiye’dir. Bunun dışında kimsenin aksini söyleme ihtimali yok. Astana süreciyle beraber en azından bir büyük ölçüde çatışmasızlık ortamı oluşturulmuştu ama kalıcı bir çözüm meydana gelmedi. Halbuki Suriye’deki kalıcı çözümün olması hem Suriye hükümetinin kendi topraklarına hakim olması, dolayısıyla bizim sınırlarımızı da kendi tarafından koruması hem de Suriye’den ayrılan insanların kendi ülkelerine dönmeleri önemliydi. Fakat bu sağlanmadı. Bu arada Suriye içerisinde farklı güçler birbirleriyle çatışma içerisindeydi. Son gelişmelerle beraber bilhassa Lübnan’daki ve Filistin’deki gelişmelerle beraber orada da bir hareketlenme meydana geldi. Biz sivillerin saldırılara karşı maruz kalmaması yönünde çok açık olarak görüşlerimizi ifade ediyoruz ama Suriye’deki statükonun değişmesi ve orada istikrarın kalıcı hale getirecek adımların atılması da önemli” ifadelerini kullandı.
'YUVALANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ'
Türkiye’nin Suriye’de terör örgütlerinin yuvalanmasına izin vermeyeceğini ifade eden Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Suriye, yabancı ülkelerin birtakım unsurlarının ve onların desteklediği bazı örgütlerin faaliyet alanı olmaktan da çıkması lazım. Bilhassa Türkiye, güneyinde en uzun sınıra sahip olduğu Suriye’de terör örgütlerinin yuvalanmasına müsaade etmeyeceğini ifade etti. Kararlılığını da eylemleriyle gösterdi. Ben inşallah bu gelişmelerin hayırlı sonuçlarla Suriye’de barışı, istikrarlı bir sonuca getireceğini temenni ediyoruz. Buna dua ediyoruz. Türkiye başından beri olduğu gibi oradaki ortamdan en çok etkilenen ülke olarak bütün bu süreçleri takip ediyor. Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ile ilgili Türkiye’nin de daha önce alınmış bir terör örgütü olması yönünde karar var. Fakat bu dış politikaya tamamen statik bir süreç olarak bakmamak lazım. Bilhassa Suriye’de olup bitenlere bakmamak lazım. Çünkü dinamik bir süreç. Kimin kiminle nereye kadar bir ilişki içerisinde olduğunu görmüyoruz, bilemiyoruz. Bunu biraz zaman gösterecek. O bakımdan gelişmeleri daha esnek bir şekilde takip etmek gerekir.”