Geri Dön
PolitikaÖzgür Özel: Gerçek beka sorunu bir ülkenin gençlerinin, gelişmiş ülkelerde hayal kurmasıdır

Özgür Özel: Gerçek beka sorunu bir ülkenin gençlerinin, gelişmiş ülkelerde hayal kurmasıdır

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Gerçek beka sorunu bir ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır. Elbette şartlar kötü olabilir. Vize sorunları bunaltıyor olabilir. Dünyanın diğer ülkeleri bugün için insana cazip geliyor olabilir. Ama şunu biliniz ki dünyanın en kıymetli ülkesinde, en güzel coğrafyasında ve toprakları en ağır bedeller ödenerek kurtarılmış bir ülkede yaşıyoruz" dedi.

Özgür Özel: Gerçek beka sorunu bir ülkenin gençlerinin, gelişmiş ülkelerde hayal kurmasıdır

İzmir Kemalpaşa'da Hasan Türkmen Anadolu Lisesi’nin açılışı ve Kemalpaşa Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla yapıldı. Hasan Türkmen Anadolu Lisesi’nin açılışına İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cemil Tugay, Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen, il ve ilçe belediye başkanları katıldı. Buradaki konuşmasında "Siyaset girdiğinde dirliğin, düzenin bozulacağı 3 yer var" diyen Özgür Özel, "Bunlar ibadethane olan cami ya da cemevi, ordu ve okul. Buralarda öğretmenlerin kontrolünde her görüş olmalı. Siyaset yapacak dünya kadar yer var. O yüzden kamu kurumları, resmi açılışlar siyasetçilerin siyasete ara verdikleri, başka şeyleri konuşabildikleri yerler olmalı, diye düşünüyorum. Hasan kardeşimiz 30 yaşında bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Bundan 7 yıl önce yurt dışında eğitim görmüş ama Türkiye'ye dönmüş. Burada çok güzel hizmetler yapacakken, çok güzel bir hayat sunacakken maalesef trafik kazasında kaybettik. Belediye Başkanımız Mehmet Türkmen'in eşinin evladı şimdi hepimizin evladı olan Hasan kardeşim askerliğini, her Mustafa Kemalpaşalı'nın hayalini süsleyeceği şekilde Anıtkabir'deki muhafız alayında yapmış. Muhafız alayında askerliğini o kadar güzel yapmış ki taburcu olurken Anıtkabir'de 20 günde bir değiştirilen bayrak, göndere indirildiğinde komutanı tarafından kendisine hediye edilmiş" ifadelerini kullandı.

'ADINI TAŞIYAN OKULDA DALGALANACAK'

Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O bayrağı üç kere almış, katlamış, öpmüş, alnına koymuş ve gururla evine getirmiş. Şimdi o bayrak, her öğrenci 'Ben Hasan Türkmen'de okuyorum' dedikçe ailesinin yüreklerindeki acı birazcık daha azalacak olan ve hepimizi gururlandıran bu binaya asılmış durumda. Hasan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü beklediği askerliği boyunca Anıtkabir'de dalgalanan bayrak, bundan sonra onun adını taşıyan okulda dalgalanacak. 3 Ağustos 2014-29 Ağustos 2014 arası 26 gün boyunca bayrak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kabrinin üzerinde bütün Ankara'dan görünen şekilde ve gururla dalgalandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün buraya geldiği 8 Eylül günü işgal bayraklarının indirilip Türk bayraklarının çekildiği, acının durduğu gün oldu. Artık Hasan'ın yası, bu okulun öğrencilerinin cıvıl cıvıl seslerinde, mutlu yüreklerinde en mutlu yarınlarında yaşayacak."

'DÜNYANIN GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDE HAYAL KURMASIDIR'

Siyasette beka tartışmalarının zaman zaman yaşandığını söyleyen Özgür Özel, "Ülke bir kere beka sorunu yaşadı. 7 işgal ordusu tarafından, işgal edildi. Birileri tarafından masalarda taksim edildi. Beka sorunu ortaya çıkınca bu okuldaki herkesin büyük dedeleri bu ülke için canını vermek adına bir an için gözlerini kırpmadı. Bu ülkeyi beka sorunundan kurtardılar. Şimdi yabancı gelişmiş ülkelerin, Türkiye'de hayal kurmaları beka sorunu değildir. Yine kurarlarsa başlarına ne geleceğini hep birlikte biliyoruz. Dedemizden, ninemizden geri durmayız. Ama gerçek beka sorunu bir ülkenin gençlerinin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır. Elbette şartlar kötü olabilir. Vize sorunları bunaltıyor olabilir. Dünyanın diğer ülkeleri bugün için insana cazip geliyor olabilir. Ama şunu biliniz ki dünyanın en kıymetli ülkesinde, en güzel coğrafyasında ve toprakları en ağır bedeller ödenerek kurtarılmış bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülke Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurtarıldıktan sonra hiçbir şey yoktu. En çok da mühendis, mimar yetiştirecek, fabrika, banka kuracak iyi yetişmiş gençler yoktu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Öğrencilerimizi yurt dışına yollayacağız. Gidip tahsil yapıp geri gelecekler. Burada fabrikalar, bankalar kuracaklar. Bu ülkeyi kalkındıracaklar' dedi. Arkadaşları, 'Buna kalkışmayalım. Cebine para vereceğiz. Almanya'ya yollayacağız. Üniversiteyi bitirecek mühendis olacak. Hazır yetişmiş elemana, Almanlar iyi maaş verecekler, orada kalacaklar. Gencimizden de olacağız paramızdan da olacağız' dedi. Atatürk ise 'Görürsünüz dönecekler' cevabını verdi" diye konuştu.

'HİKAYE SOKAKTA YAZILIR'

Özel toplu açılış törenindeki konuşmasında ise CHP olarak Ankara merkezli bir ittifak yapmadıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Ama sahada, sokakta, meydanda bir ittifaka ihtiyaç var. Bu ittifakın da adı Türkiye ittifakıdır demiştik. Meydan meydan gezmiş, 105 miting ile Türkiye ittifakını büyütmüştük. Bizler Türkiye ittifakını konuştuğumuzda başta anlamayanlar, sloganını küçümseyenler, sonra bu ittifakın nasıl büyüdüğünü, nasıl güçlendiğini gördüler. İzmir'de 30 belediyeye ve bir büyükşehre 31 aday gösterdiğimizde birileri hayal kuruyordu. 'Cumhuriyet Halk Partisi birbirine düşecek, belediyelerin yarısını kaybedecek' diyorlardı. Hizmet için geldiklerine inandığımız adaylarımıza güvendik. Gösterdiğimiz 31 adayın 29'unu, 30 belediyenin 28'ini kazandığımızı, İzmir Büyükşehri kazandığımızı gördüler. Bugün İzmir'de görev yapan 29 belediye başkanım Cemil Tugay başkanımızın kaptanlığında 28 ilçe belediye başkanım maaşları dağıtamasın diye bir gün önce 1,7 milyar belediyeden kesen bir anlayış var. CHP başarısız olacak öyle mi? Millet bu kötülüğü görmüyor mu? Bir gün sonra çare bulunuyor. Maaşlar ödeniyor. Hizmetler devam ediyor. İzmir'e sahip çıkıyoruz.”

CHP’li belediyelerin yaptığı icraatlardan bahseden Özgür Özel, "Türkiye'de 35 günde 38 Kent Lokantası açtık. Her ay bir yurt yapıyoruz. Süt yardımı, et yardımı, doğal gaz yardımı gibi aklınıza gelen gelmeyen her şeyi yapıyoruz. Anketler çıktı. CHP belediyeciliğinden memnuniyet yüzde 58. Seçim günü Türkiye ortalaması yüzde 38 oy aldık. Kreş de yapacağız, okul da yapacağız, Kent Lokantası da yapacağız. Yardımları da sürdüreceğiz. Ankette memnuniyet konusunda konserler öne çıkıyor. 'İsraf' deniyor ama insanların güzel gün geçirecek parası yok. 9 ayda yapılan tüm yardımlar önemli ama konserler de çok önemli" dedi.

'MÜCADELE ETMEYE KARARLIYIZ'

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun çok fazla alacağı olduğunu söyleyen Özel, şöyle devam etti:

"Yüzde 10'u belediyelerin, yüzde 90'ı şirketlerin. Tayyip Bey gelmeden önce bir emekli, en düşük maaşıyla 8 çeyrek altın alıyordu. Son verdiği emekli maaşıyla 2,5 çeyrek altın alınıyor. Şu anki 14 bin 500 lira ile emekli maaşı ile 2,8 çeyrek altın alacak. Emekli, bu iktidardan önce 8 çeyrek alırken, şimdi 3 çeyrek bile alamıyor. Her ay 5 çeyrekten fazlası kayıp. Asgari ücretli, bu iktidar geldiğinde 7 çeyrek altın alıyordu. Geçen ay verdiği maaşla ancak 3,5 çeyrek altın alabildi. Bana, 'SGK'nın hesabına bak' diyor. SGK'nın bütün alacağını altın hesabına vurdum. SGK'nın toplam 10 kamyon, 270 ton altın alacağı var. Bunun 30 tonu belediyelerden, 240 tonu şirketlerden kaynaklı. 30 tonluk belediye kısmından, üçte biri AK Partili belediyelerinin, Üçte ikisi CHP, İYİ Parti, Dem Parti, Yeniden Refah gibi bütün belediyelerin olmakta. Bu üçte ikisinin de yarısı AK Parti’lilerden kalan borç ve faizler. Özetle, 10 kamyonun bir kamyonu belediyelerin, bu bir kamyonun da üçte ikisi AK Parti'nin yaptığı. Önce üçte bir kamyon altını bırakın da SGK'ya kimin 9 kamyon altın borcunu vermediğini açıklayın. Kanun, '6 ayda bir SGK'nın alacakları açıklanır' diyor ama açıklayamıyor. Çünkü hepsi yandaş şirket, hepsi akrabalarının, milletvekillerinin, tanıdıklarının. Ancak o Cemil Tugay'ın parasını kesecek ki maaş ödemesin. Neden bizden faiziyle kesiyor? Yarın, 'Yandaş şirketlerin faizlerini affettim, anaparasını taksitlendirdim' şeklinde kanun getirecek. Bir grup, emekli sussun, asgari ücretli sussun istiyor. Onları susturmamaya, onları meydanlara çağırmaya ant içtik. Durmadan bu meydanları doldurmaya, emeklileri ve emekçileri çağırmaya ve mücadele etmeye kararlıyız.”

Özgür Özel, konuşmasının sonunda kırmızı kart çıkararak, "Kemalpaşa'ya, asgari ücretlilere ve emeklileri yok saydığınız için kırmızı kart göstereceğiz” dedi. Özel'in ardından alanda toplanan vatandaşlar ve protokolde yer alanlar da kırmızı kart gösterdi.

10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ PROGRAMINA KATILDI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de Ege Belediyeler Birliği ev sahipliğinde düzenlenen 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü programına katıldı. Programda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek de yer aldı. Tarihi Havagazı Fabrikası'nda gerçekleştirilen programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Özel, gazetecilerin gününü kutladı.

'BAŞKASININ SİYASİ OYUNUNUN PARÇASI OLMAM'

Hasan Tahsin'in büyük bir cesaret gösterdiğini ve bunu canıyla ödediğini ifade eden Özel, "Şu anda gazeteciler mesleğini yaparken ya mesleği yapmayacak hale savruluyor ya da cesaret gösteriyor" dedi. Tuvaletleri işleten bir şirkette çalışan insanların, belediyede işe alınmadıkları için protesto etiklerini belirten Özel, "Gelir protesto eder, hak bu. Bizi engellemedikten sonra istediği pankartı açar, istediği sloganı atar. Ama Türkiye'de işler böyle yürümüyor. Kollukla iş birliği içinde olması gereken basın, kolluğun yanlışını yazınca dava açılabiliyor. Gazetecilerin başına ne gelirse bu dezenformasyon yasasından geliyor. Devlet eliyle CHP'nin terör örgütü yakını olduğu yayıldı. Kimse bir şey yapmadı. Seçimden sonra ‘montaj’ dendi. Gerçeği söyleyenlere şu anda en kolay yoldan terörist damgası vuruyorlar. CHP el sıkınca 'DEM'lenmek, el sıkan 'Devlet Bey' olunca 'Barış eli uzatıldı' Tayyip Bey de 'barış elini taktir etti' oluyor. Bir şehit az gelecekse, üzerime bin görev düşüyorsa hepsini yaparım. Terör bitecekse her şeyi yaparım. Ama başkasının siyasi oyununun parçası olmam" açıklamalarında bulundu.

Özel ayrıca, gazetecileri sendikasızlaştırma sürecinin başarıya ulaştığını söyledi. Özel, "CHP iktidarına ilk elden yapılacak iş, tüm çalışanlar için sendikal özgürlük ve halkın haber alma hakkını korumak için gazetecilerin sendikalaşmasındaki engelleri kaldırmak. Bu konuda hazırladığımız programı nisan ayından sonra göreceksiniz" dedi.

'İTHAL VEKİL KONUSUNDA TEMİNAT BENİM'

İthal vekil konusunda teminatın kendisi olduğunun altını çizen Özel, "En ağır fatura İzmir'e çıktı. Bazı arkadaşlarımız kendi istekleri dışında geldi. İki genel başkan yardımcımız iki bölgede de birinci sırada oldu. Bir partinin genel başkan yardımcısı, doğal olarak burada performans gösteremiyor. İzmir'de yük birkaç arkadaşımızın sırtında. Keşke imkan olsa İzmir'de seçimi komple yenilesek. Elbette kontenjan vekil olur ama olacaksa bile İzmir ile bağı olan konmalı. Hatta bizim İzmir'e borcumuz var. İzmir ile helalleşme olacak. Belediye başkanlığında gördünüz. 'Kadın' dedik kadın koyduk, 'Genç' dedik genç koyduk. İzmir'e borcumuz büyük. İlk yılın zorluklarını yaşadık. Finansal bir toplanma için İzmir'e 1,7 milyarlık saldırıda bulundular. Bu yapılanı askeri yolla yapsalar askeri darbe olurdu. Yaptıkları mali darbe. Belediyeye maaş ödettirmemeye çalışıyorlar. Otobüs çalışmasın, çöp toplanmasın, oradan siyaset yapacak. Bu ekonomik darbe girişimi" diye konuştu.

'CUMHURBAŞKANI ADAYI DEĞİLİM'

Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Seçimleri kazanırız, ilerleyen zamanlarda tarafsız cumhurbaşkanlığına beni aday gösterirler; onu bilmem. Bu dönem görevim kurultay. 1970'lerde Ecevit girdiği her seçimden partisini birinci parti çıkarmıştı. Yerelde verdiğim sözü tuttum genelde de tutmak istiyorum. Seçim gecesi partinin ışıkları yanarken orada Tayyip Erdoğan'ın 24 yıllık iktidarı sona erip halkın iktidarının kurulduğunu ve Atatürk'ün partisinin 100 yıl sonra yeniden Türkiye'nin birinci partisi olduğunu ilan eden genel başkan olmak istiyorum. Ben bu seçimlerde cumhurbaşkanı adayı değilim. Doğru adayın belirlenmesi yönteminin teminatıyım."