Geri Dön
PolitikaÖzgür Özel: CHP, Türkiye'nin 1'inci partisidir

Özgür Özel: CHP, Türkiye'nin 1'inci partisidir

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Gelecek sene kasım ayı Erdoğan'ın 5 yıllık bu döneminin tam ortasıdır. İnat eder millet aç, sefil, yoksul, işsiz ve mutsuzken 2,5 yıl daha durursa asla bir daha aday olamaz. Ama 2,5 yıl geçirmeden 'Ben kendime güveniyorum, çıkarım' derse biz Meclis'te gelecek sene kasım ayına kadar seçimleri yenilemeye, erken seçim yapmaya, bu milletin karşısına çıkmaya ve bu yönetime son vermeye hazırız. CHP, Türkiye'nin 1'inci partisidir" dedi.

Özgür Özel: CHP, Türkiye'nin 1'inci partisidir

Özgür Özel, partisinin ATO Congresium'da düzenlenen 'İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı'nın 2'nci gününde konuştu. Özel, genel seçimlere bugün dünden daha yakın olduklarını söyleyerek, "Herkes '31 Mart tarihinde parti 1'inci parti oldu; artık iktidar bizim hakkımız, seçimler olsun bu iktidar değişsin' istiyor. Emeklinin, asgari ücretlinin, çiftçinin, esnafın, atanmayın öğretmenlerin, toplumun dertli tüm kesimlerinin erken seçim istemesi kadar doğal bir şey yok" dedi.

'VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMADI'

Özel, 31 Mart seçimlerinde seçmenin iktidara sarı kart gösterdiğini belirterek, "Biz o gece seçim sonuçlarını araçsallaştırarak bir erken seçim talebinde bulunmadık. Ama 'Bu ülkenin sorunları var; emeklisi, emekçisi, esnafı, çiftçisi, işsizi çare bekliyor. Bu soruları çözün, takipçisi olacağız. Sarı kartı gördünüz, bu millet kırmızı kartı göstermesini bilir' dedik. O günden sonra bizden erken seçim çağırısı bekleyen bazı çevreler rahatsız oldu. Ben seçmenle kurduğumuz ilişkinin sağlıklı olduğunu teyit ediyorum. Ama bir gerçek var. 'Geçim olmazsa seçim olur' dedik. O günden bugüne AK Parti ne yaptı; verdiği hiçbir sözü tutmadı, umutları boşa çıkardı, kendisine oy verenleri dahi pişman etti" diye konuştu.

'ERKEN SEÇİM OLMAZSA ADAY OLAMAZ'

CHP olarak 'Geçim olmazsa seçim olur' demelerinin boş laf olmadığını, erken seçim konusunda toplumda seçimin ertesi günü yüzde 25'lerde olan beklentinin, dün ve önceki gün gelen anket sonuçlarında yüzde 50’leri geçtiğini söyleyen Özel, "Bu şartlar adım adım bir sandığı getirecektir. Bu konuda CHP'nin iradesi tamdır, tüm hazırlıkları da tam olmalıdır. Anayasaya göre bize kalırsa geçen dönem Sayın Erdoğan kendiliğinden bir kez daha aday olamazdı, ancak Meclis'in kararıyla olabilirdi. Ama Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yapılan başvuruda YSK açıkça geçen adaylığı 2’nci adaylık kabul etti. YSK’nın o kararı çerçevesinde bugün eğer bir erken seçim olmazsa Erdoğan bir kez daha aday olamaz. Bir erken seçim olursa anayasaya göre son bir kez aday olabilir. Bizim öyle seçimlere 3 ay kala, 5 ay kala, milletin canını oku, 4,5 sene yoksul bırak, aç bırak, işsiz bırak, zulmet, hapiste tut, 6 ay kalmış 8 ay kalmış, 1 sene kalmış 'hadi seçimleri yenileyelim' biz orada yokuz" ifadelerini kullandı.

'KARARI BUGÜNDEN ALALIM'

Özel, erken seçimle ilgili sözlerine şöyle devam etti:

"Bu milletin 5 yıl daha dayanacak gücü olmadığı gibi bizim de iktidarı 4 yıl daha bekleyecek sabrımız yoktur. Bu gücümüzle birlikte millet artık CHP’nin iktidar olmasını beklemektedir. Gelecek sene kasım ayı Erdoğan'ın 5 yıllık bu döneminin tam orasıdır. İnat eder millet aç, sefil, yoksul, işsiz ve mutsuzken 2,5 yıl daha durursa asla bir daha aday olamaz. Ama 2,5 yıl geçirmeden 'Ben kendime güveniyorum, çıkarım' derse biz Meclis'te gelecek sene kasım ayına kadar seçimleri yenilemeye, erken seçim yapmaya, bu milletin karşısına çıkmaya ve bu yönetime son vermeye hazırız. Eğer varsanız, cesaretiniz varsa, kararı bugünden alalım ya da 8 ay sonra alalım. Gelecek sene kasım ayında bizim karşımıza çıkmaya, bu millete 'Gel bakalım, seni kim yönetsin, son kararını ver' demeye varsanız, CHP buradadır, o seçime girecektir; sonuç değişmeyecektir, CHP, Türkiye'nin 1'inci partisidir. Bugünden sonra bu sorumuza verilmeyen her yanıt, ya da 'Seçimsiz 5 yıl, 4 yıl' diyen milletten kaçıyordur. Yaptığına güvenen, kendisine güveni olan karşımıza çıkar. CHP, ikinci yüzyılda daha fazla bu ülkeyi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin insafına bırakmaya hiç niyetli değildir."

İMAMOĞLU: ORTAK AKIL YOKSA TEK ADAM VARDIR

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da kurultayda konuştu. İmamoğlu, seçmenin kendilerine güvenip, belediyeleri emanet ettiğini belirterek, "Seçmen şimdi belediyeleri nasıl yönettiğimize bakacak. Belediyelerimizi iyi yönetemediğimize kanaat getirirse iktidarı bize vermez. Onun için bugün belediye başkanı olmuş her arkadaşım zannetmesin sadece beldesini, sadece ilçesini, sadece ilini, sadece büyükşehrini temsil ediyor; milyonlarca Cumhuriyet Halk Partisi üyesini, Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül vermiş, oyunu vermiş ve hatta bizden umudunu taze tutup bizi gözleyen 86 milyon insan için görev yaptığını unutmayacak. Bu kadar net. Yeni bir programla halkımıza hep birlikte şu sözü vermeliyiz; Cumhuriyet Halk Partisi; halkın yegane dayanağı, mağdurların sözcüsü, kapsayıcı, reformcu, icraatçı ve halkçı bir partidir. İkinci yüzyılda partiyi tıpkı ilk yüzyılda kurucu liderlerimizin yaptığı gibi sıçrayarak kalkındıracak, zenginleştirecek ve demokratikleştirecektir. Bunu diyeceğiz. Bu ertelenemez en önemli görevimizdir. Duygumuzu ve düşüncemizi birbirimize aktaracak, hep birlikte ortak aklı çalıştıracağız. Dostun da düşmanın da gözü burada. Demokrasi yoksa ortak akıl yoktur. Ortak akıl yoksa tek adam vardır. Bu nedenle ülkemize demokrasiyi getirmek için mücadele eden bizler partimizin daha da demokratikleşmesi için dün çalıştık, bugün çalışıyoruz, yarınlarda da çalışmaya devam edeceğiz. Onun için ön seçimi savunduk, savunuyoruz" diye konuştu.

'CUMHURİYET HALK PARTİSİ DEĞİŞECEK, TÜRKİYE DEĞİŞECEK'

Türkiye'de uzun süredir siyaset alanının yargı eliyle dizayn edilmeye çalışıldığını ifade eden İmamoğlu, "Hiçbir rekabette, yarışta kurallar oyun başladıktan sonra değiştirilmez. Gördünüz mü böyle bir oyun? Oyun bile yok. Adil rekabette kirli eller müdahale etmez, edemez. Sandıkta başa çıkamayınca yargıyı sopa gibi kullanmaktan, üzerimize kılıç gibi sallamaktan imtina etmiyorlar. Aslı astarı olmayan, ceviz kabuğunu doldurmayacak işlerden soruşturmalar, davalar, siyasi yasaklar gırla gidiyor. Amaçlarını biliyoruz. Hepsini tanıyoruz. Ne kendileri ne de izledikleri yol bize yabancı değil. Yenemeyeceklerini anladıkları rakiplerini yargıyı alet ederek yarış dışı bırakmaya çalışıyorlar. Daha önce yaptılar ama bilsinler ki yargısal tacizden sonuç almaları mümkün değildir. Ne bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na ne bana ne de diğer arkadaşlarımıza ya da başka siyasi kişiliklere ya da kimliklere bu tarz açtıkları, açacakları davalarla bizi yolumuzdan ayıramazlar, amaçlarına ulaşamazlar. Er meydanında töreyi bilen pehlivan faul yapmaz. Benim bu büyük millete olan inancım tam. Biliyorum ki Türkiye, yeni dünyada hak ettiği yeri alacak; devletimizi adil, demokratik ve güçlü yapacağız. Kim yapacak? Biz yapacağız biz. Ülkemizi özgür kılacağız. Hem de çok yakın bir gelecekte. Milletle yeniden büyük bir hikaye yazacağız. Cumhuriyet Halk Partisi değişirse Türkiye değişir. Cumhuriyet Halk Partisi değişecek, Türkiye değişecek" dedi.

MANSUR YAVAŞ'TAN SİTEM

İmamoğlu'nun konuşmasının ardından kürsüye gelen Mansur Yavaş, kurultayın hayırlı olmasını dileyerek, "Polemik falan çıkarmak istemiyorum ama ben de Ekrem Başkanımın güzel konuşması gibi sizlere bir konuşma yapmak isterdim. Hazır bir şekilde Türkiye'nin tüm sorunlarına değinen ve bu konulardaki fikirlerimi de açıklamak isterdim. Ama maalesef 1 saat önce bana telefon açılıp, 'Siz de konuşun' denildi. Yani bir kasıt aramıyorum ama kurumsal bir partide eğer 2 belediye başkanı konuşturuluyorsa şöyle bir sorun vardır; aylardır yakılan fitne ateşine, yani 'Ekrem mi Mansur mu?' ki şiddetli bir şekilde karşı çıkıyoruz. Bu konuda Sayın Genel Başkanımızın görüşü belli, açıklamaları belli. Biz 14 tane Büyükşehir Belediye Başkanıyız. Sadece 2'sini konuşturursanız maalesef buradan biz de fitne ateşine odun atmış oluyoruz. Ben isterdim ki bütün arkadaşlarımız bu konuda görüşlerini açıklasın ya da eğer ileriye matuf bir şey düşünülüyorsa 2 arkadaşımıza da, ikimizde farklı fikirlerde değiliz, aynı şeyleri anlatacağız, aynı duygulara sahibiz ama en azından 1 gece öncesinden prompterde hazırlayarak ya da promptersiz bir konuşma da hazırlayabilirdik ve Türkiye’nin tamamına biz de bir mesaj verebilirdik. Bunları sorun etmiyorum. Çünkü partimiz tüzük kurultayını başarıyla atlatmıştır. Arkasından program kurultayını da bir an evvel yapacak ve bu ülke için ne hizmetler yapacağımızı, nasıl başarılı olacağımızı mutlaka ortaya koyacağız" ifadelerini kullandı.

ÖZEL'DEN CEVAP: TÜM SORUMLULUK BANA AİT

Yavaş'ın konuşmasının ardından kürsüye gelen Genel Başkan Özgür Özel ve Büyükşehir Belediye başkanları ile belediye başkanları kürsüye davet edildi. Burada mikrofonu alan CHP Lideri Özel, "Sevgili Mansur Başkanımın konuşmasıyla birlikte sakın ha sakın basın sanar ki iki gözümüzden bir tanesi kurumuş bir tanesi yaşarmış. İkisini de iki gözümden başka birbirinden ayırmam. İki tarafımdaki kimseyi de birbirinden ayırmam. Ne olduysa şu yüzden oldu; program yapılırken, dün ben konuşacağım, sonra Selin Hoca konuşacak, bırakılacak; bugün de oturumlar yapılacaktı. Bundan birkaç gün önce Ekrem Başkan planlanan marjda bir söz istemişti. O sözler dün uzayıp da bugünlere kalınca ben bu sabah yani toplantıdan 1,5 saat önce Selin Hoca'ya dedim ki 'Ne yapıyoruz?' O da dedi ki 'Böyle bir akışımız var'. Dedim ki 'Böyle bir akış varsa Mansur Başkana da soralım, arzusu varsa ona da bir söz hakkı verelim'. Burada bütün sorumluluk genel başkan olarak bana aittir. Ne Selin Hocanın ne Ekrem Başkanın ne Divan Başkanının değil, tüm sorumluluk bana aittir. Eğer bir kişinin hakkı birine geçtiyse o hakkı helal etsin, sorumluluk benim, benim de kusurumu affetsinler. Bu aile bugünden birlik ve beraberlik içinde ayrılacak bir ailedir" diye konuştu.

Özel ayrıca, "Belki Ekrem Başkanın da bir cümle kurması lazım çünkü onu da töhmet altında bırakmak istemeyiz. Ama birimiz sağ kolumuzsa öbürümüz sol kolumuz. Birimiz sağ gözümüzse öbürümüz sol gözümüz. Bu ikisiyle birlikte bu iki yanımdakilerin hepsi iktidarımızın anahtarlarını ellerinde taşıyan göz bebeklerimizdir, onları yürekten alkışlamanızı istiyorum" dedi.

İMAMOĞLU: BİZİM ARAMIZDA BİR SORUN OLMAZ

İmamoğlu ise, "Eksik tarafı şöyle; benim ruhumu bilmiyor kimse. Şimdi sayın başkanımız buraya çıkıp bu sitemi yaptığı an itibarıyla bir kere şunu izah etmem lazım; sayın genel sekreterimize dedim ki 'Bu bir program. Kurultay aynı zamanda. Benim bir belediye başkanı olarak yerel yöneticiler adına beklentilerimi, düşüncelerimizi ifade etmek istediğim bir konuşma yapmak istiyorum ama ilavesinde hukuki süreçle ilgili duygularımı paylaşmak istiyorum'. Çarşamba günü konuştuk. 'Başkanım bir ayarlayalım, bakalım, haber verelim' dediler. Bu kadar şeffaf. Onun için bizim aramızda bir sorun olmaz. Ama olan biten budur. Senin rahatsız olacağın bir yerde duysam, bilsem, konuşmamı yere atar, konuşmam yerimde otururum başkanım, hiç endişen olmasın" ifadelerini kullandı.