Geri Dön
PolitikaÖzgür Özel: CHP adayı, aslan gibi bir Cumhuriyet Halk Partilidir

Özgür Özel: CHP adayı, aslan gibi bir Cumhuriyet Halk Partilidir

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugünden iktidar olmaya ve bir seçime hazır olduklarını belirterek, "Anketlerde birinci partiyiz. Böyle partinin aday sorunu olmaz. Aday sadece CHP'lilerin değil, Türkiye ittifakının adayı olacak. Cumhuriyet Halk Parti adayı aslan gibi bir Cumhuriyet Halk Partilidir" dedi.

Özgür Özel: CHP adayı, aslan gibi bir Cumhuriyet Halk Partilidir

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir dizi program kapsamında Muğla’ya geldi. Özel ilk olarak Bodrum’da bir otelde İl Başkanları Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Özel’in yanı sıra Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, milletvekilleri ve 81 il başkanı ile partililer yer aldı. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan, ilk oturumu basına açık olarak yapılan toplantıda Özel, parti içi konulardan bahsedip, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Değerlendirme sonrası toplantının ikinci oturumu basına kapalı olarak gerçekleştirildi.

ANKETLERDE BİRİNCİ PARTİYİZ

Toplantıdaki konuşmasında anketlerde birinci parti olduklarını belirten Özgür Özel, "İki gün önce Çanakkale’deydim. 21 il belediye başkanımız, büyükşehir olmayan il belediye başkanlarımızla bir toplantı yaptık. O toplantının açılış konuşmasında da ifade ettim, bir zamanlar Cumhuriyet Halk Partisi’ni kıyılara sıkışmakla, sadece sahil şeridinin partisi olmakla, Ankara’nın doğusuna, Sivas’ın doğusuna geçememekle suçlayanlar kendilerine övünç dolu bir coğrafi alan tanımlıyorlardı. O gün şu konuya dikkat çektik; CHP, 7 bölgede il belediye başkanlığı olan tek partidir. Hiçbir partinin 7 bölgede de il belediye başkanlığı yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi artık sadece kıyıların değil, 7 bölgenin, 81 ilin, 973 ilçenin birinci partisidir. Bu seçimlerde 413 belediyemizle Türkiye’ye hizmet ediyoruz. Çok önemli 31 Mart seçim başarısından çıktık. 11 ay önce hep birlikte kurultayımızı yaptık. Kurultay sabaha karşı bitmişti. 81 il başkanımızla sabah 9’da kahvaltıda bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantıda parti içindeki yarışın, demokratik bir şekilde sonuçlandığını bundan sonra hep birlikte önümüze bakacağımızı, bizimle birlikte olmuş il başkanıyla, karşımızda olmuş bir il başkanının bizim açımızdan hiçbir farkının olmadığını ifade etmiştim. O günkü bu yaklaşımları siz alkışlarınızla desteklediniz. Bir parti iktidar olacaksa önce örgütü inanmalıdır. Örgüt inançlıysa, ilçe başkanı, il başkanı da inançlı olacaktır ve davranışları iktidara uygun olacaktır" dedi.

"Bugünden iktidar olmaya ve bir seçime hazırız' diyen Özel, şöyle devam etti:

"Ama biz gelecek senenin kasım ayını seçim tarihi olarak ortaya koyduk. Erdoğan’a, “Eğer bir gün erken seçim yapalım, gelin seçimleri öne alalım' desek, 'Ben de aday olacağım diyeceksen' onun son tarihi gelecek sene kasımdır' dedik. Tartışmalı 5 yıllık görev süresinin tam ortasında, eğer kendisine güveniyorsa 2,5 yıl bizden, 2,5 yıl ondan millet buna bir daha karar versin' dedik. O konuda hiçbir şey duymuyoruz. O konuda sürekli 5 yıllık seçimsiz dönem söylemleri duyuyoruz ki zaten 1,5 yıl geçti. Diyecekse '3,5 yıl' demesi lazım. Erdoğan seneye kasımda erken seçime varım demiyorsa ondan sonra bir daha erken seçim yapamayacak demektir. YSK’nın kararına göre eğer bu dönemde 360 kişi oy vermeyecekse seçim öne alınamayacak ve aday olamayacak demektir. O zaman madem erken seçimden kaçıyor, bir adaya ihtiyacı var demektir. Millet, Cumhuriyet Halk Partisi'nin pek çok adayı olabileceğini, ön plandaki başarılı belediye başkanları başta olmak üzere ifade ediyor. Biz Ekrem Başkanımız ve Mansur Başkanımızla övünç duyuyoruz. Ama ikisinin de ortak ifadesi şu; bu bir tuzak. Bizi erkenden bir aday tartışmasına çekmek, Türkiye'nin gündemini örtmek ve kendi içlerindeki çatlaklıları gizlemek istiyorlar. Bizim bir aday sorunumuz yok, günü gelince sadece genel başkan, parti meclisi, milletvekili grubu değil, bütün üyelerimizle, belki onu da aşan bir şekilde oturur adayın kim olacağını hep birlikte karar veririz. En doğru adayı belirleriz ve Türkiye'yi içinde bulunduğu sıkıntılardan biz kurtarırız. Bu konuda biz kendimize de birbirimize de güveniyoruz."

Özgür Özel: CHP adayı, aslan gibi bir Cumhuriyet Halk Partilidir

'SADECE CHP'LİLERİN DEĞİL TÜRKİYE İTTİFAKININ ADAYI OLACAK'

"Peki AK Parti'nin adayı kim" diye soran Özel, konuşmasına "Erdoğan kaçıyorsa gelecek sene kasımda gelip de bizim belirleyeceğimiz ve seçimi kazanacak arkasında hep beraber duracağımız adayımızın karşısına geçemiyorsa yani 'Ben hazırım, iddialıyım, hadi bakalım Cumhuriyet Halk Partisi' diyemiyorsa ona bir aday lazım. Kimi yapacak, damadı mı yapacak? Öyle bir beklenti var, öyle konuşuluyordu eskiden. Peki Ali Yerlikaya olmaz mı? Süleyman Soylu ile Ali Yerlikaya arasındaki çelişkiler, birbirinin kirli çamaşırlarını ortaya dökmelerden mi korkuyor? O zaman bir başka aday mı mümkün, bunu Türkiye duysun. Bütün televizyonlar konuşuyor, CHP’nin adayı kim, Cumhuriyet Halk Parti adayı aslan gibi bir Cumhuriyet Halk Partilidir. Peki, AK Partinin adayı kim; mademki erken seçimden kaçıyorsunuz AK Parti kimi çıkaracak karşımıza, 24 yıllık enkazın altına sokup kimi sokup da Türkiye’ye yaşattıkları bu zorlukların bütün sorumluluğuna kime yükleyip de bizimle yarışacaklar, biz esas onu merak ediyoruz. Anketlerde birinci partiyiz. Kurultayda şu ana kadar o yayınlanan 9 anketin 8’inde birinci partiyiz. Böyle partinin aday sorunu olmaz. Aday sadece CHP'lilerin değil, Türkiye ittifakının adayı olacak. Sosyal demokratların, muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, Kürt demokratların gönül rahatlığıyla oy verebileceği, seçimden sonra yerel seçimlerdeki gibi pişman olmayacağı, gurur duyacak bir adayımız olacak" dedi.

'DÜRÜST, ŞEFFAF, NAMUSLU BELEDİYECİLİK CHP'NİN İŞİDİR'

Belediyelerdeki atamalara da değinen Özel, "Kurultayda örgütümüzün yaşadığı ekonomik sıkıntıları, sizlerin yaşadığı zorlukları bildiğimizi, tasarruf edeceğimizi ama örgütümüzün emeğinin boşa gitmemesi için hak ettiği maddi desteği sağlayacağımızı söylemiştik. Bir olan örgüt ödenekleri önce iki katına, üç katına, üç buçuk katına çıktı. Minimum ödenek eskinin belki on katına çıktı. Ve söz verdiğimiz yolun tam yarısına geldik. Biliyoruz ki iktidara yürürken örgütümüzün hiçbir eksiğinin olmaması lazım. Bu konuda da üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz. Her ne kadar çeşitli yerlerde deformasyonla, örgütümüzü karıştırmak için, belediye başkanlarımız hakkında çeşitli deformasyonlar yapılsa da zaman zaman ufak tefek hatalar oluyor. Eş, dostun, işe alınmasından, benim kadar siz de hassasiyet gösteriyorsunuz, hemen müdahale ediyoruz, sorunu çözüyoruz. 'Efendim Cumhuriyet Halk Partisi hani nepotizme karşıydı, şunu işe almışlar, bunu işe almışlar' deniyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin utanacağı, hiçbir yöneticinin izah edilmemiş atamasının olmadığını büyük bir memnuniyetle göğsüm kabara kabara kameraların içine baka baka netlikle söylüyorum" diye konuştu.

AK Parti’nin eğer il, ilçe başkanıysanız eğer gençlik kolları, kadın kolları başkanıysa, eğer AK Parti'ye bir yerde bir katkınız varsa ya da bir şekilde AK Parti'ye gelip güç verdiyseniz mutlaka birinci, ikinci derece yakınlarınızın çok önemli bölümlerde olduğu belediyelerden ilçe başkanlarına, il başkanlarına araçların sağlandığı, şoförlerin verildiği, il başkanları, ilçe başkanlarının eşleri ve çocuklarını belediyelerde istihdam edildiği ve adeta AK Parti’li olmanın bu demek olduğu, topluma bunu kabullendirilmeye çalışıldığı bir süreçten Cumhuriyet Halk Partisi'nin böyle olmak zorunda değil dediği bir süreci bütün Türkiye'ye gösterdik. Nepotizm, akraba kayırmacılığı, yandaş kayırmacılığı, AK Parti'nin işidir, dürüst, şeffaf, namuslu belediyecilik Cumhuriyet Halk Partisi işidir. Yüzde 38 oy aldık, şimdi kurultay zamanı mı, tüzük zamanı mı tadını çıkaralım. 'Bize kimse bunu sormaz' demedik, hemen verdiğimiz sözü tutmaya geçtik. 81 il başkanımızın 74’ünün bizzat katılımıyla 7’sinin de kendi mazeretinden dolayı yetkin ve etkin yöneticinin katılımıyla tüzük komisyonumuz oluşturuldu. Kurultayda tüzükler gün boyu tartışıldı. En tartışmalı, örgütü ortadan böler, reddedilir dedikleri 4 maddenin 3’ü 1-2 oy farkla en tartışmalı olacak dedikleri 36’ya karşı 1200’ün üzerinde oyla kabul edildi. Tam bir mutabakatla partiyi nasıl yöneteceğimize karar verdik" ifadelerini kullandı.

‘İSRAİL BİZE SALDIRACAK KORKUSUNUN TEMELİ YOKTUR'

"İsrail bize saldıracak korkusunun temeli yoktu diyen Özel, şöyle devam etti:

"Tehlike büyük, İsrail saldıracakmış para lazım. Böyle günde yoksulluğa dertlenmek, işsizliğe isyan etmek olmaz. Kurtuluş Savaşı’nda bir çuval bulgurunun yarısını vermiş insanlara 'Böyle günde orduya destek olmak lazım' diye pazarlamaya çalışabilirler, çok dikkatli olalım. Meselenin özü şudur; Cumhuriyet Halk Partisi savunma sanayine önem veren, desteklenmesi gerektiğini savunan ama burada particilik, ayrımcılık, kayırmacılık, birilerini bir kenarda bırakıp rekabetçi bir ortam olması imkanı varken bir tarafa yönelmecilikleri yanlış bulan ama bu ülkenin özellikle TSK mensuplarının da içinde bulunduğu ciddi projelerle savunma sanayi meselesini önemseyen, buraya kaynak aktarılmasına itiraz etmeyen bir anlayışı var. Ama şimdi başka bir oyunla karşı karşıyayız. Geçen 1 Ekim’de Erdoğan çıktı, Meclis kürsüsünde dedi ki; 'İsrail’in bir sonraki hedefi biziz.' İsrail’in NATO üyesi, Birleşmiş Milletler üyesi Türkiye’ye, pek çok askeri anlaşması olan Türkiye’ye, çok güçlü ordusu olan Türkiye’ye, bugüne kadar saldırmış herkesi pişman eden Türkiye’ye, İsrail’in saldırmayacağını, saldıramayacağını buna yeltenmeyi bırakın aklından bile geçiremeyeceğini bütün askeri uzmanlar bilir. Bir anda bütün medya İsrail’le, Türkiye’nin hava güçleri ve savunma sistemlerini karşılaştırmaya başladılar. Ne yerine, enflasyon yerine, yoksulluk, işsizlik yerine, gençlerin ümitsizliği yerine, turizmdeki, sanayideki, KOBİ'lerdeki, esnaftaki sorunlar yerine. Ne kadar konforlu bir alan, Bir laf ortaya at, bütün Türkiye onu konuşsun, sen her türlü sorgulamadan muaf ol. Kapalı oturum yapıldı, kendi gelmedi ve oraya 2 bakanı yolladı. 10 yıl o toplantı hakkında konuşamazsınız, tutanakları açıklayamazsınız. Bizim televizyondan duymadığımız hiçbir gerçeği anlatmadılar. Tüm partilerin önünde 260 küsur AK Parti’li vekilden 1'i çıksın, 'Ben o oturumdan sonra İsrail’in Türkiye’ye saldıracağına ikna oldum' desin. O yüzden herkes şunu bilsin, böyle bir tehlike yok. Ben düşünüyorum ki bunu yaparak işte Türkiye'nin gerçek sorunlarını geçip, güvenlik kaygısına gündemi çekmek istiyor. Herkes şunu bilsin, böyle bir tehlike yok. Ben anketlerdeki durumunu toparlayacak sanıyordum, meğer hepimizden para toparlayacakmış. Çıktılar, 12 maddelik bir kanun teklifi verdiler. 22 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Savunma sanayi orada, hep çok güçlü olduğuyla övünüyorlar. İsrail’in saldıracağını 1 Ekim günü idrak ediyorlar, 7 Ekim günü de bu kanun teklifini veriyorlar. Hepimizden 70 milyar TL toplayacaklarmış bir yılda, İsrail’e karşı güçlenelim diye. Buradan Türkiye'deki tüm basın mensuplarının, tüm siyasilerin hafızalarını tazelemek isterim; savunma sanayii fonunda 3 milyar lira para vardı. 10 Ocak 2017’de bu parayı karşılıksız ve geri dönüşümsüz olarak Varlık Fonu’na devrettiler. Çok net bir şey söylüyorum; 2017'de bu ülkeyi yöneten sizler, savunma sanayiinin birikmiş parasını boşaltıp, ikinci başkanı damat olan Varlık Fonu’na verdiniz. Buradan vatandaşlarımıza şunu söylüyorum: ‘İsrail bize saldıracak’ korkusunun temeli yoktur, inanmayın. İki amaç var, gündemi dağıtıp yoksulluğu konuşturmamak. 'Cambaza bak' deyip cepten parayı çekmek" dedi.

‘TÜRKİYE KADIN CİNAYETLERİ VE İSTİSMARLA SARSILIYOR’

Son günlerde artan kadın cinayeti ve istismar olaylarına da değinen Özel, "Türkiye istismarlarla, acılarla, kadın cinayetleriyle, çocuk cinayetleriyle her geçen gün sarsılıyor. Tayyip Bey, seçimden önce verdiği hiçbir sözü tutmuyor. Bir kişiye verdiği sözü tutuyor, o da HÜDA PAR’ın genel başkanına. Ona söz verdi diye, İstanbul Sözleşmesi’nden çıktılar, devletin desteğini milletin arkasından çektiler. O yüzden cezasızlık kültürü var. Şimdi çıkmış diyorlar ki 'Cezasızlık kültürünün egemen olmasına izin veremeyiz.' Bu varsa bu kültürün iki müsebbibi var. Bunlardan birisi savcı gibi talep eden Bahçeli. Her türden kriminal tipi görüyor, af talep ediyor. İkincisi de Bahçeli'nin talebini uygun görüp talimatı veren Erdoğan. Bugün cezasızlık kültürünün faili Bahçeli ile Erdoğan'dır. Tüm faillerin aramızda dolaşmasının sebebi Bahçeli ile Erdoğan'ın yarattıkları cezasızlık kültürüdür. Şimdi, 'Yeni cezalar getirelim, gerekli olan, doğru olan her cezanın artırılmasının arkasındayız. İyi hali kaldıralım. Dilinde tüy bitti kadın örgütlerinin. O günlerde dinlemeyenler, bugünlerde toplumsal tepkiyi görmüşler sanki bu kanunları İnönü, Ecevit yapmış gibi, ‘Cezasızlık olmaz. Ağır ceza getirelim.' Vardı zaten, sen indirdin" diye konuştu.

Toplantının ardından Özel ve beraberindeki heyet Datça'ya geçti.

'DATÇA’YA KIŞA GÖRE YOLLANIYOR PARA, HİZMET YAZA GÖRE İSTENİYOR’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Muğla programı kapsamında Datça Belediye Başkanlığı ve partisinin ilçe başkanlığını ziyaret etti. Datça İlçe Başkanlığı önünde yaptığı konuşmada yerel seçimlerde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras'ın en yüksek oyu Datça'dan aldığını belirten Özel, "Datça'nın kış nüfusu 25 bin, yazın 100 bini geçiyor. '150 bini buluyor' diyenler var. Datça'ya kışa göre yollanıyor para, hizmet yaza göre isteniyor. Muğla'da da aynı sorun var. Datça'daki su sorununu da biliyorum. Dedim ki; 'Datçalılar size bir mesaj vermiş büyük bir hizmet ile yüksek bir hizmet bekliyorlar.' Birinci etap çalışmayı bitirdik, 8 mahallenin su sorununu çözdük, ikinci etaba başladı, geri kalanını da çözüyoruz" dedi.

‘GÖZBEBEĞİ GİBİ YER DATÇA’

Özel, Datça'nın dünyanın stratejik deniz noktalarından biri olduğunu belirtip, "Gözbebeği gibi yer Datça. Knidos Antik Kenti var. Ege ile Akdeniz'i ayıran burun, dünyanın en stratejik deniz noktalarından bir tanesi. Tarih boyunca o Knidos Antik Kenti'nin adına kurulan Knidos Derneği bundan 3 yıl önce bana yılın milletvekili ödülünü vermişti. Uzun bir yolculuktan sonra o ödülü almaya gelmiştim. Sonra beni güneş batımına götürdüler. Burada bir dilek dile dediler. Ben Türkiye ile ilgili bir dilek diledim ama yanımdakiler kendimle ilgili bir dileği söyleyip ‘Buraya geldin inşallah bir dahaki sefere Genel Başkan olarak geleceksin’ demişlerdi. Bugün Knidos'a gidemedik ama Datça'ya Genel Başkan olarak geldik" diye konuştu.

'ÜLKEDE 4 GENÇTEN 3'Ü DÜNYANIN BAŞKA ÜLKELERİNDE HAYAL KURUYOR'

Özel, Türkiye'deki beka sorunlarından birinin; ülkedeki 4 gençten 3'ünün dünyanın başka ülkelerinde hayal kurduğunu belirterek, "Dünyanın gelişmiş ülkeleri gelecek buralarda hayal kuruyorlar deyip de milleti korkutmak değil amaç. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin Türkiye'de hayal kurması normal. Şu Muğla'nın bir ilçesini Allah göstermesin Datça'nın yarısını ver sana Hollanda'nın tapusunu yaparlar. Marmaris'i vermeye kalk Almanya'nın 2 katını versinler. O yüzden onlar burada hayal kurar, vız gelir tırıs gider. Ama esas beka sorunu bu ülkenin gençlerinin dünyanın başka ülkelerinde hayal kurmasıdır. Dünyanın o ülkelerinin burayla ilgili hayal kurması değil. Bu ülkenin 4 gencinden 3'ü dünyanın başka ülkelerinde hayal kuruyorsa, işte beka sorunu odur" dedi.

'MARMARİS'TE VE MUĞLA'DA GENÇ GÜÇLÜ BİR EKİBİMİZ VAR'

Özgür Özel, Datça’nın ardından Marmaris’e geçti. Atatürk Caddesi’nde kurulan stantta halka seslenen özel, genç siyasetçilere ve kadın siyasetçilere verdiği öneme değindi. Özel "Marmaris'te ve Muğla'da genç güçlü bir ekibimiz var. Bu partinin gençlere alan açması, kadın siyasetçilere alan açması ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yıllar önce yaptığını cesaretle savunması lazım buna destek veren tüm Marmarislilere tüm seçmenlere teşekkür ediyorum" dedi. Özel, şöyle devam eti:

"'96-97 bin olan Marmaris nüfusu yazın 1 milyon. Bu çok büyük bir güçlük. Çünkü normal şartlarda kış nüfusu ya da kapandık evde saydık ya da Nüfusa Dayalı Kayıt Sistemi'nden baktık ikametini alanlar üzerinden buraya devletin ödenek yollaması, İller Bankası payı yollaması kadar yanlış bir şey yok. Şu an Marmaris'in nüfusunu dijital olarak, baz istasyonları üzerinden, uydu görüntüleri üzerinden, su tüketimi üzerinden yüzde yarım hata olarak tespit edebiliyorsunuz. Yaz ortalaması 1 milyon olan bu kentte 96 bin üzerinden ödenek yollamak aslında bu kenti siyasi tercihi üzerinden cezalandırmak demektir. Türkiye'de yıllar sonra geçtiğimiz yıllarda kanunlaşan bir Türk turistlerden alınan vergi var. Geliyorlar ve Türkiye'ye geldikleri için bir para kesiliyor bu verginin tamamı bütün dünyada o şehrin belediyesine o şehrin hizmetine aktarılırken maalesef Türkiye'de bu verginin de tamamı merkezi yönetim tarafından alınıyor. Yani normalde desteklenmesi gereken buraları cefayı çekiyor turisti yerli yabancı ağırlıyor o turistin verdiği vergiyi bile maalesef iktidar çekip alıyor. Bunlar kabul edilecek işler değil. Çok yakında hızla iktidara geldiğimizde düzelteceğimiz işler" dedi.

'MARMARİS BÜYÜK BİR YANGINLA KARŞILAŞTIK HEPİMİZİN YÜREĞİ YANDI'

Özel, "Temmuz 2021'de Marmaris büyük bir yangınla karşılaştı, hepimizin yüreği yandı, Türkiye'nin ciğerleri yandı. Bu yangın da 9 bin 52 hektarlık ormanlık alanı kaybettik. Maalesef o günlerde bu yangınların söndürülmesinde zaafiyet gösterenler, 'Efendim neden uçak yok' deyince 'Bu coğrafyaya uçak değil helikopter lazım' diyenler apar topar uçak kiraladılar. Bir sonraki yıllarda uçak ihaleleri yaptılar. Ama üzerlerine de düşeni tam olarak yapmadıkları için bizim Cumhuriyet halk Partisi'nin dayanışma tekliflerini ellerinin tersiyle ittikleri için İstanbul Büyükşehir'in bununla mücadele için mevcut olan uçaklarla helikopterlerini vaktiyle sattıkları, 'Bu iş tek elden yönetilecek' dedikleri için çok önemli kayıplar verdik. O günlerde Marmaris'e, o ormanlara sahip çıkmaya çalışan kendinden olmayan herkesi düşman ilan ettiler ama bugün görüyoruz ki o gün kaybettiğimiz alanları imara açmaya çalışıyorlar. Denizin kenarına adeta beton kaleler inşa ettiriyorlar" diye konuştu.

'BÖYLE KAFELERİN ARTARAK DEVAM ETMESİNİ BEKLİYORUM'

Açıklamaların ardından Marmaris Halk Kafe açılışına katılan Özel, "Beni buraya Halk Kafe'nin açılışı için davet ettiler. Sandım ki bir kurdele keseceğiz ve birkaç söz edeceğiz. Ama görüyorum ki bu bir kafe açılışından çok bir mitinge dönmüş. Burayı mitinge çeviren herkese çok teşekkür ediyorum. Marmaris uzun yıllardır sosyal demokratlar yönetiyor halk kafelerden ilkini de önceki dönem başkanımız Mehmet Oktay başlatmıştı. 2001 yılında 19 Mayıs Meydanı'nda açılmıştı. 2023'te Saman İskelesi'nde Halk Büfesi adıyla ikinci bir mekan oluşturuldu. Şimdi ise yeni Halk Kafe'yi burada Abdi İpekçi Parkı'nda hep birlikte açıyoruz. Bu mekanlar çok daha uygun fiyata çay, kahve, soğuk içecek, poğaça, börek, kurabiye, kek, pasta gibi ürünleri halkımıza özellikle de her şeyin ateş pahası olduğu yabancı turiste göre ayarlandığı bu tip kentlerin kendi sakinlerine, emeklilerine, emekçilerine tayinle gelmiş aynı maaşı alan ama çok yüksek ev kiraları ile muhatap olan öğretmenlerimize, polislerimize ve tüm devlet memurlarımıza önemli katkılar sağlıyor. Bu güzel coğrafyadan yararlanmak, bir çayını kahvesini alıp bu güzel deniz kenarında içmek için illa uluslararası zincirlerin olduğu yerde insanların oturmak zorunda olmadığını gösteren emeklisini emekçisine memuruna gencine sahip çıkan sosyal belediyecilik anlayışına çok uygun yaklaşımlar sağlayan ve bunun için geçmişte ve bugün emek veren belediye başkanlarımızı belediye meclis üyelerimizi yürekten kutluyorum. Böyle kafelerin artarak devam etmesini bekliyorum" dedi.

MARMARİS BELEDİYESİ'NİN HİZMETLERİNİ ANLATTI

Marmaris Belediyesi'nin çalışmalarından bahsederek sözlerine devam eden Özel "Marmaris özelinde 1200'den fazla aileye destek yardımında bulunuyor. İlçedeki okullarda bakım onarım yapıldı. Bahçeler düzelendi. Türkiye'deki okullarda yaşanan hijyen sorunu yazdan yapılan çalışmalar sayesinde Marmaris'teki okullarda yaşanmadı hala daha hangi okulun bir ihtiyacı varsa Marmaris Belediyemiz Temizlik için hijyen için kapsısı açık. Okul müdürlerinin telefonlarına telefonumuz açık. İlçemizin eğitimden sorumlu ilçe yönetimindeki arkadaşlarımız okulları talimatımızla ziyaret ediyorlar. Ayrıca Kapalı Pazar yerindeki sıcaklık sorunumuz giderildi. Yat limanı bölgesindeki esnafın eşya taşıyabilmesi için 24 saat çalışan elektrikli araçlar hizmete sokulmuş, çocukların oynayabilmesi için mahallelerin her birine park yapılmış ve planlanmıştır. 1997 yılında İsrail'in Aşkelon Belediyesi ile yapılan mutabakat dondurulmuştur. Kardeş belediyecilik uygulamaları bizim kardeşimiz Filistinlilere bu zalim sürdükçe bakıldı İsrail'in geri çekileceği yok o protokolde iptal edildi" dedi.

'İKTİDARA GELDİĞİMİZDE DEVLET PLANLAMA AJANSI YENİDEN KURULACAK'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Muğla programının son bölümünde Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Muğla Planlama Ajansı (MUPA) Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi'ndeki toplantıda konuşan Özel, iktidarın cumhuriyetin tüm kazanımlarını yok etmek için harekete geçtiğini belirterek, "Devlet Planlama Teşkilatı'nı yok etti. Biz, planlı kalkınmanın önemini biliyoruz. Yerel yönetimlerdeki bu çalışmaları, gelecekte iktidarımızda yapacağımız çalışmalar anlamında önemli buluyoruz. Başkanımız Ahmet Aras bize bu fikirle geldi. Bu ajansın kurulmasını doğru bulduk. Çünkü Muğla çok önemli ve büyük bir coğrafya. Ajans, diğer kentlerle iş birliği içinde çalışacak. Türkiye'yi yönetirken de planlamanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Bunu yapılmasını tüm belediye başkanlarımdan ben istedim. Hemen harekete geçen Ahmet başkanıma teşekkür ediyorum. Muğla'nın kronik ve ekonomik sorunları var. Bunlar, ancak ve ancak iyi planlama ile çözülebilir. Muğla kış nüfusuna göre devletten ödenek alıyor. Kıyılar ne de olsa CHP'de diye para göndermiyorlar. Bu kötü niyetli bir anlayış. Belediyelerimiz bu şekilde güçsüzleştiriliyor. Türkiye'de iktidara geldiğimizde Devlet Planlama Ajansı yeniden kurulacak. İktidara geldiğimizde cefasını çeken ama sefasını sürmeyenler hak ettiklerini alacaklar" dedi.

'ESKİYE GÖRE KADIN VE GENÇLERE DAHA ÇOK GÖREV VERDİK'

Özel şöyle devam eti:

"Muğla'nın bundan sonrasını, neler yapılacağını konuşacağız. Elimizde dünyanın en güzel kentlerinden biri var. Marmaris'in yarısını verin, size Hollanda’yı verirler. Muğla paha biçilemez bir kent. Buranın imarı nasıl, kent suçları nasıl, ranttan nasıl korunmuş diye bakarsanız, Muğla'yı bugüne taşıyan sosyal demokratlara, eski belediye başkanı Osman Gürün'e teşekkür ederim. Osman Gürün'ü aşamadıkları için MUÇEV'i kurdular. Son genel seçimde bu ülkeye bir travma yaşattık. Bunun kırgınlığı, küskünlüğü vardı. Son yerel seçimlerde bir heyecan yarattık. Halkı da bu heyecana ortak ettik. Genç ekiple birlikte çalıştık. İktidarın kapısını açacak 3 kilit vardı. Atatürk'ün ülkeyi emanet ettiği gençlik anahtarını soktuk ve açıldı. Ön seçim yaptık, eskiye göre kadın ve gençlere daha çok görev verdik. İkinci anahtarımız ise görev verdiğimiz kadın sayısını artırmak oldu. Muğla'da da şu an 1 kadın belediye başkanımız var. İlerleyen süreçte bu sayı artacak. Muğla'da ve tüm ülke kadınlarını Cumhuriyet Halk Partisi'nde siyaset yapmaya davet ediyorum. Üçüncü anahtarımız ise bilime verdiğimiz önem oldu" diye konuştu.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras'ta toplantının açılışında yaptığı konuşmada, "MUPA, mış gibi yapılan bir iş değildir. Biz, gazetelerde yer alalım, çalışıyormuş gibi görünelim diye bir şey yapmıyoruz. Halkın ihtiyaçlarına dönük çalışmalar yapıyoruz. Bir dahaki dönem de görevimize devam edelim diye adım atmıyoruz. Tamamen halkçı ve kamucu yaklaşımlarla hizmet edeceğiz. Aksini yapanı bu belediyede barındırmam. Aldığımız ve alacağımız kararlar, bu fikir ocağında yetişecek. Sadece belediye içinde değil, Muğla'da, bölgede etkin bir ajans kuruyoruz. Bunu yapmamız lazım. Bu hükümet ilk olarak Devlet Planlama Teşkilatını kapattı. Veriye dayanmayan bir yönetim düşünülebilir mi? Her şey akla, bilime dayandırılmalıdır. Planlama Ajansı’nın kurulma amacı da budur. MUPA, sadece belediyenin bir kuruluşu değil, Muğla'nın kuruluşudur."