Geri Dön
PolitikaÖzgür Özel: Bir gün devlet milletin karşısına dizilirse, orada devlet değil millet kazanır

Özgür Özel: Bir gün devlet milletin karşısına dizilirse, orada devlet değil millet kazanır

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Tahsil edilmeyen SGK alacaklarının hepsini birden alıp, tahsilata koymak, vergi alacaklarının hepsini birden tahsilata koymak, devlet eliyle milletin seçtiklerine meydan okumaktır. Devletle millet yarışmasın. Zaman zaman karşı karşıya geldi. Bunu bir daha yapmayın. Bir gün devlet milletin karşısına dizilirse, orada devlet değil millet kazanır" dedi.

Özgür Özel: Bir gün devlet milletin karşısına dizilirse, orada devlet değil millet kazanır

CHP’li belediyeleri ziyaret etmek için dün Bursa’ya gelen Genel Başkan Özgür Özel, programının 2’nci gününde, partisinin İl Başkanlığı binasında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Konuşmasına 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’ni değerlendirerek başlayan Özel, her iki seçmenden birinin, oyunu CHP’ye verdiğini söyleyerek, “Bursa seçimlerine baktığınızda iki şey görünüyor. Seçimi ya kazandık ya kaybettik. Kazandıysak iki kişiden birinin oyunu alarak kazandık. Mustafa Kemal Paşa'da yüzde 49, Osmangazi'de yüzde 46, Nilüfer'de yüzde 60, Gemlik'te yüzde 51, Mudanya'da yüzde 55, Büyükşehir’de yüzde 48, Harmancık’ta yüzde 43. İki kişiden birinin oyunu aldık. Yani insanlar, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kazanacağına inandıkları yerde, büyük bir mutabakatla Cumhuriyet Halk Partisi'nin adaylarına destek verdiler. Bu şunu gösteriyor; geçmişte birileri efendim yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin, geleceğinden endişelisin. Ama bize oy vermelisin, tehlike büyük diyorlardı ve insanları şuna inandırıyorlardı. Şu büyük yalana inandırıyorlardı. Efendim, Cumhuriyet Halk Partisi gelirse, vatanı böldürecekler, bayrağı indirecekler, ezanı dindirecekler diye bu büyük yalan maalesef bazı yerlerde karşılık buluyordu. Bunun için yalan videolar mı yaptırmadılar. Bunun için yalan haberler mi yaptırmadılar. Bunun için atmadıkları iftira kalmadı. Geçtiğimiz günlerde de efendim Cumhuriyet Halk Partisi geçmişte şöyleydi, böyleydi diyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi 100 yıl önce, Cumhuriyet Halk Partisi 105 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1919’da Samsun'a çıkarken hangi ruhtaysa, hangi bilinçteyse, Amasya'da hangi kararlılıktaysa, Erzurum'da hangi dirayetteyse, bugün de aynı duygu, aynı kararlılık, aynı inanç, aynı dirayettedir. Cumhuriyet Halk Partisi gücünü ay yıldızlı al bayraktan alır. Milli Mücadeleden alır. Kuvayımilliye'den alır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten alır. O günden bugüne bütün genel başkanları, bütün yöneticileri bu bilinçte olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir” diye konuştu.

‘TÜRKİYE İTTFAKI’NI KORUYARAK, ATATÜRK’ÜN PARTİSİNİ İKTİDAR YAPACAĞIZ’

Seçim ittifakı kurmadıklarını belirten Özgür Özel, “Biz her gittiğimiz ilde şunu söyledik; ‘Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu seçim ittifak kurmadık. Ama Türkiye'nin en büyük ittifakına davet ediyoruz herkesi. Türkiye İttifakına davet ediyoruz’ dedik. ‘Türkiye İttifakı kimdir’ diye soranlara ‘Milli Takım gol atınca ayağa kalkan herkes, Filenin Sultanları şampiyon olup, göndere ay yıldızlı al bayrağı çektirirken, İstiklal Marşı okunurken gırtlağı düğümlenen, ağlayan, tüyleri diken diken olan herkes Türkiye ittifakındadır’ dedik. Ve bu çağrımız, bundan bir yıl önce birileri, bu partinin bölücülerle birlikte olabileceğine, ezanı dindirebileceğine, bayrağı indireceği gibi yalanlara, birileri inandırmaya çalışadursun bütün bu yalan, bütün bu iftiralar duvara tosladı. İşte Mustafa Bozbey, Bursa'da, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bundan 2-3 seçim önce, Büyükşehirde yüzde 20’lerde oy aldığı yerde, yüzde 50 oy alarak geldi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bütün seçilen belediye başkanları iki kişiden birinin oyunu alarak geldiler. Tayyip Erdoğan bugünkü yolculuğuna, İstanbul'da muhalefetin adayları dörde beşe bölünmüş, oyları dörde beşe bölünmüşken yüzde 23 oy alarak çıktı. Bizim belediye başkanlarımız bugün Ankara'da yüzde 60, Manisa'da yüzde 60, Mersin'de yüzde 60, Denizli'de yüzde 55 oylarla, Türkiye'nin dört bir yanında en azından iki kişiden birinin oyunu alarak geliyorlar. Milli irade, milli irade diyenler, milletin iradesini bu seçimlerde gördüler. Bundan sonra da ant olsun ki Cumhuriyet Halk Partisi millete güvenerek, millete sarılarak, Türkiye İttifakını koruyarak ve güçlendirerek, nasıl Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçimlerinden birinci parti çıktıysa, 47 yıl sonra, bundan sonra yapılacak ilk seçimlerden de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini iktidar yaparak çıkacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.

‘BİZ PARADAN 1 SIFIR ATACAĞIZ’

Seçim anketlerinde CHP’nin her geçen gün puanını artırdığını dile getiren Özgür Özel, hükümetin ekonomi yönetimini hedef alarak şöyle konuştu:

“Tayyip Bey, Sayın Erdoğan’ın en çok övündüğü konu, ‘6 tane sıfır attım paradan’ diyor. Biz de atacağız. Biz onun gibi 6 sıfır atmayacağız, 1 sıfır atacağız. Ama o 6 sıfırı etiketlerden, fiyatlardan, masraflardan da attı, döndü maaşlardan da arttı. CHP iktidarının 10’uncu yılında, bugüne dönüp baktığınızda 1 sıfır attığımızı göreceksiniz. Ama maaşlardan değil, sadece fiyatlardan. Yani bugünkü maaşı alacaksınız ama mazotun 4 lira olduğunu göreceksiniz. Bugünkü maaşı alacaksınız, dana kıymanın 55 lira olduğunu göreceksiniz. Bu şu demek, alım gücünün 10 kat artması demek. Bu Tayyip Bey'in gösterdiği istikametle olmuyor. Şangay İşbirliği Örgütü'nde ortalama milli gelir 4 bin 500 dolar. Tayyip Bey'in peşine takılan oraya gider. Atatürk'ün gösterdiği yöne, muasır medeniyetler yönüne giderseniz, batıya giderseniz, Avrupa Birliği hedefiniz olursa, orada ortalama milli gelir 45 bin dolar. Arada 10 kat fark var. Burada dünyanın en iyi arabaları üretiliyor. Ama kendileri mütevazı arabalara biniyorlar. Bu taraftakilere satıyorlar. Dünyanın en pahalı Mercedes'ini, Limuzin Mercedes'ini 10 tane Merkel'in ülkesi üretti o tarihte. Merkel kendisi mütevazı minibüse bindi, 2 tanesini bize sattı. Geri kalanını bu taraftaki ülkelere sattı. (Eli ile iki farklı yönü işaret ederek) Burada saraylar büyük, liderler zengin, arabalar, uçaklar 10’ar 10’ar. Bu tarafta ise tarifeli uçuyorlar, ucuz evde oturuyorlar. Buranın halkı sürünüyor, buranın halkı zengin.”

‘ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİM REFERANDUM NİTELİĞİNDE OLACAK’

2028’de yapılması planlanan Genel Seçimlerin referandum niteliğinde olacağını belirten CHP Genel Başkanı Özel, “Avrupa Birliği hedefinde hızla kalkınan zenginleşen bir ülke mi, Şangay İşbirliği Örgütü'nün peşinde 4 bin 500 dolarlık bir ülke mi? Biz bu ülkeyi 45 bin, sonra 55 bin, 60 bin dolar milli geliri olan bir hale getireceğiz. Paradan değil, etiketlerden sıfır atacağız. Maaştan değil, masraftan sıfır atacağız. Tayyip Erdoğan gibi 6 golü bu tarafa, 6 golü bu tarafa atıp, milletin yüzüne bakıp, ‘6 sıfır attık’ demeyeceğiz. 1 sıfır atacağız, 1 sıfır olsun, bizim olsun diyeceğiz. Herkesin yüzünü güldüreceğiz. Böyle bir iktidar nasip olsun” dedi.

‘EN BORÇLU BELEDİYELER, AK PARTİ'DEN CHP'YE GEÇEN BELEDİYELER’

SGK borçlarıyla ilgili tartışmalara da değinen Özel, şunları söyledi:

“2 gündür, 3 gündür bir tartışma var. ‘Sosyal Güvenlik Kurumu’na belediyelerin borcu çok. Tahsile vereceğiz.’ Sosyal Güvenlik Kurumu’na, belediyelerin borcu hep çoktu, hep çoktu. Hep çok olacak. Çünkü sebebi şu, Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partili belediyeler icraat yapmasın, iş yapmasın, diye çok haksızlığa uğruyorlar. Örneğin Antalya'da 2,5 milyon kış nüfusuna göre para yolluyorlar, ‘25 milyona hizmet et’ diyorlar. Muğla'da da öyle, Aydın'da da öyle. Bütün tatil beldelerinde öyle. Bursa gibi bir belediyeyi yıllarca yönettiler. Yeni aldık. İşte Mustafa Bozbey burada, ‘Kaç para borcun var?’ diye sordum. 900 milyon dolar. 30 milyar TL. Bakın diyorlar ki, Sosyal Güvenlik Kurumu'na, biz eldeki net verilere bakarız. Sayıştay'ın 2022 raporuna göre, belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu'na borcu 14,6 milyar. Ama biz iştirakleri göremiyoruz, onlar şirket. Şirketlerin ticari sırları var. Bakan dedi ki dün, ’90 milyarın üstünde borç var.’ Türkiye'deki bütün belediyelerin, Sosyal Güvenlik Kurumu'na toplam borcu, 90 milyar. Belediyeleri ve şirketlerinin. Sadece Bursa Büyükşehir Belediyesinde bize kalan borç 30 milyar. Ne konuşuyorsunuz siz. Sadece SGK borcu 4,5 milyar. Yani 90 milyar liralık SGK borcunun 4,5 milyarı Bursa Büyükşehir'in bize devrettiği borç. Toplam borcu 30 milyar. Bütün Türkiye'deki belediyeler, iştiraklerinin SGK borcunu konuşuyor. Bizim karşı karşıya olduğumuz bunun 3’te 1’i Bursa'da. Türkiye'nin en borçlu belediyeleri AK Parti'den CHP'ye geçen belediyeler. Denizli Belediyesi, Balıkesir Belediyesi, Bursa Belediyesi hemen dibimizde. En borçlu 5 belediyeden 3’ü. Resmen bize enkaz devrettiler. Belediye başkanlarımız her şeye rağmen, inanılmaz bir gayretle çalışıyorlar. Ama maalesef elimizi, kolumuzu bağlamaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız.”

‘ERDOĞAN’IN TALİMATIYLA MALİ DARBE GİRİŞİMİNDE BULUNUYORLAR’

CHP’li belediyelerin mali darbe girişimiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Özel, konuşmasına şöyle devam etti:

“15 Temmuz kanlı bir askeri darbe girişimiydi. Orada CHP olarak demokrasinin yanında durduk, Meclisin yanında durduk. Kapalı Meclisi açtırdık, darbecilere meydan okuduk. Geçen 31 Mart seçiminden sonra Ekrem İmamoğlu'nun 13 bin oyla kazandığı seçimin iptal edilmesi, yargı yoluyla darbe girişimiydi yerel yönetimlerde. Milletin ferasetiyle fark 806 bine çıktı. ‘Osmanlı tokadı atacağız’ diyenler, demokrasi tokadıyla kendilerine geldiler sandık, gelmemişler. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan'ın, Sayın Erdoğan'ın talimatıyla, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere mali darbe girişiminde bulunuluyor. Maksat şu, darbe nedir, milletin seçtiğinin millete hizmet etmesine engel olup onu bertaraf etmeye çalışmaktır. Bunu tankla topla yaparsan silahlı darbe olur, askeri darbe olur. YSK kararıyla yaparsan adli yargı darbesi olur. Şimdi maliye eliyle yapıyorsun. Seçilenin milletine hizmet etmesine engel olmaya çalışıyorsun. Yıllardır SGK primlerini ödememiş AK Parti’li belediyeler, 4,5 milyar lira bırakmış buraya. Hesabı ortada, ödemeden kaçmış. Bozbey'e diyor ki, kendininkini öde. Ali Bey'in bundan önceki yönetimindeki 4,5 milyarı da öde. Faiziyle öde. Ve böylelikle hizmet yapamayacağız. O da diyecek ki, ‘Bak CHP'li belediyeler çalışmıyor.’ Vallahi de yapacağız, billahi de yapacağız. Hapşırsan da yapacağız, köpürsen de yapacağız. Sana inat, bütün Cumhuriyet Halk Partili üyeleri harekete geçiririz, ne gerekiyorsa onu yaparız. Türkiye'nin en büyük dayanışmasını örgütleriz ama yine de vatandaşımızı mağdur bırakmayız. Göreceksiniz, iyi yöneteceğiz, temiz yöneteceğiz, dürüst yöneteceğiz ve millet yerelde verdiği yetkiyi genelde de verecek.”

‘DEVLET ELİYLE MİLLETİN SEÇTİKLERİNE MEYDAN OKUYORLAR'

Devletin, milletin seçtiklerine meydan okuduğunu söyleyen Özgür Özel, “Bakın bugün tahsil edilmeyen SGK alacaklarının hepsini birden alıp, tahsilata koymak, vergi alacaklarının hepsini birden tahsilata koymak, devlet eliyle milletin seçtiklerine meydan okumaktır. Devletle millet yarışmasın. Zaman zaman karşı karşıya geldi. Bunu bir daha yapmayın. Çünkü bizim milletimiz devletini sever, askere gider, vergisini verir, kurban keser derisini verir. Devletine sahip çıkar. Yağmurun altında emekli öğretmen 29 Ekim törenleri sunulurken, şemsiyesini sunucuya tutar. Çünkü onun gözünde o sunucu devlettir. Ama bir gün devlet milletin karşısına dizilirse, orada devlet değil millet kazanır. 1980’de Kenan Evren'in seç dediğini 83’te seçmediler. Çünkü devlet aday da yaptı. Başbakan da yaptı, Özal'ı seçtiler. 15 Temmuz'da FETÖ'cüler devletin bir kısmını milletin karşısına geçirdi, milletin yanında durduk, millet kazandı. Son 31 Mart seçimlerinde, bu seçimde Tayyip Erdoğan, devletin kaymakamını ilçe başkanı yapmaya çalıştı. Valisini il başkanı gibi kullandı. TRT'yi partinin televizyonu yaptı. Bizim reklamlarımızı parasıyla yayınlatmadı. Hakkımız olan yayının o yüzde 1’ini bile yapmadı. Günde 1 dakika bizi, 500 dakika kendini verdirtti. Devletin ajansını, canım Atatürk'ün kurduğu Anadolu Ajansı'nı, cepheden en hızlı bilgiyi getirsin diye kurduğu Anadolu Ajansı'nı tuttu, milletin yerine, devletin tarafına aldı ve dedi ki ‘Anadolu Ajansı, Cumhur İttifakı'nın ajansıdır.’ Ne oldu, millet devletle karşı karşıya geldi ve yine millet kazandı. Devletin imkanlarını kullanan AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın karşısında, milletin desteğini alan Türkiye ittifakı kazandı. Bursa ittifakı kazandı. Bursa’da milletin adayıydı Bozbey, devletin adayına karşı, Alinur Aktaş'a karşı o kazandı. Her yerde milletin adayları kazandı. Şimdi devletin gücüyle, milletin karşısına dikilip de paralarını koyuyor” diye konuştu.

‘SİZ, BİZİ ÇOK HAFİFE ALIYORSUNUZ’

CHP’li belediyelere haciz işlemi uygulanmak istendiğini söyleyen Özel, “Bugün haberler geliyor. CHP'li belediyelere borçlar yüzünden haciz işlemi yapacak. Talimatları vermiş. Parayı AK Parti’li harcamış, biz ödeyeceğiz bunu. Hem de şimdi ödeyeceğiz. Haciz yaparak aracımızı, gerecimizi bağlatacakmış. Efendim, çöpleri toplayamaz hale getirecekmiş. Genel Başkan olarak kendi ellerimle toplarım, yine namerde muhtaç etmem bu milleti. Bizi çok hafife alıyorsunuz. Pandemide ne yaptınız? Bizimkiler dedi ki, yardımlaşma hesapları açıyoruz. Saatler içinde İstanbul'da, Ankara'da bütün Türkiye'de milyonlarca TL para birikti. Sokakta yaşayan ve çalışamayanlar için, sokak ekonomisindekiler için, yoksullar için, pandemide çalışamadığı için güçlük çekenler için, o paralara el koydunuz. Eskişehir'de 25 yıllık aş evinin banka hesabına el koydular. Ne oldu, ne oldu. Askıda fatura, dedik. Çıktı, vatandaş milletin faturasını ödedi. Veresiye defterlerini kapatacağız, dedik. Ankara'da millet birbiriyle yarıştı, veresiye hesabı kalmadı. Partiye telefon geliyor, ‘Veresiye hesabı kapatmak istiyorum. Her yerdeki kapanmış’ diye. ‘Mansur Bey bize, veresiye borcu olan insan gösterebilir mi’ diye. Siz bizi çok hafife alıyorsunuz. Üzerimize gelirseniz en yaratıcı formüllerle, en cesur kararları alırız. Tarih önünde bir kez daha mahcup olursunuz” ifadelerini kullandı.

‘MEHTER MARŞI’YLA GELİP, İZMİR MARŞI’YLA DÖNDÜLER’

31 Mart seçimleri üzerinden MHP Lideri Devlet Bahçeliyi de eleştiren Özel, şunları söyledi:

“Unutmayın, İstanbul seçimlerini iptal ettiğinizde hep birlikte oradaydınız. Bütün bakanlar, Cumhurbaşkanı, ilçe ilçe miting yaptı. Devlet Bahçeli, ‘Mitili İstanbul'a atacağım. Mazbatayı Binali Bey’e vermeden dönmeyeceğim’ dedi. Klip çektiler, çakarlı MHP'nin araçlarıyla konvoy, mehter marşıyla Boğaz Köprüsü'nü geçtiler. Bir gittiler, millet yüzlerine bakmıyor. 2 gün sonra İzmir Marşı'yla sessizce, çakarları kapatıp köprüden geri gittiler. Aynı şey olur. O yüzden milletimizi, cumhurbaşkanı talimatıyla, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere karşı girişilen, mali darbe girişimine karşı müteyakkız olmaya, dikkatli olmaya, ne yapıldığını görüp, zile yazmaya davet ediyorum. Sizin seçtikleriniz size hizmet edemesin, diye 30 yıldır yapmadıkları işi, 22 yıldır yapmadıkları işi bugün yapıyorlar. Ama bunu başaramayacaklar. Bütün darbeleri püskürttüğümüz gibi bu darbe girişimini de geri püskürteceğiz. Biz kazanacağız. Millet kazanacak. Devleti kendisine alet eden saray rejimi kaybedecek.”

‘TÜRKİYE BİR AÇMAZIN İÇİNDE’

Türkiye’nin yanlış yönetim politikaları nedeniyle hem ekonomi hem de hukuk anlamında büyük bir açmazın içinde olduğunu belirten Özgür Özel, “Ülkeyi şirket gibi yöneteceğim diyen Erdoğan, tavla oynar gibi, dama oynar gibi devlet yönetti. Kırdı, kırıldı, yendi, yenildi. Oysa ülke satranç oynar gibi yönetilir. Bir satranç oyuncusunun iyi olup olmadığı yaptığı açılışa bakılır ve iyi bir açılış yaptıysanız açmaza düşmezsiniz. Türkiye çok büyük iki açmazın içindedir. Bugün asgari ücret alan için çok düşüktür, veren için çok yüksektir. Bugün dolar kuru bizim için çok yüksektir, ihracatçı için çok düşüktür. Bunun sebebi orta gelir tuzağıdır. Orta gelir tuzağının en büyük sebebi, geçmiş yöntemlerle bu dönemde üretim ve ihracat yapmaya çalışmaktır. Bugün çip üretiyor olmamız lazımdı. Bugün dokunmatik telefonları bizim üretiyor olmamız lazımdı. En çok ithal ettiğimiz ürünlerin, teknoloji ürünleri olup, en çok ihraç ettiğimiz ürünlerin çimento ve tekstil ürünleri olması gibi bir sorunla karşı karşıyayız. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanının kim olacağına bile, üniversitelerin rektörlerinin kim olacağına bile yani seçimlik bu alanları atamaya dönüştüren bir iktidar, ülkeyi orta demokrasi tuzağına düşürmüştür. Ülke orta hukuk tuzağına düşmüştür. Yargı bağımsızlığı yoktur. Talimatla çalışan mahkemeler vardır. Mahkeme kararlarını uygulamayan alt mahkemeler ve iktidar vardır. Bunun olduğu yere ne yabancı yatırımcı gelir, ne bu ülkede gerçek anlamda risk primi düşer. Gri listeden çıktık, övünüyor Mozambik’in olduğu listeden kurtulmakla. Amatör ligin de altına düşmüşlerdi. Şimdi 3’üncü lige çıktık, övünüyorlar. Öyle bir anlayışla karşı karşıyayız ki, yalan yanlış işler yapıyor. Fitch Türkiye'nin notunu düşürüyor, açıklama yapıyor adam, ‘Fitch’in biri notumuzu düşürmüş’ diye. Öbür gün artınca Fitch’e methiyeler düzmeye başlıyorlar. O yüzden bu anlayış Türkiye'yi bu zor duruma getirdi. Cumhuriyet Halk Partisi geçen ay Sosyalist Enternasyonal’de çıkan bildiride, ‘CHP'nin Avrupa Birliği hedefini hepimiz destekliyoruz’ diye imza attılar. Avrupa Birliği'ndeki bütün ülkelerin temsilcileri oradaydı. Sadece Fransa ve Almanya Sosyalist Enternasyonel’den çıkmışlar. Şimdi ümit ediyoruz geri girecekler. Yunanistan temsilcisinin bile ‘Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne destek veriyoruz’ dediğimiz süreci başlatmıştır, Cumhuriyet Halk Partisi. Bu Türkiye için çok önemlidir. Artık çok az kalmıştır. Yapılacak ilk seçimlerde Türkiye'de iktidar değişecektir” dedi.

‘TÜZÜĞÜMÜZÜ DAHA DEMOKRATİK HALE GETİRECEĞİZ’

Basın mensuplarının Tüzük Kurultayı ile ilgili sorularını da yanıtlayan Özel, “Tüzük kurultayını ilan ettiğimiz gibi 4’ünde Sivas'ta sembolik açılışını yapacağız. Sivas Kongresi'nin olduğu salonda. Genel Başkan, parti meclisinden, meclis grubundan, il başkanlarından temsilcilerle. 5’i tüzük kurultayının, yani tüzük komisyonunun son toplantısının yapılacağı gündü. 6-7-8-9 Eylül günlerinde de hem tüzüğümüzü değiştireceğiz hem de program kurultayıyla ilgili hazırlık çalışmalarımızı yapacağız. Ama son derece çağdaş, son derece güçlü, son derece etkili bir parti programına, net bir parti programına ihtiyacımız var. O çalışmayı da önemsiyoruz. Kurultaydan önce verdiğimiz sözleri tutuyoruz. Tüzükle ilgili değişiklik sözümüzü de eylül ayının başında tutmuş olacağız. Tabii karar delegelerin, biz ama bütün ilçelerden, illerden görüşlerini topladık. Sosyal medya üzerinden gelen 7 bin görüşü derledik. Tüzük komisyonumuza teslim ettik. Bütün beklentileri karşılayan, parti içi demokrasiyi güçlendiren, çok iyi bir tüzük yazılacak ve bir bahar havası içinde yapacağımız, bayram havası içinde yapacağımız kurultayla da tüzüğümüzü hem geliştireceğiz hem daha demokratik hale getireceğiz” ifadelerini kullandı.

‘BOZBEY’İN 100 GÜNDE YAPTIKLARINI TAKDİR EDİYORUM’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İl Başkanlığı’ndan düzenlenen toplantının ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Heykel’deki tarihi binasını ziyaret etti. Burada Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’den brifing alan Özel, ardından kendisini bekleyen kalabalığa seslendi. Bozbey’in 100 gündeki icraatlarına değinen Özel, “Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, biraz önce bana bir sunum yaptı. Sunumun ilk başında, Bursa’da su ücretlerine yüzde 25 indirim yaparak başladığını söyledi. Bu önemli bir hizmetti. Hele hele elektrik fiyatları almış başını gitmişken, şu anda elektrik üretimi, su dağıtımı için çok çok önemli bir girdiyken, yüzde 25 indirim, inanılmaz önemli bir indirimdir. Bunun yanında emeklilere bayramda verdiği destek çeklerini, yoksul emeklilere yaptığı yardımı, cadde ve bulvarlardaki otoparkları tamamen ücretsiz hale getirmesini, kendisi söylemedi ama Bursa basınından takip etmiştim, 2 lüks makam aracını satıp, yerine toplu taşımaya araçlar kazandırmasını, toplu taşımayı 24 saat kesintisiz hale getirmesini, Bursa’nın deniz kıyısındaki deniz taşımacılığı hizmetlerini başlatmasını, özellikle halkın denize, kuma, plaja erişiminin önündeki engelleri kaldıran ‘Halk Plajı’ uygulamalarını, her bir tanesini 100 güne sığdırmış olmasını ve bu işleri katılımcı belediyecilik anlayışı ile yapmasını, sivil toplumu kucaklamasını, meslek örgütleriyle birlikte bu işleri yapmasını, ayrı ayrı takdir ediyorum. Kendisinin şahsında hem CHP grubuna hem de diğer partilerden seçilen, Bursa’ya hizmet etmek için görevlendirilmiş, tüm belediye meclis üyelerine başarılar diliyorum” diye konuştu.

‘KAYBETMENİN HAZIMSIZLIĞI İÇİNDE HERKESE FATURA ÇIKARIYORLAR’

SGK borçları üzerinden hükümeti eleştiren Özgür Özel, “Biraz önceki sunumda 4,5 milyarlık SGK ve vergi borcunu gördük. Bunun çok önemli bir kısmının SGK borcu olduğunu ve devir alındığı günden sonra SGK’ların ödendiğini, ama geçmiş yönetimden devralınan 3,5 milyara yakın SGK borcunun, bugün bu yönetimden tahsil edilmek istendiğini gördük. AK Parti yıllardır yapmadığını yapıyor, bu kadar kriz varken, belediyeler borç batağının içindeyken, kendileri yönetirken SGK borçları birikmiş, almamış, peşine düşmemiş, şimdi Bozbey’e diyor ki; ‘Gel bütün SGK borçlarını faizleri ile öde. Ödemezsen İller Bankası’ndan gelen paraya el koyarım.’ Yani şunu söylüyor; ‘Sen hızlı başladın, çok iş yapıyorsun. Yüzde 47 ile seçildin, bu iş yüzde 60’a, 70’e gider. Sen böyle yaparsan, genel seçimlerde de Bursa’dan partine çok katkın olur. Bunun için Bursa’ya hizmet etmeni engelliyorum. Paralarına el koyuyorum.’ Bu Mustafa Bozbey’e değil, ona oy veren vermeyen, bütün Bursalılara meydan okumadır. Bursa Belediyesi’ni kaybetmenin hazımsızlığı içinde, Bursa’daki her siyasi görüşten insana fatura çıkarmaktır. Bunu kabul etmiyoruz” dedi.

‘MİLLETE KAFA TUTMAYIN’

Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçen sene yandaş şirketlerin 660 milyar lira vergi borcunu sildiler. Emekliye son yapılan zam, 10 bin liradan, 12 bin 500 liraya getirmenin maliyeti 33 milyar. Yani zorla emekliye verdiği şu kadarcık zam, 33 milyar lira, yandaş şirketlerden sildiği verginin 20’de biri. Emeklilere asgari ücret verelim diyoruz. Verse 100 milyar para lazım. Size para bulamam diyor, emekliyi aç bırakıyor. Ama 6 katını yandaş şirketlerden siliyor. Bugün 96 milyar diyor bütün belediyelerin, 81 ildeki binin üzerindeki belediyenin toplam borcu 96 milyar ama şunu unutmayın ki yandaş şirketlerden affettiği vergi affı 660 milyar. Onlardan 660 milyar lirayı tahsil etse, bu belediyelerden hiç para kesmeyebilir, hatta 5 katı yollar, en iyi hizmetleri sizin almanızı sağlayabilirdi. Bunları yapmıyorlar, niyet kötü. Para yoksa 5’li çeteye, yandaşlara nasıl buluyorsun. Holding olunca para var, Bursa'da havlucu Cengiz abiye gelince para yok. Biz ne yapmaya çalıştıklarını görüyoruz. Mesele kriz değil, mesele çalıştırmamak, mesele cezalandırmak, mesele kafa tutmak. Ama millete kafa tutmayacaksın. Elimizi kolumuzu bağlarsanız bu millet bunu affetmez.”

‘KATLİAMCIYA CESARET VERMEK, KATLİAMA ORTAK OLMAKTIR’

Cuma namazını Bursa Ulu Cami’de kılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, cami avlusunda vatandaşlara aşure ikram ettikten sonra, kendisini takip eden basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmayı ve ayakta alkışlanmasını eleştiren Özel, “Ulu Cami’de cuma namazı çıkışındaki Filistin’e destek olanların ve İsrail’i protesto edenlerin sesini duyurmak üzere bir iki kelam etmek gerekirse, Amerika Parlamentosunda, Temsilciler Meclisi’nde büyük bir utanç yaşandı. Bir savaş suçlusu, bir katliam suçlusu olan Netanyahu dakikalarca birileri tarafından alkışlandı. O vicdansızlara sormak gerekir, neyi alkışlıyorsunuz. Yüzde 70’i kadın ve çocuk olan 40 binden fazla kişi katledildi. Ambulansları vuruyorlar, hastaneleri vuruyorlar, revirleri vuruyorlar. ‘Burada toplanın, insani yardım alacaksınız’ diyorlar, o toplanılan yeri vuruyorlar. Bunları yapan Netanyahu, Amerika’da alkışlanıyor. Tabii protesto eden ve kahramanca duruş sergileyenleri buradan tebrik ediyorum ama o alkışlayanlar Netanyahu kadar büyük bir insanlık suçu işliyorlar. Bir katliamcıya cesaret vermek katliama ortak olmaktır. Bunu kimse unutmasın” dedi.

‘BU KATLİAMA ‘DUR’ DEME ZAMANIDIR’

Filistin davasının arkasında olmaya devam edeceklerini söyleyen Özel, “Bülent Ecevit’ten beri, Deniz Gezmiş’ten beri destek veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte de Sosyalist Enternasyonal’de Başkan Yardımcısıyım. Başkanımız ve aynı zamanda İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ülkesinde Filistin’i tanıdı. Bütün sol partilere aynı çağrıyı yapıyoruz. Bursa Ulu Cami avlusundan sesleniyoruz, bu mezalimi bitirin. Hiç unutulmasın ki Bosna’da katliam yaşanırken Avrupa susuyordu, dünya susuyordu. Birleşmiş Milletler, 11 Temmuz’u Soykırım Günü ilan ediyor. 30 sene, 29 sene sonra soykırım desen ne olur, soykırıma engel olmadıkça. Aliya İzzetbegoviç’in şöyle bir sözü var, sürekli tekrar etmek gerekir; ‘Unutulan katliamlar tekrarlanır.’ Mesele 30 yıl sonra, efendim bugün Filistin’i anma günü demek değil, bugün bu katliama ’dur’ deme zamanıdır.”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Filistin’i destekleyen ve İsrail’i protesto edenlere de destek verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini ifade ederek, bütün Türkiye’nin, siyasi parti ayrımı olmaksızın Filistin’in yanında ve İsrail’in yaptıklarının karşısında olduğunu belirtti.

‘TÜİK’İN YAPTIĞINA TAKİPSİZLİK VERİYORSA VİCDANSIZDIR’

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özel, CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer’in, TÜİK Başkanı hakkında yaptığı suç duyurusuna takipsizlik kararı verilmesiyle ilgili şunları söyledi:

“Sinan Ateş davasının iddianamesini hazırlayıp katillerini hakim karşısına çıkarmak 1,5 yıl sürdü. Demin teyzenin biri geldi, ‘Açım, açıktayım’ dedi. Sayın Bozbey'e havale ettik. İnsanlar bu haldeyken TÜİK ne yapıyor, 4 bin 800 lira ev kirası ilan ediyor. Bursa'da başını sokacak 4 bin 800 liraya ev varsa, TÜİK gelsin tutsun o evi. Var mı o fiyata Bursa'da ev. Her şey pahalı ama TÜİK'e göre 4 bin 800 lira. Biz buna suç duyurusunda bulunduk. TÜİK sadece yalan atmıyor, vatandaşın cebine elini atıyor. Onun açıkladığı fiyata göre emekliye zam veriliyor. Onun açıkladığı enflasyona göre asgari ücretliye zam yapılacak olsa, onun verileri ile yapılacak. Onu bile yapmıyorlar. Memurlar ve işçiler ona göre zam alıyorlar. Biz bunu şikayet edecek yer aradık. Her yere şikayet ettik, çare bulamadık. En son savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Hemen jet hızında reddettiler. O savcıya şunu sormak istiyorum. Maaşını TÜİK'in yaptığı hesaplar üzerinden gidip, alışveriş yapsın bakalım, bu maaş ona yetiyor mu. O savcının aldığı maaş, bugün bu insanların aldığı maaşın katbekat üstünde. Herkes geçim sıkıntısı yaşıyor. Takipsizlik kararı vereni, gerçekten vicdansızlıkla suçlamak zorundayım. Yargı mensuplarına böyle bir şey demem ama TÜİK'in yaptığına takipsizlik veriyorsa senin de alacağın unvan vicdansızlıktır.”

‘GEÇİM OLMAZSA SEÇİM OLUR’

Erken seçimle ilgili de açıklamalarda bulunan Özgür Özel, “31 Mart günü AK Parti’lisi ve MHP'lisi bize oy verdi. Niye verdi, çünkü sesini duyuracağım diye verdi. Bir az önce dışarıya çıkarken onlarca emekli geldi. ‘İnsanlara sesimizi sen duyuruyorsun’ dedi. Biz insanlardan oyu böyle aldık. 31 Mart günü dedim ki; ‘Bu seçim sonucu tek başına CHP'nin başarısı değil.’ Bunun için AK Partili’si, MHP'lisi oy verdi. Bunun için ben erken seçim istemem ama millet isterse onu dile getiririm. Asgari ücret zamlanmıyor. Yolda 4 kez zam yapacağız diyorlardı. İlk ayarlamayı bile yapmadılar. Asgari ücretliyi açlığa ve sefalete terk ettiler. Emeklilere yaptıkları zam, ocak ayındaki 10 bin liranın bile gerisinde, ocak ayındaki 10 bin lira, 25 kilogram dana kıyma alıyordu. Bugün 12 bin 500 lira 20 kilogram dana kıyma alıyor. Yani 5 kilo dana kıyma, ocaktan bu yana emeklinin kursağından çalınmış durumda. Geçim olmazsa seçim olur. Her geçen gün sokakta erken seçim talebinin arttığını görüyorum” diye konuştu.

‘BELEDİYE BAŞKANLARININ CEPLERİNDEKİ ANAHTAR, CHP İKTİDARININ ANAHTARI’

Partisinin Nilüfer İlçe Başkanlığı’nı ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ilçe teşkilatıyla bir araya geldi. Partiye üye olanlara rozetlerini takan Özel, “Eskiden insanlar Bursa'da, Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediye kazanabileceğini yakın yere koymuyorlardı. Öğrenilmiş bir çaresizlik vardı. Ya kazanacak partiye oy veriyorlardı ya da kazanmasından endişe ettikleri partinin karşısındaki en güçlü alternatife oy veriyorlardı. Bu öğrenilmiş çaresizlik, bir kısır döngüyle gidiyordu. Ve o yüzden de hak ettiğimiz noktaya gelemiyorduk. Bu umut yarının yapılacak olan ilk seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'ne iktidarın kapısını aralayacak. Buna yürekten inanıyoruz. Şu kadarını söyleyeyim ki Cumhuriyetin birinci yüzyılında çok zor şartlarda Cumhuriyetin kurucu kadroları bu ülkeyi önce kurtardılar, sonra kurdular. Şimdi şartlar zor ama o günkü kadar değil. Ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin üyelerine yüzyıl sonra, yeniden önce demokrasiyi kurtarmak, yeniden demokratik bir rejim kurmak, hukukun üstünlüğünü sağlamak, yargı bağımsızlığını sağlamak, kuvvetler ayrılığını sağlamak ve en nihayetinde bir kez daha Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partiyi iktidar yaparak, Türkiye'yi şaha kaldırma görevi düşüyor. Bunu hep beraber başaracağız. Seçilen belediye başkanlarının ceplerinde birer anahtar var, hep söylüyorum. O belediyenin kapısının, kasasının ya da şehrin anahtarı değil. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarının anahtarı. İyi çalışırlarsa, güzel çalışırlarsa, dürüst çalışırlarsa, halka sahip çıkarlarsa, yoksula sahip çıkarlarsa eninde sonunda bu ülkeyi yeniden Cumhuriyet Halk Partisi yönetecek” diye konuştu.

‘KAVGA EDEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK YÜKSELİYORUZ’

Partililere birlik ve beraberlik çağrısı yapan Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kavga ederek, polemik yaparak değil, çalışarak yükseliyoruz. Seçim bitti deyip, gelecek seçimi beklemeden, eğitim mitingi yaparak, emekli mitingi yaparak, çay mitingi yaparak, buğday mitingi yaparak, asgari ücret, emek mitingi yaparak ve çok çalışarak, çok gayret göstererek, her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Çalışarak kazanacağız ve göreceksiniz bu ülkeyi ayrıştıranlardan, kutuplaştıranlardan, yoksullaştıranlardan, düşmanlaştıranlardan alıp, bu ülkeyi büyük, güçlü, zengin ve barış içinde bir ülke yapacağız. Suriye ile de barışı sağlayacağız. Sığınmacı sorununu da çözeceğiz ve göreceksiniz Gazi'nin partisi, kurucu parti bu ülkeyi bir kez daha 10 yıldaki büyük zaferlerle tanıştıracak, göreceksiniz Cumhuriyetin ilk 10 yılında nasıl bir çıkış yaşandıysa, iktidarımızın 10 yılında da bu ülkede aynı çıkışı, aynı şahlanışı yaşayacağız. Buna inanın, buna güvenin.”

GENÇ KAFE’DE KAHVE İÇİP, HALK LOKANTASI’NDA YEMEK YEDİ

Bursa'da CHP' li belediyelere ziyaretlerde bulunan Genel Başkan Özgür Özel, bugün Nilüfer Belediyesi ile Osmangazi Belediyesi’ndeydi. Özel, Osmangazi Belediyesi tarafından geçtiğimiz hafta hizmete açılan Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi ve Genç Kafe’yi gezdi. Kahve makinesinin başına geçen Özel, kendisi için hazırlanan kahvenin tadına baktı. Kahveyi kimin ısmarlayacağı konusunda espri yapan Özel, Başkan Aydın’dan aldığı kredi kartı ile kahvenin ödemesini yaptı. Özel, ödemesini yaptığı diğer kahvelerin de askıda kahve olarak vatandaşlara dağıtılmasını istedi. ‘Halk Lokantası’nda günün menüsünü yiyen Özel’e, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın tarafından, Bursa’yı ve Osmangazi’yi simgeleyen çeşitli hediyelerle birlikte, isminin yazılı olduğu 16 numaralı Bursaspor forması hediye edildi.

‘HANGİ SİYASİ GÖRÜŞTEN OLURSA OLSUN BU PARTİ HERKESİN BABA EVİDİR’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Bursa ziyaretinin 2’nci gününde son durağı, partisinin Yıldırım İlçe Başkanlığı’nın ‘Üye Katılım ve Rozet Takma Töreni’ oldu. Yeni üyelere ‘Baba evine hoş geldiniz’ diyen Özel, AK Parti ve MHP’lilere de seslenerek, “Seçimler geçtikten beri yaptığımız çağrıyla, partimize resmen kaydı gerçekleşen 70 bine yakın üye var. Rakam 100 bine yaklaşıyor işlemleri sürenlerle birlikte ve Cumhuriyet Halk Partisi ailesi hızla büyüyor. Seçim akşamı kürsüden şunu söylemiştim. Dedim ki, o yüzde 25’lik çap taban artık kırıldı. Artık Cumhuriyet Halk Partisi'nin önündeki engeller kalktı. Bundan sonra hızla büyümeye, güçlenmeye devam edeceğiz demiştim. O gün de söyledim. Türkiye'nin dört bir yanında, 81 ilde, 973 ilçede söylüyorum, Cumhuriyet Halk Partisi herhangi bir siyasi parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi cumhuriyetten önce kurulmuş, kurtuluşu örgütleyenlerin, Kuvayi Milliyeci’lerin, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri'nin, canlarını ortaya koyarak vatanını savunanların ve canları pahasına bu ülkeyi kuranların kurduğu partidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partidir. O yüzden bu partiye ben baba evi diyorum. Gittiğim her yerde sadece Cumhuriyet Halk Partililerin değil, hangi siyasi görüşten olursa olsun bu parti herkesin baba evidir diyorum. Nedir baba evi, herkes baba evine doğar. Ana kucağına doğar. Büyür, gelişir, kimi baba evinde kalır, kimi başka tarafa gider. Kimi büyüğünü arar, kimi daha küçüğüne kanaat getirir. Kimi yakında oturur, kimi ırakta oturur. Ama herkes bilir ki, başım sıkışırsa, dara düşersem, darlanırsam, zorlanırsam, bir baba evi vardır. Çorbası kaynamaktadır, bacası tütmektedir ve kapıları açık beni beklemektedir. İşte şimdi gün AK Parti’liler için, MHP'liler için, tüm siyasi partiler için o gündür ve kapıları ardına kadar açıktır” dedi.

‘BU EVİN TAPUSU BİR KİŞİYE AİT, O DA GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’

Partililere seslenerek, birlik ve beraberlik çağrısı yapan Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sizler bu partinin emekçileri, baba evinin bacası tütsün diye, o baba evine yıllardır odun çekenlersiniz. Hepinizi çok seviyoruz. Hepinizin emeklerine sağlık. Şimdi o baba evine gelenler var. Bugün Yıldırım'da 600 kişi koştu, baba evine geldi. Önünde durmadı kimse. ‘Niye gelmedin daha önceden’ demedi. ‘Niye gitmiştin’ demedi. ‘Buyur gelin, bu baba evinin baş köşesidir’ dedi. Çünkü bu baba evinin tapusu hiçbirimizde değil. Bende de yok. Kemal Bey'de de yoktu. Bülent Ecevit'in de değildi bu evin tapusu, İsmet Paşa'nın da. Bu evin tapusu bir kişiye ait, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bunun için bütün anketler, çalışmalar gösteriyor ki bu ülkede Atatürk sevgisi, ona minnet, cumhuriyetin kurucu babalarına, kurucu kadrolarına minnet, yüzde 95’in üzerindedir. O yüzden Atatürk'ü sevenler, Atatürk'ün kurduğu partiyle birlikte yollarına devam ederlerse, bu yol kutlu bir yoldur. Bu yol onurlu bir yoldur. Bu yol 47 yıldır birinci parti olmayan, yıllardır iktidar olmayan ama çıkar için, para için, tayin için, terfi için, ihaleler için değil, vatan için, millet için, bayrak için bir arada duranların yoludur. Buradakiler, bu partinin üyeleri, kendilerini değil vatanlarını, kendi evlatları kadar başkasının evlatlarını düşünürler. Yoksulluğu yönetmek istemeyiz biz. Yardım kolilerini alıp da gidip parti propagandası yapmak, kömür yardımı için bile partiye üye kayıt zorunluluğu yapmak, zora düşene ‘Önce partiye kaydol’ diyenlerin partisi değil, yoldan gelene,‘Yoldan geldin, aç mısın, tok musun’ diye soranların, ‘Ne içersin’ diye soranların, sonradan ‘Seni bana kim yolladı’ diye sormayıp, ‘Sana nasıl yardımcı olalım’ diye soranların partisidir. İşte bu yüzden kimileri gelir, kimileri gider. Herkes gider, Cumhuriyet Halk Partisi buradadır. Ulu bir çınardır. Gün olur, bu ulu çınarın etrafından hızla büyüyen sarmaşıklar tırmanır, tırmanır, tırmanır, bazen boyu çınarı aşar. Yukarıdan bakar, tepeden bakarlar çınara. Dalga geçerler, küçük görürler, hakir görürler. Çınar sağlam kökleriyle, iri gövdesiyle, kollarıyla, yeni sürgünleriyle durur ve gülümser. ‘Hele bir kışı görelim’ der. Kış gelir, ayaz çıkar, don olur. O yukarıdan gidip de bakanlar kururlar, dökülürler, parçalanırlar. Çınar dimdik ayakta durur. Çünkü bu çınarı ekenler, bu çınarı şehit kanlarıyla suladı. Bu çınar, bu toprakların güvencesidir. Kökü milli mücadelededir. Ucundaki sürgünleri, bu partinin gencecik evlatlarıdır. Onun için size vereceğim müjde şudur ki, her hafta 10 bin üye kaydediyoruz. Bunun 8 bin 300’ü genç üyedir. Gencecik kadınlar, gencecik erkekler bu partiye koşmaktadır. Bu parti gençliğin umudu olmuştur. Bu parti, daha 31 Mart seçimlerine kadar, 4 gencin 3’ü yurt dışına gitmek istiyorum diyen, artık bu ülkeden umudunu kesen gençlerin, bir seçim daha beklemeye karar vermesine vesile olmuştur. Hep birlikte başaracağız diyorum.”

‘ÜLKENİN ARTIK RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DAN BEKLENTİSİ KALMADI’

Partililere rehavete ve kibre kapılmamaları uyarısında da bulunan Özel, “31 Mart akşamı şunu da söyledim. Çok sevinip, çok eğlenip kimseyi küstürmeyin. Kimseyi üzmeyin. Çünkü daha yürüyecek çok yolumuz, yapacak çok işimiz var. Belediye başkanlarını seçtik, hepsine söylüyorum. Cebinizde 412 belediye başkanımız var. 412 anahtar. O anahtarlar belediyenin kapısının anahtarı, kasasının anahtarı, şehrin altın anahtarı falan değil. O anahtarlar, cumhuriyetin ikinci yüzyılında yapılacak ilk seçimlerde, Atatürk'ün partisini birinci parti yapmanın anahtarıdır. Onun için hep birlikte çalışacağız. Başkanlarımızı destekleyeceğiz. Ufak tefek yanlışları, kusurları el birliğiyle örteceğiz. Sosyal medyadaki güzellikleri çoğaltacağız. Asla ve asla olmaması gereken polemiklere, tartışmalara girmeyeceğiz. Türkiye'yi kucaklayacağız. Birbirimize ve ülkemize sahip çıkacağız. Ülkenin artık, bu ülkeyi yöneten Recep Tayyip Erdoğan'dan, partisinden, ittifak ortalarından bir beklentisi kalmamış durumda. 31 Mart tarihinde, 47 yıl sonra, cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçimlerinden partimiz birinci parti çıkmıştır. Hepinize kutlu olsun” dedi.

‘KÜSKÜNLÜKLERE, KİŞİSEL BEKLENTİLERE FEDA EDİLECEK BİR DÖNEMDE DEĞİLİZ’

31 Mart Mahalli İdareler ve Genel Seçimleri'nden bu yana yapılan anketlerde CHP’nin önde olduğunu söyleyen Özel, şöyle konuştu:

“Bu sefer bu iş hep beraber olacak. Son gece yatarken, yarın acaba ne olacak diye düşünmeyeceğiz. Seçimi aylar öncesinden, yıllar öncesinden garanti edeceğiz. Bunun yolu her birimizin bu inançla, bu azimde olması. Aramızdaki kardeşliği pekiştirmeli, mesafeleri daraltmalı, omuz omuza vermeli, kol kola girmeli, partinin başarısı için hep birlikte yılmadan çalışmalıyız. Küskünlüklere, kırgınlıklara, kızgınlıklara, kişisel beklentilere feda edilecek bir dönemde değiliz. Yüzyıl önce düşmanı kovup bu ülkeyi kuranlar, kolay şartlarda değildiler. Çocuklarının işi, kendilerinin aşı, gelecekle ilgili kaygıları, bugünküyle kıyaslanmayacak durumdaydı. Onlar canlarını ortaya koydular. Onlar hayatlarını ortaya koydular. Önümüzdeki en fazla 4 yıl ama belki 1 yılı bile bulmadan önümüze gelecek sandıkta, yüzyıl öncesinde olduğu gibi, bu memleketi bir kez daha kurtaracağız. Demokrasiyi bir kere daha kuracağız. Bunun için her birinize ihtiyaç var, her birimize. Onun için çoğalmak büyümek, birlikte çalışmak çok önemli. Herkesi bir seferberliğe davet ediyoruz. Bursa'da kazandığımız büyük zaferden sonra, her iki kişiden birinin oyunu almanın başarısını, çok yüksek başarısını, onurla, gururla ama kibre kapılmadan taşımalıyız. Bakın 47 yıl sonra Bursa'yı aldık. 47 yıl sonra parti yeniden birinci parti oldu. 47 yıl önce biz Bursa'yı kazanırken, Bülent Ecevit de Türkiye'de partisini birinci parti yapmıştı. O günden bugüne Bursa'yı alamamıştık. O günden bugüne birinci parti olamamıştık. Bursa'yı alan birinci parti oluyor. Yıldırım'ı alan iktidar oluyor. Ben örgütümüze inanıyorum, güveniyorum. Milletvekillerimizle, parti meclisi üyelerimizle birlikte hepinizin, hep birlikte bu büyük zaferi kazanacağınıza, yine yüzümüzü güldüreceğimize inanıyorum.”

‘BU ÜLKEYİ GELECEK SEÇİMLERDEN SONRA, CHP’Lİ CUMHURBAŞKANI YÖNETECEK’

2028 yılında yapılacak genel seçimi işaret eden CHP Genel Başkanı, “Geçen sefer size söz vermiştim. Dedim ki, ‘Bu sefer bu partinin ışıkları erkenden kapanmayacak. Bu sefer kadın kolları, tülbenti sirkeli suya basıp, başına sarıp çatlayan baş ağrısıyla ışıkları kapatıp, sonra uyumaya çalışmayacak. Dışarıdan gelen korna seslerine kulağınızı kapatmayacaksınız’. Ve o gece çıktım partinin ışıklarını gösterdim. Size söz veriyorum. Yapılacak ilk seçimlerde hep birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 81 il binasının, 973 ilçe binasının ve genel merkezinin ışıkları sabaha kadar yanacak. Bu ülkeyi gelecek seçimlerden sonra, bir Cumhuriyet Halk Partili cumhurbaşkanı yönetecek. Günü gelince yeniden güçlü bir parlamentoya döneceğiz. Günü gelecek hep birlikte Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Gazi Meclisi’ni yeniden güçlendireceğiz. Onun için hep beraber önce seçimi kazanacağız. Sonra o sonuçlara göre iktidarı değiştireceğiz, sonra kurduğumuz iktidarla bu adaletsiz düzeni değiştireceğiz” ifadelerini kullandı.