Kurtulmuş: Başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan Ortadoğu'da barışın sağlanması imkansızdır
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan Ortadoğu'da barışın sağlanması imkansızdır" dedi.
Numan Kurtulmuş, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesinin 2023- 2024 Akademik Yılının açılış programına katıldı.
Programda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Filistin konusunda çok konuştuk. 7 Kasım'dan bu yana neredeyse harp ediyoruz. Bu yaşana bir katliamdır. Bu insanlık suçudur. Ateşkes ilan edilsin, insani koridor açılsın çabalarımıza bazılarının duvar gibi set çektiğini görüyoruz. Ne güzel geçici de olsa ateşke sağlanmıştır derken yine maalesef önce Amerika Birleşik Devletleri'nden 'Biz kalıcı ateşkese karşıyız' mesajının gelmesi arkasından bugün yeniden İsrail'in saldırılara başlamış olması utanç vericidir. Bu çerçevede Türkiye olarak pozisyonumuzu değiştirmeden hem kalıcı ateşkesin temin edilmesi hem de nihayetinde Filistin davasının tam manasıyla çözüme kavuşturulması için öyle görünüyor ki önümüzdeki uzun bir süre verilecek olan diplomatik mücadeleye de hazır bir şekilde yolumuza devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Filistin'de inşallah ateşkes kalıcı hale gelir. İnsaf sahibi insanların baskılarının sonuç vereceğini ümit ediyorum" dedi.
"ORTA DOĞU'DA SULHUN, SELAMETİN TESİS EDİLMESİ İÇİN GAYRET SARF EDECEĞİZ"
"Esas itibariyle siyasi çözüm için üç şartın yerine gelmesi zorunludur" diyen Kurtulmuş, "Bunlardan bir tanesi 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan Ortadoğu'da barışın sağlanması imkansızdır. 'Filistin devleti var' diyenler var. Esir takaslarının yapıldığı Ofer cezaevi, Filistin devlet yönetiminin merkezinin hemen dibinde. Mahalle mahalle bölünmüş ve her mahallesinin hakimiyeti de İsrail güvenlik güçlerinin eline verilmiş bir Filistin devleti nasıl bir devlettir? Kağıt üzerinde değil, tam manasıyla toprak bütünlüğü sağlanmış, egemenliği tesis edilmiş 1967 sınırlarında bir Filistin devleti kurulması lazım. İkinci olarak, Yahudi işgalcilerin on yıllar boyunca gasbettikleri köylerden çıkartılarak oranın asli sahiplerine verilmesidir. Üçüncüsü ise Mescid-i Aksa başta olmak üzere bütün kutsal dinlerin korunmasıdır. Bunların üçü sağlanmadan Ortadoğu'da barış olmaz. Ortadoğu barışı olmadan da dünya barışı tesis edilemez. Türkiye olarak bu perspektifimizden hiç vazgeçmeden, hiç kimseye eyvallah etmeden, hem mazlum Filistin halkının sözcüsü, onların bu anlamdaki siyasi taleplerinin takipçisi olacağız hem de dünya barışının tesis edilmesi için Orta Doğu'da sulhun, selametin tesis edilmesi için gayret sarf edeceğiz" ifadelerini kullandı.