Geri Dön
PolitikaKKTC Cumhurbaşkanı Tatar: İki devletli siyaset, yeni siyasettir

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: İki devletli siyaset, yeni siyasettir

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Esas itibarıyla siyasetimizin temel dayanağı Kıbrıs'ta bir anlaşma olacaksa iki devletin iş birliği ile olabileceğidir. İki devletli siyaset, yeni siyasettir" dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: İki devletli siyaset, yeni siyasettir

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Diyarbakır ve Adıyaman ziyaretinin ardından bir dizi temaslarda bulunmak üzere Gaziantep'e geldi. Gaziantep Valiliği'ni ziyaret eden Tatar'ı Vali Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve protokol üyeleri karşıladı. Tatar, KKTC'nin tanıtılması için yapılan çalışmalara dikkat çekerek, Kıbrıs'taki meselenin iki devlet siyaseti anlayışı ile çözüme kavuşacağını kaydetti. Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Eylül'de Birleşmiş Milletler 77'nci Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın tarihi ve Kıbrıs için önemli gelişme olduğunu söyledi.

Türkiye'nin desteği ile Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'de yıllardır karşı karşıya kaldığı haksızlığın geride kalması için büyük irade konulduğunu belirten Tatar, şunları kaydetti:

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanıtılması için aşama aşama devam eden bir çalışma var. Bu yönde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Eylül 2022'de Birleşmiş Milletler 77'nci Genel Kurulu'nda yaptığı tarihi konuşmada Kıbrıs Türk halkı üzerinde uygulanan ambargo izolasyon ve birtakım engellemelerin artık insan hakları ihlalleri doruk noktasında ve bir zulüm niteliğinde olduğunu söyledi. Erdoğan artık bunlara son verilmesi gerektiğini ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıma çağrısını da uluslararası toplumla paylaştı. Bu bizim için önemli bir gelişme ve tarihi bir konuşmaydı sonrasında ise 11 Kasım'da Özbekistan'ın Semerkand kentinde bizim gözlemci statüsü ile yaptığımız başvuru yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük gayretleri ile oy birliği ile kabul edilmesi de büyük bir aşamaydı. Dolayısıyla bizim Doğu Akdeniz'de verdiğimiz mücadele Türkiye'mizin desteğiyle yıllardan beri orada karşı karşıya kaldığımız haksızlıkların yavaş yavaş geride kalması için büyük bir çalışma ve irade ortaya konmuştur. Esas itibarıyla siyasetimizin temel dayanağı Kıbrıs'ta bir anlaşma olacaksa iki devletin iş birliği ile olabileceğidir."

‘DOĞU AKDENİZ TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ VE BEKASIDIR’

Ersin Tatar, Doğu Akdeniz meselesinin sadece Kıbrıs Türklerinin değil Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini ve bekasını ilgilendiren güvenlik meselesi olduğunu söyledi. İki devletli siyaset anlayışı ile tekrar istikrarı sağlamak istediklerini belirten Tatar, "Şimdi biz bu iki devletli siyasetle dengeyi tekrar istikrar ve dolayısıyla Türk-Yunan dengesinin Doğu Akdeniz'de korunabilmesi bakımından hem Kıbrıs Türkleri hem Kıbrıslı Rumlar aynı zamanda da Türkiye Cumhuriyeti ile Doğu Akdeniz'de, 'mavi vatan'da, hakkımızı hukukumuzu hem enerji hem hidrokarbon hem güvenlik konularında hem mavi vatanda hem göklerde hava sahasında koruyacağız. Dolayısıyla burada çok önemli bir siyaset vardır. Sadece Kıbrıs Türk'lerinin değil Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini ve bekasını da ilgilendirecek bir güvenlik meselesidir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz'de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yaşatılması ve güçlendirilmesi hepimizin milli ve kutsal bir davasıdır" dedi. 

Ersin Tatar, Kıbrıs'ın yeni siyaset anlayışının, iki devletli siyaset olması gerektiğini ve esas çözüm olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: 

"Eskiden uluslararası farklı ilişkiler ve baskılarla ve iyi niyetimizle federal temelli bir anlaşma için müzakereleri yürütmüştük ama artık şu ortaya çıktı ki Avrupa Birliği oyunlarıyla bizleri Türkiye'den ve adadan koparmak için yapılan farklı senaryolar ve birtakım tuzaklar dolu tehlikeli süreçler yaşanmaktaydı. O nedenle o dönemler bize göre geride kalmıştır. Ana vatan Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğiyle iki devletli siyaset yeni siyasettir. Kıbrıs'tan bir çözüm olacaksa bu iki devletli bir çözüm olacaktır. Yani kuzeydeki devlet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve güneydeki devlet Kıbrıs Rum Cumhuriyeti şeklinde olmalıdır. İşin özü açık ve net budur, bunu bütün uluslararası toplumla paylaşıyoruz. Onlar da bize hak veriyor ama anlaşmak için Güney Kıbrıs'ın onayı lazım diyorlar ama orada bir haksızlık var Güney Kıbrıs haksızlıkla bütün Kıbrıs'ın hükümetiymiş gibi hem Birleşmiş Milletler'in tam üyesi olmuş hem de tek taraflı olarak çok büyük bir haksızlıkla Avrupa Birliği'ne alınmışlar ve orada denge tamamen bozulmuş."