İmamoğlu'ndan Yavaş'a ziyaret
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı ziyaret etti. İmamoğlu, "Duygular, düşünceler, fikirler ayrışabilir, mesele bir yolun yolcusu olmak. Biz aynı yolun yol arkadaşıyız" dedi. Yavaş ise "Aramızı bozmak için, araya bir ayrılık vermek için mümkün olan bütün gayreti gösteriyorlar ama başarılı olamayacaklar" diye konuştu.

CHP'nin Cumhurbaşkanı adaylığını belirlemek için 23 Mart’ta yapılacak ön seçimde tek aday olan İstanbul Büyükşehir Belediye ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara'da gerçekleştireceği salon toplantısı öncesinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı makamında ziyaret etti. Basına kapalı görüşmenin ardından İmamoğlu ve Yavaş, açıklama yaptı.
Mansur Yavaş, "Sayın Ekrem Başkan'ı kısa süre de olsa burada misafir ettik. Malum eğilim yoklaması var. Bugün eğilim yoklaması çalışmalarında Ankara'da toplantı yapıyor. Bu konuda ufak bir görüş ayrılığımız vardı, bunlar basına yansımıştı. Dolayısıyla ben kişisel olarak katılmamın uygun olmayacağını düşündüm. Ama bu her konuda ağzımızı açtığımızda, 'Arada bir problem var' gibi adlandırıldığı için, en azından böyle bir görüntü vermek istedik. Bizler yol arkadaşıyız. Ben kendisine hem ziyareti için teşekkür ediyorum, hem de eğilim yoklamasında kendisine başarılar diliyorum" dedi.
'BAŞARILI OLAMAYACAKLAR'
Ekrem İmamoğlu’na salon tahsis etmediği iddiasına ilişkin Yavaş, "Biz artık trol iddialarına cevap vermek istemiyoruz ama dün bir televizyondan aradılar; 'Böyle bir iddia var, siz de cevap vermediniz' dediler. 'Her iddiaya cevap verirsek, bunun sonu olmaz' dedim ama kendisini ikna etmek için yazıyı gönderdik. 4 Şubat'ta bizden Milli Eğitim Bakanlığı salonunun tahsisini istedi. Benim önerim şu; 500 metre ileride, geçerken salonun içerisine bakın. Kimler var, kaç gündür oradalar ve ne zaman sonlandırılıyor? Oradaki çalışmalara, onlara bir baksınlar. Böyle bir şey olamaz. Ama söylediğim gibi aramızı bozmak için, araya bir ayrılık vermek için, mümkün olan bütün gayreti gösteriyorlar ama başarılı olamayacaklar. Hepimizin bir tek derdi var. Artık bu derin yoksulluk yaşanan dönemde, bu iktidarın değişmesi lazım. Ortak hedefimiz budur" diye konuştu.
'KİMSE KİMSENİN YEDEĞİ OLMAZ'
Yavaş, kimsenin yediği olmadığı yönündeki açıklamasıyla ilgili de "Yedeklik meselesi şudur. Kimse kimsenin yedeği olmaz. Ama televizyonlarda genellikle yapılan yorumlarda ki biz bunlardan şöyle şikayetçiyiz; 2023 seçimleri öncesinde tam 5 yıl 'Aday kim olacak?' diye başladılar; şimdi 31 Mart’tan sonra konu sadece 'Aday kim olacak' oldu. Dolayısıyla gerçek gündemi, ekonomik sıkıntıları sürekli olarak unutturmak istiyorlar. Biz de mümkün olduğu kadar hep bunların dışında kalmak istiyoruz. Ancak gerçekten durum dayanılmaz bir hal aldı. Şöyle ki 'Ekrem Başkan'ın başına bir iş gelirse onun yerine şu olur, o olmazsa onun yerine bu olur.' Bunlar gerçekten adlandırılmakta. Bunları kötü buluyorum, bu tür değerlendirmeleri. Kimse birbirinin yedeği falan olmaz. Böyle adlandırılmak, böyle düşünmek Ekrem Başkan'a karşı terbiyesizlik, bana karşı da terbiyesizliktir. Biz medeni insanlarız, bir yol mutlaka bulunacak. Siyasi yol haritamızda biz biliyorsunuz üçlü toplantıdan sonra zaten açıkladık. O günden bugüne benim farklı söylediğim hiçbir şey yok, yol haritası budur” ifadelerini kullandı.
'YOL ARKADAŞIYIZ, HEDEFİMİZ TEK'
Ekrem İmamoğlu da "Ankara’da ön seçim öncesi bütün örgütlerin toplandığı buluşmalar yapıyoruz. Burada da 4-5 ili kapsayan bir toplantı yapacağız. Öncesinde Mansur Başkan'ımıza 'Merhaba' dedik, buluştuk, sohbet ettik. O da bize başarı dileklerini iletti. Sonuçta biz birlikteyiz, yol arkadaşıyız, hedefimiz tek. Memleketimizi bu ceberrut süreçten kurtarmaktır. Başka bir hedefimiz yoktur" dedi.
'BU AKILDAN ÜLKEYİ KURTARACAĞIZ'
Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı ziyaretinin ardından Mamak Belediyesi Hidayet Türkoğlu Spor Salonu'nda düzenlenen 'Ankara Buluşması'na katıldı. İmamoğlu, emeklilerin bayram ikramiyelerindeki artışa ilişkin, 'Emeklilerin bayram ikramiyeleri daha fazla arttırılabilir mi' diye soran gazetecilere, 'Siz beni dolduruşa mı getiriyorsunuz' dedi. İmamoğlu, açıklamasında, "Bu akıl ne biliyor musunuz? Milletin parasını millete vermek değil, sanki kendi parasını millete dağıtıyormuşçasına yapılan bir hareketin tezahürü. O soruyu sana soran gazeteci değil millet, onun farkında bile değil. Milyonlarca emekli sana her gün her saat soruyor. 'Bu emekli maaşlarının, bu bayram ikramiyelerinin azlığından, bizi bu hale düşürmekten utanmıyor musun' diyor. Milletin hakkını millete vermeyi, 'Dolduruşa gelmek' diye tarifleyen bu akıldan ne yapacağız? Bu ülkeyi kurtaracağız. O sandık, 23 Mart'ta milletin önüne gelecek" ifadelerini kullandı.
'BOZUK DÜZENİ HEP BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ'
İmamoğlu, Bursa ziyaretinde 'İmamoğlu gelecek, tarih yazacak' diyenlere, 'İmamoğlu gelecek sizlerin gücüyle ama tarihi bu ülkenin gençleri yazacak' cevabını verdiğini anlatarak, "Bakın sevgili dostlarım, Türkiye bir daha asla muhalefetin yargı yoluyla bastırılıp yok edilmeye çalışıldığı baskıcı bir rejimi bu topraklarda yaşamayacak. Bu bozuk düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Atatürk'ün önümüze koyduğu hedeflerden sapmayacağız. Türkiye'yi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracağız. Hem demokraside hem hukukta, özgürlükte ve adalette hem de bilimde, teknolojide, üretimde öncü olacağız. Dünyanın tüm milletlerine örnek olacağız. Bizde bu güç var. Bu ülkede bu var" dedi.
'EKREM AĞRILARI BAŞLADI'
AK Parti hükümetinin vaktinin dolduğunu söyleyen İmamoğlu, "İşte bunların vakti doldu. Şimdi yenileşme ve gençleşme zamanı, değişme zamanı. Hayatın da siyasetin de kuralı budur. Vakti dolanlar, pili bitenler, gider öyle değil mi? Zaten dönemi doldu, vakti bitti, yaşı geçti. Bir de söyleyeyim 'Ekrem' ağrıları başladı" diye konuştu.
‘TEHLİKELİ BİR YOLDA YÜRÜYORSUNUZ’
İmamoğlu, açıklamasının devamında, "Yargıyı bir silaha dönüştüren iktidara ve onların dediklerini bir bir uygulayan savcılara sesleniyorum, tehlikeli bir yolda yürüyorsunuz. Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine giren tüm firmaları, o kurumların yöneticilerini de zan altında bırakıyor ve onları da bir örgüt şeklinde bir tasarımın içine dahil ediyorsunuz. Sizin Ekrem İmamoğlu alerjiniz, Ekrem İmamoğlu'na olan düşmanlığınız ya da birilerinin 'Ekrem' ağrılarından dolayı çektiği sıkıntıdan size verdiği talimatlar başka kapılar açıyor. Bu hukuksuzluk son bulmazsa bundan sonra Türkiye'de ne bir kamu yetkilisi ne de kim olursa olsun hiçbir iş insanın başına ne geleceğini bilemeyeceği günlere gebeyiz" dedi.
'VATANDAŞIN OLMAYAN DİPLOMAYLA İLGİLİ TEK BİR SÖZÜ YOK'
İmamoğlu, diploma tartışmasına da değinerek, "Dertleri ne biliyor musunuz? Vatan değil, millet hiç değil. Dertleri kendi koltukları, kendi siyasi bekaları. Bakın ortaya bir diploma meselesi attılar gidiyorlar. Ben olan diplomamla ilgili bütün savunmamı verdim. Vatandaşın olmayan diplomayla ilgili tek bir sözü yok. 35 yıl önce yapılan bir geçiş ve 31 yıl önce alınmış bir diplomayı iptal etme aklı ne biliyor musunuz? Bunların aklı yarın sizin tarlanıza çöker, yarın sizin tapunuzu elinizden alır, yarın sizin de diplomanızı alır malınıza çöker" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, rekabet söylentilerinin aralarındaki diyaloğu nasıl etkilediğine ilişkin soru üzerine, "Diyaloğumuza böyle yansıyor, beraberiz, buluşuyoruz, sohbet ediyoruz, dertleşiyoruz. Partimizin bir yol haritası var, partimizin alacağı karara ve sürece hepimiz saygı duyacağımızı ve duyduğumuz belirtiyoruz. Süreç yürüyor. Duygular düşünceler fikirler ayrışabilir, mesele bir yolun yolcusu olmak. Biz aynı yolun yol arkadaşıyız. Önünde sonunda memleket güzel günlere kavuşsun mücadelesi bunlar" diye konuştu.
İmamoğlu, üniversite diplomasının iptal edilebileceği tartışmalarını soran basın mensubuna, "Sen hangi üniversiteden mezunsun? Senin bile diplomanı iptal edilebilirler, bu edilirse" yanıtını verdi.
'KUMPAS KURMAK ÇİRKİN'
Mansur Yavaş ise seçim dönemine ilişkin bir karalama olduğunu belirterek, "Bir siyasiye bu şekilde kumpas kurmak, bir şekilde yolunun kesilmesini sağlamak için birtakım aparatları kullanmak, bu hukuk olur, idari olur, son derece çirkin buluyorum. Ve aslında Sayın Cumhurbaşkanı'nın müdahale etmesi lazım buna; çünkü bu konularda en büyük tecrübe sahibi kendisi. Yolu kesilmek istendi, ancak kesilemedi. Artık demokrasimiz normal hale gelsin. Ben Ankara’ya 2009’da geldim, her seçime girerken mutlaka ve mutlaka bir karalama, iftira kampanyasıyla yol almak isteniyor. Biz Ankara’nın kirli siyasetini temizledik, sıra Türkiye’nin kirli siyasetini temizlemeye geldi. İnşallah o da olacak" ifadelerini kullandı. (DHA)