Erdoğan'dan Almanya açıklaması: Sorunları aşmada fırsat yakaladık
Almanya’nın Türkiye için önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Sorunları tümüyle aşabildik diyemem ama aşma yolunda önemli bir fırsat yakaladık. Bu kesintili dönemi geride bırakacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya ziyaretinde, iki ülke arasındaki sorunları aşma yolunda önemli fırsatlar yakalandığını düşündüğünü ifade etti. Erdoğan “Gerek Sayın Şansölyeyi, gerek Sayın Cumhurbaşkanını Türkiye’ye davet ettik, onlar da gelebileceklerini söylediler. İnşallah 2019 yılı içinde kendilerini Türkiye’de ağırlamak suretiyle bu kesintili dönemi geride bırakmış olacağız” diye konuştu.
Milliyet'in haberine göre; Erdoğan bu ay içinde olağanüstü bir durum olmaması halinde Rusya, Almanya, Fransa, Türkiye olarak dörtlü İstanbul Zirvesi düzenleneceğini ve özelde İdlib olmak üzere Suriye’deki durumu ele alacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya ziyareti sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
- MEMNUNİYET VERİCİYDİ: Almanya ile ikili ilişkileri geliştirmek ve bölgesel konuları ele almak üzere bu ziyareti gerçekleştirdik. Bizler pozitif bir gündemle geldik. Karşılama, güvenlik ve devlet protokolü anlamında güzel ve başarılı bir ziyaret oldu. Hem Steinmeier’in hem de Şansölye Merkel’in ev sahipliği gerçekten memnuniyet vericiydi. İkili ekonomik ilişkilerimizi daha da ileri götürebilme hususunda bir mutabakat sağlayabildik diyebilirim. Hazine ve Maliye, Ticaret ve Enerji bakanlarımız 21 Eylül’de zaten buradaydılar. O zaman ön görüşmeleri yapmışlardı. 25 Ekim’de Alman Ekonomi Bakanı büyük bir iş adamı heyeti ile ülkemize gelecek. Bu tür temasları artıracağız. Türkiye’de yatırımı bulunan Alman firmaları ile çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Bu şirketlerin Türkiye’ye olan ilgisi memnuniyet vericiydi. Biz de onları teşvik etmeye devam edeceğiz.
- AMACIMIZ ÜZÜM YEMEK: Almanya’da yaşayan büyük bir Türk topluluğu var. Köln bunların en önemlisi. Onların buradaki başarısı, huzuru, güvenliği bizim için son derece önemli. Almanya’daki Türk STK’larla geldiğimiz gün bir toplantı yaptık. Onların da meselelerini bizzat kendilerinden dinleyerek ele aldık. Ayrımcılık ve İslam karşıtlığı maalesef temel bir sorun olmaya devam ediyor. Camilere ve derneklere yönelik saldırılar endişe verici durumda. Bu durum Avrupa değerleri ile de çelişiyor. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, eşitlik ve çoğulculuk kavramları bu yüzden sorgulanır hale gelebiliyor. Dolayısıyla bu tür sorunları görmezden gelmemek lazım. Köln’de on bine yakın vatandaşımız, cami açılışına gelmelerine rağmen bizi doğrudan dinleme imkanı bulamadılar.
Alman makamları güvenlik önemli vesaire diyerek bunun mümkün olamayacağını ifade ettiler. Biz de açılışı sınırlı sayıda bir katılımla gerçekleştirmek durumunda kaldık. Ama bizim amacımız üzüm yemek.
- TÜM DELİLLERİ VERDİK: Almanya’yla ilgili meselelerden biri de PKK, FETÖ, DHKP-C gibi örgütlerin Türkiye karşıtı eylemleri konusunda yeterince duyarlı davranılmaması. Alman makamlarının bunlara karşı daha etkin mücadele vermelerini bekliyoruz. Bu beklentilerimizi de kendilerine bizzat ilettik. Türkiye’de tutuklu bulunan bazı kişilerle ilgili onların söylediklerine karşılık olarak da gerçek bilgileri bize sormalarının daha isabetli olacağını ifade ettik. Hadiseleri Türkiye’de kabine karşıtı ya da başkan karşıtı olanlardan dinleyerek değil, resmi kanallardan da dinlemelerinin, ona göre adım atılmasının daha doğru olacağını anlattık. Hükümet karşıtlarıyla yürümekle sağlıklı sonuçlar alınamayacağını belirttik. FETÖ konusundaki yaklaşım farklılığı ortada. Bu, Merkel ile yaptığımız ortak basın toplantısında da açıkça görüldü. Yeterli delil olmadığından söz ediyorlar. Tüm delilleri kendilerine verdiğimiz halde, mahkeme kararlarını ilettiğimiz halde, bunların adeta yok sayılmasını anlamak mümkün değil.
- BİZİ ANLAMA KONUSUNDA ZORLANIYORLAR: (Alman hükümetine verilen isim listesi) İsimlerin tamamını bilmiyorum ama külliyetli bir liste. Gerek Almanya gerek öbür tarafa yani ABD’ye bu listeler zaten zaman zaman hep veriliyor. Almanya’da 136 kişilik bir liste. ABD’ye iletilen listede ise sayı o kadar değil. Almanya’ya PKK ile ilgili daha önce dört binin üzerinde ismin olduğu klasörler verilmişti. ABD’ye de biliyorsunuz ki 85 koli belge ilettik. Daha sonra Sayın Trump, belgelerden ziyade isimlerin iletilmesini istedi. Biz de isimleri İbrahim (Kalın) Bey ile Bolton’a (ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı) ulaştırdık. 20’nin üzerinde isim bildirdik. Neler olacağını önümüzdeki süreç gösterecektir. Ancak bunların terör anlayışları bize oranla farklılık arz ediyor. Bu hususta bizim gibi bir sorun yaşamadıkları için bizi doğru anlama konusunda zorlanıyorlar.
- KESİNTİLİ DÖNEMİ GERİDE BIRAKACAĞIZ: Netice itibariyle Almanya bizim için önemli bir ülke. Sorunlar elbette var, henüz tümüyle aşabildik diyemem. Ama sorunları aşma yolunda önemli bir fırsat yakaladığımızı düşünüyorum. Bakan arkadaşlarımızla beraber bu konuda karşılıklı geliş gidişleri artıracağız. Gerek Sayın Şansölye’yi, gerek Sayın Cumhurbaşkanı’nı Türkiye’ye davet ettik, onlar da gelebileceklerini söylediler. İnşallah 2019 yılı içinde kendilerini Türkiye’de ağırlamak suretiyle bu kesintili dönemi geride bırakmış olacağız.
EURO 2024 YORUMU: ÖNEMSEMEDİM MASRAFTAN KURTULDUK
(Euro 2024’ün Almanya’ya verilmesi) Açık konuşayım. Çok da önemsemedim. Bu hep böyle dönüyor. İki dünya kupasını veriyorsun, bir Avrupa kupasını veriyorsun. Aynı ülkede bunu yapıyorsun. Türkiye’ye gelince şöyle böyle diyorsun. Tesis ise bizim şu anda Almanlardan geri kalan bir halimiz yok. Çok modern ve kilometre olarak çok daha iyi tesislerimiz var. Hayırlı olsun. Neticede masraftan kurtulmuş olduk.
‘KAHVALTIDA AĞIRLIKLI KONU EKONOMİYDİ’
Merkel ile yaptığımız kahvaltıda ağırlıklı konumuz ekonomiydi. Müşterek olarak neler yapabiliriz bunların üzerinde durduk. Bu konu ile ilgili Sanayi ve Teknoloji Bakanı’mız muhataplarıyla, Maliye ve Hazine Bakanı’mız muhatapları ile çalışmaları yapacaklar. Savunma sanayine yönelik birçok adımları atabilme şansımızın olduğunu görüyorum. İleri teknoloji konusunda birçok adımları atabileceğimizi görüyorum. Aynı şekilde Sağlık Bakanlıkları olarak da müşterek bazı adımları atabileceğimizi görüyorum. MR, tomografi gibi araç gereçleri var. Bunların birçoğu Siemens ile ilgili. Bunu da Siemens’in Başkanı ile görüşme imkanımız oldu, belki bunların Türkiye’de ortak üretimi söz konusu olabilir. Değişik yerlerde, Siemens’de bazı yatırımlara girme imkanı da olabilecek. Bunları inşallah görüşeceğiz. Bu sabah Merkel ile kahvaltıda, raylı sistem konusunu da konuştuk. Kendileri de notlarını aldılar. Bize düşen budan sonra bunun takipçisi olmak.
- YATIRIMLARA TEŞVİK: (Almanya’daki iş dünyası ile toplantı) Bunların hemen hemen hepsi uzun yıllar Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler. Bunların yeni yatırımlara girmesini teşvik edelim istiyoruz. Siemens, Bosch, bunlar Türkiye’de 150 yıllık, 130 yıllık şirketler. Otomotiv sektörüne yönelik bazı şirketler var. Tüm bu şirketlerle görüşmeleri yapıp, bunları yatırım ofisimiz vasıtasıyla yakın takibe alacağız. Gerek TOBB gerek DEİK ile temaslarını sağlayıp inşallah adımları atacağız.
‘SALON TOPLANTISINA İZİN VERMEMEK MANİDAR’
(Almanya’nın, Erdoğan’ın Türk toplumu ile bir araya gelmemesi için sergilediği tavır) Güvenlik gerekçesiyle öyle yaptıklarını söylediler. Ama toplantı ve gösteri hakkından bahseden bir ülkenin salon toplantısına izin vermekten çekinmiş olması tabii ki manidar. Bunu özgürlükle bağdaştırmak zor. Ama öbür taraftan da Türkiye’de beş yıl 10 aya mahkum olmuş birinin (Can Dündar) hukukunu aramaya soyunuyorlar. Ne alakası var bunun sizinle? Türkiye’de mahkum olmuş birisi. Aramızda suçluların iadesi anlaşması var. Size düşen onu bize iade etmektir. Ayrıca Türkiye’de tutuklu 5-10 Alman’ın kendilerine verilmesini istiyorlar. Ben de onların belirli suçlardan yargılanmakta olduklarını anlattım. Almanya’da suç işleyen Türkler nasıl yargılanıyorlar ise bizde de suç işleyen kişi yabancı da olsa yargılanıyor.
- ŞIK OLMADI: (Almanya cumhurbaşkanının verdiği yemek) Akşam yemeğindeki konuşmada o tür bir yaklaşım sergilenmesi çok şık olmadı. Biz sizinle görüşmeyi yapmışız, bu konuları da görüşmüşüz. Akşam yemeğinde yapılan bir konuşmada onları tekrar dile getirmenin gereği yoktu. Almanlar bile herhalde bundan rahatsız oldular. “Steinmeier yanlış yaptı, Erdoğan da haklı tepkisini ortaya koydu” şeklinde konuşanlar olmuş. Biz bizim ülkemizde, bir misafirimizi yemeğe davet edip, ondan sonra böyle bir şeye girişimde bulunmayız. Dolayısıyla ben o tür bir üslubu şık bulmadım. Medya şöyle der, şunu yazar şeklinde yersiz yaklaşımlarla ya da iç politika adına o tür bir tavır sergilenmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim.
İSTANBUL’DA DÖRTLÜ ZİRVE
Bölgesel konularda, başta İdlib olmak üzere Suriye konusunda yaptıklarımızı hep şükranla anıyorlar. İdlib’de gelinen süreci takdirle karşılıyorlar. Detaylar hakkında bilgi istediler, biz de gerekli bilgileri verdik. Bu ay içerisinde fevkalade bir durum olmazsa Rusya, Almanya, Fransa, Türkiye olarak bir dörtlü İstanbul Zirvesi’ni inşallah gerçekleştireceğiz. İdlib başta olmak üzere Suriye’yi konuşacağız. Macron ile görüştüm, o olumlu yaklaşıyor. Merkel de “Ekim’in 14’ünde Bavyera seçimleri var, o seçimden sonra yapalım” diye bir yaklaşım içerisinde. Süreci takip edeceğiz. Tarih belirlendikten sonra da o dörtlü zirveyi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu dörtlü zirveyi önemsiyorum.
- BU TOPLANTILARA TÜRKİYE’Yİ ÇAĞIRMI-YORLAR: Bizim dörtlü zirveyle amacımız daha olumlu istikamette daha iyi yere taşımak. Şimdi bir “small grup” diye bir şey çıkardılar. ABD, Mısır, Suudi Arabistan, İngiltere, Ürdün, Almanya, Fransa toplam yedi ülke var. Yedi ülke ile toplantıyı yapacaklar. Bu toplantılara Türkiye’yi çağırmıyorlar. Hatta hatta Suriye’yi çağırmıyorlar. Suriye hakkında toplantı yapıyorlar, Suriye bu toplantıda yok. O da Trump’ın düzenlemiş olduğu toplantı. Ben de Sayın Merkel’e bizimki de ‘smaller’ olur dedim. Küresel düzlemde Trump yönetiminin, tek taraflı politikalarının Avrupa’da da rahatsızlık yarattığını görüyorum. Gerek AB gerek diğer bölgelerle işbirliğimizi güçlendirerek adımlarımızı atmaya devam edeceğiz.
- YAKINLAŞMAYA SORU İŞARETİ: (ABD’nin estirdiği ekonomik teröre karşı ülkeler yakınlaşır mı? Rusya Çin, Almanya yakınlaşmayacak mı?) Sen yine de soru işaretini koy oraya. Bu saydıklarınız arasında, şu anda bir duruş sergileyebilecek olan ülke belki Çin olabilir. Ben bu konuda yine de bir yorum yapmayayım.
‘BU SIKINTIYI KISA ZAMANDA ATLATACAĞIZ’
(Kılıçdaroğlu’nun “Borç para için gidiyorlar” açıklaması) Gülünç. Birleşmiş Milletler’de yaptığımız konuşma ortada. Borç aldıysak nereden borç almışız bunu da söylesin. Bizim bu tür ziyaretlerde maksadımız, yabancı yatırımları ülkelerimize çekmeye yönelik adımlar atmaktır. Kaldı ki biz görevi devraldığımızda hatırlarsanız Türkiye’nin IMF’ye 23.5 milyar dolar borcu vardı. Kimler almıştı o borcu? Geçmişte CHP’nin de koalisyon ortağı olduğu dönemlerin bir borç yüküydü o. Bizim dönemimizde sıfırlandı o borç. Birilerinin iddialarının aksine, bizim IMF ile şu an herhangi bir işimiz olamaz. Biz şu anda ülkemizdeki durumu zaten toparlamaya başladık. Çok kısa zamanda bu sıkıntıyı atlatacağız, 2019’a da çok daha ciddi, çok daha farklı bir şekilde gireceğiz.