ErdoÄŸan: Belge ortada ama FETÖ ele başının kapısını çalan hala olmadı
İslam Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı Açılış Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriyeli, Iraklı, Afrikalı göçmenlere kapı duvar olan kurumlar, sıra PKK'lı ve FETÖ'cü teröristlere gelince olabildiğince hoş görülü davranıyor. Verdiğimiz klasörler, bütün bu klasör dolusu belge ortada ama barındığı ülkenin güvenlik birimlerinden FETÖ ele başının malikanesinin kapısını çalan hala olmadı" diye konuştu.
Dolmabahçe Sarayı'nda Ä°slam Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı Açılış Kongresi düzenlendi. Konferansın açılış konuÅŸmasını CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ve Anayasa Mahkemesi BaÅŸkanı Zühtü Arslan yaptı. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın yanı sıra programa Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ, anayasa mahkemesi üyeleri, farklı ülkelerden temsilciler de katıldı. Â
Â
YASAMA ORGANININ Ä°ÅžLEYİŞİNDEKÄ° UYUMSUZLUK HEM YÃœRÃœTMEYÄ° HEM YARGIYI ETKÄ°LERÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, " Bizim devlet geleneÄŸimizin esasını insanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın düsturu oluÅŸturur. Buna göre devletin de, devletin tüm kurumlarının da asli varlık sebebi insandır, eÅŸrefi mahlukat olan insana hizmettir. Devletin görevi hepsi eÅŸit haklara sahip vatandaÅŸlarına güvenlikten temel ihtiyaçların karşılanmasına her alanda birinci sınıf hizmet vermektir. Kamu eliyle vatandaÅŸa sunulan hizmetin kalitesini belirleyen kıstas ise devleti yöneten kadroların bilgisi, becerisi, vizyonu, dirayetidir. Devlet dediÄŸimiz mekanizmanın var oluÅŸ gayesini yerine getirebilmesi, vizyoner yöneticiler vasıtasıyla tüm organlarının saÄŸlıklı iÅŸleyiÅŸine baÄŸlıdır. Hiç şüphesiz devlet de kendi içinde bir güçler dengesine sahiptir. Bu denge ne kadar saÄŸlıklı kurulur ve iÅŸletilirse devlet mekanizması ve bunu oluÅŸturan kurumlar da o derece iyi, verimli, etkin çalışır. Demokratik sistemin omurgasını oluÅŸturan erkler arasında çekiÅŸme, çatışma, ve ya yıkıcı rekabet yaÅŸanması halindeyse bunun zararını toplum görmektedir. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki denge kadar bunların her birinin kendi içindeki uyumu da önemlidir. Yasama organının iÅŸleyiÅŸindeki uyumsuzluk hem yürütmeyi hem yargıyı etkiler. Yürütmenin krize girmesi topyekun sistemi tıkar. Yargının iÅŸleyiÅŸindeki aksaklıklar da sistemin tamamında sorunlara yol açar. Türkiye yakın tarihinde bu tür krizlerin acısını bizzat çekmiÅŸ, ekonomiden demokrasiye farklı alanlarda bedelini ödemiÅŸ bir ülkedir. Kimi zaman vesayet, kimi zaman darbe olarak karşımıza çıkan sıkıntıları aÅŸarken kaybettiÄŸimiz vakit ve enerji bizi demokratik ve ekonomik hedeflerimizin uzağında bırakmıştır. Bu tablo içinde yargının ayrı önemi vardır. Türkiye bu konuda asla hatırlamak istemediÄŸimiz, çok kötü örnekler de yaÅŸamıştır" ifadelerini kullandı. Â
Â
TARÄ°HÄ°MÄ°ZDE Ä°LK DEFA GÜÇLER AYRILIÄžI Ä°LKESÄ°NÄ° TAM MANASIYLA ÃœLKEMÄ°ZDE TESÄ°S ETTÄ°KÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Adalet hizmetlerinin sunumunda ideolojik taassuba ve bürokratik oligarÅŸiye asla yer olmamalıdır. Adalet sadece mülkün temeli deÄŸildir aynı zamanda devlet mimarisini bir arada tutan kilit taşıdır. Devlet ancak ve ancak adalet üzerinde yükselir, geliÅŸir, güçlenir, büyür. Adalet dağıtamayan, vatandaşına adaletle hükmedemeyen bir devlet, tıpkı temeli çürük bir bina gibi yıkılıp gitmeye mahkumdur. Hukukun üstünlüğü ilkesi hususunda oluÅŸacak en küçük ihmal ya da ihlal yargıyla beraber yasama ve yürütmeye olan güveni de zedeleyecek bu da devletin iÅŸleyiÅŸinde telafisi zor zararlara yol açacaktır. Türkiye olarak geçmiÅŸte yaÅŸadığımız tecrübeler ışığında, son 20 yılda bilhassa adalet hizmetlerinin kalitesini artıracak pek çok adım attık. Sivil yargı askeri yargı ayrımını ortadan kaldırarak yargıda birliÄŸi temin ve tesis ettik.  UYAP'ı hayata geçirerek teknolojik ve bilimsel geliÅŸmeleri yargının hizmetine sunduk. UzlaÅŸtırmacılık ve arabuluculuk sistemlerini kurarak taraflara kolaylık getiren alternatif çözüm yollarını uygulamaya koyduk. Anayasa mahkemesine bireysel baÅŸvuru imkanı, lekelenmeme hakkı, kamu denetçiliÄŸi kurumu, Türkiye insan hakları kurumu, kiÅŸisel verileri koruma kurumu gibi pek çok reformu hayata geçirdik. Yargının bağımsızlığıyla birlikte tarafsızlığını da anayasal güvenceye alarak hukuk sistemimizin önemli bir eksiÄŸini daha gidermiÅŸ olduk. Tüm bunlara ilaveten, CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçerek tarihimizde ilk defa güçler ayrılığı ilkesini tam manasıyla ülkemizde tesis ettik" dedi. Â
Â
MEVZUATLARIMIZI SÃœREKLÄ° GELÄ°ÅžTÄ°RÄ°YORUZÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Önümüzdeki yıl yeni yönetim sistemimizin ilk dönem uygulaması ışığında yürütmeyi daha etkin kılmanın yanında yasama ve yargıyı da güçlendirecek reformları ülkemize kazandırmak istiyoruz. Bu süreçte kamuoyunun farklı kesimlerinin yakından takip ettiÄŸi hadiseler üzerinden yaÅŸanan tartışmalar da olabiliyor. Bu tartışmaların her birinin kendi mecrasında köpürerek sürdükten sonra hukuk devleti ilkesi havuzunda durulup neticeye baÄŸlanacağına inanıyoruz. Adalet hizmetleri ve insan hakları baÅŸlıkları altında yapılanlar, ne kadar büyük olursa olsun hiçbir zaman yeterli deÄŸildir. Hayatın sürekli deÄŸiÅŸtiÄŸi, deÄŸiÅŸimin beraberinde yeni sorunlar ürettiÄŸi bir iklimde, hukuk sisteminin bunun dışında kalması düşünülemez. Ãœlkeyi yönetme sorumluluÄŸunu taşıyan siyasetçiler olarak biz de meseleye böyle bakıyor, mevzuatımızı sürekli geliÅŸtiriyoruz" diye konuÅŸtu. Â
Â
Ä°SLAM DÃœNYASI Ä°NSAF SINIRLARINI AÅžAN ELEÅžTÄ°RÄ°LERE MARUZ KALIYORÂ
ErdoÄŸan, "Özgürlük, güvenlik, bu dengeler üzerinde hak ve özgürlükleri ilgilendiren her meselede tavrımızı insan öncelikli olarak belirliyoruz. Bu süreçte önümüzü açan bizlere ufuk kazandıran hizmet standardını yükselten her eleÅŸtiriye, her fikre de kulak veriyoruz. Milletimizin hayrına olduÄŸuna kanaat getirdiÄŸimiz hiçbir konuda komplekse kapılmadık, kapılmayız. 20 yılı geride bırakan iktidar yıllarımızın en önemli alameti farikası hak ve özgürlük odaklı reform iradesini asla kaybetmemiÅŸ olmamasıdır. Bunca yıldır bize rehberlik eden, reformcu ruhu hep diri tutmakta sürekli güçlendirmekte kararlıyız. Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı'na üye kardeÅŸlerimizin de hukuk, adalet, demokrasi ve özgürlükler alanında samimi bir gayretin içinde olduÄŸunu biliyorum. Pek çok ülkede hayata geçirilen reformlara bizzat ÅŸahitlik ediyoruz. Birçok baÅŸlıkta Ä°slam dünyasındaki dost ve kardeÅŸ ülkelerin batılı devletlerden çok daha iyi bir konumda olduÄŸunu görüyoruz. Ä°slam alemine ve Müslümanlara yönelik oryantalist yaklaşımlar bu gayretleri, atılan kritik adımları çoÄŸu zaman perdelemektedir. Ä°slam dünyası bilhassa hukuk ve adalet konusunda çoÄŸu haksız, temelsiz ve insaf sınırlarını aÅŸan eleÅŸtirilere maruz kalıyor. Sömürgeci döneme ait bir hastalık olan oryantalizm sadece akademide deÄŸil, uluslararası siyaset ve hukuk camiasında da mevcudiyetini koruyor. Kendi sömürgeci geçmiÅŸleriyle yüzleÅŸme erdemini gösteremeyenler ağızlarını her açtıklarında bize insan haklarından, hukukun üstünlüğünden bahsediyor. Dünyanın birçok ülkesinde eli kanlı terör örgütlerini desteklemek de hiçbir beis görmeyenler bizlere insan hayatının kutsallığına dair nutuk çekiyor. Söz konusu kendi güvenlikleri olunca taÅŸ üstünde taÅŸ, baÅŸ üstünde baÅŸ bırakmayanlar bizim hukuk ve adalet sistemimize laf söylüyor. Oysa hukuk ve insan hakları meselesinin devletler arası rekabetin aracı haline getirilmesi yanlış olduÄŸu kadar tehlikeli de bir yaklaşımdır" ifadelerini kullandı. Â
Â
SURÄ°YE KARÅžISINDA Ä°NSANLIK Ä°YÄ° BÄ°R Ä°MTÄ°HAN VEREMEDÄ°Â
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "DoÄŸrudan insanı, insan oÄŸlunu, milletlerin geleceÄŸini etkileyen konularda çifte standart uygulamak insan hakları mücadelesine zarar vermektedir. Uluslararası kuruluÅŸların ve kimi batılı devletlerin söylemleriyle eylemleri arasındaki uçurumun ceremesini ise mazlumlar, temel hak ve özgürlükleri hunharca gasp edilenler çekmektedir. Neredeyse 12'nci yılını tamamlamak üzere olan Suriye krizi bunun en acı örneÄŸi olarak karşımızda duruyor. Åžimdiye kadar 1 milyonu aÅŸkın Suriyeli'nin hayatına mal olan bu kriz karşısında maalesef insanlık iyi bir imtihan veremedi. Suriyeli mazlumların arÅŸa yükselen feryatları, Türkiye'nin arasında bulunduÄŸu bir avuç ülke ve kuruluÅŸ dışında kimsenin umurunda olmadı. Aylan bebeÄŸin dramı, bombalar altında can veren çocukların acısı vicdanları harekete geçirmeye yetmedi. Batılı ülke ve kurumlar Suriye'deki insanlık trajedisine ancak mülteciler kapılarına dayandığı zaman tepki göstermiÅŸlerdir. Bu tepki de sorunun kaynağı olan krize çözüm bulmak yerine, göçmenleri dikenli tel örgülerin ardına kapatmak ÅŸeklinde tezahür etmiÅŸtir. Sınırlarının dışındaki mazlumları görmezden gelenlerin, konu kendi güvenlik ve refahları olunca faÅŸizmin en ilkel reflekslerini sergilemelerini ibretle takip ediyoruz" dedi.Â
Â
YUNANÄ°STAN'IN GÖÇMENLERE KARÅžI SERGÄ°LEDİĞİ TAVIR VAHÅžET BOYUTUNA VARMIÅžTIRÂ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslümanlara yönelik arızi bakış açısının ürünü kin ve nefret dalgalarının olumsuz etkisi hemen yanı başımızda bugün de devam ediyor. Batı komşumuz Yunanistan'ın göçmenlere karşı sergilediği tavır artık vahşet boyutuna varmıştır. Mülteci botlarının denizin ortasında batırılmasında göçmenlerin işkence edilerek ve sorularak geri itilmesine varan zulümlere her gün bir yenisi ekleniyor" diye konuştu.
Â
YUNANÄ°STAN'IN ÅžIMARIKLIÄžINA BATI ÃœLKELERÄ° TEPKÄ° GÖSTERMÄ°YORÂ
ErdoÄŸan, "Yunanistan'ın bu şımarıklığına ve zalimliÄŸine batı ülkeleri kayda deÄŸer bir tepki de göstermiyor. Bugüne kadar bu zulmü engelleyecek, aralarında çocukların ve kadınların da bulunduÄŸu mazlumların da haklarını koruyacak hiçbir çabaya rastlamadık. Sınır hattın ve nazi kamplarını andıran mülteci barınaklarından yansıyan görüntüler karşısında sürdürülen aymazlık hepimizi derinden üzüyor. Benzer bir tavra terörizmle mücadele konusunda da ÅŸahit oluyoruz. Suriyeli, Iraklı, Afrikalı göçmenlere kapı duvar olan kurumlar, sıra PKK'lı ve FETÖ'cü teröristlere gelince olabildiÄŸince hoÅŸ görülü davranıyor. 15 Temmuz Gecesi 250 vatandaşımızı ÅŸehit eden darbeciler bugün birçok Avrupa ülkesinde ellerini kollarını sallayarak özgürce gezebiliyor. Bölücü terör örgütü her yıl bu ülkelerde topladığı milyonlarca liralık avroyla Suriye, Irak ve Türkiye'ye yönelik saldırılarını finanse ediyor. Kendi bütçesine, doÄŸrudan terör örgütüne yardım faslı koyan ülkeler olduÄŸunu da biliyoruz. Tanımı, sınırı, çerçevesi belli olmayan bir siyasi sığınmacı kavramının arkasına saklanılarak teröristler korunmakta, kollanmakta, darbe suçuna karışmış kiÅŸiler adaletten kaçırılmaktadır. Adları, suç dosyaları, cürümleri ayyuka çıkan birçok darbeci firariyle ilgili ilettiÄŸimiz tüm taleplere raÄŸmen batılı ülkeler hiçbir hukuki adım atmadılar" ifadelerini kullandı. Â
Â
FETÖ ELE BAÅžININ MALÄ°KANESÄ°NÄ°N KAPISINI ÇALAN HALA OLMADIÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "VerdiÄŸimiz klasörler, bütün bu klasör dolusu belge ortada ama barındığı ülkenin güvenlik birimlerinden FETÖ ele başının malikanesinin kapısını çalan hala olmadı. Türkiye'nin 252 evladını ÅŸehit verdiÄŸi darbe teÅŸebbüsü sonrasında attığı hukuki adımları eleÅŸtirenlerin bugün darbe söylentileri karşısında aldığı sert tedbirleri hepimiz görüyoruz. Daha düne kadar darbeyle mücadelede bizi hukukun sınırlarını zorlamakla suçlayanlar, mesele kendi demokrasileri olunca neredeyse hukuku rafa kaldırma aÅŸamasına geldiler. Elbette ülkemizi hedef alan terör ve darbe suçlarına karşı sergilenen bu ikircikli tavrın arka planındaki zihin yapısının farkındayız. Biz kimin ne dediÄŸine bakmadan, mücadelemizi hukuk içinde ve meÅŸruiyet temelinde kararlılıkla yürütüyoruz. Türkiye'yi güvenlikle birlikte, özgürlükte ve adalette de dünyada ilk sıralara çıkarana kadar çabalarımıza devam edeceÄŸiz" dedi. Â
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsan onuru yerine sadece kendi refah ve menfaat düzenlerini gözetenlerin bu çarpık sistemlerini ilanihaye sürdürme şansı yoktur. Er ya da geç bu adaletsiz sistem çatırdayacak, inşallah yerini tüm insanlığın saadetine hizmet eden kuşatıcı bir nizama bırakacaktır. Bizlere düşen görev insan için, kardeşlerimiz için, halkımızın huzuru ve esenliği için tek yürek, tek bilek olarak omuz omuza çalışmayı sürdürmektir. İslam Dünyası olarak yarınlarımızın bugünlerimizden çok daha aydınlık olacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.
Â
Â