Cumhurbaşkanı Erdoğan: Temmuz ayında emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şu an dünyadaki tüm ekonomileri zorlayan en büyük sorun, son 50-60 yılın zirvesinde seyreden yüksek enflasyondur. Avrupa'sından Amerika'sına, herkesin kontrol altına almaya uğraştığı enflasyonla biz de mücadele ediyoruz. Hayat pahalılığından en fazla etkilenen kesimlerimiz de çalışanlarımız ve emeklilerimizdir. Önümüzdeki temmuz ayında, yılın ilk 6 ayındaki enflasyona göre, emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin mitingine katılmak üzere Bursa’ya geldi. Bursa Valiliği’ni ziyaretinin ardından, mitingin düzenleneceği Gökdere Meydanı’na geçen Erdoğan’a alanda, AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Bursa Milletvekili Mustafa Varank, AK Parti Bursa milletvekilleri, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ile AK Parti ve MHP’li belediye başkan adayları eşlik etti.
‘PAZAR GÜNÜ SANDIKLARI PATLATACAĞIZ’
Konuşmasına Bursalıları selamlayarak başlayan Erdoğan, miting alanında 90 bin kişi olduğunu söyledi. Erdoğan, 14- 28 Mayıs seçimlerini hatırlatarak şunları söyledi:
“Osmanlı'nın ilk başkenti, Orhangazi'nin, Murat Hüdavendigar'ın emaneti Bursa'da bugün bir kez daha sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Nice alimi ve evliyasıyla Bursa yüzyıllardır gönüllerimizi imar ediyor. Gönül semamızı, billur bir avize gibi aydınlatan vatan, bu şehir, ecdadımızın medeniyet anlayışının yaşayan örneğidir. Kuruluşun ve yükselişin şehri Bursa, bu vasfını tarihinin hiçbir döneminde yitirmedi. Bugün de koruyor. Biz de Bursa'dan aldığımız feyzle, bir ayağımızı ülkemize sabitleyip, diğeriyle tüm dünyaya sesimizi, sözümüzü, dostluğumuzu taşıyoruz. Bursa, nasıl Balkanlar'dan Kafkaslar'a, başı dara düşen her kardeşimize kucak açmışsa, biz de bu coğrafyalarla bağlarımızı daima güçlendiriyoruz.
Kardeşlerim, Bursa nasıl sanayi ve tarım üretiminin gücüyle dünyaya nam salmışsa, biz de ekonomide ve diplomaside aynı kucaklayıcılığı sergiliyoruz. Bu vesileyle 14-28 Mayıs seçimlerinde, Cumhur İttifakı'na milletvekilliğinde yüzde 52, cumhurbaşkanlığında yüzde 55 oranındaki desteğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Ne diyor o güzel Bursa türküsünde, ‘A buğdayım buğdayım sereyim, kurutayım. Senin güzel dilini ben nasıl unutayım.’ Evet, biz de Bursa'nın bunca bizden esirgemediği ahde vefasını kadirşinaslığını, muhabbetini asla unutmayacağız. Kardeşlerim her gelişimizde, kalbimizin bir köşesini Bursa'da bırakıyoruz. Ve sordum bugün Bursa'da ne durumda diye. 90 bin, 90 bin. Eyvallah, durmak yok, durmak yok, durmak yok. Pazara ne kaldı ya, 2 gün. Pazar günü inşallah sandıkları gümbür gümbür patlatacağız.”
‘31 MART’TA MİLLİ İRADE BAYRAMINA KAVUŞACAĞIZ’
31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerle birlikte Türkiye Yüzyılı’nın inşasının da başlayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi buradan Bursa'yla birlikte Türkiye Yüzyılı’na hazırlanıyoruz. Türkiye Yüzyılı şehirlerimizin inşasını, Bursa'nın yol arkadaşlığında yapmak istiyoruz. Biz biliyoruz ki Bursa'nın boş lafla, palavrayla, yalanla, dolanla işi olmaz. Çünkü Bursa, emeğin, alın terinin, üretimin şehridir. Bursa, yatırıma bakar, esere bakar, hizmete bakar, projeye bakar. Velhasıl Bursa icraata bakar. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı yolculuğumuzda bizi en iyi anlayacak olan neresidir, Bursa. Bursa zaten ilk yerli markamız Togg Fabrikası başta olmak üzere, ülkemizin prestij eserlerine öncülük ediyor, ev sahipliği yapıyor. Büyüleyici güzellikleriyle, medeniyetlerin mirasının eşsiz birikimiyle, en önemlisi de vakur insanıyla Bursa'ya da böylesi yakışır.
İnşallah Bursa 31 Mart’taki tercihiyle bu duruşunu, büyükşehirde ve ilçelerde belediye yönetimlerine de yansıtacaktır. Ben buna inanıyorum. Bursa'ya güveniyorum. Biz de belediye başkanlarımızla el ele verip, Bursa'nın önünde yeni bir dönem açmayı planlıyoruz. Öyleyse şimdi buradan öyle bir ses verin ki, Marmara'nın karşı kıyılarından bile duyulsun. Hazır mıyız Bursa? Emir Sultan Hazretleri’nin, Üftade Hazretleri'nin şehri Bursa, Eşrefoğlu Rumi'nin, Süleyman Çelebi'nin şehri. Bereketli ovaları gibi dingin Bursa, sanayinin, ticaretin, tarımın, turizmin iftiharı Bursa, 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih etmeye var mıyız? Bunun için seçim gününe kadar ana kademe kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Hanımlar, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Gençler var mıyız? Bursa'yla birlikte, Türkiye haritasının tamamını, Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız? Ramazan Bayramı gelmeden, inşallah 31 Mart'ta milli irade bayramına kavuşacağız” diye konuştu.
‘ÖNÜMÜZDE BİZİ YİNE ZORLU BİR SÜREÇ BEKLİYOR’
Her seçim döneminde güven ve istikrar ortamının bozulması için çeşitli senaryoların devreye sokulduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Kardeşlerim Bursa, sadece sahip olduğu maddi imkanların değil, özgürlüğün kıymetini de çok iyi bilir. Çanakkale'de yedi düvele karşı verdiğimiz tarihi istiklal mücadelesinde en büyük desteği veren yerlerden biri, bu şehirdir. Bir asır önce 2 yılı aşkın süre, işgal altında kalan Bursa için, milletimiz karalar bağlamıştı. Osmanlı döneminde de Bursalı yiğitler, gönül coğrafyamızın dört bir yanında destanlar yazmıştır. Hatta bu mücadele sırasında yaşanan acılar üzerine yakılmış ağıtlar vardır. ‘Cezayir'i bir ikindi bastılar. Camilere çifte çanlar astılar. Yiğitleri kurban diye kestiler. Sokakları mermer taştı. Güzelleri hilal kaştı Cezayir.’ Cezayir'e sefere çıkıp, memleketlerine dönemeyen yiğitlerin ardından yakılmış bu ağıt, bize bugün de önemli mesajlar veriyor. Son dönemde Gazze'de yaşananların bundan bir farkı var mı, yok. Gazze'de oluk oluk akan Müslüman kanı karşısında kör, sağır kesilenler, yarın bizim başımıza benzer bir felaket gelse, emin olun aynısını yapacaklar.
Aslında biz bunu yaşadık. Rusya'yla aramızın açıldığı, terör örgütlerinin sınırlarımıza dayandığı bir dönemde, batılı ülkeler, güney şehirlerimizdeki hava savunma sistemlerini alıp götürmüşlerdi. Hamdolsun, o dönemdeki sıkıntıların üstesinden kendi gücümüzle, imkanımızla, mücadelemizle gelmeyi başardık. Suriye'de, Libya'da, Akdeniz'de, Karadeniz'de, Karabağ'da hangi adımı attıysak, karşımızda büyük bir küresel ittifak bulduk. Güven ve istikrar iklimimizi bozmak için, yıllardır ülkemizde etki edebildikleri her kesimi kışkırtmaya, hareketlendirmeye çalıştılar. Her seçim döneminde de aynı senaryoyu devreye soktular. Milletimizle bir olup, tüm bu oyunları birer birer bozduk. Kimi tuzakları geçtiğimiz mayısta olduğu gibi sandıkta hüsrana uğrattık. Kimi tuzakları 15 Temmuz'da olduğu gibi sokakta bertaraf ettik. Kimi tuzakları, askeri harekatlarımızla, sınırlarımız ötesinde durdurduk. Bu uzun soluklu bir mücadeledir. Her dönemde yeni araçlar, yeni argümanlar, yeni taktikler devreye giriyor. Hiç şüpheniz olmasın önümüzde bizi yine zorlu bir süreç bekliyor.”
‘ÜLKENİN ÇIKARLARININ ALTINA DİNAMİT DÖŞEMEKTEN ÇEKİNMİYORLAR’
Konuşmasında CHP’yi de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu toprakları vatan yapmak için verdiğimiz uğraşı, vatanımızı elde tutmak için de sürdürmek mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde tıpkı bir asır önce yapmaya çalıştıkları gibi, bizi bu topraklardan jiletle kazıyıp atmakta tereddüt etmeyecekleri açıktır. Ülkemiz muhalefetinin anlamadığı, anlamak istemediği, anlıyorsa bile önemsemediği hakikat işte budur. İhtirasları öylesine gözlerini bürümüş durumda ki; ülkenin ve milletin uzun vadeli çıkarlarının altına dinamit döşemekten çekinmiyorlar. Bu uğurda PKK'ya göz kırpıyorlar. Bu uğurda FETÖ'ye göz kırpıyorlar. Bu uğurda emperyalist güçlere göz kırpıyorlar. Bu uğurda her türlü hırsızlığa, arsızlığa yol veriyorlar. Siyasi vizyon sıfır, siyasi program hak getire, proje mevcut değil. İcraat desen zaten yok. Buna karşılık muhalefet cenahında her türlü istismar, her türlü kirli pazarlık, her türlü entrika kol geziyor” dedi.
‘DEM’İN DE İÇİNİ HALLAÇ PAMUĞUNA ÇEVİRDİLER’
CHP’nin DEM Parti ile karanlık ittifaklar kurduğunu söyleyen Erdoğan, “CHP çeşitli şehirlerde DEM’le hem de tabanına rağmen, neyin karşılığı, hangi paylaşımların ürünü olduğu bilinmeyen karanlık ittifaklar kuruyor. Fakat öylesine utanıyorlar ki saklamak için de kırk takla atıyorlar. CHP'nin ihtirasları, DEM’in de içini hallaç pamuğuna çevirdi. Bu partide kimi diyor ki kendimize oy verelim. Kimi diyor CHP'nin kuyruğuna takılalım. Yani her kafadan bir ses çıkıyor. Toplam üye sayısı 500’ü bulmayan marjinal partiler, sağa sola talimat veriyor. İstikamet çiziyor. Seçmenin iradesine ipotek koyuyor. CHP'li faşist yöneticiler, ‘Kapıdan giremezsiniz’ diyerek zaten bunları her gün tokatlıyor. Ortada savunduklarını iddia ettikleri hak, hukuk, değer, prensip bir şey kalmadı. Bize karşı ortalığı ayağa kaldıranlar, CHP'nin küstahlıkları karşısında uslu bir kediye döndü” ifadelerini kullandı.
’PARADAN KULELERİN KİME AİT OLDUĞUNUN CEVABINI VEREMİYORLAR’
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine de değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tabii bir de terazinin diğer tarafı var. Ülkemizin en büyük muhalefet partisinin içine düştüğü tutarsızlık, savrulma, kirlenmişlik hali gerçekten utanç verici. Valizler, çantalar dolusu dolarlar, avrolar bunları saymaya bile yetişemiyorlar. Sayma görüntülerini kimse izah edemiyor. Bir tane CHP'li yetkili çıkıp da paradan yapılan kulelerin kime ait olduğunun cevabını veremiyor. Daha darbe güzellemelerini, millete yaptıkları hakaretleri saymıyorum. İşte bu seçimlerde sadece şehirlerinizi yönetecek başkanları seçmekle kalmayacaksınız. Aynı zamanda ülkemizin geleceğinde hangi siyaset tarzının önünün açılacağını da seçeceksiniz. Sizlerden 31 Mart’a bu gözle de bakmanızı istiyorum.”
‘TÜM EKONOMİLERİ ZORLAYAN EN BÜYÜK SORUN YÜKSEK ENFLASYONDUR’
Sözü ekonomi yönetimine getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla mücadelenin sürdüğüne dikkat çekerek, emekli maaşlarında iyileştirme için temmuz ayını işaret edip, şöyle konuştu:
“Şu an dünyadaki tüm ekonomileri zorlayan en büyük sorun, son 50-60 yılın zirvesinde seyreden yüksek enflasyondur. Avrupa'sından Amerika'sına, herkesin kontrol altına almaya uğraştığı enflasyonla biz de mücadele ediyoruz. Hayat pahalılığından en fazla etkilenen kesimlerimiz de çalışanlarımız ve emeklilerimizdir. Gerçi biz yıl başında hem asgari ücrette hem emekli maaşlarında yaklaşık yüzde 50 oranında artışlar yaptık. Emeklilerimizin ikramiyelerini de aynı oranda artırdık. Helal olsun. Ayrıca bir defaya mahsus 5 bin lira ödemede bulunduk. Öncesinde 16 milyon emeklimizin tamamına, tek sefere mahsus 5’er bin lira ödemede bulunduk.
Şimdi de banka promosyonlarını 8 bin lira ile 12 bin lira arasına yükselttik. Emeklilerimize yeni bir imkan sağladık. Önümüzdeki temmuz ayında, yılın ilk 6 ayındaki enflasyona göre, emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız. Memurlarımıza yaptığımız 600 ek gösterge ilave edilmesi uygulamasını genişleterek, düzenlemenin hazırlıkları tamamlandı. Küçük esnafın, prim gün sayısında yaşadığı adaletsizliği giderecek, buna göre önümüzdeki dönemde bu adımı atacağız. Ev hanımlarımızın isteğe bağlı sigorta prim teşvikleriyle ilgili düzenlemeyi de hayata geçirdik. Gençlerimize çeşitli başlıklarda vereceğimiz ilave destekleri, deprem bölgesinden başlayarak uyguluyoruz. Böylece milletimizin farklı kesimlerine verdiğimiz sözlerin takibini yapıyor, tek tek yerine getiriyoruz. Elbette tüm bunlar yüksek enflasyonun, çalışanlar ve emeklilerde yol açtığı refah hak kaybı gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Bunun için öncelikle ekonomi programımızı kararlılıkla uygulamayı sürdürerek, fiyat istikrarını sağlamamız gerekiyor. Çünkü yüksek enflasyon ortamında, kime ne verirseniz verin, beklediğiniz neticeyi alamıyorsunuz.”
‘YILIN 2’NCİ YARISINDA ENFLASYONUN İNİŞE GEÇTİĞİNİ GÖRECEĞİZ’
Yılın ikinci yarısında enflasyonun inişe geçeceğini belirten Erdoğan, “Deprem şehirlerimizdeki inşaat çalışmalarının yükünün de hafiflemesiyle birlikte, çalışanlarımızı ve emeklilerimizi hak ettikleri refah seviyesine biraz daha getireceğiz. Biz bugüne kadar milletimizi asla yalan söylemedik, insanlarımızı kandırmaya çalışmadık. Dün verdiğimiz sözleri bugün hatırlamıyoruz diye, kulak arkası hiç yapmadık. Milletimizin her kesimiyle sürekli irtibat içinde olduğumuz için, tespit ettiğimiz sıkıntıları, talepleri en kısa sürede karşılayacak adımları attık. Yapamayacağımız işleri asla söylemedik. Hatta emeklilikteki yaş uygulaması gibi, aslında içimize sinmeyen birtakım hususları bile, milletimizden gelen yoğun talepler karşısında hayata geçirmekten kaçınmadık. Bu uygulamanın kamu maliyesine getirdiği yükün ve sosyal güvenlik sistemimizin dengesine yol açtığı bozulmanın tamiri epeyce vakit alacak. Şimdi sahada emekli maaşlarında bununla bağlantılı şekilde, kaçınılmaz olarak, asgari ücrette ara artış istekleriyle karşılaşıyoruz.
Daha önce sadece emekli maaşlarında 10 bin liralık bir artışın yol açacağı mali yükün hesabını milletimizle paylaşmıştım. Yatırım bütçemizin tamamını veya eğitime, sağlığa ayırdığımız kaynağın tümünü, sadece bu artışa tahsis etsek bile mümkün olmadığını göreceksiniz. Takdir edersiniz ki devlet yönetiminde böyle bir durum olmaz, olamaz. Yaşadığı sıkıntılardan dolayı sitemlerini dile getiren her vatandaşım elbette sonuna kadar haklıdır. Peki çalışanların ve emeklilerin kayıplarını nasıl telafi edeceğiz? Her zaman yaptığımız gibi bunu daha çok çalışarak, daha çok üreterek devletimizin imkanlarını daha da çoğaltarak yapacağız. Sizin karşınıza gelip, atıp tutanların hiçbiri bırakın devletin kaynaklarını çoğaltmayı, mevzuda bile sahip çıkamayacakları için, zaten derdinize derman olamayacaklar. Belediyelerde yaptıklarını görüyorsunuz.
5 yılda iflas ettirmedikleri yer kalmadı. Sorunsuz saat gibi, tıkır tıkır işleyen hizmetleri bile devam ettiremediler. Sadece yalanlarıyla sizleri kandırmanın peşindeler. Biz tüm samimiyetimizle, tüm içtenliğimizle, tüm hak ve hakkaniyet duygumuzla size gerçeği söylüyor, çözüm yolumuzu paylaşıyoruz. 21 yılda nasıl 3 kat Türkiye'yi büyüttüysek, önümüzdeki dönemde 2 kat daha büyütüp, inşallah sözlerimizi fazlasıyla tutacağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize sahip çıkarak, ülkemizin bütünlüğünde, devletimizin bekasında gözü olanları sevindirmeyelim. Gerisi sadece gayret, vakit ve planlama meselesidir” diye konuştu.
’21 YILDA BURSA’YA 327 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPTIK’
Bursa’ya yapılan ve yapımı devam eden projelerle ilgili de bilgi veren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bizim söylediğimiz her şeyin referansı ülkemize kazandırdığımız hizmetlerdir. Son 21 yılda Bursa'ya 327 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 10 bin 632 adet yeni derslik inşa ettik. 2’nci devlet üniversitesi olarak, Bursa Teknik Üniversitesi'ni kurduk. Gençlik ve sporda 10 bin 278 kişi kapasiteli yükseköğrenim, yurt binaları açtık. 81 adet spor tesisi inşa ettik. Bu tesisler arasında 43 bin seyirci kapasiteli Timsah Arena Stadyumu, Atıcılar Spor Kompleksi ve Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi de var. Bursalı ihtiyaç sahibi kardeşlerime 11 milyar lira kaynak aktardık. Sağlıkta bin 355 yataklı Bursa Şehir Hastanesi başta olmak üzere, toplamda 3 bin 994 yataklı 29 hastane dahil, 88 adet sağlık tesisi yaptık. Şehir hastanesi standardında bin 315 yataklı Çekirge Ali Osman Sönmez Devlet Hastanemizin inşaatını tamamladık.
Test ve devreye alma işlemleri bittikten sonra, 3 ay içinde hasta kabulüne başlıyor. Uludağ Üniversitemizin bünyesinde 250 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi inşası sürüyor. Ayrıca Bursa'ya bin yataklı bir hastane daha yapmayı planlıyoruz. TOKİ eliyle, Bursa'da toplam 23 bin 547 konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettik. 2 bin 943 konutun yapımına devam ediyoruz. Bursa'da 54 bin 292 adet konut ve ticari alanı dönüştürdük. 20 bin 416 adet bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor. Hanlar Bölgesi, 14 han, 1 bedesten, 13 açık çarşı, 7 üstü örtülü çarşı, 11 kapalı çarşı, 4 pazar alanı, 21 cami, 177 sivil mimarlık örneği yapı, 1 okul ve 3 türbesiyle adeta bir açık hava müzesidir.
Bursa'daki Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’ni eski ihtişamına kavuşturacak bir projeyi hayata geçiriyoruz. Ulu Cami ile hanlar arasındaki bağlantıyı güçlendirecek bu projeyle, Bursa'ya 3 yeni meydan, 9 bin metrekare yeşil alan, 12 bin 500 metrekarelik yeraltı kapalı otoparkı kazandırdık. Yeri kaybolan Sağırcı Sungur Mescidi'nin duvarlarını ve hazire alanını bularak, yeniden ihya edip ibadete açtık. Bursa'daki 11 Millet Bahçesi projemizden 7’sinin yapımını tamamladık. Dünya Göçebe Oyunları Millet Bahçesinin yapımına devam ediyoruz.
Proje çalışmaları sürüyor. Ulaştırmada 200 kilometreden devir aldığımız bölünmüş yol uzunluğunu, 608 kilometreye çıkardık. İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolunun yanı sıra diğer yatırımlarla, şehrimizi ilçeleriyle ve diğer illerle konforlu bir ulaşım ağına kavuşturduk. Bu ay açtığımız, Yenişehir-Bilecik bölünmüş yoluyla seyahat süresi 50 dakikadan 25 dakikaya indi. Mudanya-Gemlik Yolu’nu, Çalı Yolu’nun 2’nci etabını, Doğancı Tüneli'ni, İznik Çevre Yolunu bu sene bitiriyoruz. Dursunbey-Tavşanlı Yolunu, Gemlik- Armutlu-Çınarcık-Yalova Yolunu seneye tamamlıyoruz.
Şehrimizi, ülkemizin hızlı tren ağına bağlayacak Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli hattının inşasına devam ediyoruz. Biten etapları hizmete açmaya başladık. Bursa'ya 24 baraj, 3 içme suyu tesisi, 47 sulama tesisi, 5 arazi toplulaştırma projesi, 21 taşkın koruma tesisi, 17 gölet, 9 yeraltı depolama tesisi ve 12 HES kazandırdık. İznik Barajı, Karacabey Gölecik Barajı, İnegöl Hocaköy barajları ile Yeşildere Barajı sulamasının yapımına devam ediyoruz. Bursa'da 568 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. İnşa safhasındakilerle 59 bin dekar araziyi daha sulayacağız.
Bursalı çiftçilerimize 43 milyar lirayı aşkın tarımsal hibe desteği verdik. Türkiye'nin otomobili Togg’a ev sahipliği yapan Bursa'ya, 8 yeni Organize Sanayi Bölgesi, 3 endüstri bölgesi, 3 teknokent, 132 araştırma-geliştirme merkezi, 31 tasarım merkezi kurduk. Şehrimizdeki aktif sigortalı sayısı 514 binden, 1 milyon 100 bin seviyesine çıktı. İstihdamı desteklemek için, Bursalı işverenlerimize 27 milyar lira tutarında prim desteği sağladık. Enerjide abone sayısı 1 milyon 113 bin olan Bursa'nın tüm ilçelerine, doğal gaz arzını sağladık.”
Konuşmasının sonunda partisinin belediye başkan adaylarını tanıtan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli mitingine katılmak üzere Bursa’dan ayrıldı.
KOCAELİ MİTİNGİNE KATILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kocaeli’deki mitingine katıldı. Vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biliyorsunuz artık 2 gün kaldı. Hayatta pek çok şeyin telafisi olur ama sandığın telafisi olmaz. Pazar günü hep birlikte, sabah erkenden sandıklara koşacağız. Tercihimizi bize hizmet edecek, verdiği sözleri unutmayacak, göreve geldiğinde vaatlerinin arkasında duracak isimlerden yana kullanacağız. Öncesinde telefon rehberimize bakıp, nazımızın geçtiği hatırımızın olduğu insanları tek tek arayacağız. Kapı komşumuz İstanbul’da yaşayan eşimizi, dostumuzu, akrabamızı da sandığa gitmeye teşvik edeceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı'na kaybettirerek CHP’ye kazandırmak için mesai harcayanlara karşı yakınlarımızı lisanımünasiple ikaz edeceğiz. Özellikle belediye başkanlığında oyumuzun heba ve heder olmasına izin vermeyeceğiz. Ben milletimin basiretine, ferasetine ve sağduyusuna güveniyorum. Bu kardeşiniz size Cumhurbaşkanı olarak efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyor. Kocaeli halkının en doğru kararı vereceğine yürekten inanıyorum” dedi.
'BİZLER TÜM FARKLILIKLARIMIZLA 85 MİLYONLUK BÜYÜK BİR AİLEYİZ'
Seçim sürecinde birlik olunması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2 ay önce başladığımız mahalli idareler seçim maratonumuzda doğudan batıya, kuzeyden güneye, 52 farklı şehrimize gittik. Son il mitingimizi burada yapıyoruz. Bu 2 aylık dönemde Diyarbakır’dan Trabzon’a, Hatay’dan Samsun’a, Muğla’dan Çorum’a, Karabük’ten Hakkari’ye kadar ülkemizin dört bir ucundaki vatandaşlarımızla kucaklaştık. Gençlerimizle selamlaştık, yaşlılarımızın hayır duasını aldık. Sanayicilerimizle, üreticilerimizle bir araya geldik. Emeklilerimizin, emekçilerin sesine kulak verdik. Ahilik geleneğinin temsilcisi esnaflarımızla istişare ettik. Yeni yuvalarına kavuşan depremzedelerimizin sevincini paylaştık. Hiçbir ayrım yapmadan milletimizin tamamıyla dertleştik, hasret giderdik. Gittiğimiz yerlerde gördüğümüz manzara şudur; bizler tüm farklılıklarımızla 85 milyonluk büyük bir aileyiz. Görüş farklılıklarımıza rağmen hepimiz kardeşiz, biriz, beraberiz. İşte hepimiz aynı bağın gülüyüz, aynı dağın yeliyiz. Şunu unutmayın, bu birlikteliği ne kadar sağlam tutarsak geleceğe o kadar güzel bakabiliriz. Türkiye’nin en büyük gücü vatandaşlarının birliği beraberliği vahdeti ve aralarında tesis ettiği sarsılmaz bağıdır. Bu bağı hem korumamız hem de perçinlememiz gerekiyor” diye konuştu.
'MİLLİ İRADENİN TECELLİ ARACI OLAN SANDIK, 85 MİLYON OLARAK HEPİMİZİN NAMUSUNA EMANETTİR'
Sandıklara sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Seçim döneminde yükselen siyasi tansiyonu farklı yerlere yönlendirmek isteyen odaklara karşı çok dikkatli olmalıyız. Türkiye, rüştünü defalarca ispat etmiş, olgun bir demokrasiye sahiptir. Seçim sistemimiz her açıdan dünyaya örnek olacak seviyededir. Uğruna bedel ödediğimiz bu kazanımların elimizden kayıp gitmesine izin veremeyiz. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, gönül verdiğimiz partiler farklı olabilir, kökenimiz, meşrebimiz, hayat tarzımız farklı olabilir. Ama Türkiye bizlerin ortak yurdu, ortak çatısı, ortak yuvasıdır. Milli iradenin tecelli aracı olan sandık, 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir. Sandığın itibarının korunması noktasında siyasetçisi, kamu görevlisi ve seçmeniyle hepimize sorumluluklar düşüyor. Hem sandığa gidip oy kullanarak, hem de oyumuza sahip çıkarak demokrasimize karşı mesuliyetimizi yerine getireceğiz. Bu konuda adaylarla birlikte tüm vatandaşların gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum. 31 Mart seçimlerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
'TARİHİN TEKERRÜR ETMESİNİ İSTEMİYORSAK DEPREM MESELESİNİ BEKA SORUNU OLARAK GÖRMEK ZORUNDAYIZ'
Depreme hazırlık konusunun siyaset üstü bir konu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak bugünlere büyük mücadeleler sonunda ulaştık. Kazanımlarımızın hiçbiri bize altın tepside sunulmadı. Demokraside, ekonomide, hak ve özgürlüklerde sahip olduğumuz hiçbir imkan bize lütuf olarak verilmedi. Son 21 yılda milletçe pek çok kez kazandık. Nice zorlukla karşılaştık. Gizli, açık nice sabotaja maruz kaldık. Bir başka ülkenin ve milletin başına gelse bir daha yeniden ayağa kalkamayacağı büyük felaketler yaşadık. Son olarak 6 Şubat’ta, bir gecede 53 binden fazla vatandaşımızı toprağa verdiğimiz, 104 milyar dolardan fazla zarara yol açan 'Asrın Felaketi' depremle imtihan edildik. Tüm bu badirelerin üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık. Geçtiğimiz 21 yılda vesayeti gerilettik, darbecileri püskürttük. Terör örgütlerine tarihlerinin en ağır bedellerini ödettik. Çevresindeki savaşlara rağmen Türkiye’yi, bölgesindeki istikrar ve güven adasına dönüştürdük. Depremin üzerinden henüz 1 sene geçmeden şehirlerimizi ayağa kaldıracak çalışmaları tamamlamaya başladık. Şimdiye kadar 80 bine yakın konut ve köy evini hak sahiplerine teslim ettik. İnşallah yıl sonuna kadar bu rakamı 200 bine çıkaracağız. Deprem bölgesinin imarı yanında Marmara’dan başlayarak riskli yerleşim yerlerimizi de depreme hazırlıklı hale getireceğiz. Bu bizim İstanbul ve Kocaeli’nin de yer aldığı Marmara bölgesine karşı öncelikli görevimizdir. TOKİ vasıtasıyla bugüne kadar attığımız adımların hayat kurtardığını 6 Şubat depremlerinde bir kez daha gördük. Yıkılan, yapılan yüzde 90’dan fazlası 1999 öncesi inşa edilenlerdir. Burada şu gerçeği tüm samimiyetimle ifade etmek isterim. Tarihin tekerrür etmesini istemiyorsak, hangi siyasi partiye gönül verirsek verelim, deprem meselesini beka sorunu olarak görmek zorundayız. Bunu sadece kendimiz için değil, gözümüzden sakındığımız evlatlarımız için, ülkemizi emanet edeceğimiz gelecek nesiller için yapmalıyız. Önümüzdeki 5 yıl boyunca gündemimizin ilk sırasında depreme hazırlık başlığı olması bizim açımızdan hayati önemdedir. Seferberlik anlayışıyla hükümet ve yerel yönetimler el ele vererek bu süreci iş birliği içinde yürütmeliyiz. Biz tüm planlarımızı bu gerçeklerin ışığında yapıyoruz. Seçim sürecinin neticelenmesiyle kentsel dönüşüm sürecine hız vereceğiz. Bilim insanlarının uyardığı deprem, kapımızı aniden çalmadan mümkün olan hazırlıklarımızı tamamlayacağız. Siyasi parti gözetmeksizin milletimizin de bu mücadelede bizi yalnız bırakmayacağına inanıyorum” dedi.
‘KISA VADELİ KAZANIMLAR UĞRUNA BEDEL ÖDETECEK ADIMLARA TEVESSÜL ETMEDİK’
Konuşmasında muhalefeti de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hiçbir zaman tribünlere oynayanlardan olmadık. Kısa vadeli kazanımlar uğruna milletimize ve devletimize bedel ödetecek adımlara tevessül etmedik. Türkiye’nin bugünüyle birlikte geleceğini de kurtarmaya çalıştık. Bundan 15-20 yıl önce savunma sanayinde projelerimizi başlatırken bizi hayalperestlikle suçlayanlar, bugün başarılarımızı gıptayla takip ediyor. Doğu Akdeniz ve Karadeniz’deki sondaj faaliyetlerimize israf diyenler, tarihimizin en büyük keşfi karşısında mahcubiyet yaşıyor. ‘Her seçim öncesi petrol buluyorlar’ diyerek bizimle alay edenler, bugün Gabar’daki günlük 37 bin varil üretimimizi takdir etmek zorunda kalıyor. Yerli ve milli markamız Togg’dan 5’inci nesil savaş uçağımız KAAN’a, şehir hastanelerinden köprülere, yollara, tren hatlarına, havalimanlarına kadar her konuda aynı durumla karşılaşabiliyoruz. Geriye baktığımızda şunu çok net görebiliyoruz. Şayet Türkiye son 21 yıldır muhalefetin takoz siyasetine teslim olsaydı, bugün bunların hiçbiri olmazdı. Ülkemiz yerinde saymaya devam ederdi. Ne savunma sanayinde yerli ve milli üretimin payı yüzde 80’e çıkardı, ne ihracatta 256 milyar doları yakalayabilirdik. Ne turizmde 54,5 milyar dolarla rekor kırabilirdik. Ne istihdamı artırabilir, ne de milli gelirimizi 1,1 trilyon doların üzerine taşıyabilirdik. Bunları ve daha burada saymaya kalksak saatler sürecek diğer atılımlarımızın hiçbirini gerçekleştiremezdik. Biz ne yaptıysak CHP’nin sabotaj siyasetine rağmen yaptık. Neyi başardıysak bu zihniyetin çelmelerine rağmen başardık. Engelleri tek tek aşarak, zincirleri parçalayarak, zorlukları göğüsleyerek, saldırıları püskürterek hamdolsun bugünlere geldik. Bu anlayışla son 21 yılda Kocaeli’ne 305 milyar TL’ye yakın yatırım yaptık” şeklinde konuştu.
Konuşmasının son kısmında Kocaeli’de yapılan yatırımları tanıtan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, ilçe belediye başkan adayları ve Cumhur İttifakı üyeleri ile birlikte fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra programına devam etmek üzere alandan ayrıldı.