Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörden ülkemizi kurtardıktan sonra hedeflerimize koşar adımlarla gideceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iç tartışmalar ve iç kavgalar ile Türkiye'nin vaktinin ve enerjisinin heba edildiğini belirterek, "Bu sefer emellerine ulaşamayacaklar. 40 yıldır kanımızı emen terör belasından ülkemizi tamamen kurtardıktan sonra hedeflerimize koşar adımlarla gideceğiz. 85 milyonun arasına çekilen terör bariyerleri yıkılınca birbirimize daha sıkı sarılacak, daha sıkı kenetleneceğiz. Farklı siyasi partilerin bu konuda ortak bir hassasiyeti paylaştıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan İl Kongresi'ne katılmak üzere Van’a geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Van Ferit Melen Havalimanı'nda Vali Ozan Balcı ve protokol üyeleri tarafından karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Edremit ilçesine geçerek Nur Tatar Spor Salonu'nu dolduran partililere hitap etti. Kongre nedeniyle görevi devreden ve devralanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Unutmayınız bu teşkilatta görev değişikliği sebebiyle dışarıda kalmak, dışlanmak, emekli olmak, köşesine çekilmek asla yoktur. Yolu bu teşkilattan geçen herkes ömrü ve sağlığı el verdiği müddetçe, oturduğu binada, ikamet ettiği mahallede, yaşadığı ilçede, ilde, bölgede velhasıl elinin ve sesinin ulaştığı her yerde AK Parti'nin temsilcisidir" dedi.
'SEÇİMLERİ YÜZDE 50'NİN ÜZERİNDE BİR OYLA KAZANACAĞIZ'
Konuşmasını Necip Fazıl Kısakürek'in 'Sakarya Şiiri'nden bir bölüm okuyarak sürdüren Erdoğan, "Eser ve hizmet yarışımızda arkadaşlarımızı her iki dünyadaki yoldaşlarımız olarak görüyor ve isimlerini kalbimizin en mutena köşesine nakşediyoruz. Gönüller yaparak, kalpleri fethederek, insanımızın aklına ve yüreğine hitap ederek Van'daki çalışmalarımızı yürüteceğiz. 'AK Kadınlar'a özellikle teşekkür ediyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk, Kürt, Zaza, Alevi, Sünni tüm Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklayacağız. Etnik ayrımcılığa, taassuba, dil, kültür, köken, yaşam tarzı ayrımcılığına prim vermeyecek, milletimizin kamplaştırılmasına fırsat tanımayacağız. Şunu lütfen aklınızdan çıkarmayınız. Milletimizin yegane umudu olarak uzun ince bir yoldayız. Şu ana kadar yaptıklarımız elbette önemlidir. Ancak yeterli değildir. Biz günü kurtarmaya değil, geleceğe odaklanıyoruz. Biz çeyrek asırlık, yarım asırlık projeksiyonlarla hareket ediyoruz. Biz ham hayallerin değil, yüzyıllardır özlemini çektiğimiz büyük hedeflerin peşinden koşuyoruz. Bin yıllık mirasın yüzyıllık okul rehberliğinde süreçleri yönetiyoruz. Bütün teşkilatlarımızdan hem bizim yaptıklarımıza hem de kendilerine verilen görevlere bu geniş açıdan bakmalarını bekliyorum. Sevgili Vanlılar, çok değerli yol arkadaşlarım, şunu tüm kalbimle bugün bir kez daha ifade etmek isterim.
Biz muhalefet partileri gibi kabahati, eksiği, hatayı başkasında, özellikle de millette arayan bir anlayışa sahip değiliz. Tabiri caizse 40 dereden su getirerek, çeşitli analizler üretmek bize ve AK Parti'ye asla yakışmaz. Bizim hedefimiz, partimizin oy oranını yüzde 50'nin altına düşürmemektir. Bizim hedefimiz, 81 vilayetimizin tamamında seçimlerde ipi göğüslemektir. Bizim hedefimiz, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bir yolunu bulup 85 milyonun gönlüne girmektir. Bu hedeflerin uzağında kalan her neticenin muhasebe ve murakabesini yapmak boynumuzun borcudur. Bu anlayışla özellikle buraya dikkat edelim. 2014'te kazandığımız 18 büyükşehir, 30 il ve 592 ilçe belediyesinden 2019'da 15 büyükşehir, 24 il ve 535 ilçe belediyesine, 2024' te 12 büyükşehir, 12 il ve 356 ilçe belediyesine nasıl gelindiğini sorgulamazsak, bir sonraki seçimde daha büyük sıkıntıyla karşılaşırız. Bunun için kongrelerimize yalnızca vitrin değişimi olarak bakmıyoruz. Her kongremizi aynı zamanda bir bayrak yarışı, bir nöbet değişimi, enerji ve heyecan vesilesi olarak da görüyoruz. Kongrelerimizde geleceğe dair vizyonumuzu milletimizle paylaşıyor, bizi bir sonraki seçimlere taşıyacak öncü kadroları da belirliyoruz. Buna göre hedefimiz şöyledir; inşallah 2028'deki cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerini Cumhur İttifakı olarak yüzde 50'nin çok çok üzerinde bir oyla kazanacağız. Ardından da 2029 seçimlerinde büyükşehirlerin, illerin ve ilçelerin en az üçte ikisinde AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın eser ve hizmet bayrağını dalgalandıracak şekilde hazırlıklarımızı yapacağız. Böylece Türkiye Yüzyılı'nın inşasında çok kritik bir eşiği daha açacak, evlatlarımıza her açıdan mutlu, müreffeh ve güçlü bir Türkiye bırakacağız" diye konuştu.
VAN'A YAPILAN YATIRIMLAR, 552 MİLYARI GEÇTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 22 yılında 81 vilayetinde destansı yatırımlara, hizmetlere, projelere imza attıklarını belirterek, "Van'a son 22 yılda yaptığımız yatırımların tutarı 552 milyar lirayı geçiyor. Sağlıkta 15 milyar lira, ulaştırmada 76 milyar lira, sanayi ve teknolojide 6 milyar liralık yatırım, enerjide 44 milyar lirada, kültür ve turizmde 2 milyar liralık eseri şehrimize kazandırdık. Toplam 84 spor tesisi inşa ettik. Engellilere yönelik sosyal hizmet kampüsü yatırımına devam ediyoruz. 116 sağlık tesisini sizlerin hizmetine sunduk. Van'da 10 Millet Bahçesi projemiz bulunuyor. 7'sinin yapımı bitti. Van-Hakkari güzergahında hizmet verecek Güzeltepe Tünelimizin sağ tüpünü bitirerek hizmete açtık. Tünelimizin sol tüpünde de çalışmalara devam ediyoruz. Van Çevre Yolu'nu da 3 geliş 3 gidiş olarak inşa ediyoruz. Tatvan-Van arasında seyir süresini 3,5 saate düşürdük. Bundan sonra da Van'a aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Biz partimize ve ittifakımıza umut bağlayanların yüzünü asla kara çıkarmadık. Dayanışma ruhumuzu güçlendirdikçe çok daha iyi yerlerde olacağımıza inanıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine güvenen, itimat edenlerin yüzünü bugüne kadar asla kara çıkarmadıklarını ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kardeşlik hukukumuzu korudukça, dayanışma ruhumuzu güçlendirdikçe Allah'ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağımıza yürekten inanıyoruz. İftira atarak, çamur atarak, karalayarak üzerimize gelenlere prim vermeyeceğiz. Bunlara boyun da eğmeyeceğiz. Bizi tahrik etmeye, bizi hedeflerimizden koparmaya çalışanların oyunlarına gelmeyeceğiz. Bu oyunlar karşısında, bu kirli siyaset karşısında tüm arkadaşlarımızın her daim uyanık olmalarını bekliyorum. Biliyorsunuz daha önce bizi kendi iç meselelerimizle oyalayarak, kendi gündemlerini takip ettiler. Kimi zaman kimlik siyasetiyle, kimi zaman mezhep ve meşrep tahrikiyle aramıza tuğlası nefret ve husumet olan duvarlar ördüler. Böylece Türkiye'ye epeyce vakit kaybettirdiler. Türkiye'nin kalkınma iradesini sekteye uğrattılar. Türkiye'yi bölgesel ve küresel gelişmelerin dışında tuttular. Biz kaybettikçe onlar kazandı. Milletimizi ezeli ve ebedi kardeşliğini zedelemeye kalkanlara gereken dersi inanıyorum hanım kardeşlerim verecektir. Sadece milletimin fertleri için değil, gönül ve kültür coğrafyamızdaki yüz milyonlarca kardeşlerimizle aramızı açmaya kalktılar. Biz kaybettikçe onlar kazandı. Biz zayıfladıkça onlar güçlendi.
Biz yarıştan koptukça onlar hızlandı. Bir daha aynı tecrübelerin bu ülkeye ve millete yaşatmamakta kararlıyız. İç tartışmalarla, iç kavgalarla Türkiye'nin vaktini ve enerjisini heba ettiler ama bu sefer emellerine ulaşamayacaklar. 40 yıldır kanımızı emen terör belasından ülkemizi tamamen kurtardıktan sonra inşallah hedeflerimize koşar adımlarla gideceğiz. 85 milyonun arasına çekilen terör bariyerleri yıkılınca birbirimize daha sıkı sarılacak, daha sıkı kenetleneceğiz. Farklı siyasi partilerin bu konuda ortak bir hassasiyeti paylaştıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Operasyonlarımız neticesinde, terör örgütünden yaşanan kan kaybından ve Suriye'de gerçekleşen devrimle birlikte bölgemizde oluşan avantajlı iklimi bu terör meselesinin ortadan kaldırılması için bir fırsat olarak görüyorum.
Son haftalarda farklı vesilelerle ifade ettiğim gibi 'Terörsüz Türkiye' hedefimizi mutlaka gerçekleştireceğiz. Temennimiz bunu sükunet ve suhuletle halledilmesidir. Ama burada farklı hesaplar peşinde koşulursa biz teröre karşı verilen mücadeleyi çok daha kararlı devam ettireceğiz. Üzerimizde çok büyük bir emanet taşıyoruz. 85 milyonun bizden ne istediğini ne talep ettiğini çok iyi biliyoruz. Şimdiye kadar milletimizin çizdiği rotadan siyaset yaptık, milletimize mahcup olacak, milletimizi sıkıntıya sokacak, milletimiz karşısında başımızı öne eğecek hiçbir işe tevessül etmedik. Demokrasiden, hukuktan ve meşruiyet zemininden asla ayrılmadık. Güvenlik ve özgürlük dengesini kurarak ne demokrasiyi güvenlik için feda ettik ne de aksi bir duruma izin verdik. Bu çizgimizi inşallah bundan sonra da muhafaza edeceğiz. Bu topraklar üzerinde biriz, beraberiz, kardeşiz. Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni demeden 85 milyonu kardeşçe yaşatmanın, muhabbetle kucaklaştırmanın mücadelesini vereceğiz. Gittiğim her ilde bunu söylüyorum, söylemeye devam edeceğim."
Öte yandan kongreyi, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ile Genel Başkan yardımcıları Fatma Betül Sayan Kaya ve Vedat Demiröz de izledi.
PARTİSİNİN ESKİŞEHİR OLAĞAN İL KONGRESİNE KATILDI
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Eskişehir 8’inci Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere uçakla Eskişehir’e geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı’nda bölge milletvekilleri ve partililer tarafından karşılandı. Erdoğan daha sonra kongrenin yapılacağı Eskişehir Teknik Üniversitesi Spor Salonu’na geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra kongreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu ile İl Başkan Gürhan Albayrak ve partililer katıldı.
Kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’e değinerek, “Çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 50 binden fazla masumun şehit olduğu Gazze'de biraz buruk da olsa yüzlerin biraz olsun gülmesinden memnuniyet duyuyoruz. 15 ay boyunca Filistinli kardeşlerimizi nasıl bırakmadıysak, mübarek Ramazan-ı Şerif öncesinde de tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Yine buradan 13,5 yıl boyunca devam eden ve 1 milyon insanın hayatına mal olan gaddarlığın ardından aralık ayı başında özgürlüklerine kavuşan Suriyeli kardeşlerimize de selam ve dualarımızı yolluyoruz. Türk milleti olarak kardeşliğimizin ve insanlığımızın sınandığı her iki meselede de sağdan, soldan gelen tüm baskılara rağmen vicdanlı, onurlu ve ilkeli duruş sergilemenin haklı bahtiyarlığını yaşıyoruz” dedi.
‘HESABI TEK TEK SORULACAK’
Bolu’daki yangın faciasına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, adli soruşturmanın sürdüğünü ifade etti. Bu kapsamda gözaltı ve tutuklamaların olduğunu belirten Erdoğan, “Aralarında uzun yıllar beraber yol yürüdüğümüz dava arkadaşlarımızın da kadim dostlarımızın da ailelerinin de bulunduğu 78 canımızı hem de çok üzüntü verici bir şekilde kaybettik. Milletçe yüreğimizi dağlayan bu elim hadise karşısında 85 milyon olarak müteessir olduk. Yakınlarını kaybedenlerin acısını ise sadece tahmin edebiliyoruz. Bu kardeşlerimizin acısını hep beraber paylaşmak, devlet ve millet olarak yalnız olmadıklarını göstermek amacıyla bir günlük milli yas ilan ettik. Yargımız hiçbir şüphe bulutu kalmayacak şekilde olayın tüm yerleriyle aydınlatılması için çok yoğun bir gayret içinde. Gözaltına alınanlardan tutuklananlar oldu. Tutuklananlar arasında otelin sahibi ve şirketin genel müdürü de var. Yani milletimize bu büyük acıyı yaşatanların hukuka hesap vermesi için yapılması gereken ne varsa tavizsiz bir şekilde yerine getirilmektedir. İlk günden beri yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın yürek yangınına hürmet ettiğimiz için siyasi polemikten ısrarla ve sabırla uzak duruyoruz. İl kongrelerimiz de ve katıldığımız diğer programlarda bu hassasiyetimizi mutlaka ama mutlaka korumaya çalışıyoruz. Böyle bir trajedinin siyasetçiler arasında bir kör dövüşüne, duygudan, empatiden uzak bir kayıkçı kavgasına alet edilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz” diye konuştu.
Muhalefet partilerinin bu süreçteki tutumunu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Sözleriyle, üsluplarıyla, tavırlarıyla oturdukları koltuğun kendilerine yükledikleri mesuliyetin hakkını veremeyenler bizim muhatabımız değildir. Buradan 4 gündür son derece çirkin bir dille sağa sola sataşanlara, belki anlarlar ümidiyle Hacı Bektaş’ın şu sözlerini hatırlatıyorum. Gençler, ‘Bizim erkanımız ahlakı Muhammed-i ve edebi Ali’dir. Adem suretinde olan herkes, Adem değildir. Adem’in Ademliği akıl, haya ve ilimledir.’ Daha cenazeler bile defnedilmeden, kederli ailelerimiz halen matem içindeyken, saldırgan bir dille, yangın faciasını polemik konusu yapanları mahşeri vicdana havale ediyoruz. Yakınları vefat eden ailelerimizle birlikte, milletimizi de rencide eden bu edep dışı, adap dışı, insaf yoksunu üslubu ademe mahkum ediyoruz. Yargı organlarımız 78 canın yitip gitmesine sebep olanlardan bunun hesabını tek tek soracaktır. Yargının işini zorlaştıracak, yargıyı baskı ve töhmet altında bırakacak her türlü beyandan herkesin imtina etmesi gerekiyor. Rabb’im faciada hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza rahmetiyle merhametiyle muamele eylesin diyorum.”
KONGRELER SÜRECİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Ekim’de başlayan kongre sürecinin sonuna doğru gelindiğini söyledi. Dün Malatya, bu sabah ise Van’da kongreye katıldığını ifade eden Erdoğan, “Buraya gelmeden önce Vanlı kardeşlerimizin misafiri olduk. Şimdi de Eskişehir’deyiz. Pazartesi günü Gençlik Kollarımızın, sonraki hafta da Kadın Kollarımızın kongrelerini gerçekleştireceğiz. Kongrelerimizi yeni bir dönemin başlangıcı, adeta bir işaret fişeği olarak görüyoruz. Parti olarak kendimizi yeniliyor, heyecanımızı tazeliyor, yol ve dava arkadaşlığımızı bu vesile ile daha da perçinliyoruz. Her zaman ifade ettiğim üzere, AK Parti bir dava hareketidir. Şahsım dahil, hepimiz bu davada sadece birer neferiz. Hangi görevde olursak olalım, aziz milletimizin efendisi değil, hizmetkarıyız. Makamların hepsi millet ve memlekete hizmet için birer araçtır, birer fırsattır. Bizlere sunulmuş birer imkandır. Hiçbirimizin bu unvanları, bu makamları araç olmaktan çıkarıp, amaç haline getirme hakkı yoktur. Bizler oturduğu koltuklardan sahip olduğu payelerden bulunduğu görevlerden güç alan insanlar olamayız. Bilakis hepimiz bunlara güç katmak, bunların hakkını vermek, bir emanet olduğunu bilinciyle canla, başla çalışmak mecburiyetindeyiz. Eskişehir teşkilatımızdan da bunu bekliyoruz” diye konuştu.