Geri Dön
PolitikaCumhurbaşkanı Erdoğan: Sayın Özel'in, millete özür borcu olduğuna inanıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sayın Özel'in, millete özür borcu olduğuna inanıyoruz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu'nun, tahliye edildikten sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından protokolde ağırlanmasına ilişkin, "O fotoğraf, Türk demokrasisine hiç ama hiç yakışmamıştır. O fotoğraf siyaset kurumunun itibarına gölge düşürmüştür. Bu gölgenin bir an önce kaldırılması, bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. CHP lideri Sayın Özel'in, millete bir özür borcu olduğuna inanıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sayın Özel'in, millete özür borcu olduğuna inanıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, partinin 23'üncü yaşını 14 Ağustos'ta muhteşem bir coşkuyla kutladıklarını belirterek, "Öncelikle kökü mazide, gözü atide bir dava hareketi olan AK Parti'nin bayrağını şanla şerefle taşımış ve taşıyan her bir yol arkadaşıma bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ahirete irtihal etmiş tüm kardeşlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Millete hizmet mücadelesinin emektarlarını hiçbir zaman unutmayacak, partilerimize ve ülkemize katkılarını daima şükranla hatırlayacağız. Bundan 23 sene önce hangi heyecanla yola revan olduysak, bugün de aynı sevda ile aziz milletimize hizmet ediyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun hizmetkarıyız. Kimseyi ötekileştirmeden her bir vatandaşımızı kucaklıyoruz. Tam 23 yıldır 'Ayrımız gayrımız yok, biz beraberiz, kardeşiz' diyoruz. 23 yıl boyunca nelerle karşılaştığımızı, nelerle uğraştığımızı sizler çok çok iyi biliyorsunuz" diye konuştu.

'TÜM SALDIRILARA GÖĞSÜMÜZÜ SİPER ETTİK'

Erdoğan, bugüne kadar pek çok operasyon ve vesayet teşebbüsünün hedefi olduklarını kaydederek, "Terör eylemlerinden darbeye, sokak olayların medya kampanyalarına kadar nice badirelerle karşılaştık. Partimize nifak tohumları ekilmek istendi. Bizi çalıştırmamak, bizi yavaşlatmak için önümüze nice engeller konuldu. İçeriden, dışarıdan, ulusal ve uluslararası basından, kendini ülkenin sahibi gören elitlerden, yıllardır milletin kaynakları üzerinden büyüyen belli sermaye çevrelerinden, istihbarat örgütlerinden nice saldırılar geldi. Milletimizi birbirine düşürmek, sokaklarımızı karıştırmak, böylece vesayete uygun ortam hazırlamak için her yolu denediler, her oyuna başvurdular. Allah'a hamdolsun 23 yıl içindeki tüm bu saldırılara, göğsümüzü süper ettik. İçeriden veya dışarıdan gelen tüm bu saldırıları püskürttük. Aziz milletimizin yardımıyla kurulan tuzakları, sahiplerinin başlarına geçirdik. Bir avuç seçkinin, kendini halktan üstün gören bir avuç kibir abidesinin millete efendilik taslamasına izin vermedik. Sıkıntılarla karşılaştık ama en zor günlerimizde dahi ümitsizliğe, karamsarlığa kapılmadık. 'İman varsa imkan da vardır' dedik. Her zaman 'Allah bize yeter, millet bize yeter' dedik. Sırtımızı önce Hakka, sonra halka dayadık ve hak bildiğimiz yolda bugüne kadar alnımız ak, başımız dik bir şekilde yürüdük" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sayın Özelin, millete özür borcu olduğuna inanıyoruz

'İNSANIMIZIN HAYATINA DOKUNAN SAYISIZ HİZMETLERİMİZ VAR'

Necip Fazıl Kısakürek'in 'Sakarya Türküsü' şiirine atıfta bulunan Erdoğan, "Üstadın o veciz ifadesiyle, 'Akrebin kıskacında yoğrularak' bugünlere geldik. Şunu burada büyük bir gururla ifade etmek isterim; 23 yılda Türkiye'ye kalkınma ve demokrasi atılımlarını yaşatan AK Parti'dir, AK kadrolardır. Ekonomide, ihracatta, sağlıkta, ulaşımda, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda ülkemizi 23 sene öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek seviyelere biz taşıdık. 81 ilimizin tamamında eserlerimiz var. Her ilçemizde milletimizin, 'Allah yapandan razı olsun' dediği nice yatırımlarımız var. Her köyde, her mahallede 783 kilometrekarelik vatan toprağının her karışında insanımızın hayatına dokunan sayısız hizmetlerimiz var. 23 yıllık bu sevda sizin, bizim, hepimizin sevdasıdır. Bu sevda 85 milyonu kucaklayan engin bir sevdadır. Bu sevda, büyük ve güçlü Türkiye sevdasıdır. Bu sevda, 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sevdasıdır. Rabb'ime bizleri bu sevdaya meftun eylediği için sonsuz hamdediyorum. Daha nice nice seneler boyunca kutlu bir emanet gibi bu sevdayı yüreğimizde taşımaya devam edeceğiz. AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak, tam bir kenetlenme içinde, tam bir dayanışma içinde aydınlık yarınlara beraber yürüyeceğiz. Sizlerin şahsında tüm arkadaşlarıma, teşkilatımın her bir mensubuna bu sevdaya gönül verdikleri için en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.

'KENDİ ÇIKARLARI DIŞINDA HİÇBİR ŞEY DÜŞÜNMÜYORLAR'

Erdoğan, ülke ve milletle kader ortaklığı yapmış, Türkiye sevdalısı bir kadro olduklarını söyleyerek, "23 yıldır olduğu gibi bugün de ülkemize hizmet etmenin, eser üretmenin milletin yükünü hafifletmenin derdindeyiz. Vatandaşımızın çektiği hiçbir sıkıntıya gözlerimizi kapatmıyoruz. İşçimizin, emeklimizin, çiftçimizin hayat pahalılığı sebebiyle karşılaştığı zorlukların tamamının farkındayız. Milletin derdi bizim derdimizdir, milletimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Milletimizin her şikayetinin, her serzenişinin başımızın üstünde yeri vardır. Biz dertliyiz ya biz dertliyiz. Bizim bu millete aşkımız var ve bu aşkımız bizi işte hep dertli yapıyor ve dertli olarak da bu yollarda yürüyoruz. Muhalefetin içler acısı durumunu sizler de görüyorsunuz. Yönettikleri şehirlerde çevre yağması almış başını gidiyor. İzmir Körfezi'nde kirlilik sebebiyle balıklar nefes alamıyor, bırakın insanları. Kayırmacılık skandallarına her gün bir yenisi ekleniyor. İş bilmezlikleri artık kendi tabanlarının bile sabrını taşırıyor ama bunlar, daha ortada fol yok yumurta yokken koltuk kavgası veriyor. Çıkıp göğüslerini gere gere 'İşte bizim eserimiz' diye millete gösterebilecekleri tek bir hizmetleri yok. Liyakat, dürüstlük, tutarlılık, halka verdikleri sözün arkasında durma gibi erdemler siyasi lügatlerinde zaten yer almıyor. Peki bunun yerine ne var? Kavga var, didişme var, ayak oyunu var, mebzul (bol) miktarda kumpas var. Kendi çıkarları, kendi siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey düşünmüyorlar. Hiçbir şeyle de ilgilenmiyorlar" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sayın Özelin, millete özür borcu olduğuna inanıyoruz

'MİLLETİMİZ HAKARETİ HİMAYE EDENİ AFFETMEZ'

Sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu'nun tahliye edildikten sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından İzmir'de düzenlenen 30 Ağustos programında protokolde ağırlanmasını eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Dikkat edin değerli arkadaşlarım; 'Değiştik' dediler, 'Normalleştik' dediler, 'Eski alışkanlıklarımızı terk ettik' dediler, 'Helalleştik' dediler; ama millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos'ta İzmir'de onur konuğu olarak başköşeye oturttular. Gazi Mustafa Kemal'in kurucusu olduğu partiyi, cumhura hakaret edenleri himaye partisine dönüştürdüler. İnsanda biraz mahcubiyet duygusu olur. İnsanda biraz millete ve milletin iradesine saygı olur. İnsanda biraz hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur. Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz hem de değişimden bahsedeceksiniz. Kimse kusura bakmasın ama bunun adı tutarsızlıktır, tek parti CHP'si kodlarına geri dönmektedir. Şunu çok net söylemek isterim; bunu ne bize ne de millete yutturamazsınız. Millet ne dediğinize değil ne yaptığınıza bakar. Milletimiz iradesine dil uzatanı da hakareti himaye edeni de affetmez. Sadece partimize, sadece Cumhur İttifakı'na oy verenlere değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf, Türk siyasetine yakışmamıştır. O fotoğraf, Türk demokrasisine hiç ama hiç yakışmamıştır. O fotoğraf, siyaset kurumunun itibarına gölge düşürmüştür. Bu gölgenin bir an önce kaldırılması, bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. CHP lideri Sayın Özel'in, millete bir özür borcu olduğuna inanıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sayın Özelin, millete özür borcu olduğuna inanıyoruz

'ATILIM HALİNDEKİ YEGANE ÜLKE TÜRKİYE'DİR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin tam ortasında yer aldığı coğrafyanın ciddi krizlerden geçtiğini belirterek, "Kuzeyimizdeki savaş 2,5 yılını geride bıraktı. Doğumuzda gerilimli atmosfer hala sürüyor. Güneyimiz zaten sıcak çatışmalarla boğuşuyor. İsrail ile İran arasındaki tansiyon giderek yükseliyor. İsrail'in işgal ve istila politikası pervasızca devam ediyor. Böylesine bir sorunlu tablo içerisinde istikrarını koruyan, birlik ve beraberliğini muhafaza eden; ekonomide, turizmde, savunma sanayinde, dış politikada, ticarette, güvenlikte, atılım halinde olan yegane ülke Türkiye'dir. Açık söylüyorum; bunu bozmaya, bunu dinamitlemeye, bunu riske atmaya kimsenin hakkı yoktur. İç cephemizin güçlü tutulması noktasında hepimize, tüm siyasi aktörlere görevler düşmektedir. Sorumlu siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Dikkat edin; 'sorumlu siyaset' diyorum, 'sorunlu siyaset' değil. İşte AK Parti kadroları bunun ta kendisidir. Muhalefet başta olmak üzere tüm siyasi partilerden sağduyu önceleyen tavır bekliyoruz" dedi.

'BİZİM GÜNDEMİMİZDE HAYAT PAHALILIĞINI SONA ERDİRMEK VAR'

Türkiye'nin ve milletin önceliklerinin ortada olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Milletimizin 14-28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy oranıyla verdiği kesin karar ortadır. Türkiye'nin gerçek gündemi dışında ortaya atılan her konuya biz havanda su dövmek olarak bakıyor ve dikkate almıyoruz. Muhalefet ne ile uğraşırsa uğraşsın, bizim gündemimizde enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek var. Bizim gündemimizde hayat pahalılığını sona erdirmek var. Bizim gündemimizde üretimi, ihracatı, istihdamı artırmak var. Bizim gündemimizde bölücü terör örgütüne ölümcül darbeyi indirmek var. Bizim gündemimizde bölgemizdeki yangından ülkemizi korumak var. Gazze'de 11 aydır süren katliamı durdurmak var. Kuzeyimizdeki savaşa adil bir çözüm bulmak var. Bizim gündemimizde millete meydanlarda verdiğimiz sözleri tutmak var. Bizim gündemimizde sadece eser var, hizmet var, deprem bölgesinin ayağa kaldırılması var, dış politikada manevra alanımızı olabildiğince genişletmek var. Biz milletimize hizmet edeceğiz, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz. Bize saldıranları ise milletimizin değerlendirmesine havale edeceğiz. Sizlerden de illerinizde bu yüksek hassasiyetle çalışmanızı bekliyorum" diye konuştu.

'TÜRK SİYASETİNDE TAŞLAR TEKRAR YERLİ YERİNE OTURMAKTA'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimleri sonrasında bir taraftan iç muhasebelerini yaptıklarını diğer taraftan da milletin sandıkta verdiği mesajların gereğini yerine getirdiklerini söyleyerek, "AK Parti milletin umudu olma vasfını güçlendirerek yola devam ediyor. Muhalefetin kendi kendine şişirdiği balon sönmekte, Türk siyasetinde taşlar tekrar yerli yerine oturmaktadır. Bu ivmenin hızlanarak devam edeceği inancındayım. Partimizin geçen haftaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında aldığımız kararla kongre maratonumuzu resmen başlattık. Delege seçimlerimizi tamamladıktan sonra inşallah 12 Ekim'de belde ve ilçe kongrelerimize 'Ya Allah bismillah' diyeceğiz. Tabii bunun öncesinde 'Türkiye Buluşmaları'yla tüm Türkiye'yi ilçe ilçe, mahalle mahalle tarayacağız. Milletimizin farklı kesimleri ile bir araya gelecek, milletimizi dinleyecek, vatandaşlarımızla özellikle gönül köprülerimizi tekrar güçlendireceğiz. Bakınız biz 23 yıllık siyasi mücadelemizde milletimizle daima ruhberuh iletişim kurduk. Samimi olduk. Milletimize karşı dürüst, şeffaf davrandık. Milletimizin çizdiği istikametten gösterdiği hedeflerden asla sapmadık. Bu süreçte de aynısı olacak. İlk etapta Türkiye Buluşmaları, ardından kongre sürecimizde yine milletin kapısını çalacağız" ifadelerini kullandı.

'AK PARTİ SIRADAN BİR PARTİ DEĞİLDİR'

Millet kendilerinden ne bekliyorsa onu yapacaklarını belirten Erdoğan, "Milletin hassas terazisinde kendimizi bu vesileyle tekrar tartacak, kendimizi gözden geçirecek, eksiklerimizi gidereceğiz. Yenilenmiş güçlenmiş, kuvvet toplamış bir şekilde yola devam edeceğiz. Teşkilat başkanlığımız kongre takvimimizi belirledi. Hazırlanan bu takvim çerçevesinde süreci yöneteceğiz. Tüm arkadaşlarımızın şunu bilmesini özellikle isterim; 8'inci Büyük Kongre maratonumuzu yeni bir şahlanışın, yeni bir dirilişin, Türkiye'nin gelecek asrına mührümüzü vuracağımız yeni bir atılımın vesilesi haline dönüştürmek arzusundayız. Kongremiz sadece partimizin değil ülkemizin önünde de yeni bir yol açacak, Türkiye Yüzyılı'nın kilometre taşlarından biri olacaktır. Şu hakikatin hepimiz bilincindeyiz; AK Parti sıradan bir parti değildir. AK Parti Türk siyasetinin merkezini temsil eden en büyük harekettir. İktidar partisi olarak ülkemizi yönetme görevimiz yanında sosyal değişimleri özellikle doğru okuma ve yönlendirme misyonumuz da vardır" değerlendirmesinde bulundu.

'AK PARTİ BU ÜLKENİN GELECEĞİDİR'

AK Parti'nin gücünün ve büyüklüğünün yerli yerinde olduğunu tüm dünyaya ispat ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önemli olan sabitelerinizi koruyarak, toplumdaki değişime göre konumunuzu ayarlama kabiliyeti göstermektir. Bize düşen, partimize düşen, siyasette üstlendiğimiz zorlu misyona düşen asıl vazife işte budur. Toplumu referans alan, topluma güvenen, öz güvenli bir yaklaşımla değişimin dinamiklerini yönetmemiz gerekiyor. Türkiye'nin en dinamik, yeniliğe en açık kadrosu olarak bunu başaracağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum. Birikimiyle, tecrübesiyle, vizyonuyla hepsinden de öte millete ve memlekete olan bitmeyen sevdasıyla AK Parti bu ülkenin geleceğidir. Sizlerden arzum şudur değerli kardeşlerim; karamsarlık zerk etmek isteyen fitne tüccarlarına lütfen kulak asmayın. Kendini dev aynasında gören muhterislerin moralinizi bozmasına izin vermeyin. Bu ülkeye en kıymetli senelerini kaybettirmiş boş tartışmaların, ucuz polemiklerin peşine kesinlikle takılmayın. Muhalefetin, özellikle bölücü örgütün siyasi uzantılarının tahrik diline, kutuplaştırıcı diline, milletin sinir uçlarıyla oynayan provokatif diline lütfen prim vermeyin. Bunların tamamı bizi oyalamak için kurulmuş tuzaklardır. Biz kendimiz olduğumuz sürece, Allah'ın izniyle kimse bizim yükselişimizi engelleyemez. Unutmayın, bizi bugünlere getiren başkalarının yanlışları, hataları değil, kendi doğrularımızdır. Biz doğru olursak, siyasette doğru işler, doğru hamleler yaparsak, zaten eğri hak ettiği yerde olacaktır. Hangi görevde olursak olalım hepimiz, işimizi en iyi, en başarılı şekilde ifa etmekle mükellefiz. Bunun için daha fazla insana ulaşacağız" dedi.