Cumhurbaşkanı Erdoğan: Millete hizmete talip olan herkese kapımız sonuna kadar açıktır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye için hayal kuran, Türkiye için çalışan, üreten, koşturan; Türkiye için dertlenen herkese AK Parti çatısı altında yer vardır. Partimize güç katacak, mücadelemize omuz verecek, Türkiye Yüzyılı'nın inşasına destek olacak herkesle, ortak değerler ve prensipler etrafında buluşma idaremizi bugün de muhafaza ediyoruz. Millete hizmete talip olan, AK Parti'nin değerlerini benimseyen herkese kapımız sonuna kadar açıktır, inşallah bundan sonra da açık kalacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti 23'üncü Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, "AK Parti'nin 23'üncü yaşının; ülkemize, milletimize, demokrasimize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum. AK Parti, bundan 23 sene önce milletin umudu olarak, bizatihi milletimiz tarafından kuruldu. Her zaman söylüyorum; 14 Ağustos 2001’de biz o güne kadar dalga dalga büyüyen bir gönül hareketinin sadece tabelasını astık. Kefenimizi giyerek başlattığımız büyük ve güçlü Türkiye mücadelesinde, milletimize emanetinin emin ellerde olacağının sözünü vermiştik. 'Gerekirse kendimiz bedel ödeyeceğiz fakat aziz milletimize asla bedel ödetmeyeceğiz' demiştik. Yine 23 sene önce problemlerin altında ezilen Türkiye'ye, 'Meselelerimiz çözümsüz değildir' öz güvenini aşıladık" dedi.
'MİLLETİMİZ AK PARTİ'DE KENDİNİ GÖRDÜ'
Erdoğan, bir dip dalga hareketi olarak doğan, kurulan, büyüyen AK Parti’nin çok kısa sürede milyonların umudu haline dönüştüğünü belirterek, "Gittiğimiz her yerde büyük bir coşkuyla karşılandık. 7’den 77’ye, toplumun her kesiminden muazzam bir teveccüh gördük. Yorulmuş, tükenmiş, gelecekten ümidini kesmiş, karamsarlık girdabında sürüklenen bir milletin umutlarını yeniden dirilttik. Milletimiz AK Parti’de yıllar sonra kendini gördü; kendi değerlerini temsil eden, samimi, liyakatli, gayretli ve Türkiye sevdalısı kadrolar gördü. Kuruluşumuzun üzerinden yalnızca 14 ay geçmişken, aziz milletimizin takdiriyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu, işte bu yüce ruhla üstlendik. Türkiye’yi yönetme mesuliyetini devraldığımız andan itibaren milletimize karşı görevlerimizi hakkıyla yerine getirmenin çabasındayız. Problemlerin karmaşıklığı karşısında ürken, çekinen, korkan değil; tam tersine ne kadar büyük olursa olsun meselelerin üzerine cesaretle giden ve çözüme odaklanan bir anlayışla hareket ediyoruz" diye konuştu.
'NİCE SİNSİ SENARYOLARLA MUHATAP OLDUK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar çok sayıda engelle karşılaştıklarını vurgulayarak, "Yol boyunca nice badireler atlattık; bizi hizmetten, bizi çalışmaktan, bizi üretmekten alıkoymak isteyen nice sinsi senaryolarla muhatap olduk. Sokak olaylarından vesayet girişimlerine, kanlı darbe teşebbüslerinden terör eylemlerine kadar pek çok tehditle mücadele ettik. Ankara’nın göbeğinde 'Ordu Göreve' pankartları açarak alenen darbe çığırtkanlığı yaptılar. Gazete kupürleri marifetiyle partimizi kapatmaya kalktılar. 367 diye bir şey uydurarak Meclis’in iradesine ipotek koymak istediler. Cumhuriyet mitingleriyle insanımızı kışkırttılar; 'Gezi Olayları'nda 3-5 ağacın taşınmasını bahane ederek sokaklarımızı ateşe verdiler. PKK’sından FETÖ’süne, DEAŞ’ından DHKP-C’sine varıncaya kadar yularını ellerinde tuttukları bütün taşeronları üzerimize saldılar. 17-25 Aralık’ta emniyet-yargı teşkilatlarımıza sızan 'Haşhaşiler'i, 15 Temmuz gecesi silahlı kuvvetlerimiz içindeki hainleri kullanarak milletin iradesine çökmeye kalkıştılar. Her seçim döneminde sandığın itibarına gölge düşürmek, kitleleri karşı karşıya getirmek için sayısız yola başvurdular. Allah’a hamdolsun, bunların hiçbirine eyvallah etmedik" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE’Yİ NEREYE GETİRDİĞİMİZİ MİLLETİMİZ ÇOK İYİ BİLİYOR'
Erdoğan, 23 yıl önce yola revan olduklarını ve şu anda millete verdikleri sözleri tutmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını belirterek, "Şimdi, bugün, partimiz 24 yaşına basıyor. Kasım ayında, kesintisiz iktidarımız 22 yılı doldurmuş olacak. 22 yılı iktidarda olmak üzere 23 yılımızın her safhası iş yapmakla, hizmet ve eser üretmekle, milletin dertlerine derman bulmakla geçti. 23 yıl boyunca 'Halka hizmet, Hakk'a hizmettir' düsturuyla hizmetkarı olmaktan şeref duyduğumuz milletimiz için çalıştık, ter döktük. Türkiye'yi nereden alıp nereye getirdiğimizi milletimiz çok iyi biliyor. Yurt dışındaki gurbetçi kardeşlerimiz, memleketlerine her gelişlerinde ülkemizde yaşanan devasa değişime bizzat şahitlik ediyor. Emeklilerimiz, memurlarımız, işçimiz, sanayicimiz, kadınlarımız ülkemizin kalkınma ve demokrasi hamlelerinin en yakın tanığıdır. Gönül coğrafyamızdaki mazlum ve mağdurlar, son 23 yılda güçlenen, kadim değerleriyle barışan Türkiye’nin ne demek olduğunun idrakindedir. Elini vicdanına koyup objektif değerlendirmeler yapan hemen herkes, AK Parti’nin ülkemize kazandırdıklarının hakkını teslim ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
'2001'DE 76 OLAN ÜNİVERSİTE SAYISINI 208’E ÇIKARDIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kurulduğundan beri birçok projeyi hayata geçirdiğini ifade ederek, "Eğitimde 343 bin olan derslik sayımızı 613 bine, öğretmen sayımızı 626 binden 1 milyon 32 bine çıkardık. 2001 yılında ülkemizde sadece 76 üniversite 70 bin akademik personel varken, bugün 208 üniversitemiz ve 183 bin akademik personelimiz var. Gençlik merkezi sayımızı 9’dan 508’e, spor tesisi sayımızı 1575’den 4 bin 421’e çıkardık. Yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 182 binden 962 bine ulaştırdık. Burslarla, başvuran herkese verdiğimiz kredilerle, ücretsiz internetle, cep telefonu ve bilgisayar desteği gibi pek çok imkanla gençlerimizin yanında olduk. Sağlık, milletimizin duasını aldığımız alanların en başında geliyor. 23 sene önce hastane yatak sayımız 18 bini nitelikli olmak üzere toplam 164 binken, şu an 182 bini nitelikli toplam 270 bin yatağımız bulunuyor. Hepsi en modern cihazlarla donatılmış, otel konforunda odalarda 36 bin 508 yatak kapasitesine sahip 25 şehir hastanesi açtık. Sağlık çalışanı sayımızı 378 binden aldık, 1 milyon 462 bine yükselttik. Dünyanın en kapsayıcı sosyal güvenlik sistemini ülkemizde kurduk" dedi.
‘DEPREM BÖLGEMİZDE YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUT HEDEFLİYORUZ’
Erdoğan, konuşmasının devamında, "26 olan havalimanı sayımız, cumartesi günü açılışını yaptığımız Çukurova Uluslararası Havalimanı'yla birlikte 58 oldu. Yüksek hızlı tren hattı olmayan ülkemizi, 2 bin 32 kilometre uzunluğunda hızlı tren hattına kavuşturduk. Yine bu dönemde ülkemizdeki motorlu kara taşıtı sayısı 8,5 milyondan, bugün itibarıyla 30 milyona yaklaştı. 2000'li yılların başında 13 milyon civarında binamız varken, son 23 yılda bunu 2’ye katlayarak 26 milyona ulaştık. TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 402 bin depreme dayanıklı konut ürettik. Toplam 21 milyon 160 bin metrekare büyüklüğünde 189 millet bahçesini milletimizin kullanımına açtık. 6 Şubat asrın felaketinin izlerini süratle siliyoruz. Deprem bölgemizde yıl sonuna kadar 200 bin konutu tamamlamayı hedefliyoruz" diye konuştu.
‘TARIMDA CİDDİ BİR İVME YAKALADIK’
Erdoğan, tarım alanında da Türkiye’nin ileriye gittiğine işaret ederek, şöyle dedi:
"Muhalefetin en fazla istismar ettiği tarımda ciddi bir ivme yakaladık. Tarımsal gayri safi hasılamız 37 milyar liradan 1 trilyon 625 liraya çıktı. Tarla, sebze, meyve üretimimizin toplamı 98 milyon tondan, 137 milyon tona ulaştı. Küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığımız 251 milyondu, bugün yaklaşık 375 milyon. Baraj sayımızı 276’dan aldık, dünyanın 5’inci yüksek barajı Yusufeli’nin de aralarında olduğu yeni 742 baraj inşa ederek, toplam 1018’e ulaştırdık. Yine bu dönemde güncel rakamla 1 trilyon 364 milyar lira tarımsal destek sağlayarak, çiftçimizin yanında olduğumuzu gösterdik. Enerjideki atılımlarımızı zaten 85 milyonun tamamı çok yakından takip ve takdir ediyor. Yalnızca 5 ilimizde kullanılan doğal gazı 81 ilimizdeki 703 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Ülkemizin kurulu gücünü 31 bin 846 megavattan aldık, bugün yüzde 56’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından olmak üzere 107 bin 600 megavata yükselttik."
'KENDİNİ YORULMUŞ HİSSEDEN VARSA BİRAZ SOLUKLANMALARINI İSTİYORUZ'
Dünyanın ve Türkiye'nin şartları, ihtiyaçları, imkanları değiştikçe ona uygun politikalar geliştirmek mecburiyetinde olduklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bundan 23 sene evvel halktan yükselen değişim dalgasının ürünü olarak siyaset sahnesine çıkan AK Parti’nin, yeni dönemin ruhunu ıskalaması tabii ki düşünülemez. AK Parti’nin siyaset yapacağı yer, dün olduğu gibi bugün ve yarın da Türkiye’nin merkezidir. Tüm renkleriyle, tüm farklıklarıyla 85 milyonun tamamını kucaklayan parti hüviyetimizi daha da güçlendirmekte kararlıyız. AK Parti’nin en önemli özelliği, toplumu doğru analiz etmesi, değişimi, yenilenmeyi, kendini yeni durumlara adapte etmeyi başarmasıdır. Bu anlayışla özeleştirimizi samimiyetle yapıyor, nerede eksiğimiz varsa, hiçbir komplekse kapılmadan üzerine cesaretle gidiyoruz. Önümüzdeki aylarda başlatacağımız Büyük Kongre sürecimizi sadece bir 'vitrin yenilenmesi' olarak değil, milletimizin bizden beklediği kapsamlı değişimin ana zemini olarak görüyoruz. Burada iki hususun altını özellikle çizmek durumundayım; kendini yorulmuş hisseden varsa, bitkin hisseden varsa, onlardan kenara çekilip biraz soluklanmalarını istiyoruz. İkincisi, hangi görevde olursa olsun hiçbir arkadaşım, koltuğuna yaslanıp rehavete kapılma lüksüne sahip değildir. Heyecanını kaybedenler, millete hizmetin önünde engel olmamalıdır. Bunun vebali ağırdır. Şunu unutmayın, biz bu aziz milletin umuduyuz. Biz, bu aziz ümmetin de umuduyuz. Onların umudunu boşa çıkaracak işler içine girenler, onların umudunu heba etmeye yeltenenler, altından kalkamayacakları vicdani bir yükle ezilirler. Açık söylüyorum, buna bizim de tahammülümüz olamaz."
'KİMSENİN BİZE AYAK BAĞI OLMASINA MÜSAADE ETMEYİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin ve ümmetin umudunu heder edenlere hoşgörü göstermeyeceklerini ve gözünün yaşına da bakmayacaklarını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Yenilenerek, güçlenerek, tazelenerek ilerlerken, kimsenin bize ayak bağı olmasına müsaade etmeyiz. Bakanlarımız, belediye başkanlarımız, tüm teşkilatımız, her bir arkadaşımız işine odaklanacak ve 'Bu millete daha fazla nasıl hizmet ederim' sorusunu her an kendisine soracak. Bürokrasimiz gayretle, heyecanla, dinamizm içinde, hem performansı, hem kaliteyi artırarak çalışmayı sürdürecek. 2028 seçimlerine kadar, canla başla çalışmaya, üretmeye, milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. İnşallah, 2028 seçimlerinde de milletimiz, gayretimizi, samimiyetimizi, tecrübemizi takdir edecek, hem o seçimde, hem sonrasında emaneti yine bizlerin ehil ellerine teslim edecektir. 'Yankı odaları'nda iktidar hayalini kuranlar, son 23 yıldır olduğu gibi yine hüsrana uğrayacak, Allah’ın izniyle yine avuçlarını yalayacak. Bundan en küçük bir şüphemiz bulunmuyor. Burada şunu da vurgulamak isterim; AK Parti milletin partisidir, millet ve memleket sevdalılarının partisidir. Türkiye için hayal kuran, Türkiye için çalışan, üreten, koşturan, Türkiye için dertlenen herkese AK Parti çatısı altında yer vardır. Kuruluşumuzdan itibaren hep saflarımızı genişletmeye gayret ettik. Dışlayarak, dışarıda bırakarak değil, kucaklayarak bugünlere geldik. Farklılıklarımızı büyütmek yerine müştereklerimizi artırmaya odaklandık. Partimize güç katacak, mücadelemize omuz verecek, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına destek olacak herkesle ortak değerler ve prensipler etrafında buluşma idaremizi bugün de muhafaza ediyoruz. Millete hizmete talip olan, AK Parti’nin değerlerini benimseyen herkese kapımız sonuna kadar açıktır, inşallah bundan sonra da açık kalacaktır. Partimize katılacak arkadaşlarımızı muhabbetle bağrımıza basarken, kendilerine AK Parti ailesine 'Hoş geldiniz' diyor, milletimize hizmet yolunda Mevla’dan üstün başarılar niyaz ediyorum."
'SİVİL SİYASETİN ALANINI GENİŞLETTİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin AK Parti'li yıllarının tartışmasız her alanda, Cumhuriyet tarihinin en parlak dönemi olarak kayıtlara geçtiğini belirterek, "Bizim anlayışımızda ekonomik kalkınma demokrasiden bağımsız değildir. 'Muhafazakar-demokrat' kimliğimizin bir gereği olarak ekonomimizi büyütürken, demokrasimizin standartlarını yükseltmekten geri durmadık. Bunun için son 23 yılda sadece yol, köprü, havalimanı, baraj yapmadık. Tüm bunlarla birlikte Türkiye'de sivil siyasetin alanını da genişlettik. Hak ve özgürlükler sahasında ülkemizde sessiz bir devrime imza attık. Türkiye'yi yasakların, baskıların, korkuların ve vesayetin kol gezdiği bir ülke olmaktan çıkartıp, demokraside hak ettiği seviyelere ulaştırdık. Milli iradenin üzerinde, kerameti kendinden menkul ne kadar vesayet odağı varsa, hepsine karşı tavizsiz bir mücadele yürüttük. Demokrasi dışı yollardan istikbal, ikbal ve gelecek devşirmek isteyenleri, her defasında milli iradenin gücüyle bertaraf ettik" dedi.
’23 YILDA TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK DEĞİŞİM GEÇİRDİ’
Erdoğan, uzun yıllar sonra milletle devleti, cumhurla cumhuriyeti, cumhuriyetle demokrasiyi kucaklaştıranın kendilerinin olduğuna işaret ederek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle ilk defa sandık yoluyla, halkın iradesiyle ülkemizde yönetim sistemi değişikliğine gittik. Kimsenin inancından, kılık kıyafetinden dolayı ötekileştirilmediği, başörtülü kızlarımızın üniversite kapılarından geri çevrilmediği, terörü ve şiddeti övmediği müddetçe her türlü fikrin ifade edildiği, sessiz çoğunluğun hak ve hukukunun sesi çok çıkanlar tarafından gaspedilmediği bir yapıyı ülkemiz genelinde büyük oranda hakim kıldık. 23 yılda Türkiye çok büyük değişim geçirdi. 23 senede ülkemiz umutlarını yeniden yeşertti, milletimiz 10 yıllar sonra öz güvenini tekrar kazandı. Türkiye, küresel siyasette iddia ve imkan sahibi bir ülke konumuna geldi" diye konuştu.
'BU AZİZ MİLLET İÇİN, BU AZİZ VATAN İÇİN TER DÖKMEK İBADETTİR'
Erdoğan, konuşmasında 3 yıl önce hayatını kaybeden şair Sezai Karakoç'un 'Biz, koşu bittikten sonra da koşan atlarız' dizesine değinerek, "Evet; bizim lügatimizde durmak olmadı. Bizim lügatimizde 'bitti' kelimesi olmadı. Bizim sözlüğümüzde 'yeter', 'yeterli' sözcükleri hiç olmadı. Türkiye'yi ilkleri yaşattık, Türkiye'yi rekordan rekora koşturduk. Ama, bir gün bile olsun, 'bitti' demedik, 'yeter' demedik, 'yeterli' demedik. Bakınız; bu aziz millet için çalışmak şereftir. Bu aziz millet için, bu aziz vatan için ter dökmek ibadettir. Bu şuurdan, bu anlayıştan, hamdolsun hiç uzaklaşmadık. Allah’a hamdolsun, bu kadroyla, burada olanlar ve olmayanlarla, ahirete irtihal etmiş nice arkadaşımızla birlikte çok büyük işler başardık. Türkiye’yi ayağına vurulan zincirlerden birlikte kurtardık. Demokrasimizin standartlarını beraber yükselttik. Ülkemizi bölgesinin parlayan yıldızı haline birlikte getirdik. 'Durmak yok yola devam' dedik, 'Her şey Türkiye için' dedik; hep beraber 23 yıl boyunca heyecanla, yılmadan, yorulmadan çalıştık. Hepimiz birer demokrasi neferi olarak milletimizin emanetine sahip çıktık" dedi.
‘BAŞÖRTÜSÜ ARTIK BAZI KESİMLER İÇİN 'ÖCÜ' OLMAKTAN ÇIKTI
Erdoğan, Türkiye’nin AK Parti sayesinde, 23 yılda çok kapsamlı bir dönüşüm yaşadığına dikkat çekerek, "Ülkemizdeki değişimle beraber toplum kesimlerinin siyaset kurumundan talepleri de farklılaşmaya başladı. Sadece ekonomiyle ilgili beklentilerde değil, hak ve özgürlükler alanında, kültürde, iş hayatında, kamusal alanda, özellikle gençlerimizin kendilerini tanımladığı alt kimliklerde de ciddi bir değişim yaşanıyor. Bunu görüyor ve doğru biçimde okumaya çalışıyoruz. Gelinen noktada bir hakikati görebiliyoruz; 'zamanın ruhu' toplumu dönüştürürken; siyasal alanı yeni baştan tanımlamakta, alışılagelmiş siyaset tarzlarını da değişime zorlamaktadır. Siyasette elbette kendiniz kadar, toplum kadar; rakipleriniz de önemlidir. Ülkemiz genelinde bütün bu değişimleri gerçekleştirirken, muhalefeti de en azından söylem düzeyinde, dönüştürmeyi başardık. Örneğin, başörtüsü artık bazı kesimler için 'öcü' olmaktan çıktı. Zaman zaman bazı marjinaller tarafından küstahlıklar sergilense de Türkiye, bir bütün olarak bu özgürlük konusunda mutabakat sağladı. Namaz, oruç, sakal, Kur'an, Kur'an eğitimi gibi konularda bir kesimin alerjisi önemli ölçüde törpülendi, aşındı. Atılan her özgürlük adımı karşısında, 'laiklik elden gidiyor' veya 'ülke bölünecek' korkusu, yerini büyük oranda öz güvene bıraktı" diye konuştu.
'CHP'NİN MİLLETLE KAVGASINI BİTİRMESİ, EN ÇOK BİZİ MUTLU EDECEKTİR'
Erdoğan, farklı fikirlere, farklı hayat tarzlarına saygı noktasında göreve geldikleri döneme kıyasla ciddi mesafe alındığına dikkat çekerek, "Millete tepeden bakanları, milleti 'göbeğini kaşıyan adam' olarak görenleri, her seçimde yenilgiye uğratarak, milli iradeyle barışmaya; Türkiye gerçeklerini kabullenmeye mecbur bıraktık. Ne eski CHP Genel Başkanı'nın 'helalleşme' kurnazlığını ne de mevcut CHP Genel Başkanı'nın 'normalleşme' söylemlerini; AK Parti'nin 23 yıllık mücadelesinden bağımsız okumak mümkün değildir. Şunu artık milletimizin tamamı görmektedir; 10 yıllardır jakobenizmin, vesayetin, yasakların bekçiliğini yapan CHP; eski alışkanlıklarını pervasızca sürdürmekte artık zorlanmaktadır. Ana muhalefet partisindeki vitrin değişikliğinin, ne kadarının vizyon ve zihniyet değişimine tahvil edileceğini elbette zamanla göreceğiz. CHP'nin milletle kavgasını bitirmesi, en çok bizi mutlu edecektir. Bizim temennimiz; CHP’nin milletin değerleriyle barışması, milli iradeye teslim olması, demokrasiyi içselleştirmesi, normalleşmesidir. Şunu tüm samimiyetimle söylemek isterim; Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sınamalar yeni bir siyaset diline, yeni bir siyaset tarzına ihtiyacı had safhaya çıkarmıştır. Terörle mücadele, ailenin korunması, tüm dünyada artan İslam karşıtlığı gibi tehditler, iktidar ve muhalefetiyle daha fazla konuşmamızı, temas ve diyalog halinde olmamızı elzem kılıyor" dedi.
'23 YIL BOYUNCA NE YAPTIYSAK SAMİMİYETLE YAPTIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli çıkarları koruma ve savunma noktasında hep beraber bir kararlılık gösterilmesi gerektiğini belirterek, "Şunu unutmayalım; hepimiz aynı gemideyiz. Gemideki delikleri büyütmenin, hatta siyasi ihtirasların esiri olarak yeni delikler açmanın kimseye faydası dokunmaz. Millet olarak huzurumuzun, güvenliğimizin, refahımızın yolu, el ele verip gemiyi sahile selametle ulaştırmaktan geçiyor. Yeni yasama döneminde inşallah böyle bir yaklaşımı hakim kılacağımıza inanıyorum. Biz, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak uzlaşmacı, yapıcı ve diyaloğa açık tavrımızı sürdüreceğiz. Siyasetin gayesi; iyiyi, güzeli, doğruyu, adalet ve hakkaniyet üzerine olanı bulmak, ona ulaşmak için çaba sarf etmektir. Adalet ve Kalkınma Partisi olarak 23 yıldır siyaseti ülkeye, millete ve tüm insanlığa hizmet etmenin vasıtası olarak gördük. Milletin emanetini hakkıyla taşımak için, milletin güvenine, teveccühüne mazhar olabilmek için gayret gösterdik. 23 yıl boyunca ne yaptıysak hüsnüniyetle yaptık, samimiyetle yaptık, ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını korumak için yaptık. Eksiklerimiz elbette olmuştur. Kusurlarımız elbette vakidir. Ama 23 yıl boyunca millete ihanetimiz asla söz konusu değildir. Allah ömür verdikçe bu çizgiden hiçbir zaman sapmayacağız. Daha nice yıllar boyunca inşallah milletimizle yol yürümeye, milletimizin sıkıntılarına çözüm üretmeye devam edeceğiz" dedi.
'ENFLASYONDA DÜŞÜŞ BAŞLADI'
Ekonomik gelişmelere de değinen Erdoğan, "Ekonomide sorunları, sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Ekonomi kurmaylarımız çalışmalarını sıkı bir disiplinle sürdürüyor. Enflasyonda düşüş başladı. Fiyat istikrarını sağlayacak; daha önce yaptığımız gibi ilan ettiğimiz takvim çerçevesinde enflasyonu tek haneli oranlara tekrar çekeceğiz. Kısa süre içinde, dar gelirlimiz ve emeklilerimiz başta olmak üzere her kesimi rahatlatacak seviyelere ulaşacağız" ifadelerini kullandı.
'İSRAİL'İN BÖLGEYİ ATEŞE VERME GİRİŞİMLERİNİN ÖNÜNDE DURACAĞIZ'
Erdoğan, dış politikada yapıcı, proaktif, soğukkanlı ve ağırbaşlı tutumlarını sürdüreceklerini vurgulayarak, "İsrail'in bölgeyi tümüyle ateşe verme girişimlerinin önünde duracağız. Bugün Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmud Abbas misafirimiz olacak. Yarın da şeref konuğu olarak, Filistin halkı adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna hitap edecek. Özgürlük mücadelesi veren Filistin halkının sesini dünyaya bir kez de Meclis kürsümüzden duyuracak. Gazze'deki 40 binden fazla masumun kanını döken soykırımcı katiller hukuka hesap verene kadar mücadele edeceğiz. Operasyonlarımız neticesinde bitme noktasına gelen terörün dirilmesine de, Suriye’nin kuzeyinde bir oldubittiye de göz yummayacağız" diye konuştu.
'BİZ İSTİKLAL SAVAŞINI ŞANLI BAYRAĞIMIZ ÖZGÜRCE DALGALANSIN DİYE YAPTIK'
Türkiye'de gerek ekonomi, gerek güvenlik, gerek toplumsal huzuru bozma yönündeki hiçbir girişime izin vermeyeceklerini ifade ederek, "Burada şu hususun altını özellikle çizmek isterim; farklı yaşam tarzlarını birbiriyle çatıştırmak, Türkiye’de bu çatışmayla bir istikrarsızlık oluşturmak isteyen, kökü dışarda girişimlerin tamamının farkındayız. 21’inci yüzyılda, Türkiye Yüzyılı'nda, lider ülke olma yolunda azimle ilerlerken, insanların; kılık kıyafetlerinden, inançlarından, mezheplerinden, etnik kökenlerinden, yaşam tarzlarından dolayı keskin bir ayrışmaya gitmesi, Türkiye'ye husumettir, milletimize açık bir düşmanlıktır. Ezana, bayrağa, camiye, Kur'an'a, cami cemaatine, kutsal değerlerimize saldırmayı aklının ucundan geçirenin gözünün yaşına bakmayız. Şunu herkes bilsin; biz, İstiklal Savaşını, bu semalarda ezan özgürce okunsun, camilerimiz açık kalsın, şanlı bayrağımız özgürce dalgalansın diye yaptık. Binlerce şehidimizi bunun için verdik. Açık söylüyorum; ezanla, bayrakla, camiyle, cami cemaatiyle derdi olan, bu değerlere husumet besleyen bu milletin evladı değildir, bu milletin düşmanıdır, Türk'ün düşmanıdır ve en küçük müsamaha göstermeyiz. Biz; gençlerimizin, çocuklarımızın zehirlenmesine, vatan topraklarımızın İslam ve Müslüman karşıtı lümpen ırkçılık illetiyle işgal edilmesine göz yumacak bir parti, böyle bir iktidar değiliz" ifadelerini kullandı.
'LGBT'YE NASIL BAKIYORSAK IRKÇI SALDIRGANLIĞA AYNI NAZARLA BAKIYORUZ'
Erdoğan, gençleri LGBT'ye karşı koruyacaklarını belirterek, "Nesillerimizi, gençlerimizi, kökü dışarıda bu tehlikeli akımlardan korumak amacıyla önümüzdeki dönemde çok daha hassas olacağız. LGBT sapkınlığına nasıl bakıyorsak, Türk ve Müslüman düşmanlığından beslenen ırkçı saldırganlığa aynı nazarla bakıyoruz. Bu noktada her bir arkadaşımın, her bir teşkilat mensubumuzun da dikkatli, hassas olmasını rica ediyorum" dedi. (DHA)
AK PARTİ'YE KATILANLARA ROZET TAKTI
Programın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti'den istifa edip AK Parti'ye katılan İstanbul milletvekilleri Seyithan İzsiz ve Ahmet Ersagun Yücel ile 13 ilçe ve belde belediye başkanına partisinin rozetini taktı.