Geri Dön
PolitikaCumhurbaşkanı Erdoğan: Geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eski genel başkanları bu şehrin milletvekili oldu. Yeni genel başkanları güya kendini İzmirli olarak görüyor. Burada size ve tüm İzmirlilere soruyorum. Topunun birden İzmir'e tırnak ucu kadar bir faydası, hizmeti dokundu mu? 'Bu genel başkanlar şehrimize şunları kazandırdı?' diye 3-5 başlık sayabilecek birisi var mı? Yok. Çünkü yapılan hiçbir şey yok. Belki geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar. Ama her İzmir'e gelişlerinde yediler, içtiler, dağıldılar" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İzmir 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Halkapınar Spor Salonu'nda düzenlenen kongreye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkanvekilleri Efkan Ala ve Mustafa Elitaş, genel başkan yardımcıları Hamza Dağ, Erkan Kandemir, Ömer Çelik, Fatma Betül Sayan Kaya, Nihat Zeybekci, Ömer İleri, Yusuf Ziya Yılmaz, Çiğdem Karaaslan, TBMM AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Leyla Şahin Usta, AK Parti İzmir milletvekilleri, geçmiş dönem milletvekilleri, parti temsilcileri, STK temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Kongrede tek aday olarak gösterilen mevcut AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı yeniden il başkanlığına seçildi.

'BAYRAĞI DEVRALAN YOL ARKADAŞLARIMIZA BAŞARILAR DİLİYORUM'

Kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "'Gözlerin daim enginde, bir büyü var her renginde, kadir bilenler nezdinde kadrin bilinir' demişler. Bizi medeniyetler beşiği, efeler, zeybekler yurdu, istiklalimizin timsali güzel İzmir'de yeniden sizlerle buluşturan Rabb’ime hamdüsenalar olsun. İzmir'in dört bir yanındaki kardeşlerime, Türkiye'nin ve dünyanın her tarafındaki İzmirlilere selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Şu an canlı bağlantıyla bizleri takip eden Ardahan ve Yozgat'taki dava kardeşlerime selam ediyor, hepsini tek tek kucaklıyor, teşekkür ediyorum. Kongrelerimizin İzmir, Ardahan ve Yozgat ile ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Teşkilatımızdan dar-ı bekaya irtihal eden kardeşlerime Rabb’imden rahmet niyaz ediyorum. Bayrağı devralan yol arkadaşlarımıza başarılar diliyor, devreden arkadaşlarımıza da hizmetlerinden dolayı teşekkür ederim. İlk fetih günlerinden İstiklal Harbi'ne, İzmir'in kuruluşundan terörle mücadeleye kadar ilimizin verdiği tüm şehitleri rahmetle yad ediyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar


'İZMİR'E SAHİP ÇIKMA AZMİNDE OLMADIĞINI ÜZÜLEREK GÖRÜYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eski İzmir türkülerine bakarsanız, çoğunun kahramanlık üzerine, efelerin cesareti, askerlerimizin fedakarlığı üzerine yazıldığını görürsünüz. 'Asker ettiler beni kıdemli çavuş. Gurbet ellerinde oldum bir baykuş. Anadan babadan yardan bir haber yokmuş. Uçun kuşlar uçun, İzmir'e doğru.' Anadan, babandan, yardan geçerek vatan hizmetine koşan İzmirlilerin hasretlerini kuşlara fısıldadığı bu türkülerin her birinin gerisinde ayrı bir kahramanlık hikayesi vardır. Bunun için 1'inci Dünya Savaşı'nda, İzmir işgal edildiğinde tüm Türkiye yasa bürünmüştür. Bu işgal üzerine İstanbul'da Sultanahmet Mitingi'nde Halide Edip Adıvar'ın ettirdiği yemindeki ahdimiz bugün de kalbimizde aynı heyecanla yaşıyor. Bu ahitte, 'Türkiye istiklale kavuşana kadar korkmayacağız. Hiçbir meşakkatten kaçmayacağız. Bayrağımıza, ecdadımızın emanetine ihanet etmeyeceğiz' diyor. Görüldüğü gibi milletimiz, İzmir'in istiklalini Türkiye'nin istiklaliyle müsavi tutmuştur. Türk tarihinde daima yek vücut olma, istiklale ve ecdadın mirasına sahip çıkma olduğu için o kara günlerde milletimiz İzmir'e sıkı sıkıya sahip çıkmıştır. Biz de İzmir'e Çaka Bey, Gazi, Menderes nasıl sahip çıktıysa öyle samimiyetle sahip çıktık. İzmir'e sahip çıkmak, bu şehre aşkla hizmet etmekle olur. Bugün yerel yönetimlerin ve şehrin temsilcilerinin çoğunun İzmir'e sahip çıkma azminde olmadığını üzülerek görüyoruz. Allah rahmet etsin Mehmet Akif bir zamanlar İstanbul için 'Bizim mahallede İstanbul'un kenarı demek. Sokaklarından geçilmez ki yüzme bilmeyerek' demişti. Akif'in 110 yıl önce İstanbul için yaptığı tespitin örneklerini 2025'in İzmir'inde hemen her alanda görmek mümkündür" diye konuştu.

'ÜLKENİN EN PAHALI SUYUNU İZMİRLİLERE İÇİRİRLER'

Türkiye'nin en pahalı suyunu İzmirlilerin içtiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İzmir'in hemen tüm mahalleleri, caddeleri, sokakları, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek ve şehri yaşanılır kılmak olanlar, maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir'i su basıyor, umurlarında değil. Rüzgar kımıldasa İzmir yaşanmaz hale geliyor. Havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Altyapı deseniz zaten hiç mevcut değil ki üzerinde konuşasınız. Hulasaten bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, bakımsız, perişan devrini yaşıyor. Şehrin CHP'li yerel yöneticiler ve siyasetçiler tarafından nasıl bir garabet sarmalına sokulduğunu göstermeye yetiyor. Haklarını isteyen işçileri dinlemek yerine sokağa atarlar. İzmir Körfezi'nin yanına kötü kokudan yaklaşılmadığı halde kıllarını kıpırdatmadılar. Körfezin temizlenmemesinin asli sorumlusu, millete olan saygısından dolayı bu meseleye çözüm arayan bakanlığın toplantısına katılma lütfunda dahi bulunmazlar. Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler. İlçelerine hizmet etmek için seçilen başkanlar, İstanbul'da siyasi ikbal peşinde koşarlar. Kötü yönetimden dolayı işçi maaşlarını ödeyemedikleri için temel hizmetler bile aksar" dedi.

'İZMİR HER ALANDA SÜREKLİ GERİLİYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kentsel dönüşüm projelerindeki dolandırıcılıkların arkasında kendi partililerinin silüeti bellidir. Eski ve yeni başkanların şehre zerre kadar faydası olmayan kişisel kavgaları ayyuka çıkar. Hakaret suçundan yargılanan edepsizleri önce protokole alıp, baş köşeye oturturlar, sonra özür dilerler. Karşımızda neresinden tutarsanız elinizde kalan bir İzmir fotoğrafı var. CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkına varmış olmalı ki İzmir'in temsilindeki sorunları ikrar etmek mecburiyetinde kaldı. Kendi görevlerini yapmaktan aciz yönetimlerin başarısızlıklarını Atatürkçülük maskesi, ilericilik örtüsü, çağdaşlık perdesiyle gizlemeye çalışması da ayrı bir hastalık. İzmir, her alanda sürekli geriliyor. Ama bunlar ilericilik kisvesi altında yağma düzenlerini devam ettirmek için canhıraş bir şekilde uğraşıyorlar. Bu kötü gidişat İzmir'in kaderi değildir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boynumuzun borcudur. Tabii bunun için önce İzmir'deki vatandaşlarımızı siyasi tercihlerini ideolojik saiklerle değil, eser ve hizmet merkezli olarak yapmaya ikna etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

'İZMİR'İ ESİR ALAMAZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıllar sonra bizzat işin sahiplerinin 'Atatürkçülük ve Kemalizm’i, Menderes'e karşı mücadele etmek için biz icat ettik' dediği bir fanatizm, Menderes'in tüm kalbini adadığı şehir olan İzmir'i esir alamaz. Gazi Mustafa Kemal 'Benim en büyük eserim Cumhuriyet’tir' derken, bunların Cumhuriyet’in gelişmesine, kalkınmasına zerre katkıları olmadı. Tam tersine affınıza sığınarak söylüyorum. 'Mustafa Kemal'in itleri' diyenlerle birlikte belediyelerde soygun düzeni kurma, kent uzlaşısı adı altında meşrulaştırma çabasına girdiler. Kimi zaman seçim kazanmak kimi zaman ceplerini doldurmak için yıllardır Gazi Mustafa Kemal'in mirasını yağmalamaktan bıkmadılar. Bir de utanmadan, arlanamadan çıkıp, bizim terörsüz Türkiye çabamızla kendi suç ortaklıklarını bir tutmaya kalkıyorlar. Muhalefeti alternatif vizyon ve program üretme sorumluluğu olmaktan çıkarıp, Türkiye ve Türk milletinin düşmanlarının değirmenine su taşıma aracı haline bunlar getirdi" açıklamalarında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar

'CUMHURİYET TARİHİNDE YAPILANLARIN 5 KATI, 10 KATIDIR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada size ve tüm İzmirlilere soruyorum. Topunun birden İzmir'e tırnak ucu kadar bir faydası, hizmeti dokundu mu? 'Bu genel başkanlar şehrimize şunları kazandırdı?' diye 3-5 başlık sayabilecek birisi var mı? Yok. Çünkü yapılan hiçbir şey yok. Belki geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar. Ama her İzmir'e gelişlerinde yediler, içtiler, dağıldılar. Gazi'nin emaneti olan Cumhuriyet’e en büyük zararı sorsanız; Atatürkçülük ve Kemalizm'i hiç kimseye bırakmayan bu mirasyedi tayfa vermektedir. CHP'yi ve ona oy verenleri bu proje ürünü istismar siyasetinden kurtarmak, İzmir'in kurtuluşunu ülkenin istiklaliyle bir tutan ecdada da Gazi'nin hatırasına da demokrasimize de yapılacak en büyük hizmet olacaktır. Her kesimden insanıyla 85 milyonun tamamına olan sevgimizi, muhabbetimizi, eser ve hizmet siyasetimizle göstermiş bir partiyiz. 22 yılı geri bırakan iktidarlar döneminde yaptığımız işler Cumhuriyet tarihinde yapılanların 5 katı, 10 katıdır. Ancak insan fıtratı sahip olduğu imkanları nasıl elde ettiğini bir süre sonra unutmaya, sanki hep varmış gibi hissetmeye meyaldir. Bize düşen vazife ülkemize kazandırdığımız eserleri, milletimize verdiğimiz hizmetleri, vatan toprakların her karışına yaptığımız yatırımları hatırlatmaktır" dedi.

'1 TRİLYON 275 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK'

İzmir'e son 22 yılda günün rakamlarıyla 1 trilyon 275 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adalette 16 milyar, eğitimde 69 milyar, gençlik ve sporda 11 milyar, sosyal yardımlarda 145 milyar, sağlıkta 45 milyar, çevre ve şehircilikte 186 milyar, ulaştırmada 245 milyar, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil 121 milyar, sanayi ve teknolojide verdiğimiz teşviklerle 46 milyar, enerjide kamu ve özel toplam 326 milyar, kültür ve turizmde 7 milyar, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 58 milyar lira yatırımı hayata geçirdik. 4 yeni devlet üniversitesi kurduk. 2'si stadyum olmak üzere 115 spor tesisi inşa ettik. Toplam 4 bin 906 yataklı 47 hastane ve ek binalar dahil 132 sağlık tesisi yaptık. İzmir Şehir Hastanesi, 2 bin 60 yatağıyla 1 yıldan beri vatandaşlarımıza hizmet veriyor. Dikili Devlet Hastanemizi 50 yatağıyla önümüzdeki günlerde vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Selçuk Devlet Hastanemizi 50 yatağıyla, Buca Ağız ve Diş Sağlığı Hastanemizi ise 70 ünitesiyle yıl sonuna kadar tamamlıyoruz. 800 yataklı Tepecik Şehir Hastanemizi yatırım programımıza aldık. TOKİ kanalıyla İzmir'de toplam 25 bin 164 konut projesini hayata geçirdik. İzmir'deki 5 millet bahçesi projemizden birini bitirmek üzereyiz. Diğerleriyle ilgili çalışmalar sürüyor" diye konuştu.

'İZMİR'E HER ALANDA ÇOK DAHA FAZLA ESER VE HİZMET KAZANDIRACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kara yollarında İzmir'in 2002 yılında 431 kilometre olan bölünmüş yol mesafesini 977 kilometreye çıkardık. Uzunluğu 55,5 kilometre olan İzmir Çevreyolu'nu etaplar halinde tamamlayıp Konak Tüneli'ni de açarak şehir trafiğini rahatlattık. İzmir-İstanbul Otoyolu'nu inşa ederek yaklaşık 8,5 saat süren yolculuk süresini 3,5 saate indirdik. Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu'nu açtık. Sabuncubeli Tüneli'yle İzmir-Manisa arası ulaşım süresini 15 dakikaya indirdik. Demir yollarında İzmir'in trafik sorununa kalıcı çözüm getirmek amacıyla İZBAN'ı hayata geçirdik. İZBAN, şehrin kuzeyindeki Aliağa'dan güneyindeki Selçuk'a kadar uzanan 136 kilometrelik bir güzergahta hizmet veriyor. Yapımı süren Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesi'ni inşallah 2027'de bitirmeyi hedefliyoruz. Kemalpaşa Lojistik Merkezi'yle bu bölgeyi lojistik sektörünün ve sanayinin nabzını tutacak merkeze dönüştürdük. Adnan Menderes Havalimanı'mızı yenileyip, kapasitesini artırarak 2002 yılında 2,3 milyon olan yolcu trafiğini 2024'te 11 milyonun üzerine çıkardık. Deniz yolunda İzmir Yeni Foça Yat Limanı'nı açtık. Dikili, Özdere, Çeşme Şifne, Çeşmealtı ve Şakran'da 5 yeni yat limanı için etüt proje hazırlıyoruz. Su ve sulama yatırımlarında son 22 yılda şehrimize 8 içme suyu tesisi, 52 sulama tesisi, 109 taşkın koruma tesisi, 10 gölet, barajlar, yer altı depolama tesisleri gibi toplam 225 tesis inşa ettik. İzmir'e 4 yeni organize sanayi bölgesi, 3 endüstri bölgesi, 5 Teknopark, 101 Ar-Ge merkeziyle 25 tasarım merkezi kurduk. Verdiğimiz teşviklerle tamamlanan 2 bin 930 özel sektör projesinde 328 milyar yatırım gerçekleştirerek 111 bin kişilik istihdam sağlandı. Şubat'ta Çeşme'ye, seneye de Karaburun'a doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz. Allah'ın izni ve milletimizin desteğiyle önümüzdeki yıllarda İzmir'e her alanda çok daha fazla eser ve hizmet kazandıracağız. Sizlerden bunları her İzmirli kardeşimize anlatarak, tamamen yalan ve talan kılıfı haline dönüşen istismarcı ideolojik söylemler yerine eser ve hizmet siyasetine yönelmelerini sağlamanızı istiyorum. Bunu başardığımızda milletvekilliğinden belediye başkanlıklarına kadar İzmir'in tüm temsili mevkilerinde bulunan AK Parti bayrağını dalgalandıracağımızdan şüphe duymuyorum. Böylece bu şehirle ilgili oluşturulmaya çalışılan haksız algıları, seviyesiz yakıştırmaları, temelsiz önyargıları da ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. İzmir'e ve sizlere güveniyorum" açıklamalarında bulundu.

'TÜRKİYE OLARAK HİÇBİR HADİSEYE DUYARSIZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İzmir'i temsil etmeyi beceremeyenler, bu şehrin ve ülkenin içeride yürüttüğü mücadelelere kayıtsız bir yer olduğu intibahını vermek için de özel bir gayret sergiliyorlar. İzmir yıllarca mazlumların derdiyle dertlenmiş, yüreğini de toprağını da onlara açmış bir şehirdir. Osmanlı'nın son döneminde, Ege'nin muhtelif yerlerinde, Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan diğer yerlerden evlerini terk edip gelmek zorunda kalan yüz binler, milyonlar önce İzmir'e sığınmıştır. Bir kısmı ülkenin başka yerlerine gitse de önemli bir bölümü İzmir'i kendine yeni vatan olarak seçmiştir. Ülkemiz için de nüfus hareketlerinin çok arttığı dönemde Mardin'den Erzurum'a, Konya'dan Kars'a, Afyon'dan Ağrı'ya, Sivas'tan Balıkesir'e kadar pek çok farklı şehirden insanın yeni yuvası olmuştur. Gerisinde nice umut arayışlarını barındıran böylesine bir demografik zenginliğe sahip İzmir'in gündemini Türkiye'den ayrıştırmaya kalkmak en hafif tabiriyle gaflettir. Küresel ve bölgesel gelişmelerin hepsi ülkemizin bugünkü konumunu ve gelecekteki hedeflerini yakında ilgilendirmektedir. Dolayısıyla Türkiye olarak kendimizi hiçbir meselenin dışında tutmamız, hiçbir hadiseye duyarsız kalmamız mümkün değildir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar

'UMUTLU OLMAK İÇİN ÇOK SEBEBİMİZ VAR'

Her konunun gündemlerinde olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya-Ukrayna savaşında Suriye'deki devrime, Balkanlardaki gerilimden Afrika'daki anlaşmazlıklara, Akdeniz'deki enerji ve etki çekişmelerinden, Kafkasya ve Orta Asya'daki arayışlara kadar her konu bizim gündemimizdedir. Öyle olmak mecburiyetindir. Hatta bu listeyi Antarktika'da araştırma istasyonu kurmaktan uzaya çıkma çalışmalarına kadar çok daha geniş bir alana teşrif edebiliriz. Savunma sanayiden imalat sektörüne, turizmden lojistik sektörüne kadar iddia sahibi olduğumuz pek çok başlığı saymıyorum bile. Geçmişte Türkiye dünya yönetim sisteminin yeniden kurulduğu kritik dönemlerde karar vericilerinin vizyonsuzluğu sebebiyle maalesef hakkı olan yerlere gelememiştir. Bilhassa 2'nci Dünya Savaşı sonrası, 1970'li ve 1990'lı yıllarda bu üzüntü verici hakikati tekrar tekrar yaşadık. Ama artık hem altyapısı hem yönetim anlayışıyla eski Türkiye yok. Bugünkü kalkınma seviyemizi bölgesel gücümüzü küresel etki alanımızı geçmişle mukayese etmeye kalkmak bile ülkemize yapacağımız en büyük haksızlık olur. Yalan yanlış sosyal medya üfürükleriyle eskiyi yüceltmeye çalışan güruhun amacı hakikatleri ortaya çıkarmak değil, umutsuzluğu körüklemektir. Merhum Cemil Meriç, 'Vatanlarını yaşanmaz bulanlar vatanlarını yaşanmaz kılanlardır' diyor. Bunlar kağıt üzerinde kökenleri ve inançları ne olursa olsun; ülkelerini hiçbir zaman vatan olarak içselleştirmemiş, kalpleri ve gözleri hep dışarıda olan mankurtlardır. Emperyalistlerin sinsi ve aşağılık oyunlarında rol almayı ülkelerine hizmet etmeye yeğleyenlerden Türkiye'ye hayır gelmez. Bizim inancımızda umutsuzluk neredeyse küfre eşdeğerdir. Umutlu olmak için çok sebebimiz var" açıklamalarında bulundu.

''TÜRKİYE YÜZYILI'NI İNŞA ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Her ne kadar son yıllardaki ekonomik sıkıntılar sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın canını sıkıyor olsa da emin olunuz bu geçici bir dönemdir. İnşallah enflasyonla mücadelemizin somut sonuçları bu yıl sonuna doğru daha iyi görülecektir. Makro ekonomik verilerimiz gayet olumlu seyrediyor. Ekonomi programımız hedeflerimize ulaştıkça sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızdan başlayarak herkesin refah seviyesini daha da yükseltecek adımları sıklaştıracağız. Ülkemizin bölgesel ve küresel güç konumunu tahkim ederek 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmeyi sürdüreceğiz. Önümüzde yapmamız gereken çok iş, çözmemiz gereken çok sorun, aşmamız gereken çok engel var. Dünyanın en kadim coğrafyasının en gözde yerine sahip olup da dikensiz gül bahçesi misali bir hayat tasvir etmek gerçekçi değildir. Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de hemen her ülkenin gönlünde bu topraklara sahip olma isteğinin yattığından hiç şüpheniz olmasın. Kimileri bunu dillendiriyor. Ama gönülde yatan aslanı çok iyi biliyoruz. Bunun için de ülkemize vatan topraklarıyla, devletiyle, tüm kazanımlarıyla sıkı sıkıya sahip çıkma mecburiyetindeyiz. Bunu beceremeyen toplumların nasıl acılar çektiğini sizler de görüyorsunuz. Türkiye'yi aynı duruma düşürmek için içeriden ve dışardan yapılan sabotajları, kurulan tuzakları, sergilenen ihanetleri birer birer savuşturarak bugünlere geldik. Allah ömür verdiği müddetçe de milletimizle birlikte Türkiye'nin dik duruşunu, amasız mücadele kararlılığını sürdüreceğiz. İzmir'in önümüzdeki dönemde bu mücadeleye, tarihine ve şanına yakışır bir katkı vereceğine inanıyorum."

'SİYASETİN ÜZERİNDEN VESAYETİ KALDIRDIK'

AK Parti'nin kurulduğu günden beri inanılmaz başarılara imza attığını söyleyen AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, "AK Parti'den önce Türkiye'nin içerisinde başka ülkelerin askerleri konuşlanmıştı. Siyasetin üzerinden vesayeti kaldırdık. Dünyanın 18 ülke ve bölgesinde Türk askeri dünya barışı ve huzuruna katkıda bulunuyor" dedi.

'AK PARTİ İSİMSİZ KAHRAMANLARIN PARTİSİ'

AK Parti'nin büyük bir ailenin partisi olduğunu belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, "Kongrelerimizde 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek kadrolar gümbür gümbür geliyor. Kurulduğu günden beri emek veren binlerce kardeşimiz var. AK parti isimsiz kahramanların partisi, elinde hangi imkansızlık olursa olsun 'Ben varım' diyenlerin, büyük bir ailenin partisi" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar

'RECEP TAYYİP ERDOĞAN, BİNALİ YILDIRIM VE ARKADAŞLARININ İMZASI VAR'

AK Parti'nin umudun, icraatın ve geleceğin adı olduğunu ifade eden eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Arkadaşlarımızla İzmir ve ülkemiz için canla başla çalıştık. 30 ilçede 1500 mahallede adım adım karış karış, hemşehrilerimizle kucaklaştık. İzmir'de hizmet adına ne varsa altında Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım ve arkadaşlarının imzası vardır. Hizmetler, saymakla bitmez" dedi.

'23 YILDIR YANIMIZDA İZMİRLİ HEMŞERİLERİMİZ VAR'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, 23 yıl boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İzmir'i İstanbul'dan ayırmadığını söyleyerek, "2001'de parti kurulduğunda yanımızda İzmirli hemşehrilerimiz vardı. 2002'de Anadolu iktidarı gerçekleştiğinde yanımızda AK gençler ve kadınlar vardı. 2007'de İzmir'de yüzde 35 destekle 'Durmak yok yola devam' dediğimizde yanımızda sizler vardınız. 2013'te sokaklarda eylemler yapanlara karşı İzmir'in yanında AK Parti'nin bütün neferleri vardı. 17-25 Aralık'ta, 15 Temmuz 2016'da ve 2023 seçimlerinde de yanımızda sizler vardınız. 2025'te önümüzdeki seçimlere doğru 'Türkiye Yüzyılı' inşa etmeye var mıyız? 2028'de yeniden tarih yazmaya var mıyız? 23 yıl boyunca nasıl başarmışsak bundan sonra da başarmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

'İZMİR'DE ÜYE SAYIMIZI 700 BİNE ÇIKARTACAĞIZ'

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da "Görev süremizi kapsayan 2 yıl boyunca İzmir'i adım adım dolaştık. Gençlerle, kadınlarla, yaşlılarla, çocuklarla, engelli vatandaşlarımız ile gönül köprüleri kurduk. Çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, işçimize, STK'larımıza ulaştık. 'Türkiye Yüzyılı' yolculuğunda 'Vira bismillah' diyen Cumhurbaşkanımızın davasını anlatmak tek gayemizdi. Cumhurbaşkanımıza İzmir huzurunda AK Parti'nin İzmir'deki üye sayısını 494 binden 700 bine çıkartacağımız konusunda söz veriyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından Başkan Saygılı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Çakabey miğferi hediye etti.

AK PARTİ MANİSA İL KONGRESİNE KATILDI

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’den sonra partisinin Manisa 8’inci Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Yunusemre ilçesindeki Muradiye Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen kongreye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu ve son Başbakan Binali Yıldırım da katıldı. Tek liste halinde yapılan kongrede, Süleyman Turgut yeni il başkanı seçildi. Konuşmasına il kongresinin hayırlı olması temennisinde bulunarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihimize güneş gibi doğan, cihangirler yetiştiren, Gediz'in beslediği bereketli toprakların incisi Manisa, güzellikleriyle, mimari eserleriyle bir şeref tablosunu andıran Manisa, seni bugün saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Manisa teşkilatlarımızın tüm neferlerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.

'85 MİLYONU KUŞATIYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 78 kongreyi geride bıraktıklarını ve 23 Şubat'ta büyük kongrenin düzenleneceğini söyledi. Erdoğan, "Dün Antalya'daydık. Biraz önce İzmir'in misafiri olduk. 12 Ekim'de başlayan kongre sürecimizde Manisa'mızla birlikte 78'inci kongremizi gerçekleştirmiş olacağız. Önümüzdeki cuma günü İstanbul, Artvin ve Yalova il kongrelerimiz var. 5 Şubat'ta kadın kollarımızın 7'nci olağan kongresinde ülkemizin dört bir yanından hanım kardeşlerimizle Ankara'da buluşacağız. Allah nasip ederse 23 Şubat'ta büyük kongremizi de yapıp kongre maratonumuzu alnımızın akıyla tamamlayacağız. İl ve ilçe kongrelerimizi hamdolsun tam bir bayram havasında, kardeşlik atmosferiyle, çok büyük katılımla gerçekleştirdik. Bugün bu salonda gördüğümüz coşku ve heyecanı ülkemizin her yanında gördük. Kongrelerimiz vesilesiyle milletimizle kucaklaştık. Kardeşliğimizi yeniledik, dostluğumuzu pekiştirdik. Ahdimizi tekrarladık, yol ve dava arkadaşlığımızı güçlendirdik. Emektarlarımızın tecrübesiyle gençlerimizin dinamizmini harmanladık. Biz de hükümet çalışmalarının yoğunluğuna rağmen il kongrelerimizin birçoğuna iştirak ettik. Diyarbakır'dan Trabzon'a, Mersin'den Samsun'a, Malatya'dan Bursa'ya ülkemizin dört bir köşesinde AK Parti’mizin fedakar, samimi, vefalı neferleriyle kucaklaşıp hasbihal edip dertleştik" açıklamalarında bulundu.

'BUGÜNE KADAR OLDUĞU GİBİ YİNE YAPICI OLACAĞIZ'

Kardeşlik siyasetiyle 85 milyon insan arasında gönül köprüleri inşa edileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu süreçte bir kez daha gördük ki sadece 11 milyonu aşan üye sayısı itibariyle değil vizyon, ufuk, gayret ve millete hizmet aşkı bakımından da partimiz tüm mensuplarıyla zirvede. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak 85 milyonu kuşatıcı bir yapıya sahibiz. İnşallah bu vasfımızı güçlendirerek devam ettireceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek için çok çalışmak gerekiyor. Yıkıcı ve dışlayıcı olmayacak bugüne kadar olduğu gibi yine yapıcı olacağız. Kardeşlik siyasetiyle 85 milyon arasında gönül köprüleri inşa edeceğiz. Üzerine basa basa söylemek istiyorum. Bölgemizde bunca gerilim, çatışma ve savaş yaşanırken coğrafyamız yeni krizlere gebeyken, 2'nci Dünya Savaşı sonrası kurulan sistem yeni baştan şekillenirken, ülkemizi ve geleceğimizi doğrudan etkileyen kritik gelişmeler vuku bulurken biz boş işlerle, boş gündemlerle kendimizi meşgul edemeyiz. Hedeflerimize ulaşmak için daha fazla çalışmamız gerekiyor. Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek için daha çok ter dökmemiz icap ediyor. Evlatlarımıza daha müreffeh, güçlü ve itibarlı bir ülke bırakmak istiyorsak tüm kapasitemizi kullanmalı, gereksiz tartışmalarla vakit kaybetmemeli, bir saniyemizi bile boşa harcamamalıyız."

'MUHALEFETİN EN UFAK BİR FİKRİ YOK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefetin iş bilmezliği bizim referansımız olamaz. Muhalefetin tembelliği bizim bahanemiz olamaz. Muhalefetin beceriksizliğine bakarak rehavete kapılamayız. Onların sorun çözmek, milletin derdine derman olmak gibi bir kaygılarının olmadığını hepimiz farkındayız. Bırakın dünyayı ülkemizde ne olup bittiğini bile takip etmiyorlar. Gazze'de 471 gün sonra ateşkes sağlanmış. Suriye'de 13,5 yıl süren zulüm sona ermiş. Avrupa'da ırkçı partiler hükümet devirecek seviyeye gelmiş. Ticaretten teknolojiye dünyada büyük devrimler yaşanıyor. Bunlar ve diğer hadiseler umurlarında değil. Gelişmelere dair en ufak fikirleri yok. Ortaya koydukları alternatif yok. Varsa yoksa kendi çıkarları, ikbal ve gelecek planları. Kavgayı, gürültüyü, kuyu kazmayı artık kendi seçmenlerini bile bıktıran güç mücadelelerini burada saymaya gerek duymuyorum. Onları kimi zaman hayıflanarak kimi zaman acıyarak ama çoğu zaman ülkemiz muhalefeti adına utanarak izliyoruz" dedi.

'YERE GÖĞE KOYAMIYORLARDI, ŞAİBELİ KURULTAYDA TEHCİR ETTİLER'

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şaibeli bir kurultay ile tehcir edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eski genel başkanlarını bir ara yere göğe sığdıramıyorlardı. 'Gandi Kemal gençlerin demokrat amcası' diyerek övgü yağmurlarına tutuyorlardı. Ne olduysa, 'Türkiye'yi kurtaracak' dedikleri Bay Kemal'i bir anda istenmeyen adam ilan ettiler. 14-28 Mayıs seçimlerindeki hezimetin tüm faturasını Bay Kemal'e çıkarıp şaibeli bir kurultayla kendisini tehcir ettiler. Birkaç ay öncesine 85 milyonu yönetmeye layık gördükleri şahsı CHP'nin başına layık görmediler. Şimdi ne kapısını çalan var ne fikirlerini merak eden var. Gerçeği de ikrar etmek durumundayım. Yıllarca bu zatın ülkemiz siyasetine zarar verdiğini, iftira, yalan, hakaret dolu söylemleriyle demokrasimizi zehirlediğini, siyaset kurumunun itibarına gölge düşürdüğünü sıkça vurguladık. Soru işaretleriyle dolu kurultay süreciyle de olsa CHP'nin başından gönderilmesini müspet karşıladık. Türkiye'nin bir nebze olsun rahatlayacağına, siyasetin olması gereken düzleme oturacağına inandık. Bu anlayışla yeni genel başkana bir şans tanıdık. Bundan da muradımız kutuplaşmayı azaltmak, siyasi iklimi yumuşatmak, CHP'nin normalleşmesine katkı sunmaktı. Ülkenin ve milletin meseleleri söz konusu olduğunda en azından diyalog kurabileceğimiz bir zemini inşa etmeye çalıştık. Ancak gerilimden beslenen ana muhalefet içinde vesayet odakları buna tahammül edemedi. CHP'nin normalleşmesine ne yazık ki bir fırsat vermediler" ifadelerini kullandı.

'ADALETİN TECELLİSİNE ENGEL OLAMAYACAKLAR'

Ana muhalefet partisini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Gelinen noktada Türkiye'nin ana muhalefet partisinin DHKP/C'li alçaklarca şehit edilen cumhuriyet savcımızın ismini taşıyan adalet sarayının önünde elinde asker, polis kanı olan marjinallerin sloganı ile polise saldırdığını görüyoruz. Öyle hakaretler, öyle tehdit dolu cümleler kullanıyorlar ki karşılarındaki kitlenin dahi yüzü kızarmıyor. Güya gazeteci ve siyasetçi kılıklı uyanıkların sahnelediği üçüncü sınıf tiyatroları burada saymıyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar adaletin tecellisine engel olamayacaklar. Trajikomik durumu da söylemek isterim. Kaderin cilvesine bakın ki adliye önünde polise karşı attıkları slogan 1971 yılında Ziraat Bankası'nı soyan bir sol terör örgütüne ait. Aramışlar taramışlar, dere tepe düz gitmişler. Bula bula soyguncuların, katillerin sloganını bulmuşlar. Banka soyanların sloganı on yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganı haline dönüşmüş. Hani derler ya 'Cuk oturmuş' diye. Durumları böyle tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Tıpkı kırmızı kart gibi bu yeni sloganları da CHP'ye çok yakışmış. Sayın Özel ve şürekasını tebrik ediyorum. Biz olsak bu sloganı onlara tavsiye ederdik. Hayırlı bir muhalefet diledikçe karşımızda neresinden tutsanız elinizde kalan böyle bir CHP buluyoruz. Bu ülkenin insanlarının CHP'ye bakarak bedava siyasi komedi izleme hakkına saygı duymak lazım. Demokrasilerde muhalefetin de en az iktidar kadar önemli olduğuna inanan bir siyasetçi olarak bu iç karatıcı tablodan ülkemiz siyaseti adına üzüntü duyuyoruz. Bir umut kırıntısına bu partiye ve yöneticilere bakıp iç geçiren CHP seçmenine bir kez daha 'Allah sabır versin' diyorum."

'KUTLU YOLDAN SAPMAYACAĞIZ'

"Son nefesimize kadar Türkiye'ye ve Türk milletine hizmetten ayrılamayacak, bu kutlu yolda sapmadan, eğilip, bükülmeden dimdik yürüyeceğiz" diyerek sözlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "'İktidar kazanmasın da Türkiye kaybederse etsin' diyen bir muhalefetle mücadelemizi hukuk ve demokrasi içinde sürdüreceğiz. Rüzgar gülü misali bir o yana bir bu yana dönen bu omurgasız siyaset anlayışının maskesini her platformda indirmeye devam edeceğiz. 22 yıl boyunca milletimizin onurunu korumak, ülkenin itibarını yükseltmek için gecemizi gündüzümüze kattık. Ülkemiz iri olsun, milletimiz diri olsun, yüreklerimiz bir ve beraber olsun diye çok büyük emek verdik. Milletin emanetini taşıdığımız her anı ülkemize ve millete aşkla hizmet etmeye adadık. 22 sene boyunca önümüze sayısız engel çıkardılar. Darbeden sokak terörüne kadar ellerinde ne varsa hepsini birden deneyerek yolumuzdan alıkoymak istediler. Provokasyonlarla, terör örgütleriyle, vesayet güçleriyle üzerimize geldiler. Hukuku zorlayıp çiğnemeyerek, asılsız ithamlarla, yalanla, dolanla, manipülasyonla üzerimize geldiler. Hiçbirine boyun eğmedik, 'Eyvallah' demedik. Faşizme boyun eğmedik. Sokak terörüne teslim olmadık. Zorbalıklar karşısında geri adım atmadık. Haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında sinmedik. Milletin sandıkta tecelli eden iradesine canımız pahasına sahip çıktık. Çünkü biz şahsi menfaatleri değil milletin menfaatlerini korumaya talip olduk. Aziz milletimize hizmetkarlık etmeye talip olduk. Sadece bunun için siyaset yaptık. Allah'ın izniyle bunda da asla ve asla taviz vermeyeceğiz. 85 milyon bizimle olduğu müddetçe demokrasimizi güçlendirmeye, milletin muazzez iradesine uzanan kirli elleri kırmaya devam edeceğiz. Biz uzun ve ince bir yolda yürüyoruz. Bu yolun zorlu, çetin, engeller ve tuzaklarla dolu olduğunu çok iyi biliyoruz" dedi.

'560 MİLYAR KAMU YATIRIMI'

Manisa'ya yapılan hizmet ve kamu yatırımlarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 22 yılda bugünün rakamlarıyla Manisa'ya toplam 560 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Adalette 3,5 milyar lira, eğitimde 31 milyar lira, gençlik ve sporda 8,5 milyar lira, sosyal yardımlarda 74 milyar lira, sağlıkta 18 milyar lira, çevre ve şehircilikte 85 milyar lira, ulaştırmada 110 milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil 70 milyar lira, sanayi ve teknolojide verdiğimiz teşviklerle birlikte 13 milyar lira, enerjide kamu ve özel toplam 129 milyar lira, kültür ve turizmde 2 milyar lira, çalışma sosyal güvenlik teşviklerle toplam 17 milyar lira yatırım yaptık. Üniversitemizi büyüttük, öğrenci sayımızı artırdık. 2 stadyum dahil farklı branşlarda toplam 187 adet spor tesisini şehrimize kazandırdık. 2 bin 485 yataklı 29 hastane ve ek binalar dahil 80 sağlık tesisi inşa ettik. 400 yataklı Salihli Devlet Hastanemizin inşaatını yıl sonuna kadar tamamlayıp hizmete sunacağız. TOKİ vasıtasıyla bugüne kadar toplam 11 bin 249 konut projesini hayata geçirirdik. Bunlardan 9 bin 958 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 1291 konutun yapımına devam ediyoruz. 7 millet bahçesi projemizin 6'sını hizmete aldık. Ulu Cami ve çevresi millet bahçesinin yapımı sürüyor" açıklamalarında bulundu.

'BU YATIRIMLARI ARTIRARAK KATLAYACAĞIZ'

81 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol mesafesini 628 kilometreye çıkardıklarını da dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Pütürlü sıcak karışım kaplamalı yol ağını ise 72 kilometreden 586 kilometreye çıkardık. Yollarımızı daha güvenli ve konforlu hale getirdik. Sabuncubeli Tüneli'yle İzmir-Manisa arasını 15 dakikaya indirdik. İzmir-Manisa yolunu, Manisa Çevreyolu'nu, Salihli-Gölmarmara-Akhisar yolu ile Manisa-Akhisar-Balıkesir yolunu ve Akhisar-Soma-Bergama yolunu bütümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol olarak hizmete sunduk. Akhisar, Gördes, Demirci yolu, Manisa Otogarı köprülü kavşağı gibi 13 ayrı karayolu projemizin çalışmaları devam ediyor. İl sınırlarındaki 349 kilometrelik konvansiyonel hattın tamamını yenileyip, bakımını yaptık. Bandırma, Balıkesir, Manisa ve Manisa Akhisar Çalıköy arasındaki demiryolu hatlarını elektrikli ve sinyalli hale getirerek modernize ettik. Akhisar'a yeni bir gar binası inşa ettik. Ankara İzmir Yüksek Hızlı Tren (YHT) Projesi kapsamında Manisa'yı da YHT ile tanıştıracağız. Yapımına süratle devam ettiğimiz hattı 2027 yılı içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Bu hat bittiğinde 824 kilometreden 624 kilometreye, seyahat süresi de 14 saatten 3,5 saate düşecek. Ankara-Manisa arası da 11 saat 45 dakikadan 2 saat 50 dakikaya inecek. Manisa'ya 34 baraj, 78 sulama tesisi, 77 taşkın koruma tesisi, 13 gölet gibi yatırımlardan oluşan toplam 224 tesis inşa ettik. İnşaat, plan, proje aşamasında olan 23 baraj, gölet, 33 sulama tesisi, 6 taşkın koruma tesisi,3 içme suyu atık su tesisi çalışmalarımız devam ediyor. 4 yeni organize bölgesi, 1 Teknopark, 35 AR-GE merkeziyle 7 tasarım merkezi kurduk. Verdiğimiz teşviklerle tamamlanan 1386 özel sektör projesinde 194 milyar lira yatırım gerçekleşti. Ayrıca 58 bin 700 kişilik istihdam sağlandı. Dört bir yanını doğal gaz ile buluşturduğumuz Manisa’mızın Köprübaşı ilçesine bu yıl içinde doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemlerde bu yatırımları artırarak katlayacağız" diye konuştu.