Cumhurbaşkanı Erdoğan: Benim en büyük savaşım faizle
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Benim en büyük savaşım faizledir. En büyük düşmanım faizdir ve şu anda yine faizi 12’ye kadar düşürdük. Yeter mi? Yetmez. Bunun daha da inmesi lazım. İnşallah yılbaşından sonra ben bu enflasyonun da düşük faiz ile ineceğine inanıyorum ve bunu savunuyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) 21'inci Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Erdoğan, Türkiye'nin 81 ilinden gelen esnaf ve sanatkar odalarının temsilcileri ile federasyon yöneticilerine çalışmalarında başarılar dileyerek, Türkiye'nin kalkınmasına, güçlenmesine, ekonomik olarak büyümesine yaptıkları katkılar için teşekkür etti. TESK'in 2 milyonu aşan üye sayısıyla beşeri ve iktisadi hayatın temel direklerinden biri olduğunu kaydeden Erdoğan, "Esnaf ve sanatkar; sokağımızın başında çayımızı yudumladığımız ocaktır, bizi sevdiklerimizle buluşturan yolların emekçisidir, bir tas çorbasını içtiğimiz bereketli dükkandır, sıcacık ekmeğimizi aldığımız fırındır, bakkaldır, manavdır, kasaptır. Elbette tüm bunlarla birlikte esnaf ve sanatkar; dar günümüzde kapımızı çalan dostumuz, sevincimizi paylaşan can yoldaşımız, çocuklarımızın ağabeyi ve ablası konumundadır" dedi.
Türkiye'de esnaf kesiminin dünyada hiçbir ülkede örneği olmayan tarihe, birikime ve güçlü geleneğe sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bizim kültürümüzde esnaf ve sanatkar sadece ticaret erbabı değildir. Sadece mal alıp satan tüccar değildir. Bizde esnaf tüm vasıflarının ötesinde öncelikle ahidir, yani kardeştir. Mertliğin, cesaretin, yiğitliğin sembolüdür. 'Alışverişte, ölçüde, tartıda doğru ol' şiarıyla hanesine helal rızık götüren gönül insanlarıdır. Ahilik teşkilatının temellerinin atıldığı Selçuklu'dan günümüze esnaf ve sanatkarlarımız millet varlığımızın teminatı oldular. Tarih boyunca hep yolda kalmışlar, kimsesizler, garipler, yolcular; ahi teşkilatımız tarafından sahiplenildi, giydirildi, doyuruldu. Gün oldu terazi tutan, çekiç, makas, fırça tutan o mübarek eller silah tuttu, esnaf ve sanatkarlarımız vatan için cepheye koştu. Çanakkale'den İstiklal harbimize kadar varlık ve yokluk mücadelelerimizin hepsinde esnaf ve sanatkarlarımız daima ön safta yer aldılar" diye konuştu.
'ESNAF KARDEŞLERİM TANKLARA MEYDAN OKUDU’
Erdoğan, esnaf ve sanatkarların geçmişten bugüne her zaman ön saflarda yer aldığını belirterek, "İşte son olarak 15 Temmuz gecesi milletimizin tamamıyla birlikte esnaf kardeşlerimiz darbeci hainlere göğüslerini siper ettiler. FETÖ'cü alçakların şehit ettiği 252 insanımız arasında daha 15 yaşındaki körpe delikanlıların, kadınlarımızın, polislerimizin, askerlerimizin yanı sıra pek çok esnaf ve sanatkarımız da bulunuyordu. Birileri bankamatiklere akın ederken, birileri darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçarken, birileri milletin şanlı direnişini televizyon karşısında keyif kahvelerini yudumlayarak seyrederken; benim su tesisatçısı, elektrikçi, kunduracı, mobilyacı, kuyumcu kardeşim gece boyunca tanklara, uçaklara, ölüm kusan silahlara meydan okudu. Söz konusu vatan olunca, millet olunca, inancımız ve imanımız olunca canlarını hiçe sayan tüm esnaflarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Esnaf ve sanatkarımız asırlardır hep olduğu gibi bugün de huzurumuzun, kardeşliğimizin dayanışma ruhumuzun garantisi olmayı sürdürüyor" diye konuştu.
'BUGÜNLERE AKREBİN KISKACINDA YOĞRULARAK GELDİK'
Çalışan, üreten, evine helal rızık götürme peşinde koşan esnafın, Türkiye'nin her alanda yazdığı başarı hikayesinde öncü rol oynadığını vurgulayan Erdoğan, "Tüm esnaf ve sanatkarlarımızı millet varlığımızın teminatı olarak görüyor, her birine şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Ahiliğin terbiyesini, ruhunu ve erkanını yaşatan esnaf ve sanatkarlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Rabb'im ahilik kültürüyle yetişmiş bu geleneği hakkıyla layıkıyla temsil eden esnaf ve sanatkarlarımızın yokluğunu bizlere hissettirmesin. Bizler tarih boyunca pek çok badire atlatmış bir milletin mensuplarıyız. Bugünlere birilerinin ihsanıyla değil akrebin kıskacında yoğrularak geldik. Mücadele ettik, bedel ödedik, çile çektik. Vatanımızı ve bağımsızlığımızı korumak için gerektiğinde şehitler verdik ama her defasında karşılaştığımız sıkıntıların üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık. Onca saldırıya ve kalleşliğe rağmen halen bu topraklarda özgürce başımız dik bir şekilde yaşıyorsak bunun sebebi milletimizin birliğine beraberliğine değerlerine sahip çıkmasıdır" dedi.
'MİLLETİMİZE BEDEL ÖDETECEK KARAR ALMADIK'
Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal krizleri dünyadaki diğer devletlere göre en az zararla savuşturmasında ahilik kültürünün büyük payı olduğuna işaret ederek, "Özellikle salgın döneminde esnaf ve sanatkarlarımızın birer ahi olarak toplumumuz içinde önemli görevler üstlendiğini gördük. Resmi kurumlarımız yanında belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, esnaf ve sanatkarlarımızla tam bir seferberlik ruhuyla hareket etti. Küresel ticaretin tamamen durma noktasına geldiği o zor günlerde muhalefetin akla mantığa, ekonomik hayatın gerçeklerine uymayan abuk sabuk çağrılarına rağmen milletimize bedel ödetecek kararlar almadık. Hangi kesimden olursa hiçbir vatandaşımıza 'Nerede bu devlet' dedirtmediğimiz gibi bilakis devlet olarak elimizi taşın altına koyduk. Gelir kaybı ve kira desteğinin yanı sıra 3 bin lira ve 5 bin lira tutarlı hibe desteklerimiz esnaf ve sanatkarlarımızın nakit akışlarının korunmasına çok büyük katkı sağladı" diye konuştu.
'EN BÜYÜK DÜŞMANIM FAİZDİR'
Erdoğan, faiz ve enflasyon ile mücadeleye devam ettiklerini de vurgulayarak, "Benim en büyük savaşım faizledir. En büyük düşmanım faizdir ve şu anda yine faizi 12’ye kadar düşürdük. Yeter mi? Yetmez. Bunun daha da inmesi lazım. Şu anda Halkbank genel müdürü karşımda duruyor ve merkez bankamızla bunları konuştuk, konuşuyoruz. Önümüzdeki para politikası kurulları toplantılarında bunun daha da inmesi gereğini telkin ediyorum. Tabi aramızda maalesef faiz politikasını, yüksek faizi savunanlar yok mu? Var. Başta muhalefet olmak üzere onlar da bunu savunuyorlar ama cumhurbaşkanınız yüksek faizi savunmuyor, tam aksine düşük faizi savunan bir politika güdüyor. Burada enflasyonla bir mücadelemiz var. İnşallah yılbaşından sonra ben bu enflasyonun da düşük faiz ile ineceğine inanıyorum ve bunu savunuyorum" dedi.
'YATIRIMCIYI DARDA BIRAKMAYACAKSINIZ'
Erdoğan, siyasete girmeden önce esnaflık yaptığını hatırlatarak, 20 yılda esnaf ve sanatkarlar lehine yaptıkları düzenlemelerin saymakla bitiremeyecek kadar çok olduğunu vurguladı. Erdoğan, yatırım kredilerinde kamu bankalarının kapısının aşındırılmasını isteyerek, "Özel sektör bankaları ne yapar eder bilmem. Ama kamu bankalarına talimatım var. O da nedir; yatırımcıyı darda bırakmayacaksınız, onlara gerekli desteği vereceksiniz. Ben buradan tüm kamu bankalarıma sesleniyorum; siz kolaylaştırıcı olacaksınız, zorlaştırıcı olmayacaksınız. Dolayısıyla da size böyle bir kredi için başvuran esnafım olduğu zaman, sanatkarım olduğu zaman onlara da imkanlarınız neye elveriyorsa bu desteği inşallah kredi konusunda sağlayacaksınız. Herhalde Ziraat, Vakıf; onlar da şimdi bu dediklerimi duymuştur. Yatırım kredilerinde de esnaf ve sanatkarlarımızın iş yeri ve taşıt alımlarında kredi üst limitini 1 milyona çıkarmıştık. Biz geldiğimizde yüzde 40 faiz oranıyla Halkbank’tan finansmana erişebilen esnafımız bugün enflasyondaki yükselişe rağmen yüzde 9,5 seviyesinde bir oranla buna ulaşabilir; biz sağladık. Bu gerçekleri görmemiz lazım" dedi.
'İNGİLTERE’DE STERLİN PATLADI'
Erdoğan, Türkiye’nin küresel ekonomiyle tamamen bütünleşmiş bir ülke olduğunu belirterek, "Dünyada yaşanan krizlerin Türkiye’yi es geçmesi elbette düşünülemez. Gelişmiş ülkeleri dahi alabora eden küresel fırtınadan ister istemez biz de etkileniyoruz. Salgın döneminde tedarik zincirindeki kırılmaların, üretimdeki aylar boyu süren aksamaların yansımalarını şimdi çok daha net görebiliyoruz. Avrupa’dan Amerika’sına tüm dünya son 50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele etmektedir. Bakın; şu anda İngiltere’de sterlin patladı. Nereden nereye geldi. Övünüyorlardı; ‘Biz şuna karşı şu kadar değerliyiz, buna karşı bu kadar değerliyiz’ Ama şimdi bugün aldığımız haberlerle patladılar. Bütün bu sorunlara bir de şubat ayında Rusya Ukrayna arasında başlayan savaş eklendi. Çatışmalarla birlikte enerji fiyatları astronomik rakamlara çıkmış, gıda krizi tehdidi ürkütücü boyuta ulaşmıştır" diye konuştu.
'SANCILI DÖNEME RAHAT GİRİYORUZ'
Erdoğan, bütün Avrupa ülkelerinin şu anda kışı nasıl atlatacakları konusunda düşünce içine girdiklerini ifade ederek, "Ama Türkiye’nin böyle bir sorunu var mı, böyle bir derdimiz var mı ? Yok. Bizzat devlet başkanı düzeyinde yapılan enerji tasarrufu çağrılarını sizler de yakından takip ediyorsunuz. Parlamentoda yorgan, battaniye dağıtıyorlar. Türkiye olarak gerek enerji arz güvenliğimizi garanti eden boru hattı projeleriyle gerek yapmış olduğumuz anlaşmalarla, gerek sıvılaştırılmış doğal gaz depolama alanlarımızla, gerek Karadeniz, Doğu Akdeniz’de yürüttüğümüz sondaj ve arama faaliyetleriyle bu sancılı döneme nispeten rahat giriyoruz" ifadelerini kullandı.
'BU AKŞAM SAYIN PUTİN'LE BİR GÖRÜŞMEMİZ OLACAK'
Erdoğan, bu akşam Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini belirterek, "Aradaki sıkıntıları, Ukrayna ile olan bu sıkıntıları bir değerlendirme fırsatım olacak. Fevkalade bir durum olmazsa kış aylarını dünyanın birçok ülkesine göre biz sıkıntısız geçireceğiz. Dahası Türkiye ekonomi modelimizin katkısıyla inşallah bu süreçten güçlenerek çıkacağız. Üretimi, ihracatı ve cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomi modelimizin müspet etkilerini her alanda görüyoruz. Türkiye, göreve geldiğimizde 36 milyar dolarlık ihracatı vardı. Ama şimdi 250 milyar doları geçen 300 milyar dolara giden bir ihracat seviyesine yükseldik. İmalat tesislerimiz harıl harıl çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.
'TOPLUMUMUZUN TÜM KESİMLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayat pahalılığı ve enflasyon konusunu çözmek için gayretle çalıştıklarını belirterek, "20 yıldır insanımızı enflasyona nasıl ezdirmediysek bugün de tarımda açıkladığımız yüksek alım fiyatlarından ücretli çalışanlara yönelik maaş zamlarına, sosyal destek programlarımızdan hibe, teşvik ve desteklere kadar pek çok tedbirle toplumumuzun tüm kesimlerine sahip çıkıyoruz. Ama bir gerçek var; paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin ve mandacı iktisatçıların artık hiçbir geçerliliği kalmamış eski modellere dayalı ezberlerine itibar etmiyoruz" dedi.
'20’NCİ ŞEHİR HASTANEMİZİ AÇMANIN HAKLI GURURUNU YAŞADIK'
Erdoğan, yatırım hamlelerinin kesintisiz bir şekilde sürdüğünü de ifade ederek, "Hemen her hafta bir ilimizi ziyaret ederek toplu açılış törenleriyle ülkemize kazandırdığımız eserlerin mutluluğunu milletimizle paylaşıyoruz. Dün Etlik Şehir Hastanemizin açılışını yaptık. Adeta bir devlet. 4 bin 50 oda, yatak kapasiteli bir hastanemizi, birincisini daha önce açmıştık şimdi bu 2’ncisi, yine aynı model ve moderniye itibarıyla da dünyanın saygın ve sayılı hastanelerinden bir tanesi oldu. İftihar ettik. Malum birincisini açmıştık, şimdi de 2’ncisini açmak suretiyle bu güzel günleri gördük. Yola çıkarken söylediğimiz eğitim, sağlık, adalet, dış politika, tarım, enerji; bunlardan en önemlilerinden bir tanesi olan sağlıkta bu adımı atmanın mutluluğu içerisindeyiz. Ve böylece 20’nci şehir hastanemizi açmanın haklı gururunu yaşadık" diye konuştu.
‘VATANDAŞIMIZA EN AZ 1 MİLYON ARSA TAHSİSİ YAPACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen haftalarda açıklana sosyal konut projesine de değinerek, "Her ne kadar muhalefet diğer projelerimiz gibi ‘İlk evim, ilk işyerim’ kampanyamıza da ilk günden itibaren kara çalsa da vatandaşlarımız çok büyük ilgi gösteriyor ve şu anda 5 milyonu aşan müracaat var. Şu anda buralarda zaten arsa tahsisi konusunda en az 1 milyon ama bunun üstü olabilir, arsa tahsisi ile vatandaşımız orada kendi konut mu yapar, kendine ait evini mi yapar, iş yerini mi yapar; bütün bunları yapmak suretiyle bu projeyi de hayata geçireceğiz. Ve iş yerlerini uygun ödeme şartlarıyla ticaret emekçisi kardeşlerimize, genç girişimcilerimize sunacağız" dedi.
'BİZ ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş yeri demenin istihdam demek olduğunu aktararak, "Daha fazla büyüme demektir. Birlikte üretmek ve birlikte çalışmak suretiyle ülkemizin makro ekonomik hedeflerine ulaşması en büyük arzumuzdur. Sizlerden özellikle devletinize güvenmenizi, son 20 yıldır olduğu gibi bize itimat etmeyi sürdürmenizi istiyorum. Varsın birileri millete hizmet diye musluk açmaya devam etsin. Musluk açmaktan başka hüneri yok. Onunla övünüyor. Varsın birileri temel atma veya atmama törenleriyle milletin karşısına çıksın, komik duruma düşsün. Varsın birileri bizimle eser ve hizmette yarışmak yerine takoz olmayı siyaset yapmak zannetsin. Biz ülkemiz için, milletimiz için, esnaf ve sanatkarlarımız için taş üstüne taş koymaya, üretmeye, çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.