Geri Dön
PolitikaBinali Yıldırım: Geçmiş, hatasıyla sevabıyla bizimdir, sahip çıkacağız

Binali Yıldırım: Geçmiş, hatasıyla sevabıyla bizimdir, sahip çıkacağız

AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, 9 Eylül İzmir’in kurtuluş günü etkinlikleri kapsamında söylediği sözler nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i eleştirdi. Yıldırım, “Geçmiş, hatasıyla sevabıyla bizimdir. Sahip çıkacağız. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Bizim kavgamız da mücadelemiz de bu çarpık zihniyete karşıdır. Osmanlı düşmanlığı gözleri o kadar kör etmiş ki aziz şehitlerimizin ruhunu sızlatacak sözler edilebiliyor” dedi.

Binali Yıldırım: Geçmiş, hatasıyla sevabıyla bizimdir, sahip çıkacağız

Ege Üniversitesi’nde Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen 2022- 2023 yılı akademik açılış törenine İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Mahmut Atilla Kaya, Necip Nasır, AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile çok sayıda öğretim üyesi katıldı. Ege Üniversitesi tanıtım filminin ardından Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı’nın Türk Halk Müziği dinletisi sunuldu. Binali Yıldırım, 'Uzun ince bir yoldayım' türküsüne eşlik etti. Konuşmasında Ege Üniversitesi’nin 67 yıllık geçmişi bulunduğunu ifade eden Yıldırım, üniversiteyle aynı yaşta olduğunu söyledi. Ege Üniversitesi’nin milletin, devletin birikimini yansıtan köklü bir üniversite olduğuna vurgu yapan Yıldırım, son birkaç yıl içerisinde büyük bir gelişim gösterseler de bunun yeterli olmadığını söyledi. Dünyadaki değişimin önemine dikkat çeken Yıldırım, “Araştırmalara göre önümüzdeki 20 yıl içinde hepimizin bildiği mesleklerin yüzde 70’i yok olacak. Bilgi üretmeye ve meslek öğrenmeye çalışıyoruz. Ama geleceğin meslekleri daha farklı olabilir. Üniversiteler değişimin öncüsü kurumlar olarak mutlaka dijital çağdaki değişimi takip etmek zorundadır. Meslekler yok olunca yerine yenileri gelecek. Toplumu bu değişime göre yönlendirmek siz üniversitelerimizin görevleri arasındadır. Stratejik alanlara yoğunlaşmalı. ‘Her şey yapalım’ dönemi bitti. Artık uzmanlaşma dönemi başladı" ifadelerini kullandı.

'BÜTÜN ALANLARA YAYMALIYIZ'

Akıllı ve dikey tarım alanında üniversitelerin yatırım yapmasına ihtiyaç olduğunu dile getiren Yıldırım, "Taşınabilir enerji için yerli ve milli imkanlarla çip üretimini başarmalıyız. Bugün dünyanın en önemli sorunu tarım. İklim değişikliği, kuraklık gibi sorunları aşmayı yenilikçi teknoloji ve üretim yollarıyla başarabiliriz. Akıllı ve dikey tarım alanında üniversitelerin yatırımlar yapmasına ihtiyacımız var. Tohumda yerliliği sağlamalıyız. Dijitalleşme çağında kimse güvende değil. Güçlü ülkeler konvansiyonel savunma sistemlerinden siber ataklara karşı ordular kuruyor. Bizim silahlı kuvvetlerin de çalışmaları var. Hayatımıza web 3.0 girecek. 'Metaverse' diye bir kavram var. Yani öteki dünyayı görmek gibi bir şey. Hayallerinizi zorlayabildiğiniz kadar zorlayın. Savunmada başardık. Zor başarıyı getirir. Geçmişte bize acımasız ambargo uyguladılar. Gemileri limandan çıkaramaz, uçakları kaldıramaz hale geldik. Çok ağrımıza gitmesine rağmen gayret ettik, havacılık, denizcilik ve kara kuvvetlerinde modern akıllı silahları yapabilecek seviyeye ulaştık. İnsansız hava araçlarımız, deniz üzerinden giden taarruz araçları çok büyük başarılara imza atıyor. Bunu savunma sanayiyle sınırlı tutmak yerine bütün alanlara yaymalıyız" dedi.

'CUMHURİYETİMİZİN 2'NCİ YÜZYILI BAŞLIYOR'

Yönetilen değil, yöneten bir gençliğe ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

“29 Ekim’den itibaren yeni bir yüzyıla giriyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı başlıyor. Gençler, yeni yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak. Bunun ayak seslerini görüyoruz. Şanghay iş birliğinde 8 ülke lideri, Birleşmiş Milletler’de 13 ülke lideri Türk Evi’ne gelip Cumhurbaşkanımıza ziyarette bulundu. Bu bizim gururumuz. İnsanı yaşat ki barış yaşasın anlayışımız var. Biz menfaat peşinde değiliz, daha çok silah satıp kesemizi dolduralım demiyoruz. Geçmişimiz ile de Osmanlı ile de gurur duyuyoruz."

‘BARIŞ GÜNÜ DİYE KÜÇÜLTMEK İSTEDİLER’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 9 Eylül günü yaptığı konuşmayı hatırlatarak kutlamalara gölge düştüğünü söyleyen Yıldırım “Güzel İzmir’imizin kurtuluşunun yüzüncü yılını hep beraber yaşadık. İzmirlilerin oylarıyla seçilen belediye başkanından İzmirliler güzel şeyler duymak isterdi. Yaptığı konuşma ve astığı afişlerle güzelim anmaya gölge düşürdü" dedi.

Konuşmasına tarihsel olayları anlatarak devam eden Binali Yıldırım, “15 Mayıs 1919’da İzmir işgal edilmiş. Birinci cihan harbinden sonra biz de yenilmiş sayılarak itilaf kuvvetleriyle savaşı sonlandırmışız. 3 yıl 24 gün İzmir işgal altında kalmış. 15 Mayıs aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’dan Samsun’a hareket ettiği gün. İzmir’in işgali bardağı taşıran son damla olmuş. Samsun’a Bandırma Vapuru'yla hareket etmiş. Amaç kurtuluş savaşını başlatmak. Ve 19 Mayıs’ta Samsun’da yanan meşale 9 Eylül 1922’de son düşmanın denize dökülmesiyle tamamlanmış. Bayrak göndere çekilip zafer tüm dünyaya ilan edilmiş. Bunu barış günü diye küçültmek istediler. Geçmiş hatasıyla sevabıyla bizimdir. Sahip çıkacağız. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Bizim kavgamız da mücadelemiz de bu çarpık zihniyete karşıdır. Osmanlı düşmanlığı gözleri o kadar kör etmiş ki aziz şehitlerimizin ruhunu sızlatacak sözler edilebiliyor. İşgalcilere tek söz edilmezken bu mücadeleyi veren ecdadımıza kem sözler söyleniyor. Böyle bir şehrin belediye başkanına yakışmadı. Her türlü siyasetten ayrı olarak bu bizim hissiyatımızdır" ifadelerini kullandı.

‘BU YUNAN SEVGİSİ NEREDEN GELİYOR?’

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in bir limana ‘Agamemnon’ ismini koymasını da eleştiren Yıldırım, bu ismin Yunanlı bir komutana ait olduğunu söyleyerek, “Agamemnon Çanakkale Deniz Savaşı'nda on binlerce askerimizi şehit eden Yunanlı komutanın adıdır. Bu Yunan sevgisi nereden geliyor? İşgali yapan bunlar değil mi? Hasan Tahsin ve 300 İzmirliyi katleden bunlar değil mi? Bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Geçmişimizin arkasındayız. 85 milyon vatan evladıyla emin adımlarla yürüyoruz" dedi.

‘ZENGİNLİK BATIDAN DOĞUYA HİCRET EDİYOR’

Üniversitelerin bilginin üretildiği yerler olduğunu anlatan Yıldırım, akıl terinin alın terinin önüne geçtiğini ifade edip dünyada en büyük firma sıralamasına bakıldığında yüz yıllık firmaların değil 20-30 yıl önce kurulan bilişim firmalarının üst sıralarda yer aldığını anlattı. Değişimi okuma mecburiyetine dikkati çeken Yıldırım, “209 üniversitemiz var. Cumhuriyet kurulduğu zaman harpten çıkıp 13 milyon nüfusumuz ve bir üniversitemiz vardı. O Türkiye’den bugüne ulaştık. 2000 yılından beri Cumhurbaşkanımız liderliğinde yıllardır istikrarsızlıktan miras kalan sorunları çöze çöze bugünlere geldik. Sorunları torunlara bırakmadık. Ama bitmedi. İhtiyacımız, birliğimiz, beraberliğimizi muhafaza etmek. İçerde ve dışarda emperyalistlere karşı uyanık olmalıyız. Farklılıkları ön plana çıkarmadan bunları zenginlik olarak görürsek önümüzde duracak güç yok" ifadelerini kullandı.

'KÜRESEL MARKA OLMAK KOLAY DEĞİL'

Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanlığı görevinin de kendisine verildiğini ifade eden Yıldırım, Türk dünyasının varlığının bazı çevrelere rahatsızlık verdiğini öne sürdü. Yıldırım, “Amaç, burada yaşayan soydaşlarımızın refahı için güçlerimizi birleştirmek. Türk devletleri teşkilatı kimseyi korkutmak için değil, kimseden de korkmadığını göstermek için var olan bir teşkilattır. Türk dünyasının kaynakları çok zengin. Zenginlik batıdan doğuya doğru hicret ediyor. Bu hicret 90’lı yıllarda başladı. Giderken de gelirken de Türkiye yol üzerinde. Bizim İstanbul’a dünyanın en büyük havalimanına yapmamız bu gerçeği gördüğümüz içindir. Uçuş ağı en geniş olan Türkiye’nin bir markası var. Türk Hava Yolları. Pandemide de büyümeye devam etti. Dünyanın her yerinde bayrağımızı dalgalandırıyor. Küresel marka olmak kolay değil" dedi.

Dünyanın son 3 yılda büyük değişim yaşadığını dile getiren Yıldırım, pandeminin içinde İzmir depreminin de yaşandığını hatırlatıp, “Çaresizlik içinde kıvranan havlu atan bir iktidar yoktu. Anında müdahale eden, enkazları kaldıran, 1 yıl içinde yıkılan binaları yapan bir iktidar vardı. Valimiz, sivil toplum kuruluşları canla başla iş birliği yaparak depremin yaralarını sardık. 3 bine yakın hak sahibinin konutlarının makul şartlar altında yenilenmesi projesini hayata geçiriyoruz. Vekillerimiz konuyu takip ediyorlar" diye konuştu.

Rusya Ukrayna krizinin en yakın mağdurlarından birinin Türkiye olduğunu söyleyen Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz sadece kendimizi düşünmüyoruz. Gıda sıkıntısı çeken ülkelere destek olmak için, Ukrayna’da hapsolan tahılın ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için Erdoğan’ın girişimleri ile bunu başardık. Bu diplomatik başarıdır. Birleşmiş Milletler ne yapıyor, seyrediyor. Avrupa ve ABD vekalet savaşıyla meşguller. Sivillerin durumu umurlarında değil. Rusya’yı terbiye etmek gibi bir projeleri var. Mesele insan değil, güç savaşına dönmüş durumda. Bu da bölgemiz ve insanlık için bir tehdit. Biz bu coğrafyada dimdik ayakta durmalıyız. Bu topraklar tarihin her döneminde hareketli olmuştur. Neslinin devamını sürdüren tek ulus Türkiye’dir. Bundan sonra da bu topraklarda varlığımızı bağımsız şekilde sürdürmenin yanında komşulara destek olmaya, toprağımıza göz dikenlere hak ettikleri cevabı vermeye hazır olduğumuzu bilsinler."

TAM AKREDİTASYON ALAN İLK ÜNİVERSİTE

Törenin açılış konuşmasını yapan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ise konuşmasında araştırma unvanına sahip, Kurumsal Tam Akreditasyon belgesi alan ilk devlet üniversitesi ve öğrenci odaklılıkta A Plus olmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirtti. Budak, “Elde ettiğimiz bu tarihi başarıları sürdürülebilir kılmanın yanı sıra dijitalleşme ve uluslararasılaşmada yükseköğretim kurumlarına örnek teşkil eden çalışmaları hayata geçirmek istiyoruz. Nihai amacımız Ege Üniversitesi’ni uluslararası arenada bilinen bir dünya markası haline getirmek. İnşallah bundan sonra da tüm Ege Üniversitesi ailesi olarak bilime ve ülkemize aynı adanmışlıkla çalışacak yeni hedeflerimiz doğrultusunda yeni başarılara hep birlikte imza atacağız" diye konuştu.

Tören, üniversiteye yüksek puanla giren öğrencilere plaket verilmesi ve hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.

Binali Yıldırım, ardından Buca Özel Eğitim ve Uygulama Okulu’nu ziyaret etti. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür ve bazı milletvekilleri ile beraber okulu gezen Yıldırım, öğrencilerle selamlaşıp fotoğraf çekildi. Yıldırım programının devamında Buca Ötüken Ortaokulu’nun açılışına katıldı.

YILDIRIM'DAN OKULLARA ZİYARET

AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Ege Üniversitesi'nin ardından Buca Özel Eğitim ve Uygulama Okulu'nu ziyaret etti. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür ve bazı milletvekilleri ile beraber okulu dolaşan Yıldırım, öğrencilerle selamlaşıp, fotoğraf çektirdi. Yıldırım, Buca Özel Eğitim ve Uygulama Okulu ziyaretinin ardından depreme dayanıksız olduğu için yenilenen Buca Ötüken Ortaokulu'nun açılışına katıldı.

'11 OKULUN YENİLENMESİ TAMAMLANDI'

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger okulun açılışında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla il genelindeki okulları depreme dayanıklılık yönünden tarama programına aldıklarını belirterek, "30 Ekim'de bir deprem yaşadık ve gördük ki bizim tarama çalışmamıza ilave dayanıksız binalar olduğu anlaşıldı ve 122 okulumuz için program yaptık. Bunlar yapılmaya başlandı ve bu sene 11 tanesini hizmete aldık. Bu okul da onlardan biri. En büyük zenginliğimiz iyi yetişmiş genç nüfusumuz. Okulumuz hayırlı olsun" dedi.

'BİRBİRİNE KENETLENMİŞ KOCAMAN BİR AİLEYİZ'

İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, İzmir'de bakanlığın eğitime ayırdığı bütçe hakkında bilgi vererek, "Eğitim bir gönül meselesidir. Eğitime gönül vermiş kişilerle gelecek nesillerin daha iyi ortamlarda yetişebilmesi için yapılan yatırımlardır. Bu da ülkenin geleceğine yapılan yatırımdır. Bakanlığımızın İzmir'de 2022 yılında 2.1 milyarlık eğitim yatırımını 5.1 milyara çıkarması ile birlikte eğitim alanında fırsat eşitliğini sağlamak ve kurumlarımızın standartlarını yükseltmek için yeni adımlar atıyoruz. Devletimizden aldığımız destekler sayesinde bugüne kadar açılışını yaptığımız eğitim yuvalarımızı öğrencilerimizin hizmetine sunmanın memnuniyetini yaşıyoruz. En uzak okullarda eğitim gören öğrencilerimiz ile merkezdeki okullarda eğitim aynı kalitede eğitim alması için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu kapsamda güzel İzmir’imizde 2496 okul, 30.151 derslik, öğretmen ve öğrencilerimizle birlikte birbirine kenetlenmiş kocaman bir aileyiz" dedi.

'BU YÜZYIL TÜRKİYE'NİN YÜZYILI OLACAK'

İnsana yapılan yatırımın nesilden nesle ilelebet etki sağladığını ifade eden Yıldırım, Buca Ötüken Ortaokulu'nun açılışında şu ifadeleri kullandı: "İzmir'de deprem nedeniyle önemli ölçüde okulun yenilenmesi lazımdı. Bir program dahilinde yenileme çalışmasına başladık. İl Milli Eğitim Müdürümüz Mücahit Bey, 'Milli eğitime İzmir'de 2 milyar bütçe ayrılmışken, 5 milyarın üzerine çıkıldı' dedi. Bu ne demek 2,5 milyar artış demek. Bir yılda 2.5 milyar eğitime yapılan yatırımda artıştan bahsediyoruz. İnsanı yaşatmak geleceğe yatırım yapmanın adı budur. Lafla peynir gemisi yürümez. Eğitime, insana yapılan yatırımın getirisini parayla ölçemeyiz. İzmir'de bu yıl 53 okulun inşaatı başladı. Bu öğretim yılında bin 122 tane yeni derslik kazandırdık. 43 anaokul ve ilkokul ile 57 okulumuzun inşaatı sürüyor. Toplam 814 adet okulumuz ihale aşamasında. Amacımız İzmir'de deprem nedeniyle yenilenmemiş okul bırakmamak. Daha çok yolumuz var. 29 Ekim'de Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutlayacağız. Yeni bir yüzyıla başlamış olacağız. Bu yüzyıl Türkiye'nin yüzyılı olacak. Bizim yüzyılımız olacak ve yıldız İzmir'den parlamış olacak."

AK Parti'li Yıldırım, Ödemiş ilçesindeki teşkilat programına katılmak üzere Buca ilçesinden ayrıldı.

'AK PARTİ VEFA HAREKETİDİR'

AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir programının son kısmında Ödemiş teşkilat buluşmasına katıldı. AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın Torbalı, Selçuk, Bayındır, Tire, Beydağ Ödemiş ve Kiraz ilçelerinden oluşan Küçük Menderes’te düzenlediği ‘Dünden bugüne yol arkadaşlarımızla istişare toplantısı’nda AK Parti İzmir milletvekilleri Cemal Bekle, Mahmut Atilla Kaya, Ceyda Bölünmez Çankırı ve Yaşar Kırkpınar ile çok sayıda partili de yer aldı. AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım burada yaptığı konuşmada bu buluşmaları gerçekleştiren İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’ye teşekkür ederek, İzmir milletvekillerinin, hemşerilerinin Ankara’daki gözü, kulağı, yol arkadaşı olduğunu kaydetti. “AK Parti vefa hareketidir” diyen Yıldırım kuruluşundan itibaren 20 yılı iktidarda doldurduklarını ifade etti. Yıldırım, “AK Parti’de eski ve yeni diye bir şey yok. AK Parti kutlu bir yürüyüşün adıdır. Bu tablo bize AK Parti’nin başından beri bugüne kadar, şartlar ne olursa olsun beraberliğimizin artarak devam ettiğini gösteriyor. 15 seçime girdik. Her seçimde Türkiye’de açık ara önde kapattık. 20 yıldır Türkiye’nin dağ gibi sorunlarını dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bugünlere geldik. Bunda en büyük katkı sizindir. Liderimiz milletin adamı, adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan’ındır. Biz de bayrak yarışı müsabakalardaki gibi değildir. Bayrağı veren de alan da koşmaya devam eder. Durmak yok yola devam, diyoruz” dedi.2023 seçimlerinin çok önemli olduğunun altını çizen Binali Yıldırım, son 20 yılda AK Parti’nin Türkiye’ye yaptığı hizmetlere değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeni bir seçime hazırlanıyoruz. 2023 çok önemli. AK Parti ülkemizi 100. yıla taşıyan iktidardır. Türkiye, 100 yılın 5'te 1'ini, 20 yılını AK Parti ile geçirdi. Dönüp arkamıza bakalım. Kim neler yapmış, neler yapmamış? Yolları böldük, hayatları birleştirdik, gönülleri birleştirdik. Türkiye’yi doğudan batıya, kuzeyden güneye birbiriyle buluşturduk. 'Yolları böleriz Türkiye’yi böldürtmeyiz' dedik. 'Ay yıldızlı bayrağımıza yan bakanın canına okuruz' dedik. Bütün terör örgütlerinin kökünü kazıdık. Hava yolunu halkın yolu yaptık. Demir yolunu ülke gündemine getirip hızlı tren özlemini gerçeğe dönüştürdük. Geniş iletişim ağları sağladık. Şehir hastaneleri hayat kurtarıyor. Koronavirüs belasıyla karşı karşıya kaldık. 3 yılımızı aldı. O sağlık sistemi olmasaydı sonucun ne olacağını iyi biliyoruz. Vaktiyle şehir hastanelerine karşı çıkanlar, ‘Kimlere menfaat sağlıyorsunuz?’ diyenler bir özür bile dilemedi. Önemli değil. ‘İşimiz hizmet, gücümüz millet’ diyerek yola devam ediyoruz.”

‘YENİLEN PEHLİVAN GÜREŞE DOYMAZMIŞ’

29 Ekim’de Cumhuriyet'in 100’üncü yılının tamamlandığını dile getiren Yıldırım, partililere seçim için çok çalışmaları gerektiğini söyleyerek, “Yeni bir yüzyıla giriyoruz. Türkiye’yi ikinci yüzyıla taşıyan iktidarın adı AK Parti, liderin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. İkinci yüzyılın ilk seçiminde 2023’de dünya lideri, memleket sevdalısı, adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan’ı rekor oyla seçmeye hazır mısınız? Yeni bir zafere var mısınız? Ak kadınlar, Ak gençler, ana kademe hazır mısınız? Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. 15 sefer mindere çıktılar hepsinde yenildiler. Ümit iyi bir şeydir. Onların da hakkı. Ama buna karar verecek olan 6’lı masa değildir. İktidarın yolu 6 artı 1 değil, 50 artı 1’den geçer. Bu 6 artı 1 masası ne diyor? Bu masada oturanların memleket meseleleri için bir şey dediğini duydunuz mu? Bunlar 3 konuda anlaşıyor; biri masanın etrafında bir sonraki toplantı ne zaman yapılacak? Masada hangi yemekler olacak? Ve Erdoğan’ı indireceğiz. Recep Tayyip Erdoğan’ı indireceksiniz de en azından öyle hayal ediyorsunuz da ondan sonra ne olacak? ‘Orasını bize söylemediler, bize sadece indirmek için çalışın' dediler. Bu millet her seferinde iktidarına sahip çıktı, liderine sahip çıktı. İşte Ödemiş işte AK Parti" dedi.

‘2024’ÜN YOLU 2023’DEN GEÇİYOR’

Seçimlere yaklaşık 8 ay kaldığını hatırlatan Binali Yıldırım, “Sahalar ısınacak. Karış karış Menderes vadisini dolaşmaya hazır mısınız? Bu heyecanla ve enerjiyle yeni başarılara birlikte yürümeye var mısınız? 2023’de yeniden destan yazacak mıyız? 2024’ün yolu 2023’den geçiyor. Çok çalışacağız. Bütün kardeşlerimizle her gönüle gireceğiz” ifadelerini kullandı. “Vur vur inlesin Tunç Soyer dinlesin” sloganlarına “Değmez” diye yanıt veren Yıldırım, az konuşup çok iş yapmaları gerektiğini vurguladı. Yıldırım, daha sık İzmir’e geleceğinin sözünü verip, “20 yılda yüz yıllık sorunları çözdük mü? Ülkemizi dünyanın parmakla sayılacak ülkeleri arasına sokmaya hazır mıyız? Bunun yolu 2023’den geçiyor. Daha çok çalışıp daha çok kardeşimizin gönlüne gireceğiz. Rabbimiz bize iki kulak bir ağız vermiş. İki dinle bir konuş” açıklamalarında bulundu.

‘7'DE 7'İ İSTİYORUZ’

AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ise konuşmasında Küçük Menderes ile gurur duyduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

“Torbalı, Selçuk, Bayındır, Tire, Beydağ Ödemiş ve Kiraz. Bu 7 belediyenin ikisi bizde. 7’de 7 istiyoruz. Var mısınız? 2023’te Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha en yüksek oyla seçtireceğiz. Var mısınız? Bu kez İzmir’de de Cumhur İttifakı birinci olacak. Cumhurbaşkanımız da bu iddiayı ortaya koydu. Onu mahcup etmeyeceğiz. Milletvekillerimizle beraber gece gündüz çalışıp zafere ulaşacağız. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Göreve geldiğimizden beri geçmişle geleceği buluşturduk.”

Toplantının açılışında AK Parti Ödemiş İlçe Başkanı Muhammet Şen’in ardından milletvekilleri adına konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar da söz aldı. Binali Yıldırım’ın Türkiye’nin her karış toprağında, havasında, yolunda, iletişiminde çok büyük emekleri bulunduğunu dile getiren Kırkpınar, “Parlamentoda, Türkiye’de AK Parti'nin geldiği noktaya bakıyoruz. Rusya’da, Ukrayna’da bizler böyle büyük bir davanın mensubu olmaktan, bu kutlu çatıları paylaşıyor olmaktan onur ve gurur duyuyoruz” diye konuştu.