Geri Dön
PolitikaBakan Yumaklı: Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesi ile kırmızı et ithalatını bitirmek istiyoruz

Bakan Yumaklı: Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesi ile kırmızı et ithalatını bitirmek istiyoruz

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projemiz, çiftçilerimize ve ülkemize hayırlı olsun. Bu projenin 3 ana hedefi var. İlk olarak başımızın tacı üreticilerimizin uygun maliyetle sürdürebilir şekilde hayvan teminini sağlamak. İkincisi de tüketicimizin uygun maliyetle kırmızı ete ulaşmasını sağlamak ve nihayetinde de Türkiye'nin kırmızı et ithalatını bitirmek" dedi.

Bakan Yumaklı: Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesi ile kırmızı et ithalatını bitirmek istiyoruz

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Iğdır'daki Kazımkarabekir Tarım İşletmesi Müdürlüğü'nde (TİGEM) incelemelerde bulundu. Bakan Yumaklı'ya; Vali Ercan Turan, AK Parti Milletvekili Cantürk Alagöz, Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen, TİGEM Genel Müdürü Hasan Gezginç eşlik etti. Bakan Yumaklı, TİGEM ile Et ve Süt Kurumu iş birliği ile hayata geçirecekleri 'Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesi' hakkında bilgi verdi.

Bakan Yumaklı: Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesi ile kırmızı et ithalatını bitirmek istiyoruz

'BİRÇOK UYGULAMAYI TEKER TEKER HAYATA GEÇİRDİK'

Bakan Yumaklı, "Şubat ayında hayvancılık yol haritamızı açıklamıştık. Yol haritamızdaki ana amacımızı verimli, kaliteli ve sağlıklı üretimi artırmak olarak belirtmiştik. 5 yıllık hedeflerimizi paylaştığımız yol haritasında bahsettiğimiz birçok uygulamayı teker teker hayata geçirdik, geçirmeye devam ediyoruz. Örneğin; hayvansal üretimi planlıyoruz dedik. Bitkisel üretimde 1 Eylül itibarıyla geçtiğimiz planlı üretime, hayvancılık ve su ürünlerinde 1 Ocak itibarıyla başlamıştık. Bu planlama kapsamında hangi hayvansal üretimin hangi bölgelerde yapılacağını, başta su olmak üzere doğal kaynakları dikkate alarak uygulamaya geçirdik. Yine bir diğer önemli konumuz, hayvancılıkta etkin ve verimli bir destekleme modelini hayata geçirmekti. Hamdolsun bu konuyu da nihayetlendirdik. Detaylarını her fırsatta dile getirdiğimiz hayvansal üretimde yeni destekleme modelinde, ilk defa kadın ve genç çiftçilere desteklemelerde pozitif ayrımcılık yaptık. Hayvancılığın temel taşı ve sigortası olarak gördüğümüz aile işletmelerine daha fazla destek veriyoruz. Iğdır'ın da içinde bulunduğu 19 ilimizi 'Besilik Materyal Üretim Bölgesi' olarak planladık. Bu illerde planlı üretim yapanlara ilave destekler veriyoruz" dedi.

'ŞAP HASTALIĞI ORANINI YÜZDE 80 AZALTTIK'

Hayvan hastalıklarıyla mücadele konusunda Şubat 2024'te açıkladıkları adımları atmaya devam ettiklerini ifade eden Bakan Yumaklı, şunları söyledi:

"Bunların başında 'Veteriner Yol Kontrol İstasyonları' geliyor. İlkini Erzurum'da açtığımız bu istasyonlarımızın ikincisini Elazığ'da hayata geçirdik. Toplam 8'e ulaşacak bu istasyonlarımız, hayvan hareketlerini kontrol ederek, hastalığın başka illere yayılmasını engelliyor. Sıradaki yol kontrol istasyonumuzu da Ankara'da önümüzdeki günlerde açacağız. Diğer bir uygulamamız da yılda 2 kez uygulanan şap aşısı sayısını 3 doza çıkarmak oldu. Bu sonbahar aşılama dönemiyle birlikte, büyükbaş hayvanlarımıza 3'üncü doz aşılamayı başlattık. Hem veteriner yol kontrol istasyonu hem de artan aşı sayısının çıktılarını da almaya başladık. Geçtiğimiz yıla göre ülkemizde görülen şap hastalığı oranını yaklaşık yüzde 80 azalttık. Hayvan hastalıklarıyla mücadelemiz üreticimizle omuz omuza vererek kararlı şekilde devam edecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."

'TEST MALİYETİNİ BAKANLIK OLARAK KARŞILIYORUZ'

Bakan Yumaklı, "Yol haritamızın bir diğer başlığı olan ıslah eylem planıyla ilgili de adımlarımızı atıyoruz. Ülkemizde en yaygın sütçü ırk olan siyah alaca ırkında yaklaşık 22 bin hayvanı verimlilik durumlarını genetik olarak ortaya koyarak referans popülasyonumuzu oluşturduk. Bu sayıyı her geçen yıl artırıyoruz. 2024 yılında artık bu ırktan doğan buzağılarda genetik yapısına bakarak, damızlık değerini belirlemeye başladık. Bu testi yaptıran yetiştiricilerimizin test maliyetini bakanlık olarak karşılıyoruz. Yine bu yıl içerisinde ülkemizde sayısı en fazla ikinci ırk olan Simental ırkında da genetik testler ile damızlık değerini belirlemeye başlıyoruz. Her iki ırk için bu hizmeti yetiştiricimizin hizmetine sunuyoruz. Bu testin yaygınlaşması amacıyla Genomik Test Merkezi'ni önümüzdeki günlerde Ankara'da açmış olacağız. Genomik seleksiyon ve embriyo transferi yöntemiyle, yüksek genetik kapasiteli üretim boğalarını Ocak 2025'te üretmeye başlıyoruz" dedi.

'BU PROJESİNİN 3 ANA HEDEFİ VAR'

Bakan Yumaklı, "Hayvancılık yol haritamızın şüphesiz en önemli başlığı ise anaç hayvan sayımızı artırmaktı. Çünkü anaç hayvanlarımızı hayvansal üretimin fabrikası olarak görüyoruz. Anaç hayvan sayınız ne kadar fazlaysa üretiminiz de o kadar fazla olacaktır. Siz istediğiniz kadar hayvan hastalıklarıyla mücadele edin, eğer anaç hayvan sayınızı da buna bağlı olarak artıramıyorsanız, yerinizde sayıyorsunuz demektir. Bugün de burada sizlere anaç hayvan sayısını artırmakla ilgili TİGEM ile Et ve Süt Kurumu iş birliğinde hayata geçirdiğimiz projeyi anlatacağız. Bu projemizde Iğdır ve Şanlıurfa Ceylanpınar'daki TİGEM çiftliklerimiz damızlık merkezlerimiz olacak. Buralardaki anaç hayvan sayısı, peyderpey artacak. İçinde bulunduğumuz Iğdır'daki işletmemize arkamda görmüş olduğunuz ilk anaç hayvanlarımız geldi. Peki, bu hayvanları ne yapacağız? Burada bulunan hayvanlardan doğan buzağıları aile işletmelerimize uygun maliyetle vereceğiz. Besi olarak verdiğimiz hayvanlarla aile işletmelerimiz aracılığıyla et üretimimizi yerli imkanlarla artıracağız. Dişi doğan buzağılar da yine aile işletmelerine uygun maliyetle verilerek anaç hayvan sayısını artırmış olacağız. Bu projenin 3 ana hedefi var. İlk olarak başımızın tacı üreticilerimizin uygun maliyetle sürdürebilir şekilde hayvan teminini sağlamak. İkincisi de tüketicimizin uygun maliyetle kırmızı ete ulaşmasını sağlamak ve nihayetinde de Türkiye'nin kırmızı et ithalatını bitirmek. Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projemiz, çiftçilerimize ve ülkemize hayırlı olsun" diye konuştu.

'GIDADA ARZ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAKTAN BAŞKA ŞANSINIZ YOK'

Küresel anlamda yaşanan gelişmelerin herkesi malumu olduğunu ifade eden Bakan Yumaklı, şunları kaydetti:

"Küresel anlamda yaşanan gelişmeler hepinizin malumu. Yakın zamanda dünyanın geçirmiş olduğu Covid pandemisi hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. Tüm bunlar, şunu bir kez daha gösteriyor ki gıda arz güvenliği, en az milli güvenlik kadar önemli. Bizim gıdada arz güvenliğini sağlamaktan başka şansınız yok."

‘YIL SONU İHRACATIMIZIN 35 MİLYAR DOLARI GEÇECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ’

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Valilik, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nü ziyaretinden sonra Kültür Merkezi'nde kanaat önderleriyle buluştu. Bakan Yumaklı, tarım alanında yaptıkları çalışmalar ve ürettikleri politikalar ile sektörü dayanıklı ve rekabet gücü yüksek bir duruma getirdiklerini söyledi.

‘DÜNYADA LİDER DURUMDAYIZ’

Bitkisel ve hayvansal ürünlerde Cumhuriyet tarihinin üretim rekorlarının kırıldığını belirten Bakan Yumaklı, "Türkiye, bugün tarımsal hasılada, Avrupa'da 1'inci, dünyada ise ilk 9 ülke arasında yer alıyor. Vatandaşlarımızın ve ülkemizi ziyaret eden turistlerin gıda arz güvenliğini fazlasıyla sağlıyoruz. Yine ülkemizin; güçlü ticaret, sanayi ve lojistik altyapısı sayesinde 186 ülkeye 2 bin 200 çeşit tarımsal ürün ihraç ederek ekonomimize 31 milyar dolarlık katkı sağlıyoruz. Birçok ürünün ihracatında dünyada lider durumdayız. Son 8 aylık ihracat rakamımız 20,8 milyar doları geçmiş durumda. İnşallah yıl sonunda ihracatımızın 35 milyar doları geçeceğini tahmin ediyoruz. Son 22 yıllık dönemde tarım ve orman sektörümüz yıllık ortalama yüzde 2,4 oranında büyümüştür ve büyümeye de devam etmektedir. Ben burada pembe bir tablo çizmiyorum. Bu ülkenin çiftçisi, sanayicisi, müteşebbisi istediği zaman neler yapıyor onu ifade etmeye çalışıyorum. Tabii bu başarılar şehirlerimizin üretim potansiyelini açığa çıkarmakla olmuştur. Iğdır'a bu alanda önemli destek verdiğimizi ve yatırım yaptığımızı özellikle vurgulamak isterim" diye konuştu.

Bakan Yumaklı: Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesi ile kırmızı et ithalatını bitirmek istiyoruz

Iğdır'ın tarımdaki potansiyelini gün yüzüne çıkarmak için son 22 yılda önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Yumaklı, şunları söyledi:

"Çiftçimizin sürdürülebilir üretim yapmasını teşvik etmek için reel rakamlarla 3,1 milyar lira tarımsal destek verdik. 2 bin 234 kırsal kalkınma projesini destekleyerek önemli hibe desteği verdik. Bildiğiniz gibi artık Iğdır da TKDK-IPARD desteklerinden faydalanacak. Bu kapsamda, ilk 2 çağrımıza Iğdır'dan 19 proje başvurusu oldu. Projelerin inceleme süreci devam ediyor. İnşallah başvurusu uygun bulunan projelerin sahipleriyle sözleşme imzalayarak, yatırıma başlayacağız. Bu arada, hayvansal üretim sektörü için çıktığımız 3’üncü başvuru çağrımız da halen devam ediyor. Sektöre yatırım yapmak isteyenlere özellikle duyurmak istiyorum. Hayvansal üretimde maliyetleri azaltmak için 200 bin dekar alanda mera ıslah çalışmasını tamamladık. Tarım arazilerimiz gıda arz güvenliğimizin teminatı dedik, Iğdır'da 695 bin dekar alana sahip Iğdır Ovamızı büyük ova projesine dahil ettik. Bu alana çivi dahi çaktırmayacağız, sadece tarımsal üretim yaptıracağız. Iğdır'da 476 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Bu sayede 4 milyar liralık zirai gelir artışı sağladık.” diye konuştu.

Bakan Yumaklı: Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesi ile kırmızı et ithalatını bitirmek istiyoruz

‘13 MİLYON FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDUK’

Bakan Yumaklı “Iğdır'ın yeşiline yeşil katmak için 13 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Iğdır'da küçükbaş hayvancılığın ekonomik yapılması için mera ıslah ve amenajman projelerine 2025 yılında da önemli kaynak aktaracağız. Bu sayede hem meraların verimi artacak hem de yetiştiricimizin maliyetlerini düşürerek karlılık oranını yükselteceğiz." dedi.

50 TON KAPASİTELİ LİSANSLI DEPO AÇTI

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Iğdır Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) yapımı tamamlanan 50 ton kapasiteli lisanslı depo açılışına katıldı. Tarımın stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten Yumaklı, "Bir ülkenin kendi kendine yeterli olması için, öncelikle tarımsal üretimde yeterli olması gerekiyor. İşte biz de ülke olarak, tarımsal üretime verdiğimiz destek ve yaptığımız yatırımlarla kendi kendine yeten bir ülke olmak için çalışıyoruz. Son 22 yılda gerçekleştirdiğimiz atılımlar ve yürüttüğümüz çalışmalarla tarımsal üretimde dünyanın sayılı ülkelerden biri haline geldik. Bu çalışmaları yaparken de makro düşünüp, mikro planlayarak politikalarımızı hazırladığımızı bilmenizi isterim. Yani güçlü bir tarım ülkesi olmak için büyük hedefler belirliyoruz. Bu hedefleri gerçekleştirmek için de yereldeki, yani şehirlerimizdeki altyapıyı güçlendiriyor ve son teknolojiyle donatıyoruz. Bu kapsamda da tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bugün; modern ahırlar, gelişmiş tarım alet ve makinaları, seralar, ürün işleme ve paketleme işletmeleri, ürün depolama tesisleri gibi yatırımların hemen yanı başımızda olması buna en iyi örnektir. İşte bugün de tarımsal üretimimizi ileriye taşıyacak yeni bir eseri daha sektörümüzün hizmetine sunuyoruz. Öncelikle lisanslı depoculuk alanında son 22 yılda yaptığımız faaliyetler hakkında sizlere kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum. Tarımsal üretimin öneminin arttığı bir dönemden geçiyoruz. Üretmek kadar, üretilen ürünlerin depolanması ve muhafazası da son derece önemli hale geldi. Yapılan araştırmalara göre hasattan son tüketiciye ulaşıncaya kadar gıdaların üçte biri maalesef çöpe gidiyor. Bu hiç de azımsanacak bir oran değil. Çünkü; son dönemde tarım sektörünü de etkileyen birçok olayı bir arada yaşıyoruz. Küresel iklim değişikliği, doğal afetler, salgın hastalıklar, savaşlar, nüfus artışı gibi konular dünya gündeminin ana başlıklarını oluşturuyor. İşte bütün bunlar tarımı stratejik bir sektör haline getirmiştir. Gıda kaybını en aza indirecek yöntemleri hayata geçirmemiz önem taşıyor" diye konuştu.

'LİSANSLI DEPOCULUK ÇALIŞMALARI, 2005 YILINDA LİSANSLI DEPOCULUK KANUNU'NUN ÇIKMASIYLA ÖNEMLİ BİR İVME KAZANDI'

Yumaklı, şunları söyledi:

"Hz. Yusuf, tarımsal üretimi planlayarak ve depolama sistemleri kurarak, halkının gıda ihtiyacını karşılamak üzere büyük bir vizyon ortaya koymuştur. Bu stratejik yaklaşım, tarımsal üretimin önemini ve etkili bir yönetim sisteminin nasıl işlerlik kazandığını gözler önüne sermektedir. Bizlere geçmişten kalan bu ders, gıdanın üretiminden, depolanması ve işlenmesine kadar olan tüm süreçlerde etkin bir organizasyon yapmamız gerektiğini anlatır. İşte bu çalışmalardan biri de lisanslı depoculuk çalışmalarıdır. Ülkemizde lisanslı depoculuk çalışmaları, 2005 yılında Lisanslı Depoculuk Kanunu'nun çıkmasıyla önemli bir ivme kazandı. Bu sayede lisanslı depoculuk faaliyetleri yasal bir zemine kavuşmuş oldu. TMO 2016 yılında, ülkemizin kapalı depo açığının giderilmesi, ürünlerin daha sağlıklı koşullarda depolanması, lisanslı depoculuk sisteminin geliştirilmesi amacıyla, belirlenen noktalarda depo yapım sürecini başlatmıştır. Ülkemizde halihazırda 223 lisanslı depoculuk şirketi, 306 noktada, toplam 12 milyon ton kapasite ile faaliyet göstermektedir. Lisanslı depolarda; yüzde 98 oranında hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar muhafaza edilmektedir. 2019'da ürün borsalarını tek çatı altında toplayan Türkiye Ürün İhtisas Borsası'nın faaliyete geçmesiyle lisanslı depoculuk sistemi, tarım ürünleri ticareti açısından daha önemli hale gelmiştir. Diğer yandan bakanlık olarak, lisanslı depoculuğun gelişmesi için önemli destek ve teşvikler vermeye devam ediyoruz. Bu kapsamda önemli bir karara imza attık. 2025-2027 yıllarında yapılacak desteklemelere yönelik karar kapsamında, yalnızca Ticaret Bakanlığınca belirlenen depo kira ücretinin yüzde 75'i Tarım ve Orman Bakanlığımızca destekleme kapsamına alınmıştır."

Bakan Yumaklı, konuşmasından sonra açılışını yaptığı 50 ton kapasiteli depoyu gezerek yetkililerden bilgi aldı. Tören sonunda Bakan Yumaklı'ya AK Parti Milletvekili Cantürk Alagöz, yöreye ait bir kilim hediye etti.