Bakan Varank: Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken, Balkanlar’ın da yüzyılını inşa edeceğiz
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Balkan coğrafyasına gittiğinizde, soydaşlarımızın Türkiye'nin geldiği durumdan, güçlü Türkiye'den, Sayın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir liderden ne kadar memnun olduğunu çok kolay görebilirsiniz. İşte biz aslında şimdiye kadar uyguladığımız politikaları 14 Mayıs'tan sonra çok daha güçlü bir şekilde, çok daha etkili bir şekilde inşallah uygulamaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken, Balkan coğrafyasındaki soydaşlarımızın da yüzyılını hep beraber inşa edeceğiz” dedi.
AK Parti'nin Bursa 2'nci bölge milletvekili adayı da olan Bakan Varank, seçim çalışmaları kapsamında, Rumeli ve Balkan Türkleri ile bir araya geldi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Rumeli ve Balkan Dernekleri Buluşması’nın ardından Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Arasında İş Birliği Geliştirmeye Yönelik Protokol İmza Töreni gerçekleştirildi. Törene, Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka da katıldı. Programın açılışında konuşan Bakan Varank, “Ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın mevcut sorun alanlarına ve gelecekte ortaya çıkabilecek sınamalara karşı, etkin çözümler üretebilecek bir sivil toplum yapısına kavuşabilmek, bizim hükümetlerimizin en önemli gündem maddelerinden bir tanesiydi. Türkiye Yüzyılı’nda güçlü sivil toplum, güçlü Türkiye anlayışı çerçevesinde sivil toplumu daha da güçlendirerek demokrasimizi de aslında tahkim etmek istiyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine başvurmak ve çözüm önerilerini yerinde dinlemek için sadece son 3 yılda hükümetimize bağlı bakanlıklardaki arkadaşlarımız 9 bine yakın STK ziyareti gerçekleştirdi. Son 5 yılda sivil toplum kuruluşlarının 2 bine yakın projesine, 200 milyon liranın üzerinde hükümet olarak kaynak aktardık. Yine hükümet olarak güçlü sivil toplumu tesis ederken bize rehberlik edecek sivil toplum strateji belgesi ve eylem planı çalışmalarında da sona yaklaştık. Sivil toplum kuruluşlarımızın projelerini elbette desteklemeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda yurt dışındaki vatandaşlarımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki temsilini de güçlendireceğiz. Bununla ilgili zaten vaatlerimizi biz seçim beyannamemize koyduk. Vatandaşlarımızın çifte vatandaşlık hakkını destekleyerek hem Türkiye'de hem bulundukları ülkelerde vatandaşlık haklarından yararlanmaları için, gerekli yasal ve diplomatik adımları atmaya devam edeceğiz. Özellikle son dönemde, yurt dışından Türkiye'ye araçlarıyla gelen vatandaşlarımızın bir talebi var. Hepiniz bu talebi biliyorsunuz. Geçici ithalat kapsamında Türkiye'ye getirilen araçların, kalma süresini tamamladıktan sonra tekrar Türkiye'ye dönebilmeleri için biliyorsunuz 185 gün yurt dışında beklemeleri gerekiyordu. Bu sürenin kısaltılmasıyla ilgili de şu anda gerekli bakanlıklarımız çalışmalarına başladılar. Ve tabii ki önümüzdeki dönemde özellikle Kosova'da serbest dolaşımla ilgili yasal mevzuat da gündeme geldi. Oradaki değişiklikle birlikte aslında Kosova'da da bağlarımızı çok farklı bir şekilde önümüzdeki dönemde güncellemiş olacağız” dedi.
‘GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE SOYDAŞLARIMIZ İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ’
Hükümetleri döneminde sadece Türkiye’nin değil Balkanlar’ın istikrarı için de çalıştıklarını vurgulayan Bakan Varank, şunları söyledi:
“Tarih içinde teşekkülü ve diğer kültür ve medeniyetlerle etkileşimi münasebetiyle çok az millete nasip olacak bir mirasa sahibiz. Farklı coğrafyalarda asırlara yaslanan bir tarihe sahip aziz milletimiz Anadolu'da kök salsa da Orta Asya'dan Balkanlar'a, Kafkaslar'dan Arap Yarımadası’na, Afrika'dan Hint Denizi'ne kadar üç kıtada ortak bir medeniyet mirasının oluşmasını sağladı. Sahip olduğumuz bu büyük tarih, kültür ve medeniyet mirasına hakkıyla sahip çıkmamız gerekiyor. İşte bu sebeple sorumluluk üstlendiğimiz her yerde ve her alanda, Cumhurbaşkanımızın da sıklıkla söylediği gibi kökü mazide olan ati anlayışıyla hareket etmeye çalışıyoruz. Medeniyet inşa etmek, cihan devleti olmak elbette kolay bir iş değil. Bu manada Balkanlar'da barış ve istikrarın muhafaza edilmesine her zaman büyük bir önem atfettik. Şu anda da bu doğrultuda bütün politikalarımızı yine yönetmeye çalışıyoruz. Bugün Türkiye'nin farklı illerinde milyonlarca Balkan kökenli vatandaşımız yaşıyor. Balkan coğrafyasında ise halen 10 milyondan fazla soydaşımız, akrabamız hayatını sürdürüyor. Bu nedenle güçlü bir Türkiye, bizler için olduğu kadar orada yaşayan soydaşlarımız için de elbette çok önemli. Biz sadece kendi sınırlarımız içerisinde huzuru ve refahı sürdürmek için çalışmıyoruz. Başta Evlad-ı Fatihan olmak üzere bugün sınırlarımız dışında olan, ancak kalpleri her daim bizimle atan soydaşlarımızın, akrabalarımızın huzur ve refahını da düşünüyoruz. Ve inşallah önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla biz yolumuza devam etmek istiyoruz.”
‘KARDEŞLERİMİZE, SOYDAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Balkanlar’da sağlanan barış ve istikrarın devamının da 14 Mayıs seçimlerinden geçtiğini söyleyen Bakan Varank, “Balkan coğrafyasına gittiğinizde hele ki Sayın Cumhurbaşkanımızla oralarda bir seyahate katılırsanız aslında o coğrafyada soydaşlarımızın Türkiye'nin geldiği durumdan, güçlü Türkiye'den, Sayın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir liderden ne kadar memnun olduğunu çok kolay görebilirsiniz. İşte biz aslında şimdiye kadar uyguladığımız politikaları 14 Mayıs'tan sonra çok daha güçlü bir şekilde, çok daha etkili bir şekilde inşallah uygulamaya devam edeceğiz. Bugün Balkan coğrafyasına gidip, ‘Bundan 20 sene önce mi kendinizi güvende hissediyordunuz? Bundan 20 sene önce mi bu sokaklarda gururla dolaşıyordunuz? Yoksa Türkiye güçlendikten sonra mı, Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'de başbakan, cumhurbaşkanı olduktan sonra mı kendinizi güvende hissediyorsunuz?’ diye sorabilirsiniz. Alacağınız cevap belli. İşte Allah'ın izniyle biz o coğrafyayı asla terk etmeyeceğiz. Kardeşlerimize, soydaşlarımıza sahip çıkacağız. Ve inşallah Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken işte Balkan coğrafyasındaki soydaşlarımızın da yüzyılını hep beraber inşa edeceğiz. Biz soydaşlarımızı hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Kökleri asırlar öncesine uzanan bir ecdadın torunları olarak, Balkanlar'ın mirasını yaşatmak için çok önemli çalışmalara, gayretlere imza attık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde artık vatandaşlarımızın haklarını bütün uluslararası mecralarda çok daha güçlü bir şekilde savunabiliyoruz. Birleşmiş Milletler'in kürsüsünden sadece Balkan coğrafyası için değil, dünyanın bütün mazlum milletleri için sesimizi yükseltebiliyoruz. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Maarif Vakfı'yla başta Balkan coğrafyası olmak üzere, dünyanın her bölgesindeki vatandaşlarımız ve soydaşlarımız için faaliyetler yürütüyoruz. Ecdat yadigarı eserleri muhafaza etme ve restore etmenin yanı sıra eğitim, sanat, kültür, tarih ve ekonomik alanlarda iz bırakan projelere imzalar atıyoruz. Allah izin verirse soydaşlarımıza sahip çıkmaya, tüm dünyada mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz. Ve inşallah bu yolculukta sizlerle beraber çok daha müreffeh, çok daha başarılı günleri hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.
‘KOSOVA’NIN HUZURU, BALKANLAR VE AVRUPA’NIN İSTİKRARI ANLAMINA GELİYOR’
Kosova’nın Balkan coğrafyasındaki önemine dikkat çeken Varank, Kosova’nın uluslararası alanda hak ettiği konuma ulaşması için çalışmalarını sürdüreceklerini belirterek şöyle konuştu:
“Bölgedeki diğer ülkelerle birlikte Kosova'yla da bir dönem ortak bir tarihi ve kaderi paylaştık. Kosova'da bugün sayıları azımsanmayacak bir Türk toplumu var. Türkiye'de ise çok sayıda Kosova kökenli vatandaşımız var. Kosova'nın tüm komşularıyla barış ve huzur içinde ilişkiler geliştirilmesine büyük bir önem veriyoruz. Kosova'nın uluslararası alanda hak ettiği konuma erişmesi için müşterek gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bu minvalde Kosova'nın, NATO, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği üyelik vizyonunu da Türkiye olarak destekliyoruz. Kosova'nın huzur ve refahı aynı zamanda Balkanlar'ın ve Avrupa'nın istikrarı anlamına geliyor. TİKA bugüne kadar 700’e yakın proje vasıtasıyla yaklaşık 100 milyon avroluk bir kaynağı Kosovalıların hizmetine sundu. İşte birazdan Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanlığıyla iş birliğimizi geliştirmeye yönelik bir mutabakat zaptını imzalayacağız. Bölgesel kalkınma alanında hem masada hem de sahada oldukça yoğun çalışan bir bakanlığız. Çok ciddi mesai harcıyoruz. Biz bakanlık olarak, bölgesel kalkınma alanında edindiğimiz tecrübenin paylaşılıp çoğalmasını, paydaşlar arasında iletişimin güçlenerek, yeni iş birliği kapılarının aralanmasını oldukça arzu ediyoruz. Bugün bir araya gelmemize vesile olan, uzun süredir devam eden teknik ziyaretler sonucunda üzerinde mutabık kaldığımız, imzalayacağımız anlaşmayla öncelikle bölgesel kalkınma alanında ortak bir çalışma grubu kuracağız. Sahip olduğumuz bilgi, tecrübe ve iyi uygulamaları Kosovalı muhataplarımızla paylaşacağız. Ortak proje geliştirme ve uzman değişimi programları başlatacağız. Bu konulara ilave olarak Teknoparklar, Ar-Ge ve yenilik merkezleri arasında ortak projeler geliştireceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, görev alanımızdaki konular itibariyle Kosova'yla her türlü iş birliğine açığız. Kosovalı kardeşlerimizin refahını arttıracak. Kıymetli projeleri el birliğiyle önümüzdeki dönemde de hayata geçirmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle imzalayacağımız mutabakat zaptının ülkelerimiz açısından hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”
Bakan Varank’ın ardından konuşan Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka ise Türkiye’nin, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olduğunu ifade ederek, “2008 yılından itibaren, bağımsızlığı ilan ettiğimiz andan itibaren Türkiye Cumhuriyeti, Kosova'yı ilk tanıyan ülke. Bu tanıma, tabii ki rastgele bir tanıma değil. Doğal bir tanıma değil. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel gayretleriyle, özel istemleriyle yapılan bir tanıma. Ben buradan kendilerine bir kez daha Kosova adına teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum” dedi.
’14 MAYIS’TAKİ SEÇİM, KOSOVA İÇİN DE BİR SEÇİM’
14 Mayıs seçimlerini işaret eden Damka, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye Cumhuriyeti, Kosova'nın savunmasından tutun ekonomik kalkınmasına, kültürel alanlara kadar bir sürü, bir dizi anlaşmayla desteklerine devam etmektedir. Tabii Balkanlar'la olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilişkileri her zaman ve her geçen gün daha da artarak devam ediyor. İstikrarlı bir Balkanlar için tabii ki güçlü bir Türkiye'ye ihtiyaç var. Ve bu güçlü Türkiye sayesinde bugün Balkanlar daha istikrarlı, daha müreffeh ve daha kalkınmış. Bu yüzden bizim için vatan Kosova ise ana vatanımız Türkiye. Her ne kadar bu seçimler Türkiye'de oluyorsa, Balkanlar’ın kalbi ve gözü 14 Mayıs'ta. Bazen Cumhurbaşkanımız şunu ifade ediyor, ‘Dünya beşten büyüktür’. Biz hep şunu da diyoruz, Türkiye Türkiye'den büyük. O yüzden Türkiye'nin güçlü olması, Türkiye'nin güçlü bir lider arkasında durması, bizlerin güçlü bir şekilde Balkanlar'da olmamıza bir sebep. Dolayısıyla bu 14 Mayıs'ta yapacağınız seçim sadece kendiniz için değil, bizim için de bir seçim. Kullanacağınız oy, bizim için de kullanacağınız bir oy. Dolayısıyla bizler bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan memnun kıldık. İnşallah bundan sonraki süreçte de kendisiyle Balkanlar'ın daha müreffeh, daha gelişmiş, daha kalkınmış bir şekilde yanımızda olmasını hep birlikte canı gönülden diliyorum.”
Sözü Türkiye’nin otomobili Togg’a da getiren Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, “Sayın Bakanıma da teşekkür ediyorum. Bugün Türklerin gururu olan o güzelim arabayı, Togg’u sürme fırsatına sahip oldum. Kendine de teşekkür ediyorum. Bakanım inşallah en kısa zamanda Kosova'da bu Togg’ları göreceğiz. Bunun sözünü de sizden istiyoruz” dedi.
‘ETRAFIMIZ ATEŞ ÇEMBERİ, TECRÜBELİ BİR KAPTANA İHTİYACIMIZ VAR’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, seçim çalışmalarına Bursa’nın İznik ilçesinde devam etti. Milli İrade Meydanı’nda kendisini bekleyenlere seslenen Varank, Türkiye’nin coğrafi konumuna dikkat çekerek, 14 Mayıs seçimleri için destek istedi. Varank, “Türkiye çok zorlu bir coğrafyada gidiyor. Etrafımız ateş çemberi. Biz Türkiye gemisini bu dalgalı denizde, bu fırtınada ileriye götürmek için, rotasından saptırmamak için bir kaptana ihtiyacımız var. Türkiye'nin hatta dünyanın en tecrübeli, en başarılı, en cesur, milletiyle beraber bir kaptana ihtiyacımız var. İşte o Recep Tayyip Erdoğan. Takımın kaptanı Sayın Cumhurbaşkanımız. Ama takımın oyuncuları var. Onun yol arkadaşları var. Onun dava arkadaşları var. Takımda ona destek olmaya çalışan arkadaşları var. Onun için ben sizlerden bir söz daha almak istiyorum. 14 Mayıs'ta Cumhur İttifakı'nı da büyük bir oy oranıyla tekrar mecliste iktidar yapmaya var mıyız? Sandıkları patlatmaya var mıyız?” dedi.
‘ONLARA OKULDAN TASDİKNAMEYİ VERİP GÖNDERECEĞİZ’
Türkiye’nin otomobili Togg üzerinden muhalefeti eleştiren Varank, şunları söyledi:
“Aslında baktığınızda biz, 21 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hep taş üstüne taş koymanın derdinde olduk. Yatırımların derdinde olduk. Projelerin derdinde olduk. Ama biz ne zaman iyi bir iş yapmaya kalksak, biz ne zaman yol yürümeye çalışsak, biz ne zaman yatırımlar yapmaya çalışsak, bizim karşımıza hep birileri dikildi. Biz ak dedik, onlar kara dedi. Biz doğru dedik, onlar yanlış dedi. Biz büyük dedik, onlar küçük dedi. Ve biz ne yapmak istesek karşımıza dikildi. İşte buraya neyle geldim? Türkiye'nin otomobiliyle geldim. Türkiye'nin otomobilinin hikayesi bizim 21 yıllık hikayemize çok benziyor. Biz dedik ki Türkiye'nin 60 yıllık bir hayali var. Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki, ‘Türkiye güçlü bir ülke, kabiliyetli bir ülke. Biz artık kendi otomobilimizi üretmemiz lazım’. Bize ne dediler? ‘Yapamazsınız’ dediler. Biz ilan ettik otomobilleri gösterdik. Dediler ki, ‘Bunun fabrikası nerede?’. Fabrikanın temellerini attık. Bu sefer dediler ki, ‘Bu fabrika bitmez. Siz bunu fay hattına kuruyorsunuz’. Fabrikayı bitirdik dediler ki, ‘Fabrikayı bitirdiniz ama bunun içinde üretim bantları yok. Siz bizi kandırıyorsunuz’. Araçları yollara çıkardık, bu sefer dediler ki, ‘Bu araçları kimse almaz’. Tam 177 bin vatandaşımız, 60 bin lira kapora yatırdı. Bu araçları almak için sıraya girdi. Şimdi araçlar yollarda geziyor. Bakanlar araçlarla geziyor. Vatandaşlarımız araçlarını teslim almaya başladı. Şimdi ne diyorlar, ‘Bunlar İtalya'dan geliyor. Siz bizi kandırıyorsunuz’ diyorlar. Ama karşımızda o kadar cahil bir muhalefet var ki. Ne Bursa'yı tanıyorlar ne Türkiye'yi tanıyorlar ne dünyayı biliyorlar. Ama biz onlara öğretip onlara okuldan tasdiknameyi verip göndereceğiz. Onları tarihi çöplüğüne göndereceğiz. Çünkü bu ülkede hizmet sevdası olanlar varken, bizim aziz milletimiz bozgunculara, yıkım ekibine oy vermez. Onları iktidara taşımaz.”
‘O KANDİL’İ DE BAŞLARINA YIKACAĞIZ’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun terör örgütleriyle pazarlık yaptığını söyleyen Varank, “Şu anda terörle mücadelede İHA'lar, SİHA'larla, geliştirdiğimiz milli savunma sanayiyle hamdolsun Türkiye'de terörün kökünü kazıdık. Artık terörle mücadeleyi biz ülkemizin sınırları içinde beklemiyoruz, terörist neredeyse ininde buluyoruz, hallediyoruz ve hamdolsun terörle mücadelemizde o Kandil'i de başlarına yıkacağız. Bu yedili koalisyon var ya, bu kirli pazarlıkları o kadar ileriye götürdüler ki artık sadece kendi içinde pazarlık yapmıyorlar. Terör örgütleriyle pazarlık yapıyorlar. PKK'yla pazarlık yapıyorlar. FETÖ'yle pazarlık yapıyorlar. PKK'nın sözde liderleri her gün açıklama yapıyor. Diyorlar ki, ‘14 Mayıs'tan sonra biz hapishanedeki arkadaşlarımızın hepsini dışarı çıkaracağı’. Diyorlar ki, ’14 Mayıs'tan sonra Türkiye'de özerkliği getireceğiz’. Diyorlar ki, ’14 Mayıs'tan sonra bu ülkede farklı bir sabaha uyanacağız’. Şimdi bunları kimden cesaret alarak söylüyorlar? Kılıçdaroğlu'ndan cesaret alarak söylüyorlar. Kandil'dekiler diyor ki, ’14 Mayıs'tan sonra hapishanedeki arkadaşlarımızı çıkaracağız’. Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘Eğer Selahattin Demirtaş hapisten çıksın istiyorsanız bize oy verin’. O PKK'lılar diyor ki, ‘14 Mayıs'ta Recep Tayyip Erdoğan tekrar kazanırsa biz Kandil'de mahvoluruz’ diyor. Burada Kılıçdaroğlu ne diyor? ‘Ben Kuzey Irak'a asker gönderilmesine karşıyım. Buradaki tezkereye hayır oyu vereceğim’ diyor. ’14 Mayıs'tan sonra özerkliği biz getireceğiz’ diyor. İşte bunlar aslında kucak kucağa değerli kardeşlerim. Bu pazarlıkları, kirli pazarlıkları yapıyorlar. Ama bizim aziz milletimiz terör örgütlerinin bu ülkede sesinin çıkmasına müsaade eder mi? Terör örgütlerinin bu ülkede at koşturmasına müsaade eder mi? Etmez. Onun için 14 Mayıs çok önemli. Peki sadece PKK'yla mı pazarlık yapıyorlar? İşte FETÖ'cüler ne diyorlar? ’14 Mayıs'tan sonra biz Türkiye'ye döneceğiz’ diyorlar. Peki Kılıçdaroğlu ne diyor? ’14 Mayıs'tan sonra ülkede ne kadar KHK'lı varsa, askerin, polisin, adliyenin içerisindeki ne kadar terörist varsa biz onları işline iade edeceğiz’ diyor. Her gün ekranlarda bunu söylüyor. İşte bunlar FETÖ'yle de kucak kucağa” ifadelerini kullandı.
‘BU BAŞARILAR KENDİ KENDİNE GELMİYOR’
Hükümetleri döneminde hayata geçirilen projeleri işaret eden Varank, “Siz Sayın Cumhurbaşkanımızın arkasında durduğunuz için karada Togg’u yürütüyoruz. Denizde TCG Anadolu'yu yüzdürüyoruz. Havada Kızılelma'yı uçuruyoruz. Uzayda İmece uydusunu gönderiyoruz. İşte bunların hepsi birer başarı. Ama bu başarılar kendi kendine gelmiyor. Sağlam bir irade lazım. Adam gibi adam lazım. Onun arkasında da dimdik duran aziz bir millet lazım. Bunu yaptığımızda işte Türkiye'nin üstesinden gelemeyecek hiçbir şey olmaz” dedi.
'OSMANELİ- BURSA YHT HATTINDA 2024 SONUNDA TESTLERE BAŞLAYACAĞIZ'
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İznik'in ardından, Yenişehir ilçesine geçti. Varank’ın ilk durağı Yenişehir- İnegöl yolundaki Yüksek Hızlı Tren (YHT) şantiyesi oldu. Burada çalışmalarla ilgili bilgi alan ve incelemelerde bulunan Varank, "Bursa için çok önemli ve değerli olan, Bursa kamuoyunun yıllardır beklediği, Yüksek Hızlı Tren projesinde de hangi aşamadayız, arkadaşlarımız neler yapıyorlar, bunu kontrol etmek Bursa kamuoyuna da gerekli açıklamaları ve bilgilendirmeleri yapmak üzere Yenişehir'deyiz. Uzun yıllardır Bursa'nın Yüksek Hızlı Trenle ilgili bir beklentisi vardı. Farklı sıkıntılar sebebiyle sürelerde geri kaldığımızın farkındayız. Ama özellikle artık son dönemde bu işi bitirebilmek, Bursa'yı yıllardır beklediği, hasretle beklediği Yüksek Hızlı Tren projesine kavuşturabilmek için büyük bir gayret gösteriyoruz. Şu anda Yenişehir'deyiz. Arkamızda zemin iyileştirme çalışmaları devam ediyor. Osmaneli- Bursa hattındaki 106 kilometrelik hızlı tren hattında şu anda çalışmalar son sürat devam ediyor. Hedefimiz, 2024 sonunda burada artık testlere başlanabilmesi, testlerin başlamasıyla birlikte de artık 2025 yılı içerisinde vatandaşlarımızın Yüksek Hızlı Trene kavuşup Bursa'ya ve İstanbul'a, Yüksek Hızlı Trenle gidebilmeleri. İnşallah hedefimizi tutturacağımıza inanıyoruz. 2024’ün sonunda testlere başlayabileceğimize inanıyoruz. Rabbim bir mani vermezse bunu hep birlikte göreceği" dedi.
'800’ÜN ÜZERİNDE İŞ MAKİNESİ ÇALIŞIYOR'
Şantiye alanında çalışmaların süratle devam ettiğini belirten Varank, "Tabii büyük bir gayretle arkadaşlarımız çalışıyorlar. Çok önemli bir hususu oluşturan tünellerle ilgili çalışmalarda büyük sıkıntılara rağmen artık sona yaklaşmış durumdayız. Zemin iyileştirmelerinde sona yaklaşmış durumdayız. Biraz önce genel müdürümüz bilgi verdi. Şu anda sahada 800’ün üzerinde iş makinesi bir fiil çalışıyor. Müteahhidimiz burada. Müteahhidimiz birebir, her gün 7/24 burayı takip ediyor. Emekçi kardeşlerimiz bu işi tamamlamak için büyük bir mücadele veriyor. Elbette Valimiz burada, Kaymakamımız burada. Onlar da gündelik olarak aslında buradan bilgi alıyorlar. İnşallah Osmaneli- Bursa arasındaki Yüksek Hızlı Tren hattının dediğim gibi, 106 kilometrelik kısmı ilk testlerini 2024 sonunda. Ama vatandaşlarımızı da inşallah hızlı trene 2025 yılında bindirecek şekilde planlamalarımızı yapıyoruz. Tabii Bursa'dan sonra Bandırma'ya kadar devam edecek hatla ilgili de şu anda çalışmalar devam ediyor. Orada da arkadaşlarımız bunun, sürecin devamını takipteler. Bursa içerisinde kurulacak istasyonlarla ilgili, farklı kılçık bağlantılarıyla ilgili de şu anda fizibilite ve etüt çalışmaları devam ediyor. İnşallah Yüksek Hızlı Treni tamamladığımızda Bursalı hemşehrilerimiz büyük bir konfora kavuşacak. Ben de önümüzdeki dönemde, bir yeni Bursalı olarak inşallah bunu sonuna kadar takip edeceğim. Projeyi arkadaşlarımızla birlikte inşallah Bursa'ya kazandırmak için ben de takipçisi olacağım" diye konuştu.
'BİZ ANKARA’YI BURSA’YA YAKLAŞTIRACAĞIZ'
Proje tamamlandığında İstanbul- Bursa ve Ankara- Bursa arasının 2 saat 15 dakikaya ineceğini söyleyen Varank, "Bu proje bittiğinde İstanbul- Bursa arası trenle 2 saat 15 dakika, Ankara- Bursa arası yine trenle 2 saat 15 dakika olacak. Bursa Ankara'ya en uzak şehir diye, Bursa kamuoyunda kullanılan bir tabir vardı. Ben aslında onu düzelteceğim. Aslında biz Ankara'yı Bursa'ya yaklaştıracağız. Bursa merkez şehirlerimizden bir tanesi. Marka şehirlerimizden bir tanesi. Ve bu sayede de inşallah İstanbul'u ve Ankara'yı, Bursa'ya daha da yaklaştırmış olacağız. Hem hızlı tren konforunu vatandaşlarımızla buluşturacağız. Ama aynı zamanda sanayisi güçlü Bursa'mıza tren hatlarıyla aslında lojistik manada da ciddi bir imkana kavuşturmuş olacağız. Hayırlı uğurlu olsun diyoruz. Rabbim kaza bela vermesin. İnşallah en güzel şekilde bu projeyi bitirelim diyoruz. Ve en güzel şekilde inşallah biz bu işi takip edeceğiz. Ve neticelendireceğiz. Tekrar Bursa kamuoyuna Yenişehir'den selamlarımızı gönderiyoruz. Bu projenin takipçisiyiz. Onlar da bizi izlemeye devam etsinler diyoruz" ifadelerini kullandı.
BAKAN VARANK, TOGG İLE YENİŞEHİR YOLUNDA
AK Parti'den Bursa'da 2'nci bölgeden milletvekili adayı gösterilen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, seçim çalışmaları kapsamında, Yüksek Hızlı Tren şantiyesindeki incelemelerinin ardından Yenişehir ilçesine gitti. Şantiyeden, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Süleyman Çelik’in direksiyonuna geçtiği, makam aracı Togg ile ayrılan Bakan Varank, o anları cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Bakan Varank’a, Yenişehir yolunda Çelik’in yanı sıra Bursa Valisi Yakup Canbolat, Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın ile AK Parti Yenişehir İlçe Başkanı Mehmet İleri eşlik etti. Bakan Varank o anları, "Şu anda Yenişehir Yüksek Hızlı Tren şantiyemizden Türkiye’nin otomobili ve Süleyman Bey'in kaptan şoförlüğünde ayrılıyoruz. Basın açıklamamızı yaptık. Bursalılara Yüksek Hızlı Tren ile ilgili, uzun yıllardır bekledikleri bu hizmetle ilgili gerekli bilgilendirmeyi yaptık. Şimdi Yenişehir’e gidiyoruz, vatandaşlarımızla buluşacağız ama biraz yağmur var. Eğer vatandaşlarımız takdir eder gelirlerse onlarla hasbihal edeceğiz" diyerek kayıt altına aldı.
'TOGG'A SAHİP OLMAK BİZİM DE ARZUMUZ'
Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Süleyman Çelik, Togg’la ilgili fikrini soran Bakan Varank’a, "Sayın Bakanım şu ana kadar kullanmış olduğum araçların içerisinde en lüksü ve en konforlusu. İnşallah buna gelecekte sahip olmak, bütün vatandaşların arzusu olduğu gibi bizim de arzumuz. İnşallah Yüce Mevla’m sahip olmayı da nasip eder. Bu ülkenin yollarında inşallah bu otomobilimiz ilelebet payidar kalır ve ilelebet bu yollarda da yürü inşallah" sözleriyle yanıt verdi.
Bakan Varank, Togg’un iç hacmi ve konforunu ise "Arkada 3 erkek, baya iyi, kallavi erkekler olarak oturuyorsunuz ve arabaya sığıyorsunuz. Farkındasınız değil mi?" sözleriyle ifade etti.
’14 MAYIS’TAN SONRA DA HİZMET KERVANINA DEVAM ETMEK İSTİYORUZ’
Seçim bölgesi Bursa’daki çalışmalarını Yenişehir’de sürdüren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda, yağmur altında kendisini bekleyen kalabalığa seslendi. Miting alanında dikkatini çeken bir pankartla konuşmasına başlayan Varank, "Güzel bir pankart hazırlamışsınız, ‘Ovamızda yetişir dünya kalitesinde biber. Bakanım İznik yolunda Togg’la bir tur gezdiriver.' Şimdi biberin tescilini aldık değil mi başkanım? Evet, tescili alırken de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan aldık ha. Onun için benim bu ilçeye hizmetlerim var. Bu ilçeyi kalkındırmak için hepimizin yaptığı gayretler var. Ve inşallah 14 Mayıs'tan sonra da bu hizmet kervanına biz devam etmek istiyoruz” dedi.
‘BU CAHİLLERE DERSİNİ VERECEĞİZ’
Bakan Varank, ilçeye gelmeden önce ziyaret ettiği Yüksek Hızlı Tren şantiyesindeki çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirtti. Millet İttifakı ortağı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu Sivas’taki Yüksek Hızlı Tren üzerinden eleştiren Varank, muhalefetin Togg ile ilgili açıklamalarını da hatırlatarak, şunları söyledi:
"Bakınız biz hep yapmanın derdinde olduk, üretmenin derdinde olduk. Buraya nereden geliyorum? İşte Yüksek Hızlı Trenin Yenişehir'deki çalışmalarını inceledik. İnşallah Bursa'ya Yüksek Hızlı Treni kazandıracağız. İşte bu hizmet kervanına devam etmek istiyoruz. Dedik ya biz hep yapmanın derdinde olduk. Yüksek Hızlı Tren vatandaşlarımızın konforu için önemli, kıymetli, değerli ama sadece vatandaşlarımızı taşımıyor. Sanayi için de önemli. Yük taşımak için de önemli. Ekonomi için de önemli. Ama bu yedili koalisyonun bir tane ortağı var, kim biliyor musunuz? Temel Karamollaoğlu, Temel Karamollaoğlu. Bu zat Sivaslı. Biz şimdi Sivas'a Yüksek Hızlı Treni götürdük ya. Ne dedi biliyor musunuz? ‘Sivas'a Yüksek Hızlı Tren yapmak yanlış’ dedi. Yani şimdi ben size soruyorum. Bunların aklına uysak Bursa'ya Yüksek Hızlı Tren getirebilir miyiz? Getiremeyiz. İşte Türkiye'nin Otomobili Projesi, ilk günden itibaren ne yaptılar? Hep eleştirdiler değil mi? Karşımıza dikildiler. Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki, ‘Ya biz 60 yıldır bir yerli otomobil hayaliyle yaşıyoruz. Türkiye'nin kabiliyeti o kadar gelişti ki artık Türkiye kendi otomobilini yapar. En güzelini yapar. Ve biz Türkiye'nin otomobilini yapacağız’ dedi. Ne dediler? ‘Yapamazsınız’ dediler. Sonra biz o araçları tanıttık, ne dediler? Dediler ki ‘Bunun fabrikası nerede?’. Fabrikanın temellerini attık. Bu sefer dediler ki, ‘Bu fabrika bitmez. Siz bunu fay hattına kurdunuz’. Fabrikayı bitirdik, açılışını yaptık dediler ki, ‘Bu fabrikanın binası var ama içinde üretim yok’. Araçlar yollara çıkmaya başladı. Bu sefer dediler ki, ‘Siz bu araçları İtalya'dan getiriyorsunuz. Bizi kandırıyorsunuz. Birkaç tane gemilere koyup İtalya'dan getiriyorsunuz’. Değerli kardeşlerim karşımızda o kadar cahil bir muhalefet var ki. O kadar Bursa'yı tanımayan, Türkiye'yi tanımayan, üretimi bilmeyen bir muhalefet var ki. Ya Gemlik Bursa'da, Bursa Türkiye'de, işte yerli ve milli otomobilimiz Bursalı. Ama bu cahillere biz dersini vereceğiz. Bu üretimden anlamayan, Türkiye'yi bilmeyen, cahil muhalefeti tarihin çöplüğüne göndermeye var mıyız?”
‘BATARYA FABRİKASININ İMAR PLANLARINA ‘HAYIR’ OYU VERDİLER’
CHP’yi de eleştiren Varank, “Türkiye'nin otomobili fabrikasında binlerce kardeşimiz evine ekmek götürüyor. İşte Türkiye'yi büyütmek böyle olur. Ama karşımızda bir yıkım ekibi var. Ne iş yapmışlar, ne iş yaptırıyorlar. İşte Türkiye'nin otomobili fabrikasının yanına yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte bir batarya fabrikasının temelini attık. Batarya neden önemli? Elektrikli araçların kalbi batarya da ondan. Bunu biz ülkemize kazandıralım istedik. Batarya fabrikasının temelini attık. Bakın şimdi size bu Cumhuriyet Halk Partisi'ni şikayet ediyorum. Orada kuracağımız batarya fabrikasının imar planlarına, büyükşehir meclisinde kim hayır oyu verdi, Cumhuriyet Halk Partisi hayır oyu verdi. İşte bunlar ne yaparlar ne yaptırırlar. Ama biz onlara aldırış etmeyeceğiz. Biz yolumuza bakacağız. Biz neyi yapmamız gerektiğini, ne zaman yapmamız gerektiğini, nasıl yapmamız gerektiğini bilen bir iktidarız. Biz nereye gidersek Türkiye'nin otomobilini hemşehrilerimiz çok beğeniyor. Recep Tayyip Erdoğan diye bir lider çıktı dedi ki, ‘Biz yaparsak en iyisini yaparız. Bizim gençlerimiz en güzelini yapar’. İşte bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Ve bu gençlerimiz var ya, evlatlarımız var ya, onlar Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecekler” diye konuştu.
Bakan Varank, 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisine destek isteyerek, "Gel şu Sayın Cumhurbaşkanımızın arkasında, Türkiye liderinin arkasında, 21 yıldır canını dişine takarak, bu ülke için hizmet eden Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında bir kere daha dur. Şu seçimi atlatalım. Allah'ın izniyle farklı ufuklara beraber yürüyelim dememiz lazım. İkna etmemiz lazım. Ama inşallah bunu başaracağız. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını 14 Mayıs'ta hep beraber aralayacağız” ifadelerini kullandı.
SEÇİM OFİSİ AÇILIŞINA KATILDI
AK Parti'den Bursa 2'nci bölge milletvekili adayı olan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, seçim çalışmaları kapsamında, 2'nci bölge milletvekili adayı Osman Mesten'in Yunusemre Mahallesi'ndeki seçim ofisinin açılışına katıldı. Açılışa Kapadokya rengi Togg ile gelen Varank, Türkiye'nin tüm renkleriyle, kültürüyle, milletin her bir ferdinin bu ülkeye olan katkısıyla yoluna devam edeceğini belirterek, "Nasıl bu şehir bir mozaiği barındırıyorsa, bu ülkede bu mozaiği barındırıyor. Her bir hemşehrimiz bu ülkenin her bir değeri aslında bu ülkeye katkı sağlıyor. Onun için hangi şehirden ve kültürden olursa olsun Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Balkan'ı, Makedon'u hangi milletten olursa olsun biz bir ve beraberiz" dedi.
'ÜLKEMİZDEKİ AHENGİ BOZMAYA ÇALIŞANLAR VAR'
14 Mayıs’tan sonra Türkiye’nin birli ve beraberlik içerisinde büyüyeceğini belirten Varank, "Bu birliktelikten rahatsız olanlar var. Bizim bir ve beraber olmamızdan rahatsız olanlar var. Bu ülkenin arasına nifak tohumu ekmeye çalışanlar var, ülkemizdeki ahengi bozmaya çalışanlar var. Terör örgütlerinin 14 Mayıs'la ilgili çok kötü niyetleri var. Biz inanıyoruz ki bu terör örgütlerine 14 Mayıs'ta bu aziz millet yol vermez. Terör örgütlerinin bu ülkede borusunu öttürmesine bu aziz millet yol vermez. İnşallah 14 Mayıs'ta işte bu birliği ve beraberliği büyüteceğiz. Bu birlik ve beraberle ekmeğimizi büyüteceğiz. Çok farklı bir Türkiye'yi beraber inşa edeceğiz" diye konuştu.
'BU ÜLKENİN İLERİ GİTMESİNDEN NİYE RAHATSIZ OLURSUN?'
Muhalefetin, Gemlik'teki Türkiye'nin Otomobili fabrikasının yanında temelleri atılan batarya fabrikasına karşı çıktığını ileri süren Varank, "Bu batarya fabrikası Türkiye'deki ilk otomobil batarya fabrikası olacak. Peki biz bunu yaparken Cumhuriyet Halk Partisi ne yaptı biliyor musunuz? Siro batarya fabrikasının imar planlarına Büyükşehir Meclisinde 'Hayır' oyu verdi. Bunlar her zaman bunun derdinde. Biz bu işleri nasıl baltalarız? Nasıl engel oluruz? Ya Allah aşkına böyle milli bir projeye niye karşı çıkarsın? Bu ülkenin ileri gitmesinden niye rahatsız olursun? Bunların derdi ne biliyor musunuz? Türkiye hiçbir başarıyı elde etmesin. Hep namerde, yabancıya muhtaç olsun. Kendi ayakları üzerinde hiçbir zaman duramasın. Bizim aziz milletimiz buna müsaade etmeyecek. Türkiye Yüzyılında kendi ayakları üzerinde duran bir Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz" dedi.