Bakan Varank: Spor dostu, sporcu dostu bir Cumhurbaşkanı'mız var
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Bir kere şunu bilmemiz lazım; kendisi de sporcu olan spor dostu, sporcu dostu bir Cumhurbaşkanı'mız var. Çok insan tanıdım. Ama futbolu bu kadar yakından takip eden, hala takımları, oyuncularını bilen, futbol ile bu kadar ilgili insana çok rastlamadım" dedi.
AK Parti'nin Bursa 2'nci bölge milletvekili adayı da olan Bakan Varank, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği 'Deprem Bölgelerinde ve Deprem Bölgesine Giden Yardımlarda Hizmet Veren Personel ile Buluşma' programına katıldı. Daha sonra Varank, Hüdavendigar Salonu'nda düzenlenen '2022 Belediyespor Başarı Ödülleri Töreni'ne geçti. Burada sahneye çıkan 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları 3'üncü, 2022'de de Avrupa şampiyonu olan Bursa Büyükşehir Belediyesporlu, milli tekvandocu Hatice Kübra İlgün, Varank'a makam aracı olan Togg'u sürmek istediğini söyledi. Varank, "Ehliyetin var mı?" diye sorunca, İlgün "12 yıllık ehliyetim var, yeterli mi?" yanıtı verdi. Varank, "O kadar tahmin etmedim, genç duruyorsun" deyince İlgün, kendisine teşekkür etti.
Konuşmasına geçen Varank, "Hatice Kübra kardeşim Türkiye'nin otomobilini bir tur istedi. Tekvandocu olduğunu duyunca, herhalde vermemezlik edemezdik. Hele de olimpiyat derecesi olan bir tekvandocuya, istiyorsan anahtarı vereyim. İşte Türkiye'nin otomobili projesi. Milletimizde nasıl bir heyecan oluşturduysak, nasıl milletimiz gururla bu işi takip ediyorsa, emin olun her bir sporcu arkadaşımızın, kardeşimizin, takımlarımızın özellikle elde ettiği başarıları da milletimiz aynı heyecanla takip ediyor. Genç kardeşlerimiz, belki milletimizin yeni yeni duymaya başladığı branşlarda, uluslararası müsabakalarla başarılar elde ettiğinde emin olun sizler kadar onlar da bu başarılara seviniyor" dedi.
'BOŞ KALDIĞIMIZDA CUMHURBAŞKANI'MIZLA BASKETBOL OYNUYORUZ'
Hükümet olarak spora ve sporcuya verdikleri öneme dikkat çeken Varank, "İşte hamdolsun 21 yıldır spora, sporcuya destek vermek üzere Gençlik ve Spor politikalarımızı netice alacak şekilde, daha fazla genci, bu doğru yola sevk etmek, bu sağlıklı ama aynı zamanda kardeşliği getiren spora yönlendirmek için politikalarımızı uygulamaya, politikalarımızı hayata geçirmeye çalışıyoruz. Ve son dönemde özellikle bireysel branşlarda yakaladığımız başarılar, aslında yaptığımız için ne kadar doğru olduğunu da bize gösteriyor. Tabii değerli kardeşlerim bu işler, kendi kendine olmuyor. Bir kere şunu bilmemiz lazım; kendisi de sporcu olan spor dostu, sporcu dostu bir Cumhurbaşkanı'mız var. Çok insan tanıdım. Ama futbolu bu kadar yakından takip eden, hala takımları, oyuncularını bilen, futbol ile bu kadar ilgili insana çok rastlamadım. Ve Sayın Cumhurbaşkanı'mız, futbol başta olmak üzere sporun her branşıyla gerçekten ilgileniyor. Beraber basket oynuyoruz. Tabii hangi takımın yendiğini söylememe gerek yok. Ama boş kaldığımızda Sayın Cumhurbaşkanımız ile basketbol oynuyoruz. Sporu çok seviyor, sporcuları çok seviyor. Onun için de Türkiye'de spor alanında yapılan işleri de bire bir bakanıyla beraber takip ediyor" diye konuştu.
'ALTYAPI OLMADAN BAŞARI ELDE ETMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Türkiye'nin sporda yakaladığı başarının, altyapı yatırımlarıyla geldiğini vurgulayan Varank, "21 yılda öncelikle ne yaptık? Tabii ki sporu geliştirebilmek için, gençleri spora yönlendirebilmek için, başarılı sporcular yetiştirebilmemiz için ülkemizdeki altyapı eksikliğini tamamlamakla yola koyulduk. Binlerce spor tesisi yaptık. Havuzlar yaptık. Spor salonları yaptık. Gençlerimizi spora yönlendirecek tarama faaliyetleri yaptık. Bunun neticelerini şu anda görebiliyoruz. Türkiye'deki havuz sayıları 20 yılda 13 katına çıkmış. Spor salonu sayıları 3 katına çıkmış. Sadece Gençlik Spor Bakanlığı'mızın 2002 yılında bin 575 spor tesisi varken; şu anda bizzat kendi oluşturduğu 4 bin beş yüze yakın spor tesisi var. Ve kamu yatırımlarıyla son 20 yıllık dönemde hayata geçirilen spor tesisi sayısı şu anda 10 bini bulmuş durumda. Bunu zaten siz de takip ediyorsunuz. Bursa'nın merkezinde, ilçelerinde yapılan tesisleri, gerek belediyemizle gerek Gençlik Spor Bakanlığımız ile yaptığımız tesisleri görebiliyorsunuz. İşte bu altyapıyı yapmadan, sporda başarıları elde edebilmek mümkün değil. Gençleri bu alanlara yönlendirebilmek mümkün değil. Bu altyapıları tamamladıktan sonra, sporcuya gerekli değeri verdikten sonra, doğru profesyonellerle çalıştıktan sonra işte bu başarılar gelmeye devam ediyor. Olimpiyatta yakaladığımız başarılar, jimnastikte yakaladığımız başarılar, geleneksel sporlarda yakaladığımız başarılar" dedi.
'BU GURURU SONUNA KADAR HAK EDİYORSUNUZ'
Varank, sözlerine şöyle devam etti: "Bunların hepsi hamdolsun son dönemde, bu 20 yılda ortaya koyduğumuz vizyonun neticeleri. Ve inanıyoruz ki; bu başarılar gelmeye devam edecek. Katlanarak gelmeye devam edecek. Çünkü bizim gençlerimizde bu potansiyel var. Sporcularımızda bu potansiyel var. İşte Poyraz'ın kızlarını hepimiz biliyoruz değil mi? Bursa'nın gururu. Ama Poyraz'ın kızları sadece Bursa'nın gururu olmayacak. Önümüzdeki dönemde, uluslararası başarılarla Türkiye'nin gururu olacaklar. Bunu yapacak irade bizde var, bunu yapacak anlayış bizde var. Yeter ki; bir olalım, beraber olalım. Hep birlikte ay yıldızlı al bayrağımıza nasıl hizmet ederiz, sporcuysak işimizi en iyi şekilde yaparak, yatırımcıysak en iyi şekilde yaparak, antrenörsek en iyi şekilde yaparak. Eğer sevdamız ay yıldızlı, al bayrağımız olursa evelallah bu ülke her alanda olduğu gibi sporda da büyük başarıları yakalayacak. Bunu zaten örneklerini şu anda görebiliyoruz. Ve inşallah çok daha büyük başarıları, yerel yönetimlerimizin destekleriyle, yereldeki paydaşlarımızın katkılarıyla ve spora, sporcuya daha fazla yatırım yaparak, daha fazla imkan sağlayarak bunları elde edeceğiz. Tekrar özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı'mıza, böyle bir organizasyonu düzenlediği için çok teşekkür ediyorum. Sizlerin bu başarılarını zikredeceğiz, anlayacağız, takdir edeceğiz ki; sizler de biraz kendinizle de gurur duyun. Çünkü bu gururu sonuna kadar hak ediyorsunuz."
Program sonrası Varank, milli tekvandocu İlgün'e verdiği sözü tuttu. İlgün, Varank'ın makam aracı Togg'un direksiyonuna geçip, sporcu arkadaşları ile tur attı.
‘BU TAKIMI EN İYİ OYNATAN KAPTAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’
Seçim çalışmalarını Bursa’nın ilçelerinde sürdüren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası’nda, sanayicilerle istişare toplantısında bir araya geldi. Varank, daha sonra İnegöl Atatürk Anıtı Meydanı’nda kendisini bekleyen kalabalığa hitap etti. 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisine destek isteyen Varank, “Takımın kaptanı belli. Bu takımı en iyi oynatan kaptan Recep Tayyip Erdoğan. Sayın Cumhurbaşkanımızı 14 Mayıs'ta, Türkiye gemisinin kaptan köşküne tekrar oturtacağız Allah'ın izniyle, sizlerin takdiriyle. Ama onun takım arkadaşlarını da desteklememiz lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın yol arkadaşlarını desteklememiz lazım. Onu yalnız bırakmamamız lazım” dedi.
‘İTALYAN, BİZ YAPMADIK TÜRKLER YAPTI DİYOR, TÜRKLER’
Togg üzerinden muhalefeti eleştiren Varank, meydandaki İtalyanca afişi işaret ederek, şunları söyledi:
“Türkiye'nin otomobili projesi bu ülkede AK Parti iktidarının hikayesine çok benziyor. Biz bu ülkeye hizmet etmek isterken hep karşımıza birileri dikildi. Birileri bizi engellemeye kalktı. Biz ak dedik onlar kara dedi. Biz doğru dedik onlar yanlış dedi. Biz büyük dedik, onlar küçük dedik. Hep bizi yolumuzdan döndürmeye çalıştılar. Ama biz onlara aldırış etmedik. Çünkü biz ne yapmamız gerektiğini, nasıl yapmamız gerektiğini, ne zaman yapmamız gerektiğini bilen bir iktidarız. Çünkü bizim takım kaptanımız, bu ülkenin değil, dünyanın bir numaralı takım kaptanı. Onun için biz bu kervana Allah'ın izniyle devam edeceğiz. Bu bizi engellemeye çalışanlara hiçbir zaman kulak vermedik, aldırış etmedik. Yolumuza devam ettik. Çünkü biz biliyoruz ki onlara kulak verseydik bu ülkede icraat yapmanın yolu yoktur. İş üretmenin yolu yoktur."
'İŞTE TÜRKİYE'NİN OTOMOBİL PROJESİ'
Türkiye’nin otomobil projesini başlangıcından itibaren eleştirenlere tepki gösteren Bakan Varank, "İşte Türkiye'nin otomobili projesi. Bunu ilk ilan ettiğimizde ne dediler? ‘Yapamazsınız’ dediler. Araçları tanıttık, ne dediler? ‘Bunun fabrikası nerede?’ dediler. Fabrikanın temelini attık. Ne dediler? ‘Bu fabrika bitmez’ dediler. Fabrikanın açılışını yaptık. Ne dediler? ‘Siz bizi kandırıyorsunuz. Bunun içinde üretim bantları yok’ dediler. Araçlar yollara çıkmaya başladı. Dediler ki, ‘Bunu kimse almaz’. Tam 177 bin arkadaşımız ön sipariş verdi, bu araçları almak için sıraya girdi. Şimdi ne diyorlar? ‘Siz aslında bu araçları Türkiye'de üretmiyorsunuz. İtalya'da üretiyorsunuz’ diyorlar. Değerli kardeşlerim, bakınız burada İtalyanca bir afiş var. Ne diyor İtalyan biliyor musunuz? ‘Biz yapmadık, Türkler yaptı Türkler’. Karşımızda o kadar cahil bir muhalefet var ki. Türkiye'den bihaber, Bursa'dan bihaber bir muhalefet var ki. Ne zannediyorlar biliyor musunuz? Gemlik'i İtalya'da zannediyorlar İtalya'da. Ama biz 14 Mayıs'ta onlara Gemlik’in nerede olduğunu öğretecek miyiz? Bursa'yı öğretecek miyiz? Türkiye'yi öğretecek miyiz? 14 Mayıs akşamı öğrenecekler. Ama okuldan tasdiknameyi alıp bu ülkede bir daha siyaset yapamayacaklar. Onları Allah'ın izniyle tarihin çöplüğüne göndermeye var mıyız? İşte bu kadar.”
'CUMHURBAŞKANIMIZIN RAKİBİ OLAMAZ’
Varank, Millet İttifakı’nı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener üzerinden eleştirmeye devam ederek, “Bir de bize alternatif olduklarını iddia edenler var. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir rakibi olmaz ama onlar öyle iddia ediyor. Ama bu karşımızdaki muhalefet, o kadar çok iktidar olmak istiyor ki iktidar olmak için o kadar yanıp tutuşuyor ki şu anda kirli pazarlıkların içerisinde. Değerli kardeşlerim eskiden bu ülkede koalisyonlar dönemi vardı. Bir yıllık hükümetleri gördü bu ülke. Ve o iktidarlar döneminde, koalisyonlar döneminde biz çok çektik. Çok sıkıntılar çektik. Ve bu ülkede her gün krizlerle boğuştuk. Şimdi bu koalisyon masasının bir ortağı var Meral Akşener. Çıkmış ne diyor biliyor musunuz? ‘Bu ülkede en müreffeh zamanlar, en mutlu zamanlar koalisyon dönemlerinde yaşandı’. Ya Allah aşkına sen bizle dalga mı geçiyorsun? Biz o anları yaşadık, yaşadık. O krizleri yaşadık. Senin diğer ortağın Kılıçdaroğlu'nun SGK Genel Müdürü olduğu zamanlarda biz hastaneleri biliyoruz. Bu ülkede krizler yaşanırken ne sıkıntılar çektik o günleri biz hatırlıyoruz. Hatta ve hatta senin İçişleri Bakanı olduğun dönemde bu ülkede terör kol geziyordu terör. Sokaklarda bombalar patlıyordu. Her gün karakollarımıza ateş açılıyordu. Saatlerce karakollarımız bombalanıyordu. Ama bir tane bile helikopter kaldıramıyorduk. İşte sen o zaman İçişleri Bakanlığı yapıyordun. Belki sen çok rahat etmiştin. Sırça Köşkü'nde yaşıyordun. Ama bizim milletimiz terörden çekiyordu. Ama biz geldik, terörü bitirdik hamdolsun. Bu ülkede, şu dağlarda teröristleri artık bitirdik. Biz terörle mücadeleyi artık sınırlarımızın dışına taşıdık. Şu anda biz ülkemizde bekleyip teröristler sınırları geçsin, karakollarımıza mı saldırsın diye beklemiyoruz. Terör neredeyse buluyoruz, imha ediyoruz. İşte karşımızdaki muhalefet diyor ki biz o eski koalisyon dönemlerini getireceğiz, kirli pazarlıklarla hükümeti kuracağız. Ama bunlar iktidar olmayı o kadar istiyorlar ki bu kirli pazarlıkları çok daha ileri boyutlara taşıdılar. Şu anda terör örgütleriyle pazarlıklar yapıyorlar. Bakınız Kandil'deki PKK terör örgütünün sözde liderleri her gün açıklama yapıyor. Ne diyorlar? ‘Biz 14 Mayıs'tan sonra hapishanelerdeki teröristleri dışarı çıkaracağız’ diyorlar. ’14 Mayıs'tan sonra İmralı'daki o terörist başının tecridini bitireceğiz’ diyorlar. ’14 Mayıs'tan sonra biz özerkliği getireceğiz’ diyorlar. Bunları duydunuz değil mi? Bunlar her gün açıklama yapıyorlar. Peki kime güvenerek bunu yapıyorlar? Kılıçdaroğlu'na güvenerek yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘SİZ ZATEN O TERÖRİSTLERLE KUCAK KUCAĞASINIZ’
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerini sürdüren Varank, şöyle devam etti:
“Kılıçdaroğlu çıkmış diyor ki ‘İktidar bizi teröristlerle kucak kucağa gösteriyor’. Hayır, biz kucak kucağa göstermiyoruz. Siz zaten o teröristlerle kucak kucağasınız. Aynı yolda yürüyorsunuz. Pazarlık yapıyorsunuz. Bakınız, teröristler diyor ki ’14 Mayıs'tan sonra özerkliği getireceğiz’. Kılıçdaroğlu ne diyor, ’14 Mayıs'tan sonra Avrupa Birliği'ndeki özerklik şartına koyduğumuz çekinceyi kaldıracağız’. Teröristler diyor ki, ’14 Mayıs'tan sonra terörist arkadaşlarımızı hapishanelerden çıkaracağız’. Kılıçdaroğlu ne diyor? ‘Eğer Selahattin Demirtaş'ı hapisten çıkarmak istiyorsanız bana oy verin’ diyor değil mi. Hem aynı söylemleri dile getiriyorsun. Aynı yolda yürüyorsun. Bir de bizi suçluyorsun. Ama bizim aziz milletimiz bu kirli pazarlıklara müsaade etmez. Teröristlerin borusunun bu ülkede ötmesine müsaade etmez. Buna müsaade etmezsiniz değil mi? Bu teröristlerin bu ülkenin altına oymasına müsaade etmezsiniz değil mi? Değerli kardeşlerim onun için çok hayati bir seçime gidiyoruz. Çok kritik bir döneme gidiyoruz. 14 Mayıs'ta bu teröristler, terör örgütleri kimi destekliyorsa onların karşısında durmamız lazım. Bu ülkede tekrar FETÖ'nün yeşermesine müsaade eder misiniz? Terör örgütlerini bu ülkede tekrar sesleri çıksın diye onlara yol verir misiniz? İşte onun için değerli kardeşlerim, çok dikkatli olmamız lazım. 14 Mayıs'ta bu ülkenin kader seçiminde çok dikkatli olmamız lazım. Bu seçim ama deme, lakin deme, kafamda soru işaretleri var deme seçimi değil. Bu seçim Türkiye'nin kader seçimi. Terör örgütlerini ilanihaye tarihi çöplüğüne gönderme seçimi. Bu ülkeye bu hizmetleri kazandıran, ufku olan, vizyonu olan, karada Togg’u yürüten, havada Kızılelma’yı uçuran, denizde TCG Anadolu'yu yüzdüren, İmece uydusunu uzaya gönderen lidere oy vermemiz lazım.”
‘KILIÇDAROĞLU’NUN YALANLARINA KANMIŞ BİR VATANDAŞIMIZI İKNA ETSEK KARDIR’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İnegöl’ün ardından Kestel ilçesinde vatandaşlarla buluştu. İlçedeki Buluş Meydanı’da kendisini bekleyen kalabalığa hitap eden Varank, 14 Mayıs’a kadar ilçe ilçe, sokak sokak, kapı kapı dolaşmaya devam edeceklerini belirterek, "Bir kardeşimizi bile kazansak, aklı karışmış, bu Kılıçdaroğlu'nun yalanlarına kanmış bir tane vatandaşımızı bile ikna etsek o bizim için kardır. Onun için biz bu mücadeleyi 14 Mayıs'a kadar sürdüreceğiz. Kapı kapı dolaşacağız. Her tanıdığımızı arayacağız. Bu seçim Türkiye'nin kader seçimi. Bu seçim, Türkiye'yi kendi ayakları üzerinde tam bağımsız bir şekilde yoluna devam mı ettireceğiz? Yoksa başka ülkelerin ağzının içine bakan, onların kuyruğuna takılan bir ülke haline mi getireceğiz? Bunun kararını vereceğimiz bir seçim” dedi.
‘BİZİM İHA’LARIMIZA, SİHA’LARIMIZA KATİL DİYORLAR’
14 Mayıs’ın Türkiye’nin kader seçimi olduğunu söyleyen Varank, şunları söyledi:
"Şu anda karşımızda bize muhalefet edenler, Türkiye'ye yedili koalisyonu bir alternatif olarak göstermeye çalışanlar, bu ülkenin kaderini yok etmeye çalışıyorlar. Bu ülkenin geleceğini, çocuklarımıza bırakacağımız bu güzel vatanın altına dinamit koymaya çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu ne diyor biliyor musunuz? ‘Recep Tayyip Erdoğan, bizi terör örgütleriyle kucak kucağa göstermeye çalışıyor’. Onu biz göstermeye çalışmıyoruz, siz zaten terör örgütleriyle kucak kucağasınız. Kılıçdaroğlu ne yapıyor? Kuzey Irak'ta harekat yapmamız için gerekli olan tezkereye, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hayır oyu veriyor. Onun için biz sizi kucak kucağa göstermiyoruz. Siz zaten berabersiniz, yoldaşsınız. Bu Türkiye'nin altını oymak için beraber hareket ediyorsunuz. Sadece söylemde mi beraberler aziz kardeşlerim? Bakınız biz terörle mücadeleyi kendi geliştirdiğimiz yerli ve milli teknolojilerle yapıyoruz. İHA'larla yapıyoruz, SİHA'larla yapıyoruz. O SİHA'lar Kandil'de teröristlerin başına bombaları yağdırıyor. Şu anda emin olun kafalarını dışarı çıkaramıyorlar. Ama bu Cumhuriyet Halk Partisi, Kılıçdaroğlu lafa gelince ne diyor? ‘Biz de İHA'ları, SİHA'ları destekliyoruz’ diyor. Ama şu anda milletvekilleri var ya bizim İHA'larımıza SİHA'larımıza ne diyor? ‘Bunlar katil’ diyor, katil. ‘Biz bunlarla ilgili gerekli işleri yapacağız’ diyor. Onun için benim aziz milletim, kıymetli hemşehrilerim Türkiye'nin geleceği açısından, bu kader seçiminde, Allah'ın izniyle doğru noktada duracak, Allah'ın izniyle Türkiye'nin geleceğine oy verecek. Ve inşallah 14 Mayıs'ta hep birlikte bu seçimden de zaferle çıkacağız.”
‘İLK TURDA BU İŞİ BİTİRECEĞİZ’
Millet İttifakı’nın diğer ortaklarını da hedef alan Varank, "Kimse hikaye anlatmasın. Koalisyonları allayıp pullamasın. Bu millet koalisyonların ne olduğunu iyi biliyor. Ama onlar öyle bir koalisyon öneriyorlar ki yedi tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacakmış. Yedisi karar verecekmiş. Ondan sonra bir tane Cumhurbaşkanı bunu uygulayacakmış. Allah aşkına siz apartmanınızı böyle yönetebilir misiniz? Yönetemezsiniz. Bu millet apartmanını yönettirmeye müsaade etmeyeceği yönetimi Türkiye'ye layık görmez. Türkiye aziz milletiyle beraber yürüyen, beraber koşan, onlarla birlikte Türkiye'yi kalkındırmak için yanıp tutuşan liderlere layık. O da kim? Recep Tayyip Erdoğan. Ve inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızla ilk turda bu işi bitireceğiz. Tekrar Sayın Cumhurbaşkanımızı bu ülkenin kaptan köşküne oturtacağız." diye konuştu.