Geri Dön
PolitikaBakan Tunç: Terörün kökünü kazıyıncaya kadar mücadele devam edecek

Bakan Tunç: Terörün kökünü kazıyıncaya kadar mücadele devam edecek

İzmir'de, 7 yıl önce Bayraklı Adliyesi'ne yönelik terör saldırısında çıkan çatışmada şehit düşen polis memuru Fethi Sekin ile mübaşir Musa Can için anma töreni gerçekleştirildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, törendeki konuşmasında, "Bizler, bu ülkenin huzurunu bozmak isteyen, her türlü şer şebekesiyle mücadele etmeye devam edeceğiz. Terör örgütlerini destekleyen siyasi uzantılarıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Milletimizin milli bütünlüğünü bozdurmayacağız. Ülkemiz, inşallah, terörün kökünü kazıyıncaya kadar bu mücadele devam edecek" dedi.

Terör örgütü PKK'nın 5 Ocak 2017'de İzmir Adliyesi'ne yönelik düzenlediği saldırıda, facianın önüne geçilmesi için canını siper eden şehit polis memuru Fethi Sekin ile mübaşir Musa Can, saldırının 7'nci yıl dönümünde düzenlenen törenle anıldı. İzmir Adliyesi’ndeki törene Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra Vali Süleyman Elban, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, İzmir milletvekilleri, İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Oktay Tabur, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun, oda ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile şehit Fethi Sekin ile Musa Can'ın aileleri katıldı. Törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından İzmir Adliyesi çalışanları tarafından hazırlanan barkovizyon gösterisi sunuldu.

'KAHRAMANCA MÜCADELE ETTİ'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, törende yaptığı konuşmada, şehitlerin 7 yıl önce kahramanca, İzmir Adliyesi'nde çalışanları bombalı eylemle şehit etmek için gelen teröristlerle, mücadele ederken, kendi hayatlarını feda ettiklerini söyledi. Olayı anlatan Bakan Tunç, "Fethi Sekin, trafik polisi olarak adliyenin önünde görev yaparken tehlikeyi fark edip, İzmir Adliyesi’nde bombalı eylem girişimini fark edip, hemen canı pahasına teröristleri etkisiz hale getirmek için yaptığı mücadele sırasında şehit oldu. Böylelikle adliye personellerimizin kurtulmasına vesile oldu. Kahramanca mücadele etti. Trafik polislerinin terörle mücadele konusunda böyle bir çalışması olmamasına rağmen silahına sarıldı, kahramanca mücadelesini yaparak terör eylemini önlemiş oldu. Musa Can ise görevi başında hain kurşunlara maruz kalarak şehit oldu. Allah rahmet eylesin" dedi. Bakan Tunç, terörle mücadelenin kesintisiz devam edeceğini belirterek, 40 yıldan bu yana mücadeleyi sürdürdüklerini de ifade etti. Terörün her çeşidi ile mücadele edildiğine dikkat çeken Bakan Tunç, şunları söyledi:

"Bu ülkenin huzurunu, kardeşliğini, birlik, beraberliğini bozmayı hedef alan, ülkemizin bölünmesini isteyen hain terör örgütleriyle mücadelemizden taviz vermeyeceğiz. Terör insanlık suçudur, terör yaşam hakkının düşmanıdır. Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hain emeller besleyenler, Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurmak isteyen hainlere ve onların maşalarını tutan küresel güçlere hiçbir zaman fırsat vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. 40 yıldan bu yana şehitlerimiz, bu ülkenin birlik bütünlüğü, vatandaşlarımızın huzuru, çocuklarımızın geleceği için canlarını feda ettiler. Onların emaneti olan geleceğimize sahip çıkacağız. Bizler bu ülkenin huzurunu bozmak isteyen, her türlü şer şebekesiyle mücadele etmeye devam edeceğiz. Terör örgütlerini destekleyen siyasi uzantılarıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Milletimizin milli bütünlüğünü bozdurmayacağız. Ülkemiz inşallah terörün kökünü kazıyıncaya kadar bu mücadele devam edecek."

'CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILINDA HUZUR SÖZÜ'

Konuşmasında Türkiye Yüzyılı'nda milleti, huzurlu bir geleceğe taşımak için çalıştıklarını dile getiren Bakan Tunç, "Bugün, 7 yıl önce şehit verdiğimiz Fethi Sekin ve Musa Can ağabeyimizi rahmetle yad ediyoruz. Bu vatan uğruna canlarını feda eden başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, terörle mücadelede gerek canlarını feda eden şehitlerimizi, gazilerimizi minnetle yad ediyoruz. Onların emanetine her daim sahip çıkacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizi terörden arındırarak huzurlu bir geleceğe kavuşturmanın gayreti içinde hiç durmadan çalışacağımıza, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizin, dünyanın huzurlu lider ülkeleri arasında yer alması için taviz vermeyeceğimizi belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

Programda konuşan İzmir Emniyet Müdürü Celal Sel ise vatanın her karışını savunmak için şehitlik mertebesine ulaşanları anmak adına toplandıklarını belirtti. Sel, 2017'de İzmir Adliyesi'ne kanlı bir eylem yapmak için gelenlere, canlarını hiçe sayarak kanlı saldırıyı bertaraf edenleri rahmet ve şükranla andıklarını dile getirdi. Törenin ardından şehit Fethi Sekin’in anıtına ve şehidin hayatını kaybettiği noktaya karanfil bırakıldı.

BAKAN TUNÇ, AK PARTİ İZMİR İL BAŞKANLIĞI'NI ZİYARET ETTİ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir'deki programı kapsamında AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek partililerle buluştu. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve milletvekilleri tarafından karşılanan Bakan Tunç, karşılamadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "İzmir teşkilatımızın nasıl heyecan içinde olduğunu, 31 Mart 2024 için büyük beklentide olduğunu gördüm. Bu heyecan, İzmir’imiz gerek büyükşehir belediye başkanlığı gerekse tüm ilçelerde gerçek belediyecilik için hazır olduğunu gösteriyor. İzmir AK belediyeciliğe susamış. İzmir'e bu yakışır. Teşkilatımızla beraber bunu başaracağımıza inanıyoruz" dedi.

'AK PARTİ BİR MİLLET HAREKETİDİR'

AK Parti'nin çatısı altında tüm partililerin çalıştığını anlatan Bakan Tunç, kendi siyasi yaşamıyla ilgili de anılarını anlattı. Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "22 yıl önce kurulan partimiz 21 yıldır iktidarda. Hem hükümette hem de belediyelerde 21 yıldan bu yana milletin taleplerini, sesini hep dile getiren, talepleri gerçekleştirmek için çalışan kadrolarla beraberiz. 22 yıl önce kurulduğu o eski yılları hatırlarsak 1990'lı yıllarda parlamenter sistemin, kronikleşmiş sorunlarından kurtulma çağrısı olarak halkımız Recep Tayyip Erdoğan'ı gördü. İstanbul'daki belediyecilik başarısı bütün Anadolu'da görüldü. Milletimiz 'Havası solunamayan, çöpleri toplanmayan, yolları çukur, çamurlu İstanbul'u yaşanır hale getirdin, 4 yılda İstanbul'u yeniden inşa ettin. CHP'den kurtardığın İstanbul'u ve Türkiye'yi bu sorunlardan sen kurtarırsın, bir parti kur da seni tek başına iktidara getirelim' dediler. AK Parti bir millet hareketidir. Selçuklu'dan, Osmanlı'dan itibaren gelen ana damarı milleti temsil eden bir siyasi harekettir."

'İZMİRLİLERE GÜVENİYORUZ'

Yerel seçimlere değinen Bakan Tunç, "1990'lı yılların sonunda temel hak ve özgürlüklerin alabildiğine sınırlandığı, demokrasinin aşağıya çekildiği, yatırımların durduğu, milletin fakirleştiği, ekonomik krizlerin birbirini tetiklediği, tüm bu olumsuzlukların vesayetçi anlayışları güçlendirdiği ortamdan kurtulmak için çareyi milletimiz AK Parti'de gördü. Parti kurulduğunda ilçe başkanı olarak görev aldım. 2007'den sonra parlamentoda 16 yıl milletvekilliği yaptım. Sonrasında parlamentoda adalet komisyonu üyelikleri ve son seçimin ardından adalet bakanı olarak yeni kabinede görev aldım. Teşkilatta İzmir koordinatörü olarak görev yapmıştım. 2011 yılından bu yana teşkilatımızda sürekli yenilenme oldu. İzmir teşkilatımız hedeflediği başarıyı 31 Mart 2024 seçimlerinde yakalayacak inşallah. İzmir'i Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliği ile tanıştıracaksınız. Büyükşehirde ve ilçelerde Cumhur İttifakı olarak yüksek başarıyı Ege'nin incisi İzmir'e yakışacak, belediye başkanlarını seçeceksiniz. İzmirlilere güveniyoruz" açıklamalarında bulundu.

'REFERANDUMDA MİLLETİMİZ CEVABINI VERDİ'

AK Parti'nin bir millet hareketi olarak doğduğunu ve 21 yıldır milletin taleplerini gerçekleştirme gayreti içinde olduğunu kaydeden Bakan Tunç, partisinin kuruluşundan itibaren 17 seçimde başarı elde ettiğini vurgulayıp, "17 sandıkta milletimiz tercihini AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhur İttifakı'ndan yana kullandı. 18'inci sandıkta bu kez İzmir'de de güçlü bir destekle bu başarıyı sürdüreceğiz. 21 yıldan bu yana bir taraftan ülkenin fiziki kalkınmasını sağlarken, alt yapı sorunlarını giderirken, milletin refah düzeyini arttırırken diğer yandan da temel hak ve özgürlük alanlarını genişlettik. Yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmanın mücadelesini verdik. İcraat üstüne icraat yaparken, diğer yandan vesayetçi anlayışla mücadele ettik. Maalesef önümüze türlü türlü engeller konulmaya çalışıldı. AK Parti kurulurken, kapatma davasıyla karşı karşıya kalmıştık. Sebebi kurucu üyeleri arasında bir başörtülü vardı. 2007 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 'Bu meclise cumhurbaşkanı seçtirtmeyiz' dediler, 367 dayatmasını yaptılar. 'Cumhuriyet mitingi' adı altında millet iradesine karşı geldiler. Referandumda milletimiz cevabını verdi" dedi.

'TÜRKİYE'DE İLK KEZ BİR DARBE KALKIŞMASI ÖNLENMİŞ OLDU'

2007 seçimlerinde daha güçlü şekilde parlamentoya geldiklerini söyleyen Bakan Tunç, "2008'de yeni bir kapatma davasıyla karşı karşıya kaldık. 2008'deki AK Parti kapatma davasında bir oyla kapanmadan kurtulmuştu. 2012'de MİT krizi, 2013 yılında ise Türkiye'nin en parlak dönemi. Enflasyon yüzde 5'e düştü, enerjide bağımsızlığı ilan ettik, IMF defterini kapatarak, 'borcumuz yok' diye dünyaya ilan ettik, dünyanın en büyük İstanbul havalimanı projelerini konuştuk, dünyanın en büyük köprülerini yapmak hayalken, denizin altından tünelleri, okulları, şehir hastaneleriyle büyük kalkınma hamlelerini gerçekleştirdik. Bunları durdurmak gerekiyordu. 2013 yılında mayısı hazirana bağlayan günlerde Taksim'deki ağacı bahane ederek memleketi ateşe vermeye çalıştılar. Sokak darbesiyle yönetimi değiştirebileceklerini sandılar. Başaramayınca masa başında denediler. 17-25 Aralık emniyet yargı darbesiyle karşı karşıya kaldık. Sonra hendekler kazıldı, patlamalar meydana geldi. Kaos ortamı oluşturmaya çalıştılar. 15 Temmuz gecesi son darbeyi vuracaklarını sandılar. Milletin tanklarını milletin üzerine yürüttüler ama Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğiyle Türkiye'de ilk kez bir darbe kalkışması önlenmiş oldu" ifadelerini kullandı.

'TÜRK YARGISI O GECE İŞ BAŞINDAYDI'

2017 referandumunu hatırlatan Bakan Tunç, önemli bir reforma imza atıldığını dile getirip, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde 5 yıl geride kaldı. İlk dönemi yaşadık. Türkiye Yüzyılı gençlerin omuzunda yükselmeye devam edecek. Bugün çok anlamlı bir tören için İzmir'deyiz. 7 yıl önce İzmir Adliyesi'nin önünde, adliye çalışanlarını şehit etmek üzere planlanan bir terör eylemini önleyen ama kendi canını veren Fethi Sekin ve Musa Can'ı anmak için geldik. Dualar ettik. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde başarılı olamayanlar terör eylemleriyle milleti korkutabilir miyiz, diye eylemlere devam ettiler. Türk yargısı o gece iş başındaydı. O gece Türk yargısı, bağımsız ve tarafsız yargı hemen adliyelere koştu. Savcılarımız, darbeciler hakkında soruşturma başlattı. Gözaltı yaptılar. Darbecileri yargılayan bir hukuk düzenine geçtik. Bunu hazmedemedikleri için ne yaparlarsa boş. Türkiye Yüzyılı başındayız. Cumhuriyetin 100 yılının son çeyrek asrına Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti damgasını vurdu. Ekonomide fiziki kalkınmada 3 kat büyüdü. Son dönemde pandeminin etkileri, savaşlar ekonomiyi olumsuz etkiledi. Buradan çıkışı yine Recep Tayyip Erdoğan ile bu ülke başarabilir" dedi.

'REFORMLARA DEVAM EDİYORUZ'

Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ekonomik tedbirler noktasında çalışmaları sürdürüyoruz. Reformlara devam ediyoruz. Anayasamızda bugüne kadar sessiz devrim sayılan reformlara imza attık. Kamu denetçiliğinin kurulmasından tutun, özel hayatın korunmasına varıncaya kadar, kişisel verilerin korunmasına varıncaya kadar. Özellikle Anayasa Mahkemesi'nin, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun, Yüksek Askeri Şura'nın, Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısını demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirmesi için reformlara varıncaya kadar, askeri yargının kaldırılması, sivillerin dahi askeri mahkemede yargılandığı dönemlere son verdik. Anayasa'da sıkı yönetim maddesini kaldırdık. 'Darbeciler yargılanamaz' maddesini kaldırdık. Kadın, çocuk haklarını güçlendirdik. Çocukların korunması noktasında gerek mevzuat gerek uygulamayla ilgili önemli çalışmalar yaptık. Bunları yeterli görmüyoruz. Türkiye Yüzyılı'na sivil bir anayasa yakışır. Parlamentoda gerçekleşecek uzlaşmayla milletimize olan bu borcumuzu yerine getirerek Türkiye'yi vesayetçi ruhu taşımaya devam eden anayasadan kurtararak yeni bir anayasaya kavuşturmuş oluruz."

HÜKÜMETE UYUMLU ÇALIŞACAK YEREL YÖNETİM VURGUSU

Türkiye'de deprem riskinden ve geçmişteki yıkıcı depremlerden söz eden Bakan Tunç, "6 Şubat'tan önce İzmir'de deprem felaketi yaşandı. Afetlere karşı dirençli şehirleri oluşturmalıyız. Hükümet olarak seçim beyannamesinin ilk maddesi afetlere karşı dirençli şehirler oluşturmak. Bundan sonra muhtemel depremlere karşı dayanıklı şehirlerin üretilmesi için projeler yapıyoruz. Hükümetle uyumlu çalışacak yerel yönetimler çok önemli. İzmir bir ışık yakacak ve Ege aydınlanacak" dedi. Hükümet olarak sosyal politikalarla birlikte eğitimde, kültürde önemli icraatlar yaptıklarını söyleyen Bakan Tunç, insanı güçlendirmek için çalışacaklarını belirtti.

'GÜÇLÜ TÜRKİYE KURMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Yeni dönemde istikrarlı kalkınma hamleleriyle enerjide tam bağımsız Türkiye hedeflediklerini kaydeden Bakan Tunç, "Savunma sanayide tam bağımsız, mazlumların hakkını savunan güçlü Türkiye kurmaya devam edeceğiz. Her türlü terörden arınmış, huzurlu bir geleceğe taşımanın gayreti içinde olacağız. Türkiye Yüzyılı başladı. Cumhuriyetimizin 100 yıllık kazanımları üzerine milletimizin desteğiyle daha büyük kazanımlar ve güçlü bir Türkiye'yi çocuklara, gençlere emanet edeceğiz. İzmir hükümetten çok destek aldı. İstanbul-İzmir arası 3 saate indi. Şehir hastanesi 2 bin 60 yataklı büyük bir sağlık kompleksi oldu. İzmir'de çevre yolları yapıldı. Belediyecilik konusunda nasıl eksik kalındığını görüyoruz. İnşallah 31 Mart'ta sizler bunu gerçekleştireceksiniz. İzmirimizde adli tıp kurumu başkanlığının açılışı için geleceğiz. Aliağa adalet binasıyla ilgili çalışmamız var. İzmir'e yeni bir adalet sarayı kazandırmak için arsa tahsisini gerçekleştirdik. Bergama adalet binası, Selçuk ilçesine adalet binası kazandıracağız. Dikili, Çeşme, Menderes, Torbalı, Tire, Ödemiş, Bayındır, Urla Seferihisar ve İzmir bölge adliye mahkemeleri, bunlar AK Parti'nin hizmetleri, devamı da gelecek. İzmir'in bir dünya kenti olduğu günleri inşallah İzmir halkı sağlayacak" ifadelerini kullandı.

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ise toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Bakan Tunç'un partinin her kademesinde çalışan bir siyasetçi olduğunu ve İzmir'e geldiği için kendilerine teşekkür ettiklerini kaydetti. AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar ile AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın ardından söz alan AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili  Eyyüp Kadir İnan ise "Cumhurbaşkanımız yerel seçimler için istişareler sürdürdü. İnşallah bu güçlü geleneğin sonuçlarını milletimizle paylaşacağız. Pazar günü 28 ilin AK kadrolarını açıklayacağız. 81 ilde kolları sıvadık. Gerçek belediyecilik için yoğun tempoya başlıyoruz. CHP adaylarını dahi açıklayamıyor. Çünkü yoğun endişe ve korku hakim. Son 25 yılda kentimizi ne kadar geriye götürdüklerinin farkındalar. Bu şehri eser siyasetiyle gerçek belediyecilikle buluşturmaya kararlıyız" diye konuştu.

Program toplu fotoğraf çekilmesinin ardından sona erdi.