Geri Dön
PolitikaBakan Tunç: Terörsüz Türkiye'nin şafağındayız

Bakan Tunç: Terörsüz Türkiye'nin şafağındayız

İzmir'de, adliyeye yönelik terör saldırısını canı pahasına önleyen polis memuru Fethi Sekin ve seken merminin isabet ettiği mübaşir Musa Can, şehit olmalarının 8'inci yılında İzmir Adliyesi'nde törenle anıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, törendeki konuşmasında, "Suriye'nin özgürleşmesiyle birlikte, küresel güçlerin bölgemizde kullanışlı birer maşa olarak kullandıkları terör örgütleri bitme, tükenme noktasına gelmiştir. İnşallah çok yakın zamanda bölgemizin, ülkemizin, milletimizin ve masumların yakasından düşecekler ve tamamen yok olacaklar. Allah'ın izniyle terörsüz Türkiye'nin şafağındayız" dedi.

Bakan Tunç: Terörsüz Türkiye'nin şafağındayız

İzmir'de, PKK'lı 2 terörist, 5 Ocak 2017'de, İzmir Adliyesi'ne yönelik bombalı araç ve uzun namlulu silahlarla saldırıda bulundu. Bu sırada silahını çekip, son mermisine kadar teröristlerle çatışan polis memuru Fethi Sekin, kurşununun bitmesi üzerine vurularak şehit oldu. Seken mermilerden birinin isabet etmesiyle adliye çalışanı mübaşir Musa Can da şehit düştü. Çatışmada 2 teröristten 1'ini etkisiz hale getiren, evli ve 3 çocuk babası Sekin, canı pahasına birçok kişinin hayatını kurtardı. İslam Kerimov Caddesi'ne 'Fethi Sekin' adı verilirken, İzmir Adliyesi C kapısı önüne de heykeli dikildi. Olayın 8'inci yıl dönümünde İzmir Adliyesi'nde anma töreni düzenlendi. Törene Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, İzmir Valisi Süleyman Elban, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile Fethi Sekin'in eşi Rabia Sekin, Musa Can'ın eşi Mecbure Can ve aileleri ile milletvekilleri, siyasi partilerin başkanları, ilçe belediye başkanları ile polis memurları ve adliye çalışanları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Şehit Sekin ve Can'a ait barkovizyon gösterisinin ardından konuşmalara geçildi. Açılış konuşmasını yapan İl Emniyet Müdürü Celal Sel, başta Sekin ile mübaşir Can olmak üzere tüm şehitlere rahmet diledi.

Bakan Tunç: Terörsüz Türkiyenin şafağındayız

'TÜRKİYE'NİN GURURU OLMUŞTUR'

Törende konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin teröre karşı tek yürek olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bundan 8 yıl önce hain teröristler, bomba yüklü araçla İzmir Adliyemizin C Blok girişine gelerek alçakça bir saldırı girişiminde bulundular. Adliyemizi, teşkilatımızın mensuplarını ve o esnada adliyede bulunan vatandaşlarımızı hedef alarak büyük bir katliam gerçekleştirmek niyetindeydiler. Bu alçak niyeti gerçekleştirmek üzere harekete geçtiklerinde karşılarında kahraman polisimiz Fethi Sekin'i buldular. Fethi Sekin, Trafik Denetleme Şubesi'ne bağlı bir polisti ve adliye önünde görevliydi. Asli sorumluluğu terörle mücadele olmamasına rağmen teröristlerin niyetini anlar anlamaz, hemen silahına sarıldı, kurşunu bitene kadar hainlerle kahramanca çatıştı ve terörün adliyemizi teslim almasına canı pahasına geçit vermedi. Fethi Sekin gösterdiği bu büyük kahramanlıkla İzmir adliyemizde çok büyük bir facianın yaşanmasını önlemiş, belki şu an buradaki onlarca can da dahil yüzlerce masum canı kurtarmıştır. O, cesareti ve kararlılığıyla, vatanına ve mesleğine bağlılığıyla hepimizin sevgisini ve saygısını kazanmış, kalbimizde çok özel bir yer edinmiştir. Elazığ'ın yiğit bir evladı olarak ülkesine, milletine hizmet etmek için giydiği polislik üniformasının hakkını layıkıyla vermiş tüm Türkiye'nin gururu olmuştur. Bu gurur hem polis teşkilatımızın şanlı tarihine altın harflerle yazılmış hem de milletimizin teröre karşı gösterdiği destansı mücadelesine unutulmaz bir kahramanlık tablosu olarak eklenmiştir. Bu tablo, ülkemizin İstanbul'dan Hakkari'ye; Elazığ'dan İzmir'e 81 iliyle, bütün vatandaşlarıyla teröre karşı tek yürek, tek bilek olduğunun bütün dünyaya ilanıdır, bölünmez bütünlüğümüzün teminatıdır."

Bakan Tunç: Terörsüz Türkiyenin şafağındayız

Konuşmasında Mübaşir Musa Can'ı da anan Bakan Tunç, "Bu ülkenin evlatlarının terör karşısında asla yılmayacağını, geri adım atmayacağını gösteren bu iftihar tablosunu, her zaman kalbimizde yaşatacağız ve gelecek nesillere aktaracağız. Aynı şekilde adliyede görevi başındayken hainlerin kurşunuyla şehit olan Musa Can'ı, mübaşirimizi de asla unutmayacağız. Bizler, bütün kahramanlarımıza, Mehmet Selim Kirazlara, Ömer Halisdemirlere, Fethi Sekinlere minnet ve şükran borçluyuz. Aziz şehitlerimizi her zaman terörsüz Türkiye'nin kahramanları olarak anacağız." diye konuştu.

'TERÖR BİR İNSALIK SUÇUDUR'

Türkiye'nin yarım asırdır terörle mücadele ettiğini kaydeden Bakan Tunç, "Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi sebeple vuku bulursa bulsun terör bir insanlık suçudur. Yaşam hakkının alçakça gasbedilmesidir. Masum bir cana kıymanın hiçbir meşru sebebi olmaz, olamaz. Terör olayları asla haklı bir hareket eylem olarak görülemez. Ülkemiz neredeyse yarım asırdır terörün her türlüsüyle mücadele etmektedir. Bu uzun süre zarfında ülkemiz birçok zorluk ve engelle karşılaşmış, nice bedeller ödemiş, şehitler vermiştir. Mehmet Selim Kiraz gibi cesur savcılarımızı, tek başına onlarca darbeciyi bozguna uğratan Ömer Halisdemir gibi kahraman askerlerimizi, Fethi Sekin gibi kahraman polislerimizi, Musa Can gibi kıymetli memurlarımızı ve birçok sivil vatandaşımızı bu mücadelede kaybettik. Onları öldürdük, yok ettik sanan alçaklar, hainler çok iyi bilsin ki; şehitlerimiz diridir, onları asla öldü saymıyoruz. İnancımızda da bu böyledir. Bakara Suresi 154'üncü ayette, ‘Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz; aksine onlar diridir' der. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy bu nedenle şiirinde, 'Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana aguşunu açmış bekliyor peygamber' demektedir. Onların kahramanlıkları ve fedakarlıkları sayesinde terör hiçbir zaman hedefine ulaşamadı, ulaşamayacaktır. Biz bu kahramanlarımızın mücadelelerini, kararlı ve cesur bir şekilde devam ettireceğiz" dedi.

Bakan Tunç: Terörsüz Türkiyenin şafağındayız

'TERÖR ÖRGÜTLERİ BİTME, TÜKENME NOKTASINA GELMİŞTİR'

Tarihi bir süreçten geçildiğini söyleyen Bakan Tunç, "Ülkemizin birlik ve beraberliğini, milletimizin huzurunu, refahını ve kardeşliğini hedef alan, ülkemizi bölmek isteyen hain terör örgütleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Birliğimizi, beraberliğimizi daha da kuvvetlendirerek Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizi, milletimizi, çocuklarımızı, gençlerimizi terörün olmadığı huzurlu bir geleceğe hep birlikte taşıyacağız. Ülkemiz üzerinde hain emeller besleyenlerin, güney sınırlarımızın hemen ötesine bir terör devleti kurmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacak adımları her zaman kararlılıkla attık ve bundan sonra da atmaya devam edeceğiz. Bu anlamda tarihi bir süreçten geçiyoruz. Ülkemizin kararlı politikaları, cesur adımlarının yanında Suriye'nin özgürleşmesiyle birlikte, küresel güçlerin bölgemizde kullanışlı birer maşa olarak kullandıkları terör örgütleri bitme, tükenme noktasına gelmiştir. İnşallah çok yakın zamanda bölgemizin, ülkemizin, milletimizin ve masumların yakasından düşecekler ve tamamen yok olacaklar. Allah'ın izniyle terörsüz Türkiye'nin şafağındayız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizi terörün her türlüsünden arındırarak daha huzurlu bir geleceğe kavuşturmanın gayreti içerisinde durmadan çalışacağız. Millet olarak 2025 yılında birlik beraberliğimizi, dayanışmamızı daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz" diye konuştu.

Terörün adliyeleri teslim alamadığını ve alamayacağını kaydeden Bakan Tunç, konuşmasını, "Yargı mensuplarımız, adalet teşkilatımızın her bir çalışanı fedakarca görevlerini yerine getirmekte, adalet hizmetlerini milletimize eksiksiz sunmak için azimle çalışmaktadır. Yaşadığımız kayıplar karşısında yüreğimiz yansa da adliyelerimizi teröre teslim etmedik. Terör adliyelerimizi teslim alamadı, alamayacak. Gerek terörle mücadele ederken, gerek ülkemizin huzur ve güvenliği için görev başındayken canlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle yad ediyorum. 5 Ocak 2017'de İzmir Adliyesi’ni teröristlere dar eden, gösterdiği kahramanlıkla fedakarlığın sembolü haline gelen polis memurumuz Fethi Sekin'e ve mübaşirimiz Musa Can'a bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum" diyerek tamamladı.

Bakan Tunç: Terörsüz Türkiyenin şafağındayız

'SON NEFESİNİ VERDİ AMA YENİLMEDİ'

İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan da konuşmasında, "Bu topraklarda büyüyen her çocuk ecdadından miras olan vatan sevgisi ve millet bilinciyle büyür. Fethi Sekin de bu kültürel mirasın bir çocuğudur. İzmir Adliyesi'nde mütemadiyen nöbet tutarken yalnızca bir polis memuru olarak değil, vatanın sessiz bir koruyucusu olarak duruyordu. Ocak 2017'de PKK'lı teröristler bomba yüklü bir araçla ilerliyor alçakların amacı adaletin ve güvenliğinin sembolü olan binayı patlatarak büyük bir terör saldırısı gerçekleştirmekti. Bu şekilde İzmir'in kalbine hançer saplayacaklardı. Her şey planladıkları gibi gidiyordu fakat bilmedikleri bir şey vardı. Karşılarında vatanı için gözünü kırpmadan canını ortaya koyacak biri vardı. Bir tarafta ellerinde bombalar, uzun menzilli silahlar ve roketatarlar olan teröristler, öte yanda elinde yalnızca beylik silahı olan Fethi Sekin vardı. Kurşunu ilk sıkan kahraman polis oldu. Teröristlerin silahları daha güçlü olsa da Sekin'in taşıdığı vatan sevgisi onlardan katbekat büyüktü. Birisini etkisiz hale getirmeyi başardı. Ancak bir aracın arkasından ateş açan teröristin silahıyla göğsünü vatana siper ettiği o yerde son nefesini verdi ama yenilmedi. Fethi Sekin'in gösterdiği kahramanlık ülkenin her yanında yankı buldu. İsmi okullara, parklara, caddelere verildi. Ancak bıraktığı asıl miras, Türk milletine bıraktığı vatan sevgisidir" dedi.

Konuşmaların ardından Bakan Tunç ve beraberindeki heyet, İzmir Adliyesi önünde bulunan Fethi Sekin heykeline ve Sekin'in şehit düştüğü noktaya karanfil bıraktı.


Bakan Tunç: Terörsüz Türkiyenin şafağındayız

'MEVZUAT, FİZİKİ İMKAN VE İNSAN KAYNAĞI'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir'de adli hizmetlerin yürütüldüğü hizmet binalarının açılışına katıldı. Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet Binası'nın açılışında adli tıp kurumunun tanıtımının yer aldığı videonun izletilmesinin ardından konuşan Bakan Tunç, adaletin herkese eşit ve adil bir şekilde ulaşılabilir olması ve hukukun güçlenmesine katkı sağlamak amacıyla önemli bir adım attıklarını belirterek, hukukun üstünlüğünü güçlendirmeyi sürdüreceklerini dile getirdi. Adaletin toplumsal huzur ve barışın teminatı olduğunu hatırlatan Bakan Tunç, "Adaleti tesis etmenin vazgeçilmez koşulu ise hukuk devletini hakim kılmaktır. Yasama, yürütme ve yargıdan oluşan demokratik hukuk devletinin adaleti hakkıyla tecelli edebilmesi için tarafsız ve bağımsız, etkin işleyen bir yargı sistemine sahip olması gerekmektedir. Bu bağlamda hukuk devletinin olmazsa olmazı olan adil, bağımsız, tarafsız, güvenilir ve etkin işleyen bir yargı erkinin 3 temel ihtiyacı vardır. Bunlar; ihtiyaca cevap veren bir mevzuat, fiziki imkanların yeterliliği, etkin bir insan kaynağıdır" dedi.

'ÖNÜMÜZDE YAPAY ZEKAYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR VAR'

Mevzuattaki temel kanunları güncel ihtiyaçlar doğrultusunda çağın gereklerine uygun hale getirdiklerini ifade eden Bakan Tunç, şöyle devam etti:

"80 yıldan bu yana uygulanan ancak artık günümüz ihtiyaçlarına cevap vermeyen bütün temel kanunlarımızı, Ceza Kanunumuzu, Borçlar Kanunumuzu, Ticaret Kanunumuzu, Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzu ve Ceza Muhakemeleri Kanunumuzu yeniledik. Avrupa'nın en yeni temel kanunlarına sahip bir ülke konumundayız. Adalet teşkilatımızın fiziki imkanlarını çağın gereklerine uygun hale getirdik. 2002 yılında 78 müstakil adliyemiz varken, bugün bu sayıyı 380'e çıkardık. Kapalı alan miktarını 10 kattan fazla arttırdık. Adaletten, güvenlikten kısıtlama olmaz. Adalet gecikmeden tesis edilmeliydi. UYAP (Ulusal Yargı Ağı Sistemi) entegrasyon çalışmaları kapsamında, 57 kurumla 186 farklı entegrasyonu tamamladık. Vatandaş portalı, 22 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Mahkemelerimiz resmi kurumlardan günlerce belge beklemiyor. Avukatlarımız, uzlaştırmacılarımız, bilirkişiler UYAP sisteminden yararlanıyor. Önümüzde yapay zekayla ilgili çalışmalar var."

'HUKUK MESLEKLERİNE GİRİŞ SINAVI'NI BAŞLATTIK'

2002 yılında ülke genelinde 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayısını 24 bin 642'ye çıkararak yüzde 163 arttırdıklarını anlatan Bakan Tunç, son 1 yılda Türkiye geneli ilave 1 bin 195 hakim-savcı ataması yapıldığını belirtti. Hukuk fakültelerindeki eğitim kalitesini artırmak için de öncelikle hukuk fakültesine girişte başarı sıralamasını 190 binden 125 bine yükselttiklerini söyleyen Bakan Tunç, "Hukuk fakültelerinde 2'nci öğretimi kaldırdık. Pratik çalışmalarla öğrencilerin mesleğe hazırlanması için çalışıyoruz. Bu yıl Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı'nı (HMGS) başlattık. HMGS'nin ilki, 29 Eylül 2024 tarihinde ÖSYM tarafından gerçekleştirildi. Yılda iki kez bu sınav yapılacak. Yine başlattığımız bir diğer uygulama da Hakim ve Savcı Yardımcılığı Sistemi. 2 yıl süren Hakim ve Savcı Adaylığı Sistemi'nden vazgeçerek, 1 yıla yakını Adalet Akademisi'nde, 2 yılı aşkın bir sürede adliyelerde tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta-çırak ilişkisi içerisinde 3 yıl boyunca geçirilecek bir mesleğe hazırlık dönemi uygulamasını başlattık. Bu uygulamanın mesleğin kalitesini artıracağına inanıyoruz" dedi.

MAHKEME SAYISINDA YÜZDE 131 ARTIŞ

Adaletin daha hızlı bir şekilde tesis edilmesi için mahkeme sayılarını da sürekli artırdıklarını kaydeden Bakan Tunç, uzun süren yargılamalara son vermek istediklerini kaydetti. Tunç, 2002 yılında adli ve idari yargıda 3 bin 727 olan mahkeme sayısını yüzde 131 oranında artışla bugün itibarıyla 8 bin 632'e çıkardıklarını söyledi. Son bir yılda 2 bin 623 ilk derece mahkemesi kurduklarını ifade eden Bakan Tunç, "İstinaf mahkemelerimizle hem Yargıtay ve Danıştay'ın iş yükünü azalttık hem de vatandaşlarımızın hukuki güvencesini arttırdık. Böylece yaşanan uyuşmazlıkların daha etkin ve hızlı bir yargılamayla çözüme kavuşmasını sağladık. İstinaf mahkemelerimizin iş yükünü göz önüne alarak, daire ve üye sayılarını artırarak yapılarını güçlendirmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

HÜKÜMLÜLERİN YENİDEN TOPLUMA KAZANDIRILMASI

Bakan Tunç, konuşmasında ceza infaz sisteminin amacının yalnızca suçluyu cezalandırmak değil, aynı zamanda suçluları yeniden topluma kazandırmak ve toplumu suçtan korumak olduğunu belirterek, şunları dedi: "İnfaz sistemi, hükümlüleri; infaz sonrasındaki hayatlarına hazırlayabildiği ve toplumun bir parçası haline getirdiği ölçüde, başarılı kabul edilebilir. Bu noktada denetimli serbestlik, 2005 yılından beri adalet sistemimizin en önemli unsurlarından biridir. Denetimli serbestlik, uyulması gereken belirli yükümlülükleri içeren bir yaptırım türüdür. Denetimli serbestlik tam bir özgürlük hali değil, şüpheli, sanık veya hükümlülerin devamlı suretle denetlenerek izlendiği bir kontrol alanıdır. Bu infaz sistemiyle hükümlüye, uyarı ve önerilerde bulunarak uyması gereken bir denetim planı hazırlıyoruz. Zira hükümlü denetim süresince belirlenen yükümlülük ve programlara uymazsa ya da bu süreçte yeni bir suç işlerse denetimli serbestlik tedbirini sonlandırıyoruz. Böylece denetimli serbestlik tedbiriyle ıslahı sağlanamayan hükümlüyü ceza infaz kurumuna alıyoruz. Ve cezasını infaz kurumunda infaz ederek ıslahını sağlıyoruz."

'2024'DE 108 BİN YÜKÜMLÜ KAMUYA YARARLI İŞTE ÇALIŞTI'

İzmir ve Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü binalarının yükümlülerin topluma uyum süreçlerini destekleyeceğine dikkat çeken Bakan Tunç, onların eğitim, mesleki beceri geliştirme ve psikososyal destek hizmetlerinden faydalanabileceğini ifade etti. Bakan Tunç, denetimli serbestlik uygulamalarının, sadece yükümlülerin değil, aynı zamanda toplumun da güvenliğini ve huzurunu sağlamayı hedeflediğini anlattı. Bakan Tunç, "Her geçen gün büyüyen denetimli serbestlik sistemi; 149 denetimli serbestlik müdürlüğü, 6 bin personelle, 437 bin yükümlünün denetim ve takibini gerçekleştirmektedir. Bugün denetimli serbestlik sistemi aracılığıyla yargı mercileri tarafından hükmedilmiş 8 milyonun üzerinde kararın infazı başarılı bir şekilde tamamlanmıştır. Halen bu sistemde; iyileştirme çalışmaları odağa alınarak 520 bin kararın infazına devam ediliyor. Denetimli serbestliğin bir parçası olan ve 2013 yılında kurulan elektronik izleme merkezi vasıtasıyla yaklaşık 67 bin 500 kişinin denetim ve takibini elektronik izleme ekipmanlarının kullanımıyla gerçekleştirdik. 2024 yılında 108 bin yükümlü, başta belediye, adliye, cami, kaymakamlık olmak üzere birçok kamu kurumunda kamuya yararlı bir işte çalıştı. 648 okulun boya, tamirat, tadilat ve temizlik işlerini yaparak kamu kurumlarına destek olduk. Halihazırda 12 bin hükümlü kamuya yararlı bir işte çalışmaya da devam ediyor. Çeşitli kurumlarla yapılan iş birliği kapsamında yükümlüler hem meslek sahibi oluyor hem de kamu yararına çalışmalara katılıyor" dedi.

'HERKES ADLİ TIBBIN ADALET TERAZİSİNDE EŞİT YER ALIR'

Bakan Tunç, şöyle devam etti: "Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz; 14 bin 703 metrekare kapalı kullanım alanına sahip İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz ve 3 bin 200 metrekare kapalı kullanım alanına sahip Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz; 224 kişilik konferans salonu ve toplantı salonlarıyla 13 adet infaz bürosu, 44 adet bireysel görüşme odası, 10 adet grup çalışma odasıyla, İzmir ili sınırlarında yer alan 17 ilçemize hizmet verecek. Bugün aynı alanda İzmir ve Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü binalarımızın açılışıyla birlikte İzmir Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Binası'nın da açılışını gerçekleştiriyoruz. Adli tıp bilimi, yargının gerçeği arama yolculuğuna ışık tutan bir bilim dalıdır. Herkes adli tıbbın adalet terazisinde eşit olarak yer alır. Çünkü adli tıp tarafsızdır. Onun görevi, yalnızca gerçeği bulmak ve adaletin terazisini dengelemektir. Yalnız ceza hukuku alanında değil, özel hukuk uyuşmazlıklarında da Adli Tıp Kurumu'nun yapacağı analiz ve tespitlerin önemi oldukça büyüktür."

'TÜRKİYE YÜZYILI YARGI REFORMU STRATEJİSİ HAZIRLIKLARI TAMAMLANDI'

Adli Tıp Kurumu hizmetlerine her zaman gereken önemi ve hassasiyeti gösterdiklerini anlatan Bakan Tunç, bu kapsamda 2002 yılında; 5 olan ihtisas kurulu sayısını 8'e çıkardıklarını, 25 ilde hizmet sunan Adli Tıp Kurumu'nu 81 ilde hizmet sunar hale getirdiklerini açıkladı. Bakan Tunç, "Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Adli Tıp Grup Başkanlığı binamız, 15 bin 765 metrekare kapalı kullanım alanına sahip, 3 kattan oluşuyor. Binamızda, Trafik, Fizik, Adli Bilişim, Morg, Kimya ve Biyoloji İhtisas Daire Başkanlığı yer alıyor. İzmir, Manisa ve Aydın illerimize hizmet veriyor. Önümüzdeki dönemde reform çalışmalarımızı gerek mevzuat değişiklikleri gerekse uygulamaya yönelik faaliyetlerle sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Stratejisi hazırlıklarını tamamladık. Hazırladığımız Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Stratejisi belgemiz Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yakın zamanda milletimizle paylaşılacak" diye konuştu.

'BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR'

İzmir Valisi Süleyman Elban da konuşmasında adaletin gerçekleşmesi açısından 200 yıllık geçmişi olan bir kurum olan Adli Tıp Kurumu'nun kendine yakışır bir tesis olarak önemli görevler üstleneceğini belirtip, "İnfazın bitiminden sonra denetimli serbestlik hizmetlerinin sağlıklı ortamda hizmet verilmesi de büyük önem taşıyor. Bu sürecin iyi bir şekilde yürütülmesi için bugün açılışı yapılacak her 3 tesisin ilimize hayırlar getirmesini diliyorum" dedi.

'ADALETE ERİŞİM SORUNSUZ ŞEKİLDE SAĞLANACAK'

İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ise adli tıbbın maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında adaletin önünü aydınlatan bir bilim dalı olduğunu hatırlatarak, "Denetimli serbestlik müdürlüğü, toplum için büyük önem arz eden şüpheli ve sanıkların toplum için denetiminin yapılması, iyileştirilmesi işlevlerini sağlamaktadır. Bu iki kurumun aynı lokasyonda bulunması, adalete erişimi sorunsuz şekilde sağlayacaktır. İzmir Çocuk Adalet Merkezi de çocuklarla ilgili adli süreçlerin itina ile yürütülmesini sağlayacak. Buca Kaynaklar köyünde imzalanan protokolle bağımlılıkla mücadele köyü yakında başlayacak" diye konuştu.

'2024 YILINDA 228 BİN 802 OTOPSİ İŞLEMİ YAPTIK'

İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanı Hızır Aslıyüksek de "Adli Tıp Kurumu, dünyada öncü ve referans bir kurumdur. 1982 yılında kurumsallaşarak, bugünkü organizasyon yapısına kavuştu. Eğitim merkezi olarak çalışmaları sürdürüyoruz. Adli Tıp Kurumu olarak 2024 yılında 228 bin 802 otopsi işlemi yaptık. 901 bin den fazla adli dosyayı inceledik" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve beraberindeki protokol konuşmaların ardından açılış kurdelesini kesti. Bakan Tunç daha sonra bina içerisinde incelemelerde bulunup, yetkililerden bilgi aldı.