Bakan Tunç: Darbecilerin yazdığı bir anayasa ile Türkiye yüzyılına başlamak bizim için bir yüz karasıdır

İstanbul Aydın Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “10 yılda bir darbelerle, muhtıralarla önü kesilen ülkemizin bir daha darbeler ile karşılaşmaması, demokrasinin önü kesilmesin diye önemli yapısal reformlar da yaptık. Askeri yargının kaldırılması, yargı birliğinin sağlanması, Yüksek Askeri Şura'nın yapısının demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirilmesi, yine Milli Güvenlik Kurulu yapısının demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirilmesi gibi önemli reformlar hayata geçirdi. Darbecilerin yazdığı bir anayasa ile Türkiye yüzyılına başlamak bizim için bir yüzkarasıdır" diye konuştu.

İlgili Haber

Bakan Tunç: İlk 4 madde ile ilgili bir tartışmanın söz konusu olmadığını söyledik zaten

'KIZ ÇOCUKLARIMIZIN OKULLAŞMASINA ÖNEM VERDİK'

Bakan Tunç, "Kız çocuklarımızın okullaşmasına önem verdik. Artık üniversitelerde yarı yarıya geçmiş olduk. Erkeklerden bir derece neredeyse kızların sayısının fazla olduğunu görüyoruz. Hakim, savcı yardımcılığı sınavında %60'ı kızlar başarılı oldu ve şu an onlar hakim, savcı yardımcısı olarak göreve başladılar. Dolayısıyla gerek anasınıfı, gerek ilkokul, gerek ortaöğretim olmak üzere kız çocuklarımızın okullaşmasının oranını yükseltmenin gayreti içerisinde olduk. Yükseköğretimde öğrencilerimizin imkânlarının daha fazla arttırılması konusunda gayret gösterildi. Bugün, 182 bin yatak kapasitesinden yurtlarımız, 993 bine yükselmiş oldu. Bu dünyada en yüksek oran. 64 bin akademisyenimiz öğretim elemanımız varken bugün 185 bin öğretim elemanımız var. Buradan öğretim kalitesini arttırmak, fiziki alt yapısıyla, üst yapısıyla sağlamak, ülkemizin dört bir köşesini fiziki yatırımlar ile donatmak enerji hamleleriyle, savunma sanayii yatırımları ile ülkemizi daha güçlü hale getirmek için çalışırken diğer yandan Türkiye'nin demokratik standartlarını da yükseklere taşımanın gayreti içinde olduk" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin yüksek standartlı demokrasiye kavuşması için önemli reformlara imza attığını belirten Bakan Tunç, “Son 22 yılda özellikle temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi anlamında, Türkiye'nin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması anlamında sessiz devrim sayılabilecek önemli reformlara imza attık. Tabi yargı reformu strateji belgeleriyle de bu kanunlarda yeni ihtiyaçlar çıktıkça da gecikmeksizin bu ihtiyaçları toplumun ihtiyacını doğrultusunda yeni ihtiyaçlar çıktıkça gerçekleştirme gayreti içerisindeyiz. 2009, 2015 ve 2018 yıllarında üç tane yargı stratejisi belgesi açıklandı. O belgelerde hedefler doğrultusunda çok sayıda kanun değişiklikleri, yeni düzenlemeler hayata geçirildi. 'Türkiye Yüzyılı Yargı Stratejileri Reformu' kapsamında da çok önemli mevzuat değişiklikleri düzenlemeleri olacak. Özellikle ceza adalet sistemi ile ilgili. Ceza adalet sisteminin soruşturma oluşturma ve infaz aşaması daha da güçlendiren, soruşturmanın etkinliğini arttıran, toplumda suç işlemesini önleyen ve suç ve suçluyla mücadeleyi daha etkin hale getirebilecek önemli mevzuat değişikliklerini bu 'Yargı Reformu Stratejisi' belgesi kapsamında inşallah gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.

'ADALETE GÜVENİ DAHA YÜKSEKLERE ÇIKARAN ÖNEMLİ DÜZENLEMELER OLACAK'

Yeni Yargı Paketi ile ilgili düzenlemelerden bahseden Bakan Tunç, "Vatandaşlarımızın yargıdan memnuniyetini en üst noktaya taşıyan, adalete güveni daha yükseklere çıkaran önemli düzenlemeler olacak. Yine infaz aşaması özellikle suçlunun ıslahı, topluma karıştığında bir daha suç işlememesi ile ilgili olarak alınması gereken tedbirler ile ilgili önemli düzenlemelerimiz olacak. Vatandaşlarımız, yargı ile ilgili yaşadığı problemleri dile getirdiler. Oradan çıkan sonuçlar bir buçuk yıldan bu yana gerçekleştirdiğimiz görüş alış-verişi neticesinde, önümüzdeki birkaç gün içerisinde yargı reformu stratejisi belgemizi Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyu ile paylaşacak. Kısa orta ve uzun vadeli 2024-2028 yılları arasını kapsayan yeni yargı reform stratejimizi kamuoyuyla paylaşacak ve paylaştıktan sonra da o hedefleri hızlı bir şekilde gerçekleştirmenin gayreti içerisinde yolumuza devam edeceğiz" dedi.

'KADINA KARŞI İŞLENEN SUÇLARI AĞIRLAŞTIRDIK'

Bakan Tunç, “Sosyal medya düzeninde, maalesef uyuşturucunun dünyada ve ülkemizde yaygınlaştığı dönemde, özellikle çocuklarımızı ve gençlerimizi bu kötülüklerden korumak için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz. Bir kadının bile şiddete uğraması, cinayete kurban gitmesi bizim yüreğimizi yaralar. O yüzden milletçe, bu konuda mücadelemizi sürdürmeliyiz. Kanunlarımızda bir takım değişiklikler yaptık, önleyebilmek için. Kadına karşı işlenen suçları ağırlaştırdık. Kadına karşı işlenen kasten öldürme suçları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olsun, müebbet yetmez dedik. Kasten yaralamada, eziyette tüm bunlarda cezaları arttırdık. İnfaz sürelerini de yukarıya taşıdık. Önümüzdeki süreçte de kadına şiddeti önleyecek, çocuklarımızı koruyacak önemli yasal düzenlemeleri hayata geçirme gayreti içerisinde yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.

'BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KONSEYİ TAMAMEN GÖRÜNÜRDE BİR GÜVENLİK KONSEYİ'

Filistin'de ki kadın ve çocuk ölümlerine dikkat çeken Bakan Tunç, “Bir taraftan ülkemizde adaleti, güveni tesis ederken, diğer taraftan dünyada adaleti savunmaya devam edeceğiz. 7 Ekim'den bu yana 50 bine yakın Filistinli şehit edildi. Bunun %80'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Buna dur diyebilecek uluslararası bir sistem var mı? Maalesef yok. 15 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Dünya beşten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür. Birleşmiş milletlerin yapısı, insanlığın sorunlarına cevap verebilecek şekilde kurgulanmamıştır' derken birileri hatta ülkemizde bile 'ne faydası var ki bu konuşmanın?' derken, bugün dünya liderlerinin birçoğu birleşmiş milletlerinin yapısının, reforma tabii tutulması gerekliliğini savunur durumda olduğunu görüyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, tamamen görünürde bir güvenlik konseyi. Dünyanın güvenliği tehdit edilirken, eğer Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi o güvenliği tehdit eden konular ile ilgili alınmış mahkeme kararlarını icra edemiyorsa, onun bir anlamı yok. Her platformda insan haklarını savunacağız, demokrasiyi savunacağız ve mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz. Buradan bir kez daha, o zalimleri, soykırım suçlularını, nefret ile şiddet ile kınıyorum. Onlar bir gün mutlaka insanlık huzurunda, suçlarının cezalarını çekecek. Hem bu dünyada, hem zaten öbür dünyada ilahi adaletten kaçamayacaklar" ifadelerini kullandı.